Patronlar İçin ‘Beşi Bir Yerde’!

Profesyonel yöneticilik dikey bir yetkinlik iken; patronluk yatay bir yetkinliktir ve patronların finansal risk taşıma becerisi dışarıdan görünenden çok daha yüksektir. Kendi işini kurmaya kalkan profesyonel bir yönetici kolaylıkla “Dimyat’a pirince giderken, eldeki bulgurdan olabilir.” Kısaca, patronlar için ‘eğitim şart’, profesyonel yöneticiler için ise ‘taş yerinde ağırdır’ diyorum.
Yaygın olan bir halk deyiminde olduğu gibi ‘kitabın tam ortasından konuşayım’:
Belli bir iş kolunda şirket kurmuş ve anlamlı bir başarı ile günümüze kadar gelmiş şirket patronlarımızın şimdi artık en çok arzu ettiği husus şirketinin kendisinden sonra da devam etmesini sağlamak veya kısaca ‘sürdürülebilirlik’ olduğunu biliyoruz. Bu konu patronlarımızın kendi iş kolundaki kısa dönemli başarılardan çok daha zor bir alan olup, en azından aşağıdaki beş madde etkin ve samimi bir şekilde gerçekleştirilmeden mümkün değildir.
İşte patronlarımızın sürdürülebilirlik hedeflerine destek olacak ‘beşi bir yerde’:
• Periyodik olarak toplanıp stratejik kararlar alabilen fonksiyonel, yetkin ve etkin bir yönetim kurulu.
• Şirketin stratejik hedeflerinden ve günlük operasyonlarından sorumlu yetkin ve etkin bir profesyonel genel müdürün istihdamı ve muhafazası.
• Şirketin finansal raporları ve finansal rasyolarını zamanında hazırlayan, değerlendiren ve şirketin gidişatını yönlendiren etkin bir finansal yönetim anlayışı.
• Üçüncü kişiler tarafından yetkinlikleri onaylanmamış aile üyelerini şirketin dışında tutmayı da kapsayan liyakate dayalı bir insan kaynakları yönetimi anlayışı.
• Şirketin patronunun kredi kartları dahil bütçesi ile şirketin bütçesini birbirinden kesin olarak ayırmış bir nakit akışı anlayışı.
Her zaman ifade ettiğim gibi, bir işin yapılmasını çok iyi bilmek, aynı faaliyet alanında kurulan bir şirketin de başarılı bir şekilde yönetilebileceği anlamına gelmez. Örneğin; mobilya üretimini çok iyi bilen bir kişinin bir mobilya şirketi kurup, başarılı bir şekilde yönetebileceğini söylemek mümkün değildir.
Patronlar perspektifinden bu anlayış, patronlarımızın kendilerini sadece kendi iş kolunda değil yönetim bilimi olarak da geliştirmek zorunda oldukları anlamına gelir. Günümüzde içinde bulunduğumuz ortamın çok hızlı değişmesi ve teknoloji devrimi nedeni ile yönetim bilimi kendisini sürekli yenilediğinden ve genişlediğinden patronlarımız kendilerini güncel tutmaya her zamankinden daha fazla vakit ayırmalıdır.
Profesyonel yöneticiler perspektifinden bu anlayış, halen sahip oldukları ve başarılı bir şekilde yaptıkları profesyonel yöneticiliğe güvenerek, kendi şirketini kurmaya kalkmak zannedildiği kadar kolay değildir anlamına gelir. Profesyonel yöneticilik dikey bir yetkinlik iken; patronluk yatay bir yetkinliktir ve patronların finansal risk taşıma becerisi dışarıdan görünenden çok daha yüksektir. Kendi işini kurmaya kalkan profesyonel bir yönetici kolaylıkla “Dimyat’a pirince giderken, eldeki bulgurdan olabilir.”
Kısaca, patronlar için ‘eğitim şart’, profesyonel yöneticiler için ise ‘taş yerinde ağırdır’ diyorum.