banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

KOBİ’lerde maliyet düşürücü enstrümanlar

Karlılık sistem sorunu: KOBİ sadece kendi yükünü taşıyan bir ekonomik ölçek değildir, toplumun kriz veya tıkanma dönemi sosyal maliyetleri KOBİ’lere yüklendiği gibi, en büyük ve büyük üreticiler de maliyet sorunlarını genelde KOBİ’lere aktarma yoluyla çözerler. O halde KOBİ ne yapmalı?

SEKTÖR 01.07.2015, 08:57 30.06.2015, 17:15
11490
KOBİ’lerde maliyet düşürücü enstrümanlar
banner625

Önce üretim-tüketim sürecine, sonra da KOBİ’lerin bu süreçteki yerine bakalım. Günümüzde üretim süreci, kavram geliştirme, tasarım geliştirme, tasarım doğrulama, imalat, satış sonrası teknik hizmetler kompartımanları biçiminde diziliyor. Bu dizilişte net katmadeğerin çok önemli bir yüzdesi imalattan önceki ve sonraki süreçlerde sağlanıyor. Katmadeğer paylaşımında en düşük pay  imalata düşüyor.
KOBİ'lerin işlevlerinin tanımlandığı bölge de zaten imalat sürecidir. O halde  büyük sanayi aslında maliyet düşürmeyi, net katmadeğerin giderek küçüldüğü imalat sürecinde yeralan KOBİ’lere havale  ederek başarıyor.
Bu haksız paylaşım tablosu günümüz  ekonomisinde çok doğal karşılanmaktadır çünkü KOBİ'lerin esas varlık nedeni büyük işletmelerin gereksinimine yanıt vermek olarak belirlenmiştir. Demek ki KOBİ'lerin varlığı sistemin işleyebilmesi için kaçınılmazdır. Ama sistemin de KOBİ’leri mahkum ettiği yer öldürücü risklerle doludur.
KOBİ’ler yaşamanın ve büyümenin yolunu ancak maliyetleri düşürmekle bulabilirler. Maliyetleri düşürmek genellikle “eli sıkılık” olarak algılanır ki yanlıştır. KOBİ’ler için ürün ve hizmet üretenler ise çoğunlukla fiyat rekabetiyle KOBİ’lere ulaşmayı denerler, bu da yanlıştır. İşletmelerde malliyetleri düşürmek ile verimliliği arttırmak bir madalyonun iki yüzü gibidir, “eli sıkılıkla” ilgisi yoktur  ve her halükarda, strateji ve proje gerektiren kapsamlı bir yapısal dönüşüm sorunu olarak ele alınmalıdır.
KOBİ’lerde karlılık şu üç yolla artırılır:
1- Büyüme yoluyla (girdi ve çıktı miktarında aynı oranda artış sağlayarak)
2- Fiyat kurtarma yoluyla (çıktılarının fiyatlarını, girdilerinin fiyatlarından daha fazla oranda artırarak–katmadeğer–)
3- Verimliliği artırma yoluyla (çıktı miktarını, girdi miktarından daha fazla oranda artırarak, ya da girdiler sabitken çıktı miktarını artırarak, –katmadeğer–)
Verimlilik sistemi faaliyetin şu alanlarındaki sorunları çözmelidir:
e-dönüşüm: Günümüzde KOBİ’lerin düşünmesi gereken en önemli nokta “e-dönüşüm”ü tam olarak gerçekleştirmektir. e-dönüşümün KOBİ’ye sağlayacağı en önemli fayda iş süreçleri ile bütünleşik yapısal  bir uyum kurulmasıdır.
Satınalma: Yapılan bir araştırma sonucunda satış fiyatını aynı düzeyde tutarken satın alma maliyetlerinin yüzde 18 azaltılması ile gelirde yüzde 100’lük bir artış gözlenmiştir. Bu nedenle KOBİ’lerde satınalma Ar-Ge’si mutlaka yapmalıdır.
Stok: Satın alma ihtiyacı, malzeme bittiğinde ortaya çıkar. Ancak işletmede malzeme bitene kadar bekleyemezsiniz.  Bunun için bir asgari ve azami stok miktarı olması gerekir.
Tam zamanında üretim: Kısa dönemde, gerekli miktarda, gerekli ürünlerin üretilmesidir. Maksimum verim sıfır stok ve sıfır hata ile sağlanır. Hatalar affedilemez.
Ve bu süreçler kurumsallaşmış bir yönetici yapıyı gerekli kılar.
Bu durumda KOBİ’lerde maliyeti düşürecek ürün ve hizmetlerde, bu alanlarda yaşanan sorunlara çözüm olup olmadığı aranmalıdır.

KOBİ’lerin rekabet gücüne Softnec katkısı
Şirketlere bir yandan yeni müşteri getirirken bir yandan da varolan müşterileriyle bağlarını güçlendiren teknolojik çözümler sunan Softnec, dünyanın en rekabetçi global şirketlerinin kullandığı Salesforce CRM altyapısını, Türkiye pazarına uygun format ve fiyatlarla KOBİ’lerin kullanımına sunmaya başladı. Softnec Bahçe adı verilen paket ile KOBİ’ler dijital platformlarda etkin bir şekilde tanıtım yapacak, yeni müşteri adaylarıyla buluşacak, iş süreçlerini A’dan Z’ye takip edebilecek ve uzman desteğinden faydalanabilecek. Dünya çapında 200 bin işletmede 8 milyona yakın kullanıcıya sahip olan Salesforce’un iş ortağı olarak Türkiye ile uyumlu uygulama ve paketler hazırladıklarını belirten Softnec Bilişim Kurucusu Cüneyt Lütfü İspir, “Müşteri İlişkileri Yönetimi, işletmeler için en önemli başlık olmuş durumda. Salesforce CRM altyapısı ile bu ihtiyaçları ve daha fazlasını karşılıyor. Dünyanın en rekabetçi firmaları iş süreçlerini yönetmek, geliştirmek ve yenilemek amacıyla Salesforce CRM altyapısını kullanıyor. Ancak her coğrafya ve kültürün, iş yapış şekillerine ve müşteri davranışlarına etki eden farklı dinamiklere sahip olduğu bir gerçek. Buradan hareketle, Salesforce altyapısını kullanarak Türkiye’nin CRM sistemini geliştirdik” diye konuştu.
Cüneyt Lütfü İspir, Softnec Bahçe ile Türkiye ekonomisinin can damarı olan KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmayı hedeflediklerini belirtti.

OKI yazıcıları ile bulut ve mobil baskıçok kolay
Tablet, akıllı telefon ve dizüstü bilgisayarlar aracılığıyla günlük işlerini yürüten kişi sayısı artarken, OKI yazıcıların mobil ve bulut baskı yetenekleri genişliyor. AirPrint, Google Cloud Print, Cortado Workplace ve ePrint gibi çok sayıda uygulamayı destekleyen OKI yazıcıları aracılığıyla mobil ve bulut baskı çok kolay alınabiliyor. Mobil cihazlar ile ağa bağlı, kablosuz veya web özellikli bir yazıcıya bağlanarak  ya da Google Cloud Baskı ile ağ bağlantısına gerek olmadan cloud üzerinden baskı gerçekleştirilebiliyor. OKI yazıcılarla uyumlu olan Apple Inc tarafından geliştirilen AirPrint;  iPhone, iPad veya iPod Touch gibi Apple cihazları aracılığıyla baskı yapmayı sağlıyor. Bir OKI ortağı olan Cortado’nun geliştirdiği Cortado Workplace tablet; akıllı telefon, PC veya Mac ile baskı yapılmasına imkan veren bir mobil baskı uygulaması. iPhone, iPad, iPod Touch, BlackBerry, Android ve Symbian ile uyumlu olan uygulama; dosyalara istenilen yerden, istenilen zaman erişme, bunları diğer cihazlara kopyalama ve basmayı mümkün kılıyor. ePrint, Microtech tarafından iOS ve Android cihazlar için geliştirilen bir mobil baskı uygulaması. OKI uyumlu ePrint ile  cihaz kütüphanesinde tutulan fotoğrafları kullanarak kart ve takvim sayfaları, uygulama için alınan notlar ve adres defterinden seçilen kişilerin bir listesi basılabiliyor.  ePrint Free kullanılarak OKI yazıcının uyumluluğu denenebiliyor. Küçük bir bedel karşılığında temin edilebilen tam sürümle ise  çok daha yüksek fonksiyonellik sağlanıyor.

Kaspersky Endpoint Security for Businessdaha kolay
Günümüzün dinamik ortamında BT yöneticileri, şirket dışından gitgide artan sayıda ve çeşitlilikte siber tehditle karşılaşırken işyerinde artmakta olan kişisel cihaz sayısı ve paylaşılan bilgi miktarı gibi diğerlerinden daha az tehlikeli olmayan çok sayıda şirket içi tehlikeyle de mücadele ediyor. Bu iki faktör ağ içindeki donanım ve yazılımların kontrolünü zorlaştırmakta ve tehditlere açık hale getirmektedir. 2014 yılında Kaspersky Lab ve B2B International tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada katılımcıların yüzde 35'inden fazlası gizli bilgi sızıntısına karşı korunmanın bir öncelik olduğunu belirtmiş. Virüsler, solucanlar ve trojanlar en önemli üç siber tehdit (yüzde 56) olarak sıralanırken katılımcıların yaklaşık yüzde 19'u hedefli saldırılarla karşılaştıklarını söyledi. Kaspersky Endpoint Security for Business, kurumsal ağa bağlı tüm cihazlar üzerinde merkezi uygulama, yönetim ve kontrolün kolaylığı ile siber tehditlere karşı güvenilir korumayı birleştirdi. Mobil Cihaz Yönetimi, Sistem Yönetimi ve Uç Nokta Şifreleme gibi gelişmiş özelliklerle BT yöneticileri, veri kaybı ve hırsızlığı önlemek için zayıf noktaları kolaylıkla tespit edebilir, envanter yapabilir, güvenlik ilkeleri oluşturabilir ve bunları devreye alabilir. Kaspersky Lab Türkiye Ülke Müdürü Sertan Selçuk şunları söyledi: “Kaspersky Endpoint Security for Business platformu, ek bütçe ve insan kaynakları maliyetleri yaratmadan her ölçekten işletmenin güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli genişlikte bir işlev yelpazesi içerir.”

Gider analizi ile yüzde 12 oranında tasarruf

Gartner tarafından yapılan araştırmaya göre, gider yönetiminde manuel işlemlerin kurumlara yıllık olumsuz etkisi, yaklaşık 150 bin dolar. Otomatize edilmiş işlemlerde ise yıllık 50 bin dolar tasarruf sağlanabiliyor. Uluslararası araştırma şirketi Aberdeen Group tarafından gerçekleştirilen “Gider Analizi” araştırma sonuçlarında, gider analizi yöntemlerini kullanan büyük işletmelerin yüzde 12, küçük işletmelerin yüzde 9 oranında tasarruf elde edebildiği gözlemleniyor. Araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 88’i, gider analizi yönetim süreçlerini yüksek öncelikli proje olarak değerlendiriyor. Kurumların yüzde 46’sı gider analizi için iş süreçlerini destekleyici kurumsal uygulamalardan besleniyor. Kurumların gider analizi taleplerinin başında; satın alma ve ERP sistemlerinden alınan gider verisinin kalite düşüklüğü (yüzde 51 oranında) bulunuyor. Kurumların yüzde 49’u ise gider tasarrufu olasılıklarını öngörebilmeyi talep ediyor. Fidelity® çözümü ile kurumların varlık, satın alma ve gider yaşam döngülerine katmadeğer sağladıklarını vurgulayan Asseco SEE İş Geliştirme Yöneticisi Didem Kurt Demirkaya, Asseco SEE Fidelity® çözümü ile kurumsal varlık ve gider yönetiminin optimal şekilde sağlandığını belirterek, “Kurumlar doğru yönetilen gider analiz çalışmalarıyla önemli tasarruf fırsatları yakalarken yoğun rekabet ortamında karlılık avantajı da elde edebiliyor” diyor. Demirkaya, “Fidelity ile kurum ihtiyaçları doğrultusunda ölçeklenebilecek şekilde esnek ve modüler bir yapı sunuyoruz. 500'den fazla özel fonksiyon ile deneyimlenmiş en iyi iş uygulamalarını, esnek ve müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda özelleşebilen bir altyapı ile çok kısa sürelerde uygulayabiliyor ve yatırımın geri dönüşünü sağlıyoruz” diye konuşuyor. Kurumsal varlık ve gider yönetimi iş süreçlerine uygulandığında, şirketler yoğun rekabet koşullarında avantaj elde edebiliyor. Yeni tasarruf fırsatlarının yakalanmasına olanak sağlayan gider yönetimi, yönetimsel kararlarda doğruluk yüzdesini artırıyor. Varlık ve gider yönetimini iş süreçlerine entegre eden kurumlar; diğer kurumlara oranla yüzde 33 daha iyi en alt kırılıma inebilen kategori yönetimi, yüzde 21 oranında daha iyi tedarikçi analizi ve yüzde 11 oranında daha iyi gider görünürlüğü sağlayabiliyor.

Posiflex, art arda RedDot Ödülü kazandı
Yenilikçi ve ileri teknoloji ürünleriyle, Türkiye’de 30 yıldır ödeme sistemlerinin öncüsü olan Profilo Ödeme Sistemleri’nin PC POS alanında dünya devi Posiflex ile yaptığı işbirliği sayesinde Türk mükelleflerle buluşturduğu cihazlar, art arda Red Dot Ödülü alma başarısı gösterdi. Profilo Ödeme Sistemleri, Red Dot ödüllü Posiflex cihazlarıyla son teknolojiyi kalite, konfor ve estetikle biraraya getiriyor. Son teknolojiyle geliştirilmiş dokunmatik ekranlı Posiflex Tower PC POS cihazları, fansız çalışıyor. Fansız çalıştığı için her tarafı kapalı olan ürün, ısı ve nemden de etkilenmiyor. Böylece daha hızlı ve üstün performans sergileyen Posiflex Tower PC POS cihazları, fiyat/performans oranı ile de dikkat çekiyor. Posiflex’in, tasarım dünyasının Oscar Ödülü olarak da nitelendirilen Red Dot’ı kazanan bir diğer ürünü de Posiflex Hibrit Mobil POS çözümü MT - 4008W oldu. Hem mobil hem de sabit kullanılabilme özelliği ile “hibrit” olarak da adlandırılan MT - 4008W sektörün ihtiyaçlarına yönelik çözümler esas alınarak üretilmiş bulunuyor. Perakende ve HORECA işletmeleri için tasarlanan Posiflex MT - 4008W, hibrit çözümü ile mobil deneyimde yeni bir dönem başlatıyor. MSR ve barkod okuyucuları destekleyen, 8” dokunmatik ekranlı tablet, aynı zamanda uygulamaya göre bir tutma kolu ya da el askısı ile kullanılabiliyor. Dahili WiFi, 3” termal yazıcı içeren ve geniş bağlantı portu seçenekleri sunan şarj yuvası özellikleri, mobil POS’u “Hepsi Bir Arada” özellikli sabit bir POS’a dönüştürüyor.

iPad ve iPhone’dan renkli AirPrint baskı
Dünyanın önde gelen teknoloji ve iş süreç yönetimi şirketlerinden Xerox, ev ve küçük ofislere yönelik renkli yazıcıları arasına Xerox Phaser 6020/6022’yi ekledi. Xerox’un en küçük renkli yazıcısı olma özelliğini taşıyan Xerox Phaser 6020/6022, kablosuz baskı özellikleri, güçlü işlemcisi, baskı kalitesi, düşük toner ve enerji kullanımı ile dikkat çekiyor. Xerox Phaser 6020/6022, Wi-Fi bağlantılı çalışma seçeneğiyle kullanıcılarına kablosuz olarak istenilen her yerden baskı alabilme özgürlüğü sunuyor. Ayrıca zamanda Apple AirPrint özelliğine sahip ürün ile Apple iPad ve iPhone üzerinden kolayca baskı alınabiliyor. Eco Toner’e sahip Xerox Phaser 6020/6022’nin düşük baskı sıcaklığında çıktı alabilmesi daha az elektrik enerjisi kullanmasını sağlıyor. Baskı kalitesinden ödün vermeden tasarruflu çıktılar alırken, ofislerin karbon ayak izlerini azaltıyor.

Perakende sektöründe teknolojinin avantajları
Yapılan son araştırmalar, perakende sektöründe yaşanan sorunların büyük bir kısmının doğru donanım ve yazılım altyapısının oluşturulmamasından kaynaklandığını ortaya koymaktadır. Müşteri taleplerinin analizi, zamanında teslimat, şikayet yönetimi, stok optimizasyonu gibi süreçlerde özellikle yazılım altyapısındaki eksiklikler müşteri memnuniyetini olumsuz yönde etkiliyor. TROVARIT Türkiye Genel Müdürü Muharrem Gezer, sektörün gelişimine paralel oluşan talepleri ve eğilimleri açıklıyor:
Eğilim 1: Akıllı telefon ve tabletler ile mobil uygulamalar (kasada ödemeye son): Perakende sektöründe mağaza çalışanları mobil uygulamalar sayesinde; ürünle ilgili özellikler, stok durum bilgisi gibi konularda anında cevap verme ya da belki de en önemlisi yurtdışındaki mağazalarda görülmeye başlayan kasaya gitmeye gerek kalmadan anında kredi kartı ya da mobil ödeme sistemleri ile satış gerçekleştirebileceklerdir.
Eğilim 2: Big Data (Büyük Veri): ‘Büyük Veri’ terimi, tümüyle yapısal olmayan verilerin toplanması ve analiz edilmesini ifade etmektedir. Perakende sektöründe bunun anlamı, müşteri ve davranışları sonucu oluşan veridir. Bu sadece yaş, hobi gibi klasik bilgilerden çok satın almalar ve online mağazalarda ilgi duyulan ürünler, direkt   e-mail gönderimi, bülten/kampanya bilgileri ya da kişiselleştirilmiş bildirim ve uyarılar gibi farklı pazarlama yöntemleri ile elde edilen bilgidir. Bunların toplanması ve analiz edilmesi sayesinde şirketler, hem mağazadaki hem de webshoptaki ürünlerin satın alma tercihleri ve sıklığı bilgileri ile stok optimizasyonunu sağlayabilirler. ERP sisteminden beklentiler ise oluşan bu büyük verinin, dinamik süreçler içerisinde entegre bir şekilde yönetilmesi ve analizi sonucu pazarlama ve satış stratejilerinin oluşturulmasıdır.   
Eğilim 3: İş akışları ve görevler: İş süreçlerinin daha hızlı ve verimli yönetilebilmesi için yazılım çözümünün içerisinde iş akış tasarımının doğru bir şekilde yapılması ve kurgulanması önem taşımaktadır. İdeal yapıda, çalışanlar, rol bazlı görev listelerine ERP içerisinde ulaşabilmeli ve proaktif çalışma yapabilmelidir.
Eğilim 4: Fonksiyonel derinlik: Eğilim olarak fonksiyonellik, kulağa farklı gelebilir ancak ERP çözümleri içerisindeki önemi her geçen gün artmaktadır. Bu çözümlerden fonksiyonel derinlik ve kapsam anlamında beklentiler, bu güne kadar hiç bu kadar yüksek seviyede olmamıştı. Öte yandan son yıllarda üreticiler çözümlerinde fonksiyon kapsamının genişletilmesinde büyük ilerleme sağladılar.”

Teknolojik yatırım Türk KOBİ'lerini küresel lige taşıyacak
Boston Consulting Group tarafından 2013 yılında yapılan bir araştırma Türkiye’de KOBİ’lerinteknolojiyi yüzde 10 daha fazla kullanmaları halinde 15 milyar dolar ek gelir, 360 bin de yeni istidam olanağı sağlayabileceğini söylüyor.Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre halihazırda toplam istihdamın yüzde 75’i, cironun yüzde 63’ü, ihracatın da yüzde 59’u KOBİ’ler tarafından yaratılıyor. Türkiye ekonomisinin lokomotifi KOBİ’ler artık enerjilerini ana iş faaliyetine odaklamakve rekabette ellerini güçlendirmek istiyor. Giderleri düşürmek,her an her yerden erişilebilir olmak, kesintisiz iletişimi oluşturmak, iş ve çalışan verimliliğini arttırmak gibi unsurlar KOBİ’leriçin büyük önem kazanmış durumda. KOBİ’ler müşteri ve iş ortaklarına kaliteli, hızlı, etkin bir hizmet sunmak ve bu sayede müşteri memnuniyeti ile bağlılığını artırmak için birbirine entegre çalışan, her zaman her yerden kolayca yönetilebilen yeni nesil iletişim çözümlerine ihtiyaç duyuyor. Teknolojiye yatırımın artık KOBİ’ler için lüks bir tercih olmaktan çıkarak bir zorunluluk haline geldiğini belirten Karel Pazarlama Direktörü Nurşen Yıldırım, yapılan araştırmaların bu gerekliliği desteklediğini belirtiyor.Yıldırım, şu bilgileri veriyor: “Karel olarak kurumsal iletişim portföyümüzde yeralan IP PBX çözümlerinin yanısıra tümleşik iletişim platformumuz, IP Çağrı merkezi çözümümüz ve güvenlik kamera sistemlerimizle KOBİ’lere her an her yerde iletişim ve güvenlik deneyimi sunuyoruz. İletişim ve güvenlik çözümlerimiz ölçeklenebilir yapısıyla KOBİ’lerden, çok lokasyonlu işletmelere kadar genişbir spektrumda çözüm sunabiliyor. Çoklu cihaz desteği, durum bilgisi, anında mesajlaşma, görüntülü görüşme,gelişmiş sesli posta yetenekleri, konferans, Outlook entegrasyonu gibi pek çok zengin özellik verimli bir iletişim ortamı sağlıyor. Karel IP Çağrı Merkezi ve Karel mobil çözümlerimiz yeni oyun düzeninde KOBİ’lerin rekabetçi kalabilmeleri için vazgeçilemez bir unsur. Karel, KOBİ’leriçin en büyük maliyet kalemlerini ortadan kaldırıyor, verimliliklerini artırıyor ve büyük ölçüde maliyet tasarrufu sağlıyor.”

Avansas KOBİ’nin maliyetini düşürüyor
Avansas Pazarlama Direktörü Sedat Anak, KOBİ’lerin iş modellerinin kalbini oluşturduğunu belirterek, onlara hem zamanlarını verimli kullanabilecekleri hem de maliyet avantajı sağlayacak hizmetler sunduklarının altını çiziyor. İşletmelerin tüm ofis ihtiyaçlarını tek bir elden, tek bir fatura ile en kısa sürede eksiksiz olarak temin etmelerini sağladıklarını kaydeden Anak, şu noktalara dikkat çekiyor: “Avansas.com olarak, stoklu çalışma prensibimiz ve kendi lojistik ağımız sayesinde, işletmelerin tüm ihtiyaçlarını İstanbul içerisine kendi araçlarımız ve kendi personelimiz ile 1 iş gününde sevk ediyoruz, İstanbul dışına ise kargo ile 2 iş gününde teslim ediyoruz. Bu sayede işletmelerin yakıttan ve zamandan tasarruf etmesine, maliyetlerini gözle görülür bir şekilde düşürmelerine destek oluyoruz. Hızlı sevkiyat özelliğimiz sayesinde, işletmeler aylık ya da 3 aylık ihtiyaçlarını stoklamak yerine haftalık düzenli siparişler ile ofislerindeki depolama alanlarından da tasarruf etmiş oluyorlar.” 
Avansas, İstanbul’daki 6 bin metrekarelik deposunda 5 binden fazla çeşit ürünü stoklarında hazır bulunduruyor. Ofisin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde geliştirdiği ürün çeşidi ile işletmelerin tüm ihtiyaçlarını tek bir elden, tek fatura ile alabiliyorlar. Bu da operasyonel anlamda muhasebe departmanlarına kolaylık sağlarken, işletmelerin ofis tüketim harcamalarının ölçülebilir hale gelmesini sağlıyor.
Sedat Anak, tüketicilerden gelen talepler ve tüketim alışkanlıklarını inceleyerek geliştirdikleri Avansas markalı ürünlerle, sektördeki tanınmış markalara alternatif olarak yüksek kaliteyi uygun  fiyatlara müşterilere sunduklarını belirtiyor. Anak, “Tüm enerjimizi ve konsantrasyonumuzu, işletmelerin yani müşterilerimizin maliyetlerini düşürmek için harcıyoruz ve bunun için çalışıyoruz. Avansas.com olarak işletmelerin yaptıkları her alışverişte sipariş tutarına göre sunduğumuz hediye seçenekleri ve indirim fırsatlarıyla da ofislerin maliyetlerini düşürmesine yardımcı oluyoruz. İstanbul içine 30 TL, İstanbul dışına ise 100 TL ve üzeri alışverişlerde kargo bedeli almıyoruz” diye konuşuyor. Avansas ayrıca büyük ölçekli firmalara özel olarak geliştirdiği online sipariş yönetim platformu Avansas Pro ile de firmalara kullandıkları tüm ofis malzemelerinde danışmanlık hizmeti vererek ofislerin verimliliklerini artıracak, maliyetlerini azaltacak çözümler sunuyor. Avansaspro.com’un sipariş entegrasyonu ve online raporlama gibi özelliklere sahip teknolojik altyapısı, şirketlerin ofis malzemelerini satın alırken zamanı ve bütçelerini verimli kullanmasını sağlıyor.

Yorumlar (0)