banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

01.04.2014, 09:00 5567

Kamuda Kalite ve Hesap Sorabilirlik

KalDer Ankara Şubemiz’in 27 Şubat’ta 15.’sini düzenlediği Kamu Kalite Sempozyumu’nun ana teması “AB yolunda Kamu Yönetiminde Her Yerde Hesap Sorabilirlik” olarak belirlenmişti. Zengin bir içerik ve paylaşımcı ortamı etkileyiciydi. Hesap sorabilmenin önemini tüm konuşmacılar vurguladılar. Sağlıklı demokrasilerin yol haritasında önemli temel taşlarından biri artık hesap verebilen, sorgulanan ve performansların ölçüldüğü bir kamu yönetimidir. Katılımcı ve paylaşımcı, şeffaf olma kriterlerinin geliştiği ve küresel ölçekte değer bulduğu iyi yönetişim ilkeleri devletlerin ciddiyetle ele aldığı konular arasında başı çekiyor. Özellikle son yıllarda birbiri ardına yaşanan krizler iyi yönetişimde kamu ve görevlilerinin rolü ve kontaklarını yeniden önceliklendirme ve değerlendirilmesine yol açıyor.Kamunun iyi yönetimi ve etkin denetlenebilirliğinin, vatandaşa, hükümetlere, devlete, topluma yararlarını artık hepimiz biliyoruz. Kaynakların etkin, verimli ve katmadeğer yaratan biçimde kullanılır olması vatandaşın memnuniyet oranını arttırıyor. Bu konuda birçok uluslararası kuruluşun uygulamalara yönelik çalışmaları bulunuyor. Yolsuzlukları önleme, performansları arttırma şeffaflık ölçümlerini geliştirme yolunda sürekli çabalar gösteriliyor. Kamu yönetiminin iyileştirilmesi hükümetlerin başlı başına ele aldıkları programlar olarak yeniden yapılandırma başlığında yürütülüyor. Amaç, giderek daha hızlı ve sürekli gelişen, şeffaf, toplumun denetimine açık, bilgilere ulaşılabilen kurumlar yaratmak. Bu çabalar içinde kamu yönetiminin, hükümetlerin iş görme biçimleri değişirken STK’ların rolü ve önemi giderek katkısı artan bir faktör olarak şekillenmektedir.
Demokrasilerin gelişmesi artık uluslararası kuruluşların destek ve gözetiminde beslenen denetlenen yapılarca izleniyor. Bir değişim süreci yaşanıyor. Türkiye için AB yalnızca ekonomik açıdan değil, demokrasinin gelişmesi açısından da hedefleri içeren bir birliktelik sürecidir. Bu ülkemiz için önemli bir çıpadır. Her ülkenin kendine özgü uygulamaları olduğu gibi dahil oldukları toplulukların kuralları vardır. Devlete olan güvenin azaldığı ülkelerde düzenleyici kuralların artması kaçınılmazdır.

AB bu konuda direktifleri, temel kriterleri ile kurallar dizini oluşturmaktadır. Politika oluşturmaktan, kamu alımları, strateji ve reform, kamu hizmeti ve yönetimi işleyişi, kamu maliyesi ve denetimi konularında AB’ye katılım öncesi ülkelere ve komşu ülkelere destek veren çalışmalar yapan kuruluşlar bulunuyor.

Kopenhag (1993), Madrid (1995), Lüksemburg (1997), Helsinki (1999) kriterleri ile donanan bir kamu yönetimi oluşturma ve geliştirilmesine odaklanmak ve bunları aşmak gerekliliği her zaman vurgulanmalı ve toplumsal hedefe dönüştürülmelidir. Bu hem aday hem de üye ülkeler için sürekli iyileştirme fırsatı olarak algılanmalıdır.

Artık ülkemizde de ”Düzenleyici Etki Analizi” (DEA) kavram olarak yerleşmelidir. Toplumun görüşlerinin alınmasına, katılımcılığına giden yollardan biri de budur. Çıkacak yasaların, konacak kuralların, yapılacak yolların, sökülecek ağaçların etkileri gerçek anlamda değerlendirilmeli ve sonrası planlanmalıdır.

2013 Nisan ayında Berlin’de “AB Türkiye Parlamenterler Arası Değişim Programı” çerçevesinde benim de yeraldığım sempozyumda iyi yönetişimi tartıştık. Alman Adalet Bakanlığı’na yaptığımız ziyarette bir yasanın çıkış sürecini bizlerle paylaştılar. Yaklaşık iki yıl süren bu süreci parlamenterlerimizle beraber izledik. Yasa çıkartma rekorları, kanun hükmünde kararnameler hepimizce tebessümle anımsandı. İşte bu süreçler uygulanmadığı içindir ki bizde yasalar sürekli değişiyor.

Katılımcılık sürecinde önemli başlangıçlardan biri olarak yerel idareler olması gerçeği sempozyumda paylaşıldı. Yürüdüğümüz yolun, nefes aldığımız parkın, yaşadığımız şehrin kararlarını neden bizim almadığımız sorgulandı.

Demokrasi güzel bir yolculuk, sürekli gelişme ve iyileştirme ile yol alınması mümkün. Mükemmel yönetim, yaşam kalitesinin yükseltilmesini hedefleyen bir vizyondur.

Bu vizyonu 15. Kamu Kalite Sempozyumu’nda paylaşanlara teşekkür ediyorum. Gönül isterdi ki siyasilerimizde bu paylaşımları izleseydi.

*Referanslar 15. Kalite Kongresi konuşmacı sunuşları.               

Yorumlar (0)