İhracata Küresel Yaklaşım
Yaklaşık 2100 gün sonra ülke olarak kutlayacağımız Cumhuriyetimiz’in 100. kuruluş yılı için her alanda hedeflerimiz var. Bu hedeflerimiz arasında ihracatçılarımız ve ilgili paydaşları için en fazla heyecan verici hedef; 2023 yılında dünya ihracatından yüzde 1.5 pay almaktır. Hiç şüphe yok ki bütün ihracatçılarımız ve ilgili paydaşları bu hedefe ulaşmak üzere büyük bir mücadele veriyor.
2016 yılı itibarı ile dünya ihracatından yüzde 0.89 ölçeğinde bir pay aldığımız gerçeğinden hareket ettiğimizde bu hedefin ulaşması istatistiki olarak zor bir hedef olduğunu söylemek mümkündür. Dünya ticaretindeki genel daralma eğilimi de rekabeti çok daha acımasız hale getirmekte ve hedefi ulaşılır olmaktan uzaklaştırmaktadır.
Bu zor hedefe ulaşmakta zorlanmamızın nedeni olarak birçok faktör saymak mümkündür ancak bence en önemli sorun; ‘Bütünsel Bakış Açısı’ veya ‘Sistem Yaklaşımı’ eksikliğidir.
17. yüzyılda yaşayan ünlü Fransız matematikçi ve düşünür Blaise Pascal, Pensees adlı kitabında şöyle demektedir; “Bir sistemin parçalarını bilmeden bütün bilgisini bilemediğimiz gibi, bütün bilgisini bilmeden parçaları bilmek imkansızdır.”
Konumuza uyguladığımızda, ihracat ile ilgilenen bütün paydaşlar probleme büyük bir istekle ama kendi perspektifinden bakmakta, ‘parçalara’ odaklanmakta ve bu doğrultuda çözüm arayışlarına gitmektedir. Oysa ‘Küresel ihracat’ bir bütündür ve bütünü anlamadan parçaları anlamak ve etkin çözümlere ulaşmak mümkün değildir.
Türkiye’nin ihracat problemine baktığımızda farklı ürün gruplarından oluşan çok katmanlı bir problemle karşılaşırsınız. Her ürün grubundan oluşan katmanın problemleri, dinamikleri, çözümleri birbirinden çok farklıdır. Ürün gruplarının etkileşimi ise çok daha karmaşık olup, problemi ‘n boyutlu problem’ haline dönüştürür.
Herhangi bir ürün grubunda büyük ihracatçı ülkeleri ‘Rakipler perspektifinden’ ve büyük ithalatçı ülkeleri ‘Hedef pazarlar’ perspektifinden değerlendirip, sektörün küresel dinamiklerini anlamadan ihracatımızı arttırmaya çalışmak, kaygan bir zeminde yukarıya çıkmaya çalışmaya benzetilebilir. Büyük bir enerji harcayarak biraz yukarı çıkabilirsiniz belki ama genel konjonktürde oluşacak en küçük bir değişim ile başladığınız yere geri dönersiniz. Sektörde oluşacak değişimler ile ilgili hemen bilgi sahibi olmak, bu değişimin muhtemel sonuçlarını irdeleyebilmek ve bu değişimi kendi çıkarlarımız doğrultusunda kullanabilecek stratejileri üretebilmek çok özel bir yetkinlikler setidir.
Unutulmamalıdır ki ‘Büyük Resme’ bakma ve ihracata ‘Küresel bakış’ becerisi çok özel bir beceridir ve köklü bir ‘Sistem Teori’ veya ‘Sistem Yaklaşımı’ eğitimi gerektirir. Ülke olarak ihracat ile ilgili ‘Bütünsel Bakış Açısı’ ve ‘Küresel Yaklaşım’ geliştirmeden ‘Mikro’ yaklaşımlar ile çözüm arayışlarımız 2023 yılı ihracat hedeflerimize ulaşmamız önündeki en büyük engellerden birisidir diye düşünüyorum.