İşletmecilikte Meslek Ahlakı ve Meslek Etiği...
Ahlak kuralları ve ilkeleri toplumun birleştiricileri olarak ortak yaşamı mümkün kılar ve toplumsal düzeni sağlarlar.
İş hayatında bireylerin ve kurumların uymak zorunda olduğu kurallar bütünü iş ahlakı olarak adlandırılır.
Belirli bir mesleğin uygulayıcıları arasında uyulması gereken ahlaki kurallar bütünü meslek ahlakı olarak kabul edilir.
İş etiği, insanların birbirleriyle ilişkilerinde yol gösterici davranış kurallarına dayalı bir sistemdir ve hukuka, düşünmeye ve felsefeye dayalı davranış ilkelerini içermektedir.
TOSYÖV, Hacettepe Üniversitesi İşletmecilik Meslek Etiği Uygulama ve Araştırma Merkezi (HÜEM) ve TÜRMOB işbirliğinde EBEN Türkiye Avrupa İş Ahlakı Örgütü İş Etiği Projesi kapsamında, 15 Kasım’da, Ankara’da gerçekleşen “Etik İş-İşte Etik” başlıklı sempozyumda bilim insanları katılımcıları bilgilendirdiler.
Sempozyumda Başkent Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Yönetim Bilişim Sistemleri Bölüm Başkanı Prof.Dr. Ali Halıcı’nın; “İşletmecilikte Meslek Etiği” ana temalı sunumundan derlediğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
“İşletmenin temel amaçları; ‘Kar, Toplumsal Fayda, Süreklilik, Sosyal Sorumluluk ve Etik’ olarak kabul edilir.
Sorumlulukları; sağduyu sorumluluklar, etiksel sorumluluklar, yasal sorumluluklar ve ekonomik sorumluluklar olarak sıralayabiliriz.
Ahlaki değerler hukuk ilişkisini; ‘Genel ahlaki değerler’, ‘Genel değerlerden çıkarılan kurallar’ olarak ‘Hukuk’ bağlamında irdeleyebiliriz.
Etiğin önemi: Diğer taraftan yasal düzenlemelerin iş hayatına yönelik konulardaki yetersizliği de giderilememektedir.
Çünkü gerek iş hayatında gerekse sosyal hayatta yaşanan hızlı değişimler her zaman yasaların önüne geçmektedir.
Bunun yanında son yıllarda insan iç dünyasının daha ön plana çıkmasıyla daha öznel sorunlar ortaya çıkmakta ve bunların her birinin yasal düzenlemelerle tanımlanması imkanı bulunmamaktadır.
İş Etiğinin önemi: İş etiğinin önemi sosyal ve ekonomik düzenin kurulması ve devam ettirilmesinde yasal düzenlemelerin özellikle ülkemiz koşullarında yetersiz kalması ve ortaya çıkan boşluğun kurumların/işletmelerin sadece kendi isteklerinin peşine düşmede serbest olduğu bir ortam yaratmasıdır.
Böyle bir ortamda herkesin birbiriyle çatışma halinde olması ise kaçınılmazdır.
İşte yasaların yetersiz kaldığı durumlarda insanların davranışlarına yol gösterecek bir takım ahlâki sistemlere ihtiyaç vardır.
Adalet; Adalet yaklaşımının formüllerinin başında, eşit olan bireylere eşit, eşit olmayan bireylere eşit olmayacak şekilde davranma vardır. Her bireyin ödevinin ne olduğu hakkında çeşitli yollar ortaya konmaktadır.
Ancak bireylere ödevler çalıştıkları işler, kabiliyetleri, hakları, ihtiyaçları vb. dikkate alınarak yüklenmelidir.
İnsan hakları yaklaşımı; Etik kapsamda, bütün kararlarda beklenen kesin bir ahlâki hakkı içermektedir. Bu haklar, bireylerin kişisel haklarını garanti etmektedir.
Örneğin; yaşam, özgürlük, sağlık, kişisel dokunmazlık vb. Bunlar, Uluslararası İnsan Hakları Deklarasyonu’nda yer almaktadır.
En basit insan hakları, yaşama, özgürce seçme ve insan olarak değerinin farkına varma haklarıdır. Bu doğruları inkâr eden diğer bireyler ya da gruplar veya bu hakları korumayı başaramayanlar etik olmamakla suçlanmaktadırlar.
İnsan haklarının varlığı ile aynı görüşte olmayan ya da bu görüşleri kabul etmeyenler, genellikle ‘diğer insanlar da bizim için bunları yaparlardı’ diyerek savunma yaptıkları görülmektedir.
Karar vericilerin etiksel olmaları için birçok sebep sayılabilir
1. İç fayda: Doğruluk bireyin kendi mükafatıdır.
2. Kişisel avantaj: Etiksel olmak akıllılıktır.
3. Onay: Etiksel olmak özsaygıyı, sevilen şeylere hayran olmayı ve emsallerine saygı duymayı beraberinde getirmektedir.
4. İnanç: İyi davranış memnun etmekte ve tanrıya ibadet etmeye yardımcı olmaktadır.
5. Alışkanlık: Etiksel faaliyetler, yetiştirilmeyle veya eğitimle uyum sağlayabilmektedir.
Yöneticiler neden etik davranmazlar;
1. Üstlerin davranışları
2. Sektörün (alanın) etiksel yapısı
3. Eş pozisyonda olan başka bir bireyin davranışları
4. Resmi kurum politikasının eksikliği.”
Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ali Halıcı’nın; “İşletmecilikte; meslek ahlakı ve meslek etiği” ana temalı sunumundan derlediğim bilgiler özetle bunlar...