Sanayinin rekabet gücünü artırmayı amaçlayan; Tarsus Üniversitesi’nden araştırma ekosistemi yönetim modeli
Tarsus Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Orhan Aydın, araştırma kültürünü eğitim-öğretim süreçlerine yaymaya çalıştıklarını belirterek, “Giderek güçlendirmeye çalıştığımız araştırma altyapısı, nitelikli araştırmacı insan kaynağı ve doğru bir araştırma ekosistemi yönetim modeliyle bölge ve ülke sanayisinin rekabet gücünün artmasına katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Üniversite ve sanayi arasında karşılıklı güvene dayalı bir işbirliğinin oluşturulması ve sürdürülmesi, ana hedefimizdir” diyor.
Tarsus Üniversitesi, 1 enstitü (Lisansüstü Eğitim Enstitüsü), 7 fakülte (Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Teknoloji Fakültesi ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi), 1 yüksekokul (Yabancı Diller Yüksekokulu) ve 3 meslek yüksekokulundan (Meslek Yüksekokulu, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ve Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu) oluşuyor. Tarsus Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Orhan Aydın, lisansüstü eğitime de özel bir önem verilen Tarsus Üniversitesi’nde yeni program açarken Türkiye’nin ve bölgenin ihtiyaçlarını gözettiklerini, sektörde mezunlarına ihtiyaç olan programlara öncelik verdiklerini, akademik ilgi yelpazelerini sürekli yeni bölüm ve programlarla genişlettiklerini belirtiyor.
Prof.Dr. Orhan Aydın, akademik kadrolarını her geçen yıl güçlendirdiklerini, uluslararası hareketlilik ve işbirliklerinin de oldukça iyi seviyede olduğunu söylüyor: “Hocalarımız dünyanın önde gelen üniversiteleriyle projeler yürütüyorlar. Üniversitemiz adresli her 5 uluslararası makaleden 2’si uluslararası işbirliğiyle üretiliyor. Uluslararası saygın dergilerde üretilen Üniversitemiz adresli makale sayıları sürekli artıyor. Öğretim üyesi başına düşen yayın sayısında ülkemiz üniversiteleri arasında ön sıralardayız. Ulusal ve uluslararası proje fon kaynaklarından yararlanma düzeyimiz oldukça iyi. Aramıza yeni katılan arkadaşlarla daha iyiye gittiğimizi görüyoruz ve bu ivmesel iyileşmenin sürdürülebilirliği adına geliştirdiğimiz politika ve mekanizmalarla geleceğe daha güvenle bakıyoruz.”
Prof.Dr. Orhan Aydın, “Üniversitemiz, oluşturduğu ve her geçen gün güçlendirdiği araştırma altyapısı ve sahip olduğu nitelikli araştırmacı insan kaynağıyla bölgemizin ve ülkemizin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişimine önemli katkılar sağlıyor. Üniversitemiz, bir yandan bünyesindeki nitelikli ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitim-öğretim programlarıyla ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirirken diğer yandan da yaptığı araştırma ve geliştirme faaliyetleriyle hem bilime hem de bölgemizin, ülkemizin ihtiyaç duyduğu bilgi ve teknoloji üretimine odaklanmıştır” diyor.
Araştırma ekosistemi yönetim modeliyle rekabet gücü
Ana hedef; karşılıklı güvene dayalı üniversite-sanayi işbirliği: Araştırma kültürünü eğitim-öğretim süreçlerine yaymaya çalıştıklarını vurgulayan Prof.Dr. Aydın, yürütülen araştırma projelerinde ön lisans, lisans ve lisansüstü öğrencilerin rol almasını teşvik ettiklerini anlatıyor: “Müfredatları öğrencilerimizin araştırma beceri ve yetkinliklerini artıracak şekilde güncelliyoruz. Öğrenci projelerine özel bir önem veriyoruz. Üniversite ve paydaşlarımız arasında karşılıklı güvene dayalı bir işbirliğinin oluşturulması ve sürdürülmesi, ana hedefimizdir. Giderek güçlendirmeye çalıştığımız araştırma altyapısı, nitelikli araştırmacı insan kaynağı ve doğru bir araştırma ekosistemi yönetim modeli ile bölge ve ülke sanayisinin rekabet gücünün artmasına katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Üniversite ve sanayi arasında karşılıklı güvene dayalı bir işbirliğinin oluşturulması ve sürdürülmesi, ana hedefimizdir.”
3+1 model: Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde (Mersin Tarsus OSB) kurulan Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’nun, bölgedeki sanayicilerin ihtiyacı olan nitelikli işgücünün sağlanmasına katkı vermeyi amaçladığını kaydeden Prof.Dr. Aydın, okuldaki programları, Mersin Tarsus OSB Yönetimi ile yaptıkları istişarelerle belirlediklerini, benzeri bir yaklaşımla müfredatları ilgili sektörlerin beklentilerine göre sürekli dinamik bir şekilde güncelleyerek; öğrencileri sektörün ihtiyaçlarına yönelik bilgi, beceri ve yetkinlikle donatmaya çalıştıklarını ifade ediyor: “Bu yıl ilk mezunlarını verecek okulumuzun mezun adayları şimdiden iş bağlantılarını yapmış durumdalar. Okulumuzda yürüttüğümüz 3+1 modeli oldukça etkili oldu. Öğrenciler son dönemlerini sektörde geçiriyor ve önemli bir kısmı bir dönemi geçirdiği firmada istihdam ediliyor. Bölge sanayi kuruluşlarından okul kapasitemizi artırma talebi var. Bu çok memnuniyet verici. Mezunlarımızın onların beklentilerini karşılayacak donanımda olması ana hedefimizdi. Bunun gerçekleştiğini görmek geleceğe daha güvenle bakmamıza vesile oluyor.”
“İşbirliği ağını artıracağız”: Prof.Dr. Aydın, ihtiyaç analizleri, ziyaretler, proje, danışmanlık vb. alanlarda hizmetlerle bölge sanayisini iyi tanıyıp onların ihtiyaçları doğrultusunda hangi alanlarda üniversiteyle işbirliği yapabilecekleri konusunda üniversite hocasını ve sanayiciyi bir araya getirdiklerini, ikisinin ulusal veya uluslararası fon kaynaklarından yararlanmalarını, bazen de doğrudan sanayicinin desteklediği kontratlı projeler altında bir araya gelmelerini hedeflediklerini paylaşıyor: “Halihazırda bölgemizin önemli firmalarıyla yakın işbirliği içerisinde onların Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitelerinin artmasına katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Yürüyen çok sayıda ürün/teknoloji geliştirme/iyileştirme projesi var. Artan kapasitemizle bu işbirliği ağını daha artırma niyetindeyiz. Bölgemizdeki kamu, oda, borsa, meslek ve sivil toplum kuruluşlarıyla da yakın işbirliği içerisinde çalışıyor, bölgemizin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişimine katkı sağlayan projeler üretiyoruz. Değer katma ve etki odaklı bu çabalarımızın artan kapasitemizle daha da artacağına inanıyorum.”
İki yeni uygulama ve araştırma merkezi: Tarsus Üniversitesi’nin yeni ve yenilikçi bir üniversite olma hedefiyle bölgesel kalkınma alan ve ihtiyaçlarını dikkate alarak kapasite oluşturmayı amaçladığını aktaran Prof.Dr. Aydın, “Bölge’yle ilgili yaptığımız analizlerde, uluslararası ticaret, lojistik, finans, ileri ve akıllı imalat gibi başlıkların ön plana çıktığını görüyoruz. Bu alanlarda bölgenin ihtiyacı olan nitelikli insan kaynağını sağlamak ve bölge dinamikleri konusunda ortak araştırmalar yapmak, böylelikle bölgesel kalkınmaya katkı sağlamak amacıyla ilgili alanlarda ön lisanstan doktoraya bütün seviyelerde programlar açtık. Bu hedef doğrultusunda, ayrıca, Üniversite bünyesinde iki yeni uygulama ve araştırma merkezi kurulmuştur: İleri ve Akıllı İmalat ile Uluslararası Ticaret ve Lojistik” diyor.
Dijital ve yeşil dönüşüm, sürdürülebilirlik: Dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve Birleşmiş Milletler (BM) sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamanın önemli gündem maddeleri olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Aydın, bu ve benzeri başlıkları öncelikle kavramsal olarak içselleştirerek kurumsal kapasitelerini uyumlandırmaya gayret ettiklerine, eğitim-öğretim müfredatlarını da bu değişim ve dönüşüm süreçlerine cevap verecek şekilde yenilediklerine, araştırmalarda bu konulara öncelik verdiklerine değiniyor.
Sağlık Bilimleri Fakültesi inşaatı başlayacak: “Devletimizin bizlere sağladığı imkanlarla Üniversitemizin kapasitesini her geçen gün geliştiriyoruz. Tamamlanan inşaatlarımız var. Mevcut binalarımızın bakım onarım çalışmalarını tamamladık. Kampüs altyapı ve peyzaj çalışmalarımızın önemli bir kısmı tamamlandı. Kütüphanemizin inşaatı başladı. Gelecek yıl ise Sağlık Bilimleri Fakültesi inşaatını başlatmayı planlıyoruz” diyen Prof.Dr. Aydın, laboratuvar altyapılarını sürekli geliştirdiklerini anlatıyor: “Üniversitemizle ilgili gelecek tasavvurumuzu ve hayallerimizi ortaya koyduk. Üniversitemizin kısa orta ve uzun vadeli gelişim planlarını tamamladık. Varmak istediğimiz yeri biliyoruz. Bu planlar rehberliğinde imkanlar ölçüsünde ilerliyoruz. İmkanlarımızı çoğaltabilirsek hedef ve hayallerimize daha kısa sürede ulaşabiliriz. Bu noktada hayırseverlerin desteklerine ihtiyacımız var. Onların desteklerini bekliyoruz. Gelişmiş dünya üniversitelerine baktığımızda, geldikleri seviyede hayırseverlerin yaptığı bağışların önemli katkı sağladığını görüyoruz. Ülkemizde de çok güzel örnekler var.”
Proje Ofisi, TTO gibi görev yapıyor: Bölgedeki iki teknoparkın girişimcilik ekosistemi adına önemli bir avantaj sağladığına değinen Prof.Dr. Aydın, her iki teknoparkın da yönetici şirketinde yer aldıklarını vurguluyor: “Teknoscope önemli bir kapasiteye ulaşmış durumda. Agropark, tarım odaklı tematik niteliğiyle ülkemiz için örnek bir teknokent. Oraya da girişimciler kabul edilmeye başlandı. Bünyemizde oluşturduğumuz Proje Ofisi, aynı zamanda TTO gibi görev yapıyor. Proje fon kaynakları ve çağrılarıyla ilgili sürekli olarak bilgilendirmeler yapıyor, araştırmacılarımızın ulusal ve uluslararası fon kaynaklarından yararlanması için destek oluyor, kamu-üniversite-sanayi işbirliği faaliyetlerini organize ediyor, fikri mülkiyet ve ticarileşme faaliyetlerini yönetiyor ve girişimcilik kültürünü destekliyoruz.”