Yeni kuşak üniversite: IŞIK
Eğitim-öğretimde 130 yıllık köklü geleneğin temsilcisi olan Işık Üniversitesi 21. yüzyılın ‘İYİ’ insanını yetiştirme misyonuyla sektörde iddialı büyüyor. Üniversite eğitimini bir ‘deneyim’ olarak tanımlayan Rektör Şirin Tekinay, “Mezunumuz ilk 6 ay içinde yüzde 90 iş hayatına atılıyor. Etliye sütlüye karışmayan insan yetiştirmiyoruz.
ÜNİVERSİTE
01.02.2017, 08:47 30.01.2017, 16:04
7279
Uyguladığımız STEAM modeliyle; sorgulayıcı, işbirlikçi, yenilikçi, üretken, yaratıcı, girişimci ve bunları takım çalışmasıyla taçlandıran bireyler yetiştiriyoruz. Dünyanın yeni beş boyutlu eğitim sisteminin Türkiye’deki öncüsüyüz” diyor.
Feyziye Mektepler Vakfı’nın (FMV) 130 yıllık kültürüyle hayat bulan Işık Üniversitesi, iş ve bilim dünyasına geleceğin ‘İYİ’ insanlarını kazandırıyor. Eğitim, öğretim ve topluma hizmet olarak tanımlanacak yeni kuşak üniversite misyonunda iddialı olan Işık Üniversitesi, yarattığı değerin karşılığını mezunlarının ilk 6 ay içinde yüzde 90’ının işe yerleştirilmesiyle alıyor.
Araştırma ve geliştirmede, inovasyonda, sanayi-üniversite işbirliği başta olmak üzere üniversite bünyesinde yürütülen yenilikleri Rektör Prof.Dr. Şirin Tekinay ile konuştuk. 20 yıl ABD’de çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönen Tekinay, 9 patent ve 100’den fazla yayının da sahibi bir bilim kadını. Mühendisliğin yanısıra ABD Bilim Vakfı’nda direktörlük yapan Tekinay, ayn zamanda halen daha Avrupa Bilim ve Teknoloji Komisyonu’nda danışman ve hakem olarak görev yapıyor. Birçok şapkaya sahip olan Tekinay’ın en önemli gündem maddesini ise Işık Üniversitesi’nin büyüme çizgisi ve stratejisi oluşturuyor.
Tekinay, üniversitenin bir dönüşümden geçtiğini belirterek, “Dünyada fen (science), teknoloji (technolgy), mühendislik (engineering), sanat (art), matematik (mathematics) yani STEAM adı verilen çok boyutlu bütünleşik araştırma ve eğitim-öğretim anlayışının ülkemizdeki öncüsüyüz. Zira tasarımın, projelendirilmiş çok disiplinli çözümlerin sayısal/sözel, bilimsel/sanatsal ayrımı yok. Türkiye’de iş dünyası da bu kavramın öneminin farkında” diyor. Tekinay’ın STEAM anlayışını coşkuyla savunmasının en önemli yanı da bireyin ilgi alanlarına göre ayrıştırılmaması. Bireyin sayısal veya sözel zekasına göre etiketlenmesinin yanlış olduğunu aktaran Tekinay, “Bundan önce mühendislere yenilikçi, sanatçılara yaratıcı deniliyordu. Oysa günümüzde disiplinler arasında öyle bir bağ oluşmuş bulunuyor mühendis de yaratıcı oluyor, sanatçı da yenilikçi. Bizim amacımız ise her bireyin farklı öğrenme stilini keşfederek onun yaratıcılığını, üretkenliğini veya güçlü olduğu alanları destekleyerek önünü açarken güçsüz gibi göründüğü alanları ise destekleyerek de tam bir birey olmasını sağlıyoruz. Burada sayısal ve sözel bölünmenin de önüne geçmiş oluyoruz” diye konuşuyor.
Temel amaçlarının ‘T’ modeli mezun yetiştirmek olduğunun, bunun yolunun da STEAM anlayışından geçtiğinin altını çizen Tekinay, uyguladıkları yöntemleri ise şöyle detaylandırıyor: “Tüm bölümlerimiz akreditedir. Müfredatı uyguladığımızda derslerin içeriğine farklı bölümleri yediriyoruz. Bunu yaparken de derse girenlere hoca yerine koordinatör tanımını kullanıyoruz. Çünkü klasik olarak bilgiyi aktaran hocadan ziyade farklı kaynaklardan tüm bilgiyi harmanlayan ve bunu öğrencisiyle interaktif paylaşımla geliştiren yapı kuruyoruz.”
YapLab fark yaratıyor
STEAM modelinin en önemli hayat bulduğu noktalardan birini de üniversite bünyesinde kurulan YapLab altyapısı oluşturuyor. Tekinay, Türkiye’nin ilk YapLab’larından birini Şile Kampüsü’ne kurduklarını belirterek, “Buna kısaca halka açık, yapıcı hareketi destekleyen, bilgisayar kontrollü üretim hane’ diyoruz. Kısaca isteyen öğrenci, girişimci veya KOBİ gelerek; projesine ilişkin hızlı prototipleme gerçekleştirebiliyor. Bu modele normalde FabLab deniliyor ancak biz bunu YapLab olarak kullanıyoruz. Çünkü yaptığımız deneme ve yanılmanın maliyetini düşürerek yaratıcılığı hızlıca prototipe dönüştürmeye çalışıyoruz. Bunun için sunduğumuz altyapıda; üç boyutlu yazıcılarımız, lazer kesici vs. tezgahlarımız var” bilgisini veriyor.
YapLab’dan yararlanmak için Işık Üniversitesi öğrencilerinin önceliği olsa da 7x24 dışarıya açık olan yapıdan isteyen herkes yararlanabiliyor. YapLab’ın üretim hane veya Ar-Ge merkezi olarak algılanmasını isteyen Tekinay, şu bilgileri veriyor: “Üniversite olarak KOBİ’mizin, girişimcimizin, öğrencimizin fikrinin, hayalinin üç boyutlu hayat bulması önemli. Şu anda Maslak’ta ve Şile’de bulunan YapLab’larımız yüzde 100 kapasite ile hizmet veriyor. Dünya FabLab ağına üye olduğumuz için tüm eğitim materyallerine erişimlerimiz var. Bunun da kullanıcıların hizmetine sunuyoruz. Umarım bu yaklaşımımız ile teknolojinin tüketicisi değil üreticisi olacağımız bir ekosistem oluşumuna zemin hazırlar.”
Ön kuluçkadan kuluçkaya
“Türkiye’de üniversite-sanayi işbirliği istenilen noktaya gelmedi” diyen Tekinay, üniversite olarak etkin ve nitelikli, sonuca ulaşılabilen işbirliklerine imza attıklarını kaydediyor. Üniversitenin işbirliği yürüttüğü kurumlar arasında dünya devi IBM, Arçelik, Nortel gibi kurumlar da bulunuyor, Şile’de dokuma tezgahı sahibi girişimci kadınlar da. Eğitim ve araştırmayı bütünleşik düşündüklerini aktaran Tekinay, kurdukları Kuluçka Merkezi’nin IBM ortaklığıyla hayata geçirildiğini hatırlatıyor. Türkiye’de teknopark yapılanmasında kapasite fazlalığı bulunduğunu dile getiren Tekinay, ön kuluçka ve kuluçka merkezleriyle bu alanda önemli çalışmalara imza attıklarını ve kısa vadede teknopark projesi düşünmediklerini anlatıyor. Tekinay, ön kuluçka merkezinde 10’a yakın girişimin kuluçka merkezine geçiş yapacağını söylüyor.
Yeni bölümler açılıyor
Şile ve Maslak’ta toplam 526 bin metrekare alan üzerinde eğitim veren Işık Üniversitesi’nin 266 akademik kadrosu, 7 bin öğrencisi ve 7 bin 300 mezunu bulunuyor. 17. Dönem mezunlarını veren Işık Üniversitesi, bugün beş fakültede (mühendislik, mimarlık ve tasarım, iktisadi ve idari bilimler, güzel sanatlar ve fen edebiyat fakülteleri) 34 program ile lisans, iki meslek yüksekokulunda 20 programı ile ön lisans; sosyal bilimler ve fen bilimleri enstitülerinde lisansüstü eğitim veriyor. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) onaylı yeni bölümler açacaklarını duyuran Şirin Tekinay, Maslak’ta müzik ve sahne sanatları, muhasebe ve denetim, uluslararası ekonomi ve finans bölümü ile sağlık bilimlerine öğrenci alacaklarını duyuruyor. Yeni açılacak bölümler arasında; pilotluk ve sivil havacılık yönetimi ile spor yönetimi de bulunuyor.
Feyziye Mektepler Vakfı’nın (FMV) 130 yıllık kültürüyle hayat bulan Işık Üniversitesi, iş ve bilim dünyasına geleceğin ‘İYİ’ insanlarını kazandırıyor. Eğitim, öğretim ve topluma hizmet olarak tanımlanacak yeni kuşak üniversite misyonunda iddialı olan Işık Üniversitesi, yarattığı değerin karşılığını mezunlarının ilk 6 ay içinde yüzde 90’ının işe yerleştirilmesiyle alıyor.
Araştırma ve geliştirmede, inovasyonda, sanayi-üniversite işbirliği başta olmak üzere üniversite bünyesinde yürütülen yenilikleri Rektör Prof.Dr. Şirin Tekinay ile konuştuk. 20 yıl ABD’de çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönen Tekinay, 9 patent ve 100’den fazla yayının da sahibi bir bilim kadını. Mühendisliğin yanısıra ABD Bilim Vakfı’nda direktörlük yapan Tekinay, ayn zamanda halen daha Avrupa Bilim ve Teknoloji Komisyonu’nda danışman ve hakem olarak görev yapıyor. Birçok şapkaya sahip olan Tekinay’ın en önemli gündem maddesini ise Işık Üniversitesi’nin büyüme çizgisi ve stratejisi oluşturuyor.
Tekinay, üniversitenin bir dönüşümden geçtiğini belirterek, “Dünyada fen (science), teknoloji (technolgy), mühendislik (engineering), sanat (art), matematik (mathematics) yani STEAM adı verilen çok boyutlu bütünleşik araştırma ve eğitim-öğretim anlayışının ülkemizdeki öncüsüyüz. Zira tasarımın, projelendirilmiş çok disiplinli çözümlerin sayısal/sözel, bilimsel/sanatsal ayrımı yok. Türkiye’de iş dünyası da bu kavramın öneminin farkında” diyor. Tekinay’ın STEAM anlayışını coşkuyla savunmasının en önemli yanı da bireyin ilgi alanlarına göre ayrıştırılmaması. Bireyin sayısal veya sözel zekasına göre etiketlenmesinin yanlış olduğunu aktaran Tekinay, “Bundan önce mühendislere yenilikçi, sanatçılara yaratıcı deniliyordu. Oysa günümüzde disiplinler arasında öyle bir bağ oluşmuş bulunuyor mühendis de yaratıcı oluyor, sanatçı da yenilikçi. Bizim amacımız ise her bireyin farklı öğrenme stilini keşfederek onun yaratıcılığını, üretkenliğini veya güçlü olduğu alanları destekleyerek önünü açarken güçsüz gibi göründüğü alanları ise destekleyerek de tam bir birey olmasını sağlıyoruz. Burada sayısal ve sözel bölünmenin de önüne geçmiş oluyoruz” diye konuşuyor.
Temel amaçlarının ‘T’ modeli mezun yetiştirmek olduğunun, bunun yolunun da STEAM anlayışından geçtiğinin altını çizen Tekinay, uyguladıkları yöntemleri ise şöyle detaylandırıyor: “Tüm bölümlerimiz akreditedir. Müfredatı uyguladığımızda derslerin içeriğine farklı bölümleri yediriyoruz. Bunu yaparken de derse girenlere hoca yerine koordinatör tanımını kullanıyoruz. Çünkü klasik olarak bilgiyi aktaran hocadan ziyade farklı kaynaklardan tüm bilgiyi harmanlayan ve bunu öğrencisiyle interaktif paylaşımla geliştiren yapı kuruyoruz.”
YapLab fark yaratıyor
STEAM modelinin en önemli hayat bulduğu noktalardan birini de üniversite bünyesinde kurulan YapLab altyapısı oluşturuyor. Tekinay, Türkiye’nin ilk YapLab’larından birini Şile Kampüsü’ne kurduklarını belirterek, “Buna kısaca halka açık, yapıcı hareketi destekleyen, bilgisayar kontrollü üretim hane’ diyoruz. Kısaca isteyen öğrenci, girişimci veya KOBİ gelerek; projesine ilişkin hızlı prototipleme gerçekleştirebiliyor. Bu modele normalde FabLab deniliyor ancak biz bunu YapLab olarak kullanıyoruz. Çünkü yaptığımız deneme ve yanılmanın maliyetini düşürerek yaratıcılığı hızlıca prototipe dönüştürmeye çalışıyoruz. Bunun için sunduğumuz altyapıda; üç boyutlu yazıcılarımız, lazer kesici vs. tezgahlarımız var” bilgisini veriyor.
YapLab’dan yararlanmak için Işık Üniversitesi öğrencilerinin önceliği olsa da 7x24 dışarıya açık olan yapıdan isteyen herkes yararlanabiliyor. YapLab’ın üretim hane veya Ar-Ge merkezi olarak algılanmasını isteyen Tekinay, şu bilgileri veriyor: “Üniversite olarak KOBİ’mizin, girişimcimizin, öğrencimizin fikrinin, hayalinin üç boyutlu hayat bulması önemli. Şu anda Maslak’ta ve Şile’de bulunan YapLab’larımız yüzde 100 kapasite ile hizmet veriyor. Dünya FabLab ağına üye olduğumuz için tüm eğitim materyallerine erişimlerimiz var. Bunun da kullanıcıların hizmetine sunuyoruz. Umarım bu yaklaşımımız ile teknolojinin tüketicisi değil üreticisi olacağımız bir ekosistem oluşumuna zemin hazırlar.”
Ön kuluçkadan kuluçkaya
“Türkiye’de üniversite-sanayi işbirliği istenilen noktaya gelmedi” diyen Tekinay, üniversite olarak etkin ve nitelikli, sonuca ulaşılabilen işbirliklerine imza attıklarını kaydediyor. Üniversitenin işbirliği yürüttüğü kurumlar arasında dünya devi IBM, Arçelik, Nortel gibi kurumlar da bulunuyor, Şile’de dokuma tezgahı sahibi girişimci kadınlar da. Eğitim ve araştırmayı bütünleşik düşündüklerini aktaran Tekinay, kurdukları Kuluçka Merkezi’nin IBM ortaklığıyla hayata geçirildiğini hatırlatıyor. Türkiye’de teknopark yapılanmasında kapasite fazlalığı bulunduğunu dile getiren Tekinay, ön kuluçka ve kuluçka merkezleriyle bu alanda önemli çalışmalara imza attıklarını ve kısa vadede teknopark projesi düşünmediklerini anlatıyor. Tekinay, ön kuluçka merkezinde 10’a yakın girişimin kuluçka merkezine geçiş yapacağını söylüyor.
Yeni bölümler açılıyor
Şile ve Maslak’ta toplam 526 bin metrekare alan üzerinde eğitim veren Işık Üniversitesi’nin 266 akademik kadrosu, 7 bin öğrencisi ve 7 bin 300 mezunu bulunuyor. 17. Dönem mezunlarını veren Işık Üniversitesi, bugün beş fakültede (mühendislik, mimarlık ve tasarım, iktisadi ve idari bilimler, güzel sanatlar ve fen edebiyat fakülteleri) 34 program ile lisans, iki meslek yüksekokulunda 20 programı ile ön lisans; sosyal bilimler ve fen bilimleri enstitülerinde lisansüstü eğitim veriyor. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) onaylı yeni bölümler açacaklarını duyuran Şirin Tekinay, Maslak’ta müzik ve sahne sanatları, muhasebe ve denetim, uluslararası ekonomi ve finans bölümü ile sağlık bilimlerine öğrenci alacaklarını duyuruyor. Yeni açılacak bölümler arasında; pilotluk ve sivil havacılık yönetimi ile spor yönetimi de bulunuyor.