Yeni Bir Yıl Daha Gelirken

2019’a sayılı günler kala insanlar geleneksel bir alışkanlık olarak, yeni yılda yeni bir umut tazeleme ve yeni dileklerle girmek istiyorlar. Oldukça masumca ve insani olan bu alışkanlıklar insanların yaşamında önemli yer tutmaktadır.
Ben de her sene 31 Aralık’ta yeni yıla girmeden sessiz bir odaya çekilir, o yıl hedeflerimi gözden geçirir, neleri başardığımı ve yapmam gereken daha nelerin olduğunu yazarım ve o kâğıt veya defteri mutlaka saklarım. Kâğıt israf etmemek için son yıllarda bilgisayara yazmayı daha uygun buluyorum ama yine de bazen eski alışkanlık olarak deftere de ayrıca yazmaya özen gösteririm.
İnsan, umut olmadan yaşayamaz doğal olarak. Ummak, umut etmek insanı çare aramaya ve yaşam enerjisini yükseltmeye yarar. Yaşama şevki verir. Umutsuzluk çaresizliğin virüsüdür ki kaçınılması gerekir. Umutsuzluğu gerçekçilik olarak kabul ettirmek isteyenler de ne kadar yanlış bir yolda olduğunun farkında değiller. İnsan asla seçeneksiz değildir; bazen karamsarlık oluşabilir ama iyimserlik sonunda galip gelecek ve insan bir şekilde aklını ve diğer doğal yetilerini kullanarak karanlıklardan kurtulmasını bilmiştir ve bilecektir.
Tavsiyem sizlere, yapanlar hariç ama yapmayanlar için hemen ve şimdi başlamalarıdır. Çekilin sessiz bir yere istek ve hedeflerinizi yazın. Bunlardan kendi kontrolünüzde olanlara öncelik tanıyın. Kontrolünüzde olmayanları aklınıza bile getirmeyin. Mümkün olabildiği ölçüde somut ve gerçekçi olmaya özen gösterin. Kendinize karşı dürüst olun. Başlangıç ve bitiş tarihleri koymaya özen gösterin ki bir şeyler sizi harekete geçmeye zorlasın. Hedeflerinizi yazarken bunların sizin, aileniz, işiniz veya ülkeniz için anlam ve önemini de yazmayı ihmal etmeyin. Zira bunlar sizler için en önemli güdü kaynağınız olacaktır.
Yaşama sevincinizi ve enerjinizi her geçen gün koruyun, kendinize değer ve önem verin. Olabildiğince doğaya uygun ve doğal yaşamaya ve olmaya özen gösterin. Abartı ve karmaşadan uzak durun. Başkalarının ne düşündüğü veya onların gözünde ne olduğunuz değil, siz aslında kim olmak, ne yapmak ve nasıl yaşamak istiyorsanız öyle olmaya ve yaşamaya çalışın. En büyük erdem “kendini bilmek ve kendini yaşayabilmek” der, düşünürler. Daha açıkçası ün, şöhret, para, pul, mal değil; karakter, zengin bir içgörü, vicdan, eşduyum, bilgi ve disiplin geliştirmeye önem vermek gerekir. Asıl hazine bunlardır ve insan bu erdemlerle muhteşem bir zenginlik içinde yaşar.
Kralları ve kitleleri gerçekten yöneten ve esin kaynağı olan bilgelerdir. Yaşamın bilgesi olamayan kral olsa ne yazar?!. Hiç bir şeyi yokken her şeyi varmış gibi yaşayan insanlar gerçek zenginlerdir. Çünkü bu insanların kaybedecek hiçbir şeyi yoktur. Aslında hiçbir şeyin sahibi değiliz. Ama irademiz ve düşüncelerimizden başka hiç bir şeye sahip olmadığımızı bilmek yine de işe yarayabilir. Zira hayat korkarak yaşanamayacak kadar değerlidir. Gerçek fakirlik, korkularla ve kendini koruma kaygısıyla hayatı kendine zindan etmektir.
Farkına vararak yaşamak ve yaşatmak dileğiyle yeni yılda yeni başlangıçlara “merhaba” demek umuduyla yeni yılınızı yürekten kutlarım.