Öne çıkan sektörler ve ürünler açısından ‘Yerlileştirme ve Millileştirme’
Hükümet’in açıkladığı Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) yerlileştirme ve millileştirme öne çıkarılmıştır. Uygulama, tüm destek kurumların yanı sıra KOSGEB, TÜBİTAK, TSE, Türk Patent ve Marka Kurumu ve ilgili Bakanlıklarla eş güdüm içerisinde yürütülecektir.
Kamu alımlarında yerlileştirilmiş ürünlere öncelik verilecek. YEP döneminde 43 ürün grubuna odaklanılacak. Bu ürünlerde yerlileştirme ve millileştirme için başlangıç kaynağını da devlet karşılayacak.
Türkiye ekonomisini bugünkü sıkıntılı durumdan, sıkıntının kaynağını kurutarak çıkaracağız; kurutulacak kaynak cari açıktır, endüstriyel üretimin ara malı ithalatına bağımlı olması nedeniyledir; tek çıkar yol, ithal edilen ara malını yerli üretmektir. Önce tabloya bakalım: İmalat sanayimizin ihracatımız içerisindeki payı yüzde 93.7’dir.
İmalat sanayi ihracatı (2017) 147, ithalatı ise 190 milyar dolar düzeyindedir. İthalatımız içerisinde ara malı ithalatı 171.5 milyar dolar ile yüzde 73.3’lük bir paya sahiptir. İmalat sanayi ara malı ithalatı ise 104.8 milyar düzeyinde olup bunun 52 milyar doları orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerdir. Bu olumsuz tablo ekonomik büyüme üzerinde olumsuz rol oynamaktadır.
Türkiye’nin ithal ettiği ara malların en azından önemli bir bölümünü yerli üretmesi mümkün müdür, buna bakalım.
Son 15 yıllık süreçte Türkiye, orta düşük teknoloji grubundan orta yüksek teknoloji grubuna geçişini tamamlamıştır. Önümüzdeki dönemde ise ‘Yerlileştirme ve Millileştirme ile Dördüncü Sanayi Devrimi çalışmalarıyla ülkemiz, teknoloji yoğunluğuna göre imalat sanayi kategorisinde yüksek teknoloji grubuna çıkacak kapasiteye sahiptir; sorun bu kapasiteyi harekete geçirmek ve kullanmaktır.
Hükümet’in açıkladığı Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) yerlileştirme ve millileştirme öne çıkarılmıştır. Uygulama, tüm destek kurumların yanı sıra KOSGEB, TÜBİTAK, TSE, Türk Patent ve Marka Kurumu ve ilgili Bakanlıklarla eş güdüm içerisinde yürütülecektir. Yerlileştirme Programı ile odak sektörler öncelikli olmak üzere, imalat sanayinde kritik görülen sektörlerde yer alan ürünler, teşvik, koruma tedbiri, vergi indirimi, kaynak tahsisi ve muafiyet gibi politika araçları ile desteklenerek yerlileştirilecektir. Odak sektör bazlı yürütülecek Yerlileştirme Ürün Programı sanayimizin ithalat bağımlılığını azaltacak ve bu sayede sanayimizin rekabet gücünü artıracaktır. Ürünlerimiz küresel pazara entegre edilecek ve ihracatımıza kaldıraç etkisi yapacaktır. 2018’de ilk ürün sözleşmeleri yapılmış olacak.
Yerlileştirmenin ve millileştirmenin öncü sektörleri: İthal sanayi ürünlerinin yerlileştirilmesi ve millileştirilmesi, başarılı bir sanayi atılımı için öncelikle odak sektörler belirlenmiş bulunuyor. İmalat sanayi katmadeğerini 10 yılda iki katına çıkaracak 6 odak sektör şunlardır:
- Kimya ve ilaç sanayi,
- Gıda sanayi,
- Yarı iletken elektronik ürünler,
- Makine ve teçhizat,
- Motorlu kara taşıtları,
- Bilişim ve yazılım sanayi.
Yerlileştirme Ürün Programı: Yerlileştirilen ürünler, diğer sektörlerimize çarpan etkisi sağlayacak, ihracatımız içerisinde orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin payını artıracaktır. Sanayimiz, 312 Organize Sanayi Bölgesi, 968 Ar-Ge ve Tasarım Merkezi ve 72 Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve yüksek nitelikli insan kaynağı ile bu dönüşümü yapacak altyapıya sahiptir. Oluşturulan Yerlileştirme Ürün Programı ile 2019 yılında ilk grup ürünlerin yerlileştirilmesinin tamamlanması beklenmektedir.
Öncelik listesindeki ürünler: Petro kimya ürünleri, polimerler, amino bileşenler, nano-teknolojik ürünler, aşılar, robotik sistem sürücüleri, yeni nesil bataryalar, enerji depolama sistemleri, 5G haberleşme ürünleri, biyomedikal cihazlar, sanayi robotları, takım tezgahları, iş makinaları, tarım makinaları, elektrikli araç motorları, yakıt pilleri, özel tasarım aydınlatma ekipmanları, araçların ses ve gürültü aksamları, mobil uygulamalar, organik gıdalar, enzimler, aramotikler, süt proteinleri, nişasta türevleri.
YEP döneminde sanayide stratejik sektörlerde yüksek teknolojili üretimle yerli ve milli üretimin payını artıracak bir altyapı oluşturulacak. Mevcut sanayi tesislerinin dijital dönüşümü sağlanacak. Kamunun ihtiyaç duyduğu yüksek teknoloji gerektiren ürünlerin yurtiçinde yüksek yerli katkıyla üretilmesini önceleyen bir kamu alım mekanizması oluşturulacak.
Yerlileştirme ve millileştirmeye destek: Kamu alımlarında yerlileştirilmiş ürünlere öncelik verilecek. YEP döneminde 43 ürün grubuna odaklanılacak. Bu ürünlerde yerlileştirme için başlangıç kaynağını da devlet karşılayacak. Bu ürünler içerisinde özellikle ilaç, kimyasal, yarı iletken ve elektronik ürünler, gıda sektörü, motorlu taşıt sektöründeki ara malların ithal edilmeden doğrudan yerli üretimi için yeni teşvik, destekler sağlanacak. Yerlileştirme Yürütme Kurulu aracılığıyla yeni teşvikler, vergi indirimleri, kaynak tahsisi gibi adımlar yaşama geçirilecek.
YERLİLEŞTİRME VE MİLLİLEŞTİRMEYE KORUMACI DESTEK VE ÖNLEMLER
- İthal sanayi ürünlerinin can, mal, çevre güvenliği ve kalite açısından denetimi
- OSB’lerde bedelsiz arsa tahsisi
- Teşvik belgeli yatırımcılara arazi tahsisi
- Yerel potansiyelin harekete geçirilmesi için Kalkınma Ajansları üzerinden yaklaşık bin 500 projeye 500 milyon TL destek
- Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’ne yeni destekler
- Rekabetçilik ve Yenilik Sektör Operasyonel Programı kapsamında, yaratıcı sektörler ve girişimcilik alanlarına fon tahsisi
- Ar-Ge desteğine kur farkı düzenlemesi
- Ar-Ge faaliyetine ticarileştirme desteği
- Temel bilimler mezunlarına istihdam desteği
- KOBİ'lerin ihracat kapasitelerinin geliştirilmesi destekleri
- Yatırım teşvik belgesi başvuru ücretlerinin kaldırılması
- TSE hizmet ücretlerinde yüzde 25 indirim yapılması
- TSE alacaklarının yeniden yapılandırılması
- Patent, marka, tasarım başvuru ve tescil ücretlerinde yüzde 25 indirim.