banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

31.08.2023, 23:59 17025

Sosyal Medya Bilmişleri…

Özellikle bilim, sanat, düşün, edebiyat ve tarih konuları toplumun başat alanlarıdır, bu alanlarda gelişmiş olmak dünyaya önderlik etmek; çağdaş ve uygar bir ülkenin oluşmasını sağlamaktır. Her birey bu gerçeği bilmeli; bu bilinçle kendini ve ülkesinin geleceğini inşa etmelidir.
Çıldırmak işten bile değil!.. Sosyal medyada önüne gelen aforizmalarla felsefe dersleri veriyor; psikolojik eğitimi olmayanlar -ki bunlar “psikoloji” nasıl söylenirden haberi yok- piskoloji olarak telaffuz ediyorlar -Yaşam! Koçluğu yapıyor; neyse o- yol gösteriyor veya bilmem ne alanında uyduruk eğitim almışlar ama mesleklerinin yanı sıra tecrübeden yoksun kişiler başımıza “Hoca” kesiliyor.
Unvanları olan, yılların birikimlerine sahip, okumuş yazmış, biraz da şaşmış ve denemiş;  hayatın çemberinden geçmiş olanlar, o çokbilmiş arkadaşlar kadar özgüvene sahip değil. Ben kırk yıldır hocalık yapıyorum, kitaplar yazdım, tv programları, seminer, konferans eğitimlerle milyonlara seslendim, ama hala hoca olmaya çalışırken -ki hala öğreniyoruz- bu arkadaşların ekranın gerisinden atıp tutmaları sinir bozcu olmaya başladı… Herkes filozof, psikolog, sosyolog, tarihçi, edebiyatçı, sanatçı, yorumcu ama gerçekten ne olduklarını kendileri bile bilmiyor. Hangi kaynaktan besleniyorlar belli değil; bazıları cesaret edip kitap yazıyor, youtube kanalında eğitimler açıyor ve paraya para demiyorlar…
Denetleyen, ‘Ne yapıyorsun kardeşim, meydanı boş mu buldun?’ diyen yok! Gerçek anlamda yazan, çizen ve bir şeyler söylemeye çalışanlar biraz utangaç, erdemli, haddini bilen ve varlığı ile ışık olmaya çalışırken, ne yazık ki içinde yaşadığı toplum onların ışığını almamaya direnen, hor gören, kendinden farklı olanı reddeden bir yapıda olunca ülkede ilim, bilim, sanat, edebiyat, tarih ve diğer disiplinler bahsi edilen kişilere kalıyor ne yazık ki… Bazen bilen ama toplumdan uzak yaşayan, toplumu hor gören okumuşlar da yok değil hani… Yine de ülkemizin geleceği için, ülkesi ve insanlık adına yüreği atan, hayatını erdemlere adamış insanları o ülkenin insanlarının baş tacı etmesi, hakkını vermesi gerekiyor…
Sosyal bilimlerde Dunning-Kruger etkisi, olarak ilgi gören bir yaklaşım vardır. Bu olgu, bir görevde düşük yeterliliğe sahip kişilerin yeterliliklerini abarttığı durumdur; bir anlamda “cahil cesareti” olarak da kabul gören bu yaklaşım, önyargı, düşük yeterlikli insanların kendi yeteneklerini abartarak gerçek bilgiye ve olaylara önyargı ve yüksek özgüvenle davranınca ortaya şarlatanlıklar çıkmaktadır.
Bilmek, o yüzden çok zor iştir ama cahiller için kolay; bilgisi yoktur ama fikirleri çoktur bu kişilerin. Fikirlerinin kaynağı ise belirsizdir. Dolayısıyla toplumun önderleri olacak ve alanında uzman kişiler öyle kolay yetişmiyor dolayısıyla da kolay harcanmamalıdır. Bunun ayırdını ise toplum bireyleri yapmak zorundadır. Bilmeyene, cahile, bilmiş geçinenlere ise aldırış etmemelidir kişiler. Bilgi, bilmek, erdem ve değer adına emek verenleri toplum yüceltmeli ve hakkını vermeli ve korumalıdır. ‘Bunu neden yapmak zorundadır?’ derseniz, bireyin kendi hayatını garantiye alması içindir. Kaliteden ödün verilmeye başlandığında kalitesizlik bir virüs gibi yayılınca, olan insanlara ve ülkelere olur. Kalitesizliğin maliyeti ise yüksek ve pahalıdır…
Özellikle bilim, sanat, düşün, edebiyat ve tarih konuları toplumun başat alanlarıdır, bu alanlarda gelişmiş olmak dünyaya önderlik etmek; çağdaş ve uygar bir ülkenin oluşmasını sağlamaktır. Her birey bu gerçeği bilmeli; bu bilinçle kendini ve ülkesinin geleceğini inşa etmelidir.

Yorumlar (0)