Yerli ve milli 5G teknolojisini GTENT ticarileştirecek
Haberleşme teknolojilerinde global oyuncu olmak hedefiyle 2020 yılında kurulan GTENT, 2030 yılında Türkiye’nin global markası olmayı hedefliyor. İlk ticarileşecek ürün olan Radyolink’in ise 2021’in ilk yarısında ticari şebekelerde kullanılması amaçlanıyor.
OSTİM OSB önderliğinde, haberleşme sektöründeki yerlilik oranın artırılması amacıyla hayata geçirilen Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK), bünyesindeki 16 firma, yerli ve milli 5G teknolojisinin oluşturulması için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile sözleşme imzaladı.
Firmaların üzerinde çalıştığı ‘5G teknolojisinin uçtan uca geliştirilmesi’ projesi TÜBİTAK TEYDEB tarafından desteklenerek 1 Ocak 2018’de çalışma başlatıldı ve 30 Mart 2021’de tamamlanacak. Proje kapsamında geliştirilen ürünlerin ticarileşmesi için ise yine proje kapsamında çalışan 10 firma yatırımcı olmaya karar vererek geçtiğimiz yıl Global Telekom Entegre Teknolojiler A.Ş.’yi (GTENT) kurdu.
GTENT Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Kurt, proje kapsamında ürünlerin ortaya çıkmaya başladığını belirterek, “Projenin kritik bileşenlerinden biri olan Yerli ve Milli 7-13 GHz IP Radyolink ürünü geliştirildi. Türkiye’nin verilerini Türkiye’de tutacak yerli ve milli 5G projesinin kritik bileşeni olan Radyolink, bütün testleri başarıyla geçti. GTENT olarak, Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G (UUYM5G) projesi kapsamında geliştirilen ürünlerin hem yerli piyasada hem de global piyasada ticarileşmesine yönelik faaliyet yürütüyoruz” dedi.
Türkiye’nin 2030 yılında haberleşme teknolojilerinde global markası olmayı hedeflediklerini açıklayan Kurt, “İlk ticarileşecek ürünümüz Radyolink ile 2021’in ilk yarısında ticari şebekelerde yer almayı hedefliyoruz. 2022’den itibaren ise global piyasalarda yer almayı planlıyoruz. İç piyasada GSM operatörlerimiz bizi destekliyor, aynı zamanda proje paydaşlarımız olarak katkıda bulunuyorlar. Onlardan olumlu not aldığımızda global piyasada rekabet gücümüzün artacağına inanıyoruz” açıklamasını yaptı. 5G teknolojisinin geleceğin en önemli araçlarından biri olduğunu hatırlatan Kurt, başta sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik uygulamaları olmak üzere pek çok alanda devrim netliğinde gelişmelere kapı açacağını dile getirerek şunları söyledi: “Veri alış-veriş hızında ve iletişim cihazlarında devrim yaratacak olan 5G teknolojisi mobil şebeke standartlarının 5. kez değiştirilmesi anlamına geliyor. 5G, mobil telefonların kullandığı hücresel ağlarda bulunan teknolojik alt yapının yeni kurallar ile yeniden yapılandırılması anlamını taşıyor.”
“Kararlılığın göstergesi GTENT’tir”
Ahmet Kurt, proje kapsamında 5G mobil teknolojisinin kritik bileşenleri olan 7-13 GHz Radyolink, ‘Çekirdek Şebeke’ ve Yeni Radyo olarak adlandırılan 5G baz istasyonu gibi kritik bileşenlerin geliştirildiğini söyledi.
Radyolink ve diğer ürünlerin ticarileşmesi için tüm paydaşların kararlı olmasından kaynaklı olarak GTENT’in kurulduğunu hatırlatan Kurt, şu örneği verdi: “Radyolink Grubu’nda 8 firma var. Her biri farklı donanım ve yazılımlarını yapıyor. Her birini birleştirdiğimiz zaman bir IP Radyolink ürününü oluşturuyor. Bunun sadece ürünü geliştirmek değil, ürünü ticarileştirdikten sonra ki teknik servis, bakım, geliştirilmesi, revizyonlarını da bir şekilde yürütülüyor olması lazım. Proje tamamlandıktan sonra bir destek olmayacağı için bunun planlanması, takip edilmesi geliştirilmesi GTENT çatısı altında yürütülecek. Finansman ihtiyaçları da GTENT tarafından yapılacak. GTENT’in varlığı ürünün ticarileşmesi açısından bizim en büyük güvencemizdir.”
Kurt, UUYM5G projesinin geliştirilmesine bir miktar kamu desteği sağlandığının ancak 5G teknolojileri alanında farklı ülkelerdeki destekler gözönüne alındığında ayrılan kaynağın çok yetersiz olduğunun da altını çizdi.
