Pandemiyle değişen iş yapış modelleri “Virüsün Evrimi, Dijitalin Devrimi”
14. İstanbul Bilişim Kongresi, “Virüsün Evrimi, Dijitalin Devrimi” ana temasıyla KobiEfor Dergisi medya sponsorluğunda online düzenlendi. Pandemi sürecinin dijitalleşmeye etkisinin irdelendiği Kongrede katılımcılar, dönüşüm sürecinde yürüttükleri projelere ilişkin bilgi verdi.
Türkiye Bilişim Derneği İstanbul Şubesi’nin düzenlediği 14. İstanbul Bilişim Kongresi, “Virüsün Evrimi, Dijitalin Devrimi. Dağınık Fiziksel Eski Dünya, Bütünleşik Dijital Yeni Dünya” ana temasıyla 9-10 Aralık’ta online olarak gerçekleştirildi. KobiEfor Dergisi’nin Medya Sponsoru olduğu kongrede; dünyada ve Türkiye’deki pandemi sürecinin yeni teknolojik gelişmeleri, iş-yaşam şekli üzerine etkisi gibi konular irdelendi.
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Genel Başkanı Rahmi Aktepe, dijital dönüşümü iş dünyasının pandemi öncesinde bir maliyet kalemi olarak gördüğünü belirterek, “Dijital teknolojilere adapte olmayan, doğru şekilde uygulamayan ya da uygulamada geciken her yapı yok olmaya mahkûmdur” dedi.
Pandemi döneminde çalışma, eğitim, alışveriş gibi hayati eylemlerin uzaktan yapılmasının zorunlu hale geldiğini hatırlatan Aktepe, şunları söyledi: “Bulut bilişim, yapay zeka, nesnelerin interneti gibi uygulamalara olan ihtiyaç apaçık ortaya çıktı. Bu dönemde büyük veri ve yapay zeka gibi teknolojik gelişmelerle şehirleri ve yaşamı yeniden şekillendiren akıllı şehirler ciddi projelere dönüşmeye başladı. Bütün bunlar veriye dayalı teknolojiler sayesinde gerçeğe dönüşebilmektedir. Ancak özellikle büyük veri konusunda çok çevik davranıp veri işleme noktasında önceki yıllara dair açıklarımızı kapatmamız gerekmektedir. 2027 yılında büyük veri küresel pazarın 103 milyar dolara ulaşacağı belirleniyor. Bu pazar içinde alıcı değil satıcı ve yönlendirmeci olmayı hedeflemeliyiz.”
Türkiye Bilişim Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Deniz Tiryakioğlu, 5-6 yıldır dijitalleşmenin-sayısallaşmanın önemi konusunda farkındalık çalışmaları yürüttüklerini, pandemi sürecinin ise bir anda bu farkındalığı en üst seviye çıkardığını paylaştı. Tiryakioğlu, Kongre panellerinin konularını ayrıntılı olarak açıklayarak değerli uzmanların konuşmacı olduklarını belirtti.
İBB iştirakleri İstanbullulara hizmette dijital dönüşümü sağladı
“Pandemi Dönemi Akıllı Şehirler” oturumuna İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Naim Erol Özgüner moderatörlük yaptı. Özgüner, 2021 yılında İstanbulluların ihtiyaçlarını karşılayacak kamu ile halkı buluşturacak ortak platform kurmaya odaklandıklarını söyledi.
İBB Teknoloji Koordinatörü Melih Gecek, İBB’nin 28 iştirak ve 2 tane de bağlı kuruluşunun olduğunu hatırlatarak, “Kurumlar arasında senkronizasyon sağlamak için seçimden sonra kurumların genel müdürlerinden oluşan bir ‘Teknoloji Masası’ kurduk. Ayda bir toplanıp teknoloji projelerini konuşup ortak alım yapabiliyoruz. Pandemi sürecinde yapılan projelerde askıda fatura gibi tüm süreçlerde ortak hareket ettik” dedi.
İSBAK A.Ş. Genel Müdürü Esat Temimhan, 2020 yılı değerlendirmesi yaparak şu bilgileri verdi: “Yaklaşık 3 yıl önce başlatılan ve uluslararası danışmanlık firmalarının hazırladığı 101 proje önerisi vardı. Göreve gelince raporlara baktık ve şunu gördük: Bir topluluğun 101 projeyi gerçekleştirmesi mümkün değil. İstanbul halkından alınan geri besleme sonucunda bünyesinde Ar-Ge birimi ve 60 kişilik çalışana sahip İSBAK olarak 3 temel alanda çalışmaya odaklandık: Ulaşım Çözümleri, Deprem ve Enerji.”
Belbim A.Ş. Genel Müdürü Yücel Karadeniz, İstanbulkart’ı şehirdeki tüm işlemlerde kullanılacak hale getirmeye çalıştıklarını belirterek, “Yaklaşık 1 yıl altyapı çalışmalarıyla uğraştıktan sonra marka bilinirliği yüzde 95 olan İstanbulkart’ı bir yaşam kartı haline getirmeye çalışıyoruz. Birçok kurum ve kuruluş ile yürüttüğümüz işbirliğiyle kısmen bunu başardık. İstanbulkart’ı mobil bir cüzdana dönüştürme konusunda güzel adımlar attık” diye konuştu. Karadeniz, Metro ve Marmaray’da internet erişimi olmadığı için İstanbulkart’ın mobil ödeme olarak kullanılmadığını ve QR kodla bunu aşarak 2021’in 1. çeyrek sonrasında kullanılacak hale getireceklerini açıkladı.
İsttelkom A.Ş. Genel Müdürü Nihat Narin, İsttelkom’un regüle ortamda çalışan 3 lisanslı bir işletme olduğunu hatırlatarak, “30 iştirak ve 76 milyar TL bütçe ile 16 milyonluk vatandaşa altyapı götürmeyi sağlıyoruz” dedi. Narin, İsttelkom’u zarar eden bir yapıdan yüzde 100 kapasiteye ulaşarak kar eder hale getirdiklerini dile getirdi: “Dijital dönüşüme ihtiyaç oldu. Bulut, veri toplama, dijital arşiv, siber güvenliği konsolide ederek ciddi tasarruf sağladık. 2020’nin her türlü zorluğuna rağmen yılı büyüyerek kapatacağız.”
UGETAM A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Edin, enerji, bilişim ve eğitim alanında çalıştıklarını belirtti: “Enerji alanında akıllı sayaçlar kullanıyoruz. Ancak 6.5 milyon su, 6.5 milyon doğalgaz sayacımız var. İGDAŞ, İSKİ ve İSBAK desteğiyle sayaçlar için uzaktan okuma yapabileceğimiz teknolojiler üzerine çalışıyoruz. Tek hedefimiz uzaktan okumak değil, okuma işin en kolayı. Açma-kapama ve müdahaleyi kapsayan bir dönüşüm hedefliyoruz. Günde; 70-80 bin sayaca müdahale ediyoruz, bunun online yapılmasıyla ciddi tasarruf sağlayacağız.”
İbrahim Edin, ayrıca 2008 yılında başlatılan ve 3 ay sonra rafa kaldırılan akıllı şantiye uygulamasını yeniden hayata geçireceklerini aktardı: “Şu anda İstanbul’da 420 şantiye var. Gözetim, denetim ve hizmet kalitesinin ölçümünü yapacağız. Bu şantiyelerde bir standart olması, güvenliğinin sağlanması ve zamanında bitirilmesini hedefliyoruz. Kısacası İBB Genel Sekreterliğin liderliğinde yeni nesil şehir şantiyeciliği oluşturacağız.”
“Afetlere karşı dijital dönüşüm”
“Pandemi ve Afet Bilişimi” oturumunun moderatörlüğünü İBB Deprem Risk Daire Başkanı Dr. Tayfun Kahraman yaptı. Deprem riskine karşı kentsel dönüşümü iki ayrı koldan yürüttüklerini söyleyen Kahraman, risk analizi yaparak binaya ait tüm riskleri sisteme işlediklerini böylece bina envanteri çıkardıklarını kaydetti. Aynı zamanda Kentsel Dönüşüm Eylem Planı çerçevesinde alansal dönüşüme de ağırlık verdiklerini dile getiren Kahraman, “Müdahale edeceğimiz 20 alanı oluşturduk. İstanbul’da imar ve mülkiyet sorunlarına karşı 8 ofisimiz var. 2021 yılında ofis sayısını 30’a çıkaracağız. Yürüttüğümüz çalışmada 100 bin binanın göçme riski ile karşı karşıya olduğunu görüyoruz, İstanbullu’nun burnunun kanamadığı senaryo ile depremi atlatmak istiyoruz” bilgisini verdi.
Esri Türkiye CEO’su Barış Uz, gerçek ortamda topladıkları verinin dijital ikizini oluşturup coğrafi bilgi sistemi oluşturduklarına dikkat çekerek, “ Afet senaryomuzu 3’e ayırıyoruz. Afete hazırlık, afette doğru tepki verme ve iyileştirme-kurtarma. Coğrafi bilgi sistemi ile senaryolar oluşturarak afete hazırlık çalışmasını sağlıyoruz. Çevirimiçi haritalarımız 1 milyondan fazla kullanıldı. Ama şunu unutmamak lazım tüm senaryoların ne olursa olsun toplumla paylaşılması lazım” dedi.
İhtiyaç Haritası Genel Koordinatörü Ahmet Batat, kar amacı gütmeyen bir kooperatif olduklarını belirterek arz ve talebi buluşturmak için çalıştıklarını söyledi. Batat, “İnsanlardan gelen talepleri topluyor ve bu ihtiyaçların bireysel ve kurumsal olarak karşılanmasını sağlıyoruz. 40’ın üzerinde üniversitede yapılanmamız var. Şu anda 100 binin üzerinde kullanıcımız var. En önemli destekçilerimiz Koç Sistem, Esri Türkiye ve MasterCard” bilgisini verdi.
Parametre CEO’su Can Dağdelen, veri üreten bir firma olarak coğrafi bilgi sistemi üzerine kendi çözümlerini anlattı.
Veri biliminin önemi artacak
“Veri Biliminde Yeni Trendler ve Yeniliklere Hazır mıyız?” oturumunun oderatörlüğünü TBD Merkez İcra Kurulu Başkanı Dr. Aydın Kolat gerçekleştirdi.
Bilişim A.Ş Teknoloji ve ArGe Direktörü Ulaş Kula, veri biliminin teknik bir konu olmasından kaynaklı olarak şirketlerde üst yönetim ile entegre edilememesi sorunu ile karşı karşıya kalındığını aktardı. Kula, veri bilimini proje yönetimi çerçevesinde yaparken projeyi yapan ve projeyi anlatacak kişi arasında ara yüzler koymanın büyük fayda sağlayacağını aktardı.
Maltepe Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Gonca Telli, verinin pazarlama konusuyla yakından ilintili olduğunu, karar verme sürecinde, müşteri ilişkilerinde ve sorunların çözümünde veriden yararlanıldığını paylaştı.
TÜRKKEP Genel Müdürü Olcay Yıldız, firmaların açık veri ve veri çeşitliği ile müşteri yönetiminde daha başarılı olduğunu aktararak, “Veriyi açmak yeterli değil, verinin içindeki değeri doğru algılamak ve buradan çıkan sonuçları operasyona devredip izlenebilirlik, kontrol edilebilen iş zekası sistemleri kurmak önemli” diye konuştu.
Öner Bilişim A.Ş. Kurucu & Genel Müdür Cemal Kıvanç Öner, veri biliminde insan kaynağının önemine işaret ederek, şirketlerin bu veriyi işleyecek insan kaynağını yetiştirmesi gerektiğine odaklandı ve “Çünkü insansız veri öksüz veridir. Veri insanla bütünleştiği için fark yaratıyor. Unutmamak gerekiyor ki veri şirketin kültürüdür” dedi.
Netuce CTO Orkun Başar, müşteri ihtiyaçlarına uygun olarak modern platform sunarak verinin doğru toplanması ve doğru işlenmesi için yazılım oluşturacak sistemleri kurduklarını, bugüne kadar yaklaşık 50 iş yazılımı geliştirdiklerini açıkladı.
KOBİ’lerde siber güvenlik farkındalığı sağlanmalı
“Bulut Bilişim ve Siber Güvenlik” oturumunu Türkiye Bilişim Derneği (TBD) İkinci Başkanı Ali Yazıcı yürüttü. Türkkep Kurucu Ortağı Ayhan Şahrin, bulut bilişim altyapısında sundukları hizmetler hakkında bilgi vererek, bulut kümelerinde sunulan hizmet ve iş akışlarında ihtiyaç duyulan ‘güven katmanı’nı kurum olarak sağladıklarını açıkladı.
Lostar Bilgi Güvenliği A.Ş Kurucusu Murat Lostar, bulutta güvenliğin nasıl sağlanacağına ilişkin görüşlerini şöyle aktardı: “Bulutu kendimiz kurmuyor ve global kullanıyorsak aldığımız hizmetin bir kısmını bulut sağlıyordur. Veri tabanı güvenliğinden bulut sorumlu ama o bilgiye ulaşımda kimin erişebileceğinden kullanıcı sorumludur. Bulutun güvenliğinde; tarafların güvenliğini gözden geçirmesi lazım. Bulut kullanıldığında hala müşteri olarak kendimizin sorumlu olduğunu bilmemiz lazım.”
Bilişim Teknolojileri ve Siber Güvenlik Derneği Başkanı Yavuz S. Selim Yüksel, sivil toplum kuruluşu olarak ekosistemin gelişimine katkı sağlamaya çalıştıklarını söyledi: “Özellikle KOBİ’ler, fidye yazılımlarını tıklamada rahat davranıyor. Kurumlarda çalışanların yüzde 66’sı siber güvenliğe karşı bilgi sahibi değil. Bilinç düzeyinin artırılmasına ihtiyaç var.”
Girişimci için doğal kaynaklarda fırsat var
“Yenilenebilir (Enerji, Su, Gıda) ve Dağıtık Kaynakların Girişimler Sayesinde Akıllı Yönetimi” oturumu, Trangeis Kurucu Ortağı, TBD İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Karayağız moderatörlüğünde yürütüldü. Nanomik Biotechnology Co Founder&CEO Buse Berber Örçen, Nanomik’in tarladan sofraya tüm gıdayı temiz şekilde sunabilmek gayesiyle tamamen teknolojik tabanlı bir firma olarak kurulduğunu söyledi. Örçen, geliştirdikleri patent ile koruyucu kullanılmadan ürünü 2 hafta buzdolabında bozulmadan korunmasını sağladıklarını söyledi.
Sampaş Genel Koordinatörü Selçuk Ilıkcan, Akıllı Şehirler Girişim Sermayesi Fonu oluşturarak kentlerin yeni nesil ihtiyaçlarını, yeni iş modeliyle çözmek adına yapılarını değiştirip yeni dönemde şehir ve şehrin ihtiyaçlarına yoğunlaşmaya devam ettiklerini söyledi.
Laska Technology Founder & CEO Onur Güdü, atık kelimesinin işe yaramaz anlamı taşıdığına ama bazı atıkların büyük ekonomik değer barındırdığına dikkat çekerek, lastik atıklarına ilişkin bilgi verdi. Güdü, Türkiye’de yılda 20-25 milyon adet yeni atıkların oluştuğunu, dünyada ise yılda 1.5 milyar adet lastiğin kullanımdan kalktığını Laska olarak bu atıkları hammadde, ürün ve enerjiye dönüştürdüklerini dile getirdi.
Bak-Tek Çevre Teknolojileri Sanayi ve Ticaret A.Ş CEO’su Alp Taşan, çevre teknoloji firması olarak bakteri gibi mikroorganizmalar ile atık suların temizlenmesini sağladıklarını dile getirdi.
MMI Eurasia Fuarcılık Ltd. Sti. Genel Müdür Yardımcısı Namık Sarıgöl, “Tüketim alışkanlıklarındaki değişimler atık çeşitliliğini artırmış durumda. Her şeyden önce sürdürülebilir yaşam ihtiyacı ile şu andaki standartları dengelemek zorundayız. Atık yönetiminin tamamıyla ilgili projeksiyonlarımız bulunuyor. İletişim kurma ve iş yapma kültürüne cevap verecek etkinlikler yürütüyoruz” dedi.
Tarım 4.0 süreci başladı
“Gelecek Dijital Tarım ve Sağlıkta” oturumunu T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı eski Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey yürüttü. ION Academy Kurucusu Ali Rıza Ersoy, kendini tarım öğrencisi olarak tanıtarak, dünyada dijital tarım ifadesinin yerini ‘Tarım 4.0’ tanımının aldığını açıkladı. Endüstri 4.0’da kullanılan tüm teknolojinin tarımda da kullanıldığını ifade eden Ersoy, “Gıda önümüzdeki dönemin en stratejik konusu olacak. Çünkü 7.5 milyar civarındayız. Sadece 30 sene sonra 10 milyar insan olacağız. Ülkemizin potansiyeli müthiş. Hollanda’nın tarımsal ihracatı 100 milyar Euro. Bizim ki 18 milyar. Hollanda’nın yüz ölçümü Konya kadar. Gıda ve tarımın önemini iyi işlersek müthiş bir gelişme bekliyor” açıklamasını yaptı.
Fütürist, B-Wise Kurucu Ortak Dr. Cenk Tezcan, sağlıkta dönüşüm için ilk aşamada sağlık sektörünün yeniden tanımlanarak bireyin ön planda olduğu ve hasta olmamak üzere sağlık konusunun yeniden ele alınması gerektiğini kaydetti. 6G ile hücrelere inilerek elde edilen verilerin bireysel sağlık sistemine kullanılacağını öngören Tezcan, yapay zeka ve bioteknolojinin yaşama kalite katan teknolojiler olacağını paylaştı.
Defterhane Blockchain Kurucusu Cemil Şinasi Türün, “Bitchain paranın adı ve bunun teknolojisinin adı blockchain teknolojisi. Blockchain teknolojisi aslında internet teknolojisidir. Blockchain uygulaması bizim vadeli çek uygulamasına çok benziyor. Blockchain’in bir merkezi yok. Kafamızda fiziksel para birimine bakışın değişmesi lazım” dedi.