Kendini Yönet Hayatı Yönetirsin…
Hadi bir değişiklik yapalım; yeni yılı yani 2024’ü başlangıç kabul edip önce kendimizden başlayarak, olabileceğimizin en iyisi olmaya odaklanıp daha yaşanabilir bir hayat, dünya ve değişimlere başlamak için harekete geçelim. Kendimizde yapacağımız küçük değişimlerin büyük sonuçları olacaktır topyekûnda. Pes etmeden inatla yaşamaya ve yaşatmaya özen gösterelim… Muhabbet ve neşeyle yeni yılınızı kutlarım.
Yeni bir yıla girerken hemen hemen herkes yeni yıldan beklenti içine girer; yeni yıl dilekleri ile yeni başlangıçları yapmak ister ama bu insanların yüzde doksanı hep dilemekle kalır, dileklerini gerçekleştirebilenler ise genellikle bu yüzdenin az bir kısmı olan yüzde onluk dilime girer ve yeni bir hayata yelken açarlar.
Yeni yıl dilekleri genellikle ağza pelesenk olmuş söylemler olan sağlık, mutluluk ve başarı veya bazı şeylerin iyileşmesi ve gerçekleşmesi üzerinedir ve kişinin kontrolü dışındadır. Bu dilekleri dilemek güzel, anlamlı ve hoştur ama yapması, gerçekleştirilmesi ve arkasında durulması o derecede zordur ve kişinin kontrolünde olmayan durumlardır.
Bu durumları tersine çevirmek olasıdır. Tek yapılacak şey kontrolümüz dışında olan ve yapamayacağız dilekler yerine kontrolümüz altında olan söylem ve eylemlere odaklanmak ve bunların sorumluluğunu almak daha gerçekçidir; yeni yılı başlangıç kabul ederek değişimleri ve gelişimleri gerçekleştirmek daha olasıdır. Bunun için de “Ne yapmalıyız?” diye sormalıyız kendimize, aslında o da kolaydır. Yapılacak olan şeyleri doğru ve gerçekçi planlamak veya ikinci bir yol olan hedeflerimizin önündeki engelleri kaldıracak adımlar atmak ve bu yolda sorumluluk almak ve yapabileceğimize inanmaktır.
Kontrolümüz dışımızdaki şeylere enerji harcamak beyhudedir. Dilemek yetmez; istemek ve sorumluluk almak ve gerçekleştirmek için gemileri yakmak gerekir. Kartaca Komutanı Hannibal’ın dediği gibi, “Ya bir yol bulmak ya da bir yol yapmak gerekir.”
İnsan sadece kendi duygu, düşünce ve davranışları üzerinde kontrol sahibidir. Başkalarının düşünceleri, eylemleri ve yaptıklarını kontrol etme veya doğanın bize oyunlarını değiştirebilme gücümüz yoktur. İşin sırrı da budur. İnsan ne yapacağının ve ne yapamayacağının sırrına aklı erince enerjisini ne yapabileceğine vermeli ve tüm dikkatini yapacaklarına odaklamalı, dikkat dağıtıcı unsurları engel olmaktan çıkarmalıdır. Bu eyleme insanın kendi hayatının dümenine geçmesi denmektir.
Hayatımızın dümenini başkalarının insafına ve yönetimine verirsek o zaman edilgen, pasif, bekleyen ve kurban rolünü seçen insana dönüşürüz. Şikayet eden, mızmızlanan, öfkeli, nefret dolu ve endişe içinde olan insanlara bakarsanız genellikle bu tür bir zihinsel tutum içinde olduklarını görürsünüz. Hayata meydan okuyan, özsaygıları ve güvenleri yüksek, haddini ve sınırlarını bilen ama yılmaz, dirayetli, mücadeleci, enerji dolu insanlar ki bunlar genellikle azdır. Bu insanlar zoru kolaya çevirmek için çalışırlar. Gerçekçi ama umutludurlar. Karanlığa sövmek yerine ışık yakar veya ışık olurlar.
Sürekli kendilerini yenilemeye ve geliştirmeye çalışırlar. Pes etmek kitaplarında yoktur. Mücadele ruhu yüksek ve bir o kadar da kendilerinin en iyisi olmak için çalışırlar ki işte bu insanlar tüm kitlenin önünde; onlara esin kaynağı olan bireylerdir; sayıca az olmalarına rağmen etki ve etkileme güçleri yüksektir. Çok konuda önderdirler. Adaletli, sevecen, vefalı ve kadirşinas, mutavazı, yürekleri sevgi dolu, uzlaşı kültürünü benimsemiş özel insanlardır. Bu insanlar, insan olabilmek için insan doğmanın yeterli olmadığını, insan olabilmek için onu hak etmek gerektiğine inanırlar.
Hadi bir değişiklik yapalım; yeni yılı yani 2024’ü başlangıç kabul edip önce kendimizden başlayarak, olabileceğimizin en iyisi olmaya odaklanıp daha yaşanabilir bir hayat, dünya ve değişimlere başlamak için harekete geçelim. Kendimizde yapacağımız küçük değişimlerin büyük sonuçları olacaktır topyekûnda. Pes etmeden inatla yaşamaya ve yaşatmaya özen gösterelim…
Muhabbet ve neşeyle yeni yılınızı kutlarım.