banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

İklim İçin Kentler: İzleme & Değerlendirme Raporu’ yayınlandı

350.org Türkiye’nin 24 yerel yönetimi mercek altına alan ‘İklim İçin Kentler: İzleme & Değerlendirme Raporu’ yayınlandı.

YEŞİL EKONOMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK 01.10.2021, 00:01 27.10.2021, 09:27
25984
İklim İçin Kentler: İzleme & Değerlendirme Raporu’ yayınlandı
banner625

Rapor, Aralık 2019’da Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşen İklim İçin Biz Varız deklarasyonuna imza atarak iklim krizine karşı somut adımlar atmayı taahhüt eden 6 büyükşehir belediyesi (Adana, Ankara, Aydın, Bursa, Erzurum, İzmir), 4 il belediyesi (Bolu, Edirne, Rize, Tunceli) ve 14 ilçe belediyesinin (Acıpayam, Avcılar, Ayvalık, Beşiktaş, Bodrum, Bornova, Çerkezköy, Çiğli, Fethiye, Kadıköy, Karşıyaka, Sarıyer, Sultanbeyli, Tepebaşı) gerçekleştirdikleri iklim eylemlerine odaklanıyor.

Yerel yönetimlerin gerçekleştirdikleri azaltım ve uyum eylemlerinde öne çıkanların derlendiği raporda, belediyelerin yaşadığı zorluklar ve engeller, doğa temelli çözümler, dönüştürücü uyum gibi dünyadaki farklı kentlerin alternatif arayışları ile kentsel adil iyileşme vizyonu ele alınıyor.

Rapora yönelik 24 yerel yönetim temsilcisiyle gerçekleştirilen görüşmelerde, Covid 19 pandemisi, iklim kriziyle mücadeleyi sekteye uğratan önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. Öte yandan belediyelerin dikey ve bürokratik bir idari yapıya sahip olması, kapasite yetersizliği, birimler arası koordinasyon ve eşgüdümün sağlanamaması, katılımcılık mekanizmalarının yeterince işletilememesi gibi yapısal sorunlar yerel yönetimlerin hedefleri yüksek iklim eylemlerini gerçekleştirmeleri önündeki en büyük engeli oluşturuyor. Yerel yönetimler iklim eylemine yönelik olarak her ne kadar bazı iyileşmeleri ve düzenlemeleri hayata geçirmeye başlasalar da karşılaştıkları sorunlar eylemlerin hızının ve kapsamının yeterli seviyede olmasını engelliyor.

Raporun Yazarı Baran Alp Uncu, iklim krizi çağında kentlerin aşırı hava olaylarına ve afetlere karşı gün geçtikçe daha fazla kırılganlaştığını belirtiyor, adil iyileşme programlarının önemine değiniyor: “Çözüm; krizlere karşı dirençli, iklim dostu, bölüşüm, tanınma ve katılım adaletini sağlayan yeni bir kentsel amlayışta yatıyor. Gerek Küresel Kuzey’deki, gerek Küresel Güney’deki kentlerde adil iyileşme programlarını hayata geçirerek eş zamanlı krizlerle mücadele eden yerel yönetim örnekleri mevcut. Ancak bu yönde atılacak adımlarda sorumluluk sadece yerel yönetimlerde değil. Kentlerin kendine özgü ihtiyaçlarını gözeterek üst politikayı belirleyecek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na da çok iş düşüyor.”

Yorumlar (0)