banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

01.03.2018, 08:00 6467

İhracatımız Neden Artmaz!

Dünyanın hemen hemen her geniş gövdeli uçağında elinde çantası ile ihracat yapma mücadelesi veren bir iş adamımıza rastlayabilirsiniz. Kısaca söylemek gerekirse ihracatımızı arttırmak ve 2023 yılında dünya ihracatından yüzde 1.5 pay alabilmek üzere müthiş bir mücadele verdiğimizi görmemek mümkün değil. Ancak birkaç paradigmamızı değiştirmeden bu heyecan verici hedefe ulaşmamızın zor olduğunu söyleyebilirim.
Birbirimize güvenmiyoruz. Dünya Değerler Araştırması, Beşinci Dalga (2005-2009) ve Altıncı Dalga (2010-2014) çalışmalarının her ikisinde de insanlara güven indeksinde Türk toplumu hep en son sıralarda yer almaktadır. Birbirimize bu kadar az güvenmemizin sonucu ihracat ile ilgili sahip olduğumuz bilgiyi de birçok nedenden dolayı kendimize saklıyor, çevremizle paylaşmıyoruz. ‘Biz’ yerine, ‘Ben’ demeyi tercih ediyoruz.
‘Küçük olsun, benim olsun’ diye düşünüyoruz. Şirketlerimizin güçlerini birleştirerek daha büyük ve güçlü şirketler oluşturmayı tercih etmiyoruz. Bu bakış açısının kök nedeninin de yine birbirimize güvenememek olduğunu söylemek mümkündür. Oysa Swatch şirketinin, 1970’li yıllarda Japon dijital saat endüstrisi ile baş etmek zorunda olan İsviçre şirketlerinin bir araya gelmesi ile ortaya çıktığını biliyoruz. Bizde ise başarılı şirket birleşmeleri yok denecek kadar azdır.
Benzer durum meslek derneklerinde de vardır. Herhangi bir meslek grubunda ülkemizde kaç tane dernek olduğunu bilmekte bile zorlanıyoruz. Bu durum ‘Küçük olsun, benim olsun’ bakış açısı kadar dernek başkanlığının içinde bulunulan sektöre katkı sağlamaktan ziyade bir statü aracı olarak görülmesinden de kaynaklanmaktadır. Sektör içindeki derneklerin koordinasyonu, güven sorunu da dahil birçok nedenden dolayı mümkün olmadığından sektörel bilgi paylaşımı, koordinasyon ve sinerji mümkün olmamaktadır.
Meslektaşlarımızı ‘rakip’ olarak algılıyoruz. İhracat yapmak istiyoruz ama komşumuz veya arka sokağımızdaki meslektaşlarımızı rakip olarak görüyoruz. Oysa bu meslektaşlarımız ülkemizin ihracat mücadelesinde bizim rakiplerimiz değil aynı saflarda mücadele ettiğimiz ‘Silah arkadaşlarımızdır.’
Ülke olarak rekabet indeksinde pozisyon kaybediyoruz. ‘World Competitiveness Ranking (2017)’ verilerine göre ülke olarak 9 basamak birden gerilerken ihracatımızın anlamlı bir artış göstermesinin de çok kolay olmayacağını söyleyebiliriz.
Kısaca, 2023 yılı ihracat hedeflerimize ulaşmak veya en azından yaklaşmak için; birbirimize daha fazla güvenmeli, etkin bir bilgi paylaşımı ve koordinasyona gitmeli, şirket birleşmeleri ile güçlü şirketler yaratabilmeli, her bir sektördeki derneklerin sayısını bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıya düşürmeli ve meslektaşlarımızı omuz omuza savaştığımız ‘Silah arkadaşlarımız’ olarak görmeliyiz. Yetmez, rekabet indeksinde yukarılara doğru da yükselebilmeliyiz. Sizce olur mu dersiniz?

Yorumlar (0)
banner557