banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

İşbirliği ve yatırım fırsatlarıyla cazibe merkezi, Asya’nın incisi; Hong Kong

Dünyanın en serbest bölgesi olarak bilinen Hong Kong, vizesiz seyahat, vergi avantajları ve 1.5 milyarlık Çin pazarına açılan en büyük kapı olma özelliğiyle iş dünyası açısından cazibe merkezi konumunda.

PAZAR/ÜLKE 01.07.2020, 00:47 29.07.2020, 20:39
19436
İşbirliği ve yatırım fırsatlarıyla cazibe merkezi, Asya’nın incisi; Hong Kong
banner625

DEİK/Türkiye-Hong Kong İş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı, dünyanın en önemli finans merkezlerinden biri olan Hong Kong ile bu alanda önemli işbirlikleri kurulabileceğini belirtiyor.
Çin Halk Cumhuriyeti Hong Kong Özel İdari Bölgesi, Güney Çin Denizi kıyısındaki İnci Nehri Deltası’nda bulunan ve Çin’e ait olan bir metropolitan alan ve özel idari bölge. Dünyanın en önemli finans merkezlerinden Hong Kong’un serbest bir liman olma özelliği, iş dünyası açısından cazibesini artırıyor. Biz de DEİK/Türkiye-Hong Kong İş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı ile Hong Kong ile ticaret ve yatırım fırsatları üzerine konuştuk.
Murat Kolbaşı’nın verdiği bilgilere göre; Hong Kong’da kişi başına düşen milli gelir 50 bin dolar civarında ve Hong Kong doları dünyada en çok işlem gören 8’inci para birimi. Hong Kong uzun yıllardır dünyanın en serbest bölgesi olarak biliniyor. Dünya Bankası’nın İş Yapma Kolaylığı Endeksi’nde dünyada 3’üncü sırada yer alıyor.
DEİK/Türkiye-Hong Kong İş Konseyi’nin 2011 yılında kurulduğunu aktaran Murat Kolbaşı, “Uzun yıllar Hong Kong’da yaşamış olan değerli Hakan Bulgurlu, konseyin ilk başkanı olarak görev yaptı. Sonrasında kıymetli Mustafa Necati Abacıoğlu konsey başkanlığı görevini yürüttü, ardından ben devraldım” diyor.
Türkiye’de 101 Hong Kong, Hong Kong’da 71 Türk şirketi: Murat Kolbaşı, anlatıyor: “2019 yılında Hong Kong’a ihracatımız 700 milyon dolar civarındayken ithalatımız 1 milyar dolar civarında gerçekleşti. Türkiye-Hong Kong İş Konseyi olarak, biz bu potansiyelin daha da artabileceğini düşünüyoruz. Yatırımlara ilişkin verileri incelediğimizde, Merkez Bankası verilerimize göre 2018 yılı itibariyle Hong Kong kaynaklı 341 milyon dolar tutarında yatırım olduğunu, Hong Kong’da Türkiye menşeli şirketlerin gerçekleştirdiği yatırımın da 51 milyon dolar tutarında olduğunu görüyoruz. Türkiye’de 101 adet Hong Kong menşeli firma bulunurken Türkiye menşeli 71 şirketin de Hong Kong’da faaliyet gösterdiğini biliyoruz.”
Vizesiz seyahat ve vergi avantajları: Murat Kolbaşı, Hong Kong ile ticaret ve yatırım avantajlarına da değiniyor: “Hong Kong’da yürürlükte olan ‘tek ülke iki sistem anlayışı’, iş dünyamız açısından Hong Kong’un serbest bir liman olması açısından önem teşkil ediyor. Bölgede ithalat ve ihracatta bir sınırlama, gümrük vergisi gibi bir uygulama bulunmuyor. Ayrıca KDV, satış vergisi, sermaye vergisi, stopaj vergisi, ithalat-ihracat vergisi ödeme yükümlülüğü bulunmuyor. Bu nedenle Hong Kong’un vergi avantajları açısından cazip olduğunu söyleyebiliriz.  Salgın sürecinde alınan önlemler haricinde Türk vatandaşlarımız Hong Kong’a vizesiz olarak seyahat edebiliyor. Tüm tip pasaportlarda 90 güne kadar olan bu seyahatler turistik, iş ve fuar katılımı amaçlı tüm ziyaretleri kapsıyor. Aynı şekilde Hong Kong Özel İdaresi pasaportu sahipleri de Türkiye’ye vizesiz seyahat edebiliyor.”
Kolbaşı, DEİK/Türkiye-Hong Kong İş Konseyi olarak, internet üzerinden canlı yayınla “Hong Kong’da İş ve Yatırım Semineri” düzenlediklerini anlatıyor: “Bu seminerde gerek Başkonsolosumuz gerek InvestHK Direktörü gerekse Hong Kong’da uzun yıllardır ticari operasyonlarını yürüten bir Türk firmasının temsilcisinden Hong Kong deneyimleri, yatırım ortamı, ticari açıdan yürürlükte olan mevzuat ve yükümlülükler hakkında ilk ağızdan bilgiler aldık.”
Kolbaşı, Hong Kong’un yatırım ortamına değinerek, öne çıkan konuların vergi avantajları, stabil ekonomisi, iş dünyasının dinamizmi, işgücü, inovasyon yeteneği ve güçlü bankacılık sistemi olduğunu ifade ediyor: “Hong Kong doğrudan yabancı yatırımlar konusunda dünyada 3’üncü sırada, yurtdışı yatırımlar konusunda ise 4’üncü sırada yer alıyor. Hong Kong’u bu sıralamalarda yüksek kılan unsur tabii ki öncelikle Hong Kong’un 1.5 milyar nüfusa yaklaşan Çin’e açılan kapı olması, ayrıca Büyük Körfez Bölgesi ile stratejik bağlantısı ve hava kargo/ lojistik/ deniz limanı olarak önemli bir merkez konumunda olması gibi nedenler.”
Startup ekosistemine yönelik elverişli ortam: Kolbaşı, Hong Kong’da startup ekosistemine yönelik oldukça elverişli bir ortam ve önemli teşvikler bulunduğunu da paylaşıyor.
Finans alanında ciddi fırsatlar: Kolbaşı, “Ayrıca fintech konusu Hong Kong için önemli. Düzenlediğimiz seminerde Hong Kong Başkonsolosumuz Peyami Kalyoncu’nun da vurguladığı gibi ülkemizdeki finans kuruluşları Ar-Ge ve ürün/ hizmet geliştirme konusunda Hong Kong’lu şirketler ile işbirlikleri geliştirebilirler, alternatif ödeme kanalları geliştirilmesinde birlikte hareket edebilirler. Ben, dünyanın en önemli finans merkezlerinden biri olan Hong Kong ile bu alanda önemli işbirlikleri kurulabileceğini düşünüyorum” diye konuşuyor.
Hong Kong borsasının sermaye değeri 5 trilyon dolar tutarında ve Çinli firmalar ağırlıklı olarak Hong Kong borsası aracılığıyla uluslararası finansa erişim sağlıyor. Kolbaşı, “İş insanlarımız 7.5 milyon nüfuslu ve 1.2 trilyon dolar tutarında dış ticareti olan Hong Kong’dan bahsederken bu dış ticaret rakamının yüzde 95’inin re-eksport kaynaklı olduğunu göz önünde bulundurmalılar, kısaca Hong Kong önemli bir transit merkezi olarak iş insanlarımız için büyük fırsatlar sunabilir” diyor.
Türkiye gıda sektörü için önemli ihracat fırsatı: Hong Kong yüzde 90 oranında gıda ithalatçısı bir ülke. Türkiye de bu sektörde önemli bir ihracatçı konumunda. Kolbaşı, bu konuda Türk gıda sektörü temsilcilerimiz için önemli bir ihracat fırsatı olabileceğini dile getiriyor: “Guandong, Makao, Hong Kong’u içinde barındıran Büyük Körfez Bölgesi projesi çok önemli bir ekonomik dinamizmi temsil ediyor, ayrıca Türkiye’den bazı startup ve yazılım şirketlerinin Hong Kong’da ofis açtıklarını, tarım sektöründe bazı firmalarımızın merkezlerini Hong Kong’a taşıdıklarını biliyoruz.”

Dijitalleşme alanında fırsatlar; online eğitim, e-ticaret, 5G
Varlık ve servet yönetimi konusunda Asya’daki en önemli merkez; Hong Kong: Murat Kolbaşı, dijitalleşme konusunda işbirliği fırsatlarını da aktarıyor: “Salgın sürecinde hepimizin önemini daha da iyi fark ettiği üzere, dijitalleşme konusu da Hong Kong ile işbirliklerimiz açısından önemli bir nokta olabilir. Online eğitim, e-ticaret ve bu sürecin bizi yönlendirdiği sanal toplantılar, evden çalışma gibi gerekliliklere yönelik çözümler üreten teknoloji şirketlerinin bu süreçte Hong Kong’da öne çıktığını biliyoruz.
Ayrıca, 5G hizmetleri Hong Kong’da 1 Nisan tarihinde lanse edildi. Yaratıcı, inovatif şirketler ve startup’lar Hong Kong’u cazip bir iş merkezi olarak görüyor. 2019 yılında Hong Kong’da 3 binden fazla startup faaliyet göstermekteydi, bu sayı 2017 yılına oranla yüzde 43 artış gösterdi. Hong Kong’da startup’lar kuluçka merkezleri, melek yatırımcılar, risk sermayesi yöneticileri gibi çok güçlü bir networke erişim sağlıyorlar ve hükümetten de çok ciddi destek alıyorlar.  Varlık ve servet yönetimi konusunda Hong Kong, Asya’daki en önemli merkez konumunda. Hong Kong stratejik lokasyonu nedeniyle aile şirketleri tarafından da tercih ediliyor.”

Yorumlar (0)