30.06.2015, 08:23
5223
“Özdeğer” ve “Başarı” İlişkisi
İnsanın, insan olma çabasında önemli bir olgudur kişinin yeterli bir özdeğere sahip olması. Özdeğer, kendimizi olduğumuz gibi görebilmek, iç barışı sağlamak, kendimizden hoşnut olmak, yetenek ve kapasitemiz hakkında gerçekçi bilgi sahibi olmak ve hayata olumlu, gerçekçi ve güzel bakabilmektir.
Özdeğeri yüksek olan insanlar yaşamlarında güzel şeyler yaparlar ve doğrunun, iyinin arkasından giderler. Hatalarına gülebilir, onlardan ders çıkarabilir ve en mutsuz anlarında bile mutlu olabilecek bir şeyler bulabilirler.
Özdeğer doyumlu, mutlu, coşkulu ve anlamlı bir hayat yaşamada, insan ve insanlık adına olmazsa olmazlardandır. Her bireyin sahip olması gereken ve mecbur kılınması gereken bir olgudur da aslında gelecek nesiller adına.
Sürekli eleştirilen, aşağılanan, kabul edilmeyen, değer verilmeyen, kullanılan, hor görülen insanlar ne kendilerine ne de aile ve çevrelerine faydalı olabilirler. Böyle insanlar, gücenik, kızgın, öfkeli bir tutum içine girerler ve bu da kimse için faydalı olmaz.
İnsanlara yaşanılacak bir ortam oluşturmak, önce ailede başlayan ve genişleyerek devam etmesi gereken bir durumdur. İnsan değer verildiği ölçüde bir kişilik ve karakter geliştirir. Karakteri gelişmiş insanlar ise farklı bir tutum içinde olurlar ve yaşadıkları yerleri cennete çevirirler.
İnsanın kendine ve başkalarına değer vermesi ve saygı duyması gerekirken birbirlerini görmemezlikten gelmeleri, küçültmeleri, hor görmeleri, aşağılamaları ve ezmeye çalışmaları ise insanlık adına utanılması gereken bir durumdur aslında. Yapılması gereken bu kadar basitken ve çok şey gerektirmiyorken insanların hala özdeğerlerini geliştirme konularındaki yanlış, yanlı ve eksiklikleri milyonlarca, insanın mutsuzluğuna neden olduğu gibi, hayatı doğru ve anlamlı yaşayamama sorununa yol açacaktır.
Beyler bayanlar, bırakın başkaları ile kişilik savaşlarını. Önce kendinize değer verin ve kendinizle barışık olmayı öğrenin. Kim olursa olsun çevrenize saygı duyun ve saygıyı yaşayarak öğretin onlara. Örnek olun ki iyi insanların sayısı artsın. Sorun değil çözüm odaklı olun ki sürekli gelişmeyi ve öğrenmeyi ilke edinelim.
Yaşam, üzülemeyecek kadar çok kısa aslında. Biliyorum her şey güllük gülistanlık değil ama en azından kendimizi ve yaşadığımız yerleri güllük ve gülistanlık hale getirebiliriz. Biliyorum ki niyetimiz iyi olunca çok şeyi değiştirme gücüne sahip olabiliriz. Bunun içinde kimseden beklemek yerine değişimi kendimiz bir çaba içinde olarak gösterebiliriz neler yapabileceğimizi.
Özdeğer, özsaygı, özgüven, başarı, mutluluk gibi ve nice güzel şeylerin olmasına neden olacaktır. Bırakın “yıldızımız dişi olsun” ve nice güzelliklere vesile olsun…
Özdeğeri yüksek olan insanlar yaşamlarında güzel şeyler yaparlar ve doğrunun, iyinin arkasından giderler. Hatalarına gülebilir, onlardan ders çıkarabilir ve en mutsuz anlarında bile mutlu olabilecek bir şeyler bulabilirler.
Özdeğer doyumlu, mutlu, coşkulu ve anlamlı bir hayat yaşamada, insan ve insanlık adına olmazsa olmazlardandır. Her bireyin sahip olması gereken ve mecbur kılınması gereken bir olgudur da aslında gelecek nesiller adına.
Sürekli eleştirilen, aşağılanan, kabul edilmeyen, değer verilmeyen, kullanılan, hor görülen insanlar ne kendilerine ne de aile ve çevrelerine faydalı olabilirler. Böyle insanlar, gücenik, kızgın, öfkeli bir tutum içine girerler ve bu da kimse için faydalı olmaz.
İnsanlara yaşanılacak bir ortam oluşturmak, önce ailede başlayan ve genişleyerek devam etmesi gereken bir durumdur. İnsan değer verildiği ölçüde bir kişilik ve karakter geliştirir. Karakteri gelişmiş insanlar ise farklı bir tutum içinde olurlar ve yaşadıkları yerleri cennete çevirirler.
İnsanın kendine ve başkalarına değer vermesi ve saygı duyması gerekirken birbirlerini görmemezlikten gelmeleri, küçültmeleri, hor görmeleri, aşağılamaları ve ezmeye çalışmaları ise insanlık adına utanılması gereken bir durumdur aslında. Yapılması gereken bu kadar basitken ve çok şey gerektirmiyorken insanların hala özdeğerlerini geliştirme konularındaki yanlış, yanlı ve eksiklikleri milyonlarca, insanın mutsuzluğuna neden olduğu gibi, hayatı doğru ve anlamlı yaşayamama sorununa yol açacaktır.
Beyler bayanlar, bırakın başkaları ile kişilik savaşlarını. Önce kendinize değer verin ve kendinizle barışık olmayı öğrenin. Kim olursa olsun çevrenize saygı duyun ve saygıyı yaşayarak öğretin onlara. Örnek olun ki iyi insanların sayısı artsın. Sorun değil çözüm odaklı olun ki sürekli gelişmeyi ve öğrenmeyi ilke edinelim.
Yaşam, üzülemeyecek kadar çok kısa aslında. Biliyorum her şey güllük gülistanlık değil ama en azından kendimizi ve yaşadığımız yerleri güllük ve gülistanlık hale getirebiliriz. Biliyorum ki niyetimiz iyi olunca çok şeyi değiştirme gücüne sahip olabiliriz. Bunun içinde kimseden beklemek yerine değişimi kendimiz bir çaba içinde olarak gösterebiliriz neler yapabileceğimizi.
Özdeğer, özsaygı, özgüven, başarı, mutluluk gibi ve nice güzel şeylerin olmasına neden olacaktır. Bırakın “yıldızımız dişi olsun” ve nice güzelliklere vesile olsun…