banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

01.05.2021, 00:01 23530

POTANSİYELLİ FIRSAT

Her dört operasyondan birinin yer değiştirme potansiyeli taşıdığı bu dönemde Dünya artık tek bir bölgeden, tek bir fabrikadan çıkan ürünlere bağımlı olamayacağının arkında. Tedarik krizinin zirve yaptığı anlarda, ülkemiz alternatif bir güvenilir tedarikçi olarak öne çıktı. Türkiye ‘Tedarik Zinciri Yönetim Merkezi’ olma fırsatını değerlendirme gücüne ve potansiyeline sahip.

Tedbirlere, kısıtlamalara ve aşıya rağmen Pandemi kontrol altına alınamadı. Türkiye’nin, de Dünya nüfusuna oranla  ön sıralarda olduğunu gördüğümüz; Covid-19’un bulaşıcılığı fazla yeni varyantlarının ve açılımların da etkisiyle yeni vaka ve ölümler ürkütücü boyutlara ulaştı. Bu nedenle ‘Tam Kapanma’ tedbirleri uygulamaya girdi. Bu süreçten başarılı çıkmak ve toplumsal bağışıklık için herkesin biraz daha sabrına, dikkatine, özverisine, sağduyusuna, sorumluluğuna ve duyarlılığına ihtiyacımız var. Daha önce hastalığı atlatmış ve aşılanmış olsak bile, tekrar hastalanma riski olduğunu da unutmadan ‘Maske, Mesafe, Temizlik’ kurallarına özenle uyarak; aşımızı da yaptırarak tedbiri bir an olsa bile elden bırakmamalıyız. Fedakar sağlık çalışanlarımıza sonsuz teşekkürler.

Bu ay dergimizin Kapak konusunda daha önceki yazılarımda Türkiye’nin üretim ve ticaretinde stratejik hedefi ve vizyonu olarak önerdiğim, Pandemi ile birlikte potansiyelinin ve fırsatının daha da arttığı ‘Tedarik Zinciri Yönetim Merkezi’nin omurgasını oluşturan ‘Lojistik ve Taşımacılık’ sektörünü işledik. Konuyla ilgili önemli vurgulamak istediklerimi paylaşıyorum: Pandemi, uluslararası ve ulusal ticaretin sürdürülebilmesi adına ‘Lojistik ve Taşımacılık’ sektörünün hayati önemde olduğunu bir kez daha gösterdi. Pandemi sürecinde ve sonrasında işletmelerin ve ülkelerin başarısının sırrı; sürdürülebilir, verimli, kaliteli, hızlı ‘Tedarik Zinciri Yönetimi’nde yatıyor.

Tek bir coğrafyada yoğunlaşan tedarik ağları kriz anlarında darboğazların yaşanmasına neden oluyor. Yıllık 135 milyar dolar değer yaratan 180 ürünün ana tedarikçisi tek bir ülke: Çin. Çok uluslu şirketlerin ise binlerce tedarikçisi olabiliyor ancak tedarik ağlarının içiçe geçmiş olmasından ötürü bunların çoğu görünür değil. Bu ağın ölçeği, karmaşık ve birbirine bağlı yapıları düşünüldüğünde değer zincirlerini yeniden yapılandırmak oldukça zor. Küresel çapta ihraç edilen ürünlerin yüzde 15-25’i (ki bu yıllık 2.9-4.6 trilyon dolar ticaret demek) gelecek 5 yılda başka ülkelere taşınabilir.

Her dört operasyondan birinin yer değiştirme potansiyeli taşıdığı bu dönemde Dünya artık tek bir bölgeden, tek bir fabrikadan çıkan ürünlere bağımlı olamayacağının farkında. Tedarik krizinin zirve yaptığı anlarda, ülkemiz alternatif bir güvenilir tedarikçi olarak öne çıktı.

Türkiye ‘Tedarik Zinciri Yönetim Merkezi’ olma fırsatını değerlendirme gücüne ve potansiyeline sahip. ‘Tedarik Zinciri Yönetimi’nde Türkiye’nin güçlü bir ekosistemle merkez ülke rolü üstlenmesi; her ürününe ve hizmetine rekabette avantaj ve yüksek katmadeğer kazandıracaktır. Küresel tedarik zinciri ağlarında yer değiştirmenin ve yeniden yapılanmanın beklendiği bir süreci yaşıyoruz. Türkiye, fırsat olarak uluslararası ticaret dinamiklerine uygun altyapı, işgücü ve teknoloji uygulamalarıyla doğal olarak sahip olduğu jeostratejik potansiyelini gerçeğe dönüştürebilir.

Türkiye küresel tedarik yapılarındaki değişimden en çok yararlanabilecek ülkeler içinde yer alıyor. Türkiye’nin üretim ve ihracatta alt yapıya ve rekabet avantajlarına sahip olduğu çok sayıda sektörde tedarik değişimlerinin yüksek olması bekleniyor. Türkiye’nin küresel tedarik zincirinde dönüşüm sürecinde güçlü yönleri; sanayi üretiminde ürün ve sektör çeşitliliği ile gelişmiş yan sanayine sahip olması. Esnek ve hızlı üretim yapısı, yüksek ürün standartları ve standartlarda AB ile uyumu, güçlü lojistik firmalara ve hizmetlere sahip olması, yüksek liman ve taşımacılık kapasitesi (kara-deniz, demir, hava yolları) ile gelişmiş ihracat finansman olanaklarının bulunması. Türkiye’nin küresel tedarik zincirinde dönüşüm sürecinde fırsatları; Tedarik güvenliği eğilimi kapsamında potansiyel ülke olarak öne çıkması, emisyon sınırlamaları kapsamında gelişen yakından tedarik eğilimi içinde Avrupa pazarına yakınlık avantajı, bölgeselleşme eğilimi içinde Avrupa için en güçlü potansiyel tedarikçi olması, AB pazarı için Gümrük Birliği ile sağlanan vergi avantajıyla yüksek navlun fiyatları karşısında yakından tedarikte Avrupa için en önemli potansiyel ülke olması.

Ramazan Bayramı’nı ve Anneler Günü’nü kutlar; sağlık, huzur, barış, bereket, başarı, mutluluk ve esenlikler dilerim.

Yorumlar (0)