Türkiye’de okul çağındaki her üç çocuktan biri sağlıklı göremiyor
Uzatılan tatil sürecinin bitmesiyle birlikte başlayan yeni eğitim ve öğretim yılında uzmanlar çocuklarda göz muayenesinin önemine dikkat çekiyor.
REEL SEKTÖR
01.10.2015, 08:30 01.10.2015, 16:01
5903
Türkiye’de genellikle çocukların ilgili öğretmenlerin dikkati ve tavsiyesiyle göz doktoruna getirildiğini vurgulayan Dünyagöz Etiler’den Op.Dr. Elvan Yalçın, “Öğretmenlerin bu konudaki hassasiyetleri kesinlikle takdiri hak ediyor, ancak çocukların tüm hayatını etkileyebilecek böyle bir konuda ailelerin dikkati elden bırakmamaları gerekiyor” diyor.
Türkiye’de her üç çocuktan birinin uzağı ya da yakını görme problemi yaşadığını ve bu oranın çok yüksek olduğunu belirten Yalçın, “Bu konuda ailelerden öğretmenlere, aile hekimlerinden çocuk doktorlarına kadar hepimize eşit miktarda sorumluluk düştüğünü unutmamak gerekir” diyor. Göz problemlerinin okul başarısını etkileyebileceğini belirten Yalçın, “Aileler genellikle çocuklarının okuldaki başarısızlıklarını öğrenme yeteneklerinin düşük olmasına bağlayabiliyor. Oysa sorun bir göz rahatsızlığından kaynaklanıyor olabilir” diye konuşuyor. Özellikle okul dönemlerinde nükseden baş ve göz ağrıları, uzun okuma yapamamak, okurken çabuk yorulmak, satır atlamak, tahtayı iyi görememek çocuğun derslerinden geri kalmasına neden olmasının yanısıra derse olan ilgisinin ve konsantrasyonunun azalmasını da hızlandıracağını belirtiyor. Çocuklara uygulanacak basit bir göz muayenesi ile mevcut görme azlığı probleminin ve tetikleyebileceği durumların erken tespit edilebileceğini söyleyen Yalçın 0-16 yaş grubundaki çocukların göz sağlığını korumak için yapılacak göz muayenelerinin yaş aralıklarına da dikkat çekiyor. Yalçın ailelerin özellikle doğumdan hemen sonra, ilk bir yaş, iletişimin kurulabildiği ve görmenin alınabildiği 2-4 yaş içerisinde, okula başlamadan önce ve okul süresince çocuklarının düzenli göz muayenesini aksatmaması gerektiğini vurguluyor.
Ailelerin dikkat edecekleri basit ayrıntılarla çocuklarındaki göz probleminin farkına varabileceğini söyleyen Yalçın, “Aileler çocukları genellikle ‘Televizyonu yakından izleme, gözlerin bozulur’ diye uyarıyor, oysa çocuklar gözlerindeki problemden dolayı televizyonu yakından izliyor olabilir” diyor.
Türkiye’de her üç çocuktan birinin uzağı ya da yakını görme problemi yaşadığını ve bu oranın çok yüksek olduğunu belirten Yalçın, “Bu konuda ailelerden öğretmenlere, aile hekimlerinden çocuk doktorlarına kadar hepimize eşit miktarda sorumluluk düştüğünü unutmamak gerekir” diyor. Göz problemlerinin okul başarısını etkileyebileceğini belirten Yalçın, “Aileler genellikle çocuklarının okuldaki başarısızlıklarını öğrenme yeteneklerinin düşük olmasına bağlayabiliyor. Oysa sorun bir göz rahatsızlığından kaynaklanıyor olabilir” diye konuşuyor. Özellikle okul dönemlerinde nükseden baş ve göz ağrıları, uzun okuma yapamamak, okurken çabuk yorulmak, satır atlamak, tahtayı iyi görememek çocuğun derslerinden geri kalmasına neden olmasının yanısıra derse olan ilgisinin ve konsantrasyonunun azalmasını da hızlandıracağını belirtiyor. Çocuklara uygulanacak basit bir göz muayenesi ile mevcut görme azlığı probleminin ve tetikleyebileceği durumların erken tespit edilebileceğini söyleyen Yalçın 0-16 yaş grubundaki çocukların göz sağlığını korumak için yapılacak göz muayenelerinin yaş aralıklarına da dikkat çekiyor. Yalçın ailelerin özellikle doğumdan hemen sonra, ilk bir yaş, iletişimin kurulabildiği ve görmenin alınabildiği 2-4 yaş içerisinde, okula başlamadan önce ve okul süresince çocuklarının düzenli göz muayenesini aksatmaması gerektiğini vurguluyor.
Ailelerin dikkat edecekleri basit ayrıntılarla çocuklarındaki göz probleminin farkına varabileceğini söyleyen Yalçın, “Aileler çocukları genellikle ‘Televizyonu yakından izleme, gözlerin bozulur’ diye uyarıyor, oysa çocuklar gözlerindeki problemden dolayı televizyonu yakından izliyor olabilir” diyor.