MÜSİAD ‘Ekonomi ve Ticaret’e odaklandı
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından her iki yılda bir İstanbul’da düzenlenen uluslararası MÜSİAD EXPO’nun 16’ıncısı 9-12 Kasım 2016 tarihlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. MÜSİAD EXPO ile eş zamanlı olarak yüksek teknoloji fuarı 3. High Tech Port ve 20. Uluslararası İş Forumu (IBF) da düzenlendi.
HABER
01.12.2016, 08:55 30.11.2016, 16:11
12556
MÜSİAD EXPO’ya bu yıl 700 firma, 7 bini yabancı olmak üzere 200 bini aşkın ziyaretçi katıldı.
İş dünyası temsilcilerini ağırlayan 16. MÜSİAD EXPO, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Savunma Bakanı Fikri Işık ile birçok yabancı bakanın katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. MÜSİAD EXPO’ya 700 firma, 7 binden fazla yabancı işadamı, 800’ü yabancı 1000 satın almacı, 52 ülkeden alım heyetleri ve 100’ü aşkın ülkeden ziyaretçi katıldı.
Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin geçtiğimiz 14 yılda özellikle ekonomide tarihi bir başarı ortaya koyduğunu, terör örgütleri ve darbe girişimine rağmen başarılı büyüme rakamlarına ulaştığını söyledi. “Gerçek Türkiye’yi yatırımlara bakarak görebilirsiniz” diyen Erdoğan şunları kaydetti: “Türkiye bu yıl 15 Temmuz darbe girişiminin yanısıra PKK, PYD, YPG, DAEŞ ve FETÖ gibi terör örgütlerinin sabotajlarına rağmen birçok yatırımı ardı ardına hizmete açtı. Marmaray’ı 166 milyon insan kullanmış 2013’ten bu yana. Şimdi Avrasya Tüneli’ni 20 Aralık’ta açıyoruz. Kars-Tiflis Demiryolu da bu yılsonunda açılacak. Kars-İpekyolu projesi canlandırılacak. Londra’dan Pekin’e kadar ticaret köprüsü kurulacak. 1915 Çanakkale Köprüsü dünyada birinci olacak. 18 Mart’ta temelini atmayı planlıyoruz.”
Sağlıkta devrim yapılacak
Kanal İstanbul ve 3. Havalimanı’nın hazırlıklarının sürdüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşaat bedeli 12 milyar dolar olan 3.Havalimanı’ndan 25 yılda 25 milyar dolar gelir elde edileceğini söyledi. Sağlık alanında da bir reform devrimi yapılacağına işaret eden Erdoğan, “Toplamda 41 bin yatak kapasitesi ve 11 milyar dolar yatırım bedeliyle şehir hastanelerinin önümüzdeki aydan itibaren açılışına başlanacak. Bu hastanelerin tamamını 2019’a kadar açacağız. Mersin-Akkuyu Nükleer Santrali’ni 2023’te hizmete sunacağız. 153 elektrik santralini geçtiğimiz günlerde devreye aldık.”
Ar-Ge teşvikleri artırılacak
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise bir zamanlar jet lastiği olmadığı için uçağı uçuramayan Türkiye’nin bugün silah sanayisini 6 milyar dolara ihracatını 2 milyar dolara çıkaran bir ülke haline geldiğini söyledi. Yüksek katmadeğerli ürünleri teşvik etmek amacıyla Ar-Ge yatırımlarına teşvik vermeyi sürdüreceklerini açıklayan Zeybekci, “Böylece ihracatımızdaki yüksek teknolojili ürünlerin oranını yüzde 4’ten 15’lere çıkarmayı planlıyoruz. Türkiye böylece edilgen değil, tüketim alışkanlıklarını belirleyen etken bir ekonomi haline gelecek” dedi.
Afrika’da fuar yapılacak
Batı’dan gelen ticaret yollarını Doğu’daki son noktaya bağlayan İstanbul’un uluslararası bir ticaret fuarına ev sahipliği yapmak için en elverişli nokta olduğunu ifade eden MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, 2017 yılında Afrika'da bir fuar yapmak için hazırlık yaptıklarını açıkladı. Olpak, yurtiçinde 86, yurtdışında 65 ülkede faaliyet gösteren bir kurum olarak milleti her bakımdan kalkındırma hedefiyle çalıştıklarını söyledi. MÜSİAD’ın kuruluşlarından bu yana ‘Ticaret helal, faiz haramdır’ ilkesiyle hareket ettiğini hatırlatan Olpak, şunları kaydetti: “Dünyada yüz milyonlarca insan oturduğu yerden servetini katlayan ayrıcalıklı bir azınlığın iştahını doyurmak için açlıkla mücadele ediyor. Gelir dağılımı adaletsizliği, tarihin en yüksek seviyesinde. Dünyadaki en zengin 80 kişinin serveti, dünyanın yarısının gelirine eşitlendi. Bugün, dünya nüfusunun yüzde 1'inin serveti, dünyanın geri kalan yüzde 99'unun servetinden, yani 7 milyar insandan daha fazla. Bugün, ‘sağlık satmak için, hastalık türeten’, ‘güvenlik satmak için, terör üreten’, ‘para satmak için, borç dayatan’ bu düzeni değiştirmeyi düşünmekten başka seçeneğimiz yok” dedi.
’Savunma ve Havacılık’ 3. High Tech Port’ta buluştu
16. MÜSİAD EXPO kapsamında 9-12 Kasım tarihleri arasında CNR Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilen savunma ve havacılık sanayisine yönelik, ‘konsept iş ve pazar geliştirme platformu’ 3. High Tech Port by MÜSİAD, sektörün önde gelen firmalarını buluşturdu. OTOKAR’ın Altay Tankı’ndan Katmerciler’in HIZIR’ına, VESTEL Savunma’nın KARAYEL Taktik İHA’sından ASELSAN’ın İHASAVAR’ına ROKETSAN’ın CİRİT’ine varana dek Türk savunma ve havacılık sanayinin ileri teknoloji ürünleri pazar ülkelerin delegasyonlarıyla buluştu. 3. High Tech Port’a 34 ülkeden askeri delegasyon katıldı, 78 yerli katılımcı firma son teknoloji ürünlerini sergiledi.
Gözler Altay Tankı’nda
OTOKAR’ın ana yüklenicisi olduğu Altay Ana Muharebe Tankı fuarın ilgi çeken araçları arasındaydı. Konsept tasarımı ve prototip üretimi tamamlanan ve testleri başarıyla sürdürülen Altay Tankı, fuarı takiben 5 yılda 250 adet olmak üzere seri olarak üretilmeye başlanacak.
Vestel Savunma’nın KARAYEL Taktik İHA’sı da CNR’da
VESTEL Savunma Sanayi ise İnsansız Hava Araçları Sistemleri konusundaki bilgi birikimi ve tecrübesini High Tech Port fuarında sergilediği ürünlerle gösterdi. Türkiye’de NATO’nun uçuşa elverişlilik standardı, STANAG 4671’e göre tasarımı ve üretimi yapılmış tek insansız hava aracı KARAYEL Taktik İHA fuarda yer aldı. Ek olarak dünyada seri üretimi daha başlamamış olan Hidrojen ve Katı Yakıt Pili (KOYP) Teknolojisi alanında, savunma sanayi sektöründe gerçek anlamda araştırma ve geliştirme çalışmaları yaparak Zırhlı Araçlar için Katı Oksit Yakıt Pili prototipi geliştiren Vestel Savunma bu ürününü de fuar sırasında ziyaretçileriyle buluşturdu.
Katmerciler’in HIZIR’ı geliyor
Katmerciler’in yeni zırhlı personel taşıyıcı aracı HIZIR da ilk kez High Tech Port’ta görücüye çıkanlardan. Yine Türkiye’de bir ilk zırhlama teknolojisi olan NEFER Zırh Sistemi’ni de sektörün beğenisine sundu. HIZIR 4x4 NATO standartlarında, dokuz personel kapasiteli, yüksek balistik, mayın ve el yapımı patlayıcılara karşı koruma seviyesine sahip zırhlı taktik tekerlekli bir araç. Katmerciler ayrıca standında, ilk ZPT aracı KHAN ile bir adet TOMA sergiledi.
CLIMS kriminal çözümler tanıtıldı
CLIMS kriminal çözümleri paketi, CLIMS kriminal laboratuvarlarında ISO 17025 akreditasyonuna uygun olarak vaka ile deliller arasındaki ilişkileri belirleyen, DNA analizi ile vakaların çözümünü kolaylaştıran, uyuşturucu maddelerin kaynağını belirleyebilen ve kanıt güvenliği için laboratuvar iş akışını izleme özelliklerine sahip yazılım tasarladı.
İlk güdümlü füze CİRİT de High Tech Port’ta sergilendi
Kalifiye olarak seri üretime geçen, alanında ilk güdümlü füze CİRİT, ROKETSAN tarafından taarruz helikopterlerinden hafif zırhlı/zırhsız, sabit ve hareketli hedeflere karşı kullanılan yüksek hassasiyetli ve maliyet etkin bir çözüm olarak tasarlandı. T-129 ATAK helikopterinin ana mühimmatlarından biri olan CİRİT, AT-802 Sınır Güvenlik Uçağı, AH-1W Cobra Taarruz helikopterleri, insansız hava aracı, kara aracı, sabit kara platformu, hafif taarruz uçağı, deniz platformu vb. gibi farklı platformlara entegre edilebiliyor.
Ejder Yalçın merakla beklenenler arasındaydı
Nurol Makina, Ejder Yalçın 4x4 Zırhlı Muharebe Aracı (ZMA), Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı Ejder TOMA 4x4, İç Güvenlik Aracı Ilgaz 4x4, Zırhlı Kamyon Ejder Kunter özel amaçlı platformlar ve KBRN (kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer) sistem çözümleri sunuyor.
ASELSAN’ın İHTAR, İHASAVAR, KANGAL ve CATS’i de fuarda
Anti-Drone Sistemi İHTAR, İHA’ların önlenmesine yönelik geliştirilen İHASAVAR, Çok Rotorlu İHA, el yapımı patlayıcıların karıştırılmasına yönelik geliştirilmiş olan KANGAL, bomba imha robotu KAPLAN, lazer güdüm kiti ve boru hattı güvenliğinin sağlanmasına yönelik güvenlik yönetim merkezi, ASELSAN standında sergilenen ileri teknoloji ürünler arasında yer aldı.
Sivil havacılığın milli ürünü kabin içi eğlence sistemi
Türk Hava Yolları, Türk Teknik ve Kibar Holding şirketlerinin ortak girişimi ile kurulan TSI Uçak Koltuk Üretimi San ve Tic. A.Ş. ürettiği koltuk arkası ekranlı kabin içi eğlence sistemi ile sivil havacılık alanında rekabet edebilir yazılım ve donanım entegre milli bir ürün olması nedeniyle alanında bir ilk.
“İnovasyon Ekonomisi ve Yatırım Ekosistemi”
Bu yıl 20’si düzenlenen Uluslararası İş Forumu-IBF, 16. MÜSİAD EXPO ile eş zamanlı olarak gerçekleşti. 30 ülkeden işadamlarının katılımıyla her yıl gerçekleştirilen IBF, katılımcı ülkeler arasında ticaretin ve yatırımların geliştirilmesini hedefliyor. IBF, 2006 yılından bu yana İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin resmi iş forumu. Bu yılki konusu “İnovasyon Ekonomisi ve Yatırım Ekosistemi” olan IBF’nin ana konuşmacısı T.C. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Türkiye’nin Dirençli Ekonomisinin Arkasındaki Başarı ve Türkiye’deki Yatırım Fırsatları” başlığıyla detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Konuşmasında “küresel zorluklara” ağırlık veren Şimşek, Türkiye’nin bu zorluklarla nasıl baş edebildiğini anlattı.
Şimşek, şunları kaydetti: “Küresel büyüme, uzun dönem ortalamalarının çok altında, artık düşük büyüme ortamındayız. Türkiye, Çin ve Hindistan’ı dışarıda tuttuğumuzda, gelişmekte olan pazarların üzerinde kalıyor. Tüm jeopolitik zorluklara, çatışmalara ve euro bölgesindeki borç durumuna rağmen gerçekleşmiş bir durum bu. Daha da iyiye gideceğine ve önümüzdeki 20 yıl içinde Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile yarışır hale geleceğimize inanıyorum. Dünya, küreselleşme ve ticaretin faydalarının eşit dağıtımı konusunda zorluklar yaşarken Türkiye, kendi küresel payını büyüttü. Yaklaşık iki katına çıkardı, AB bölgesinde pazar payını artırdı ve ihracat yaptığımız ülkelerin sayısı arttı. Bu sonuç bize şunu gösteriyor: Türkiye ihracatı oldukça güçlü bir direnç gösterdi ve bu süreçte rekabet avantajını kaybetmedi.
Öncelikle Türkiye’nin çok güçlü bir parasal pozisyonu var, güçlü bir hükümet bilanço tablosu var. Bu da bizim küresel ya da yerel şoklara karşı rahat tepki verebilmemizi sağlıyor. Darbe girişimi, terör olayları ve iç politikadaki sorunlara rağmen Türk ekonomisi dirençli oldu. Bunun nedeni bu. Küresel anlamda çok farklı bir dönemden geçiyoruz. Güven ve öngörülebilirliğin eksikliği sebeplerinden dolayı, Batı dünyasında yaratılan para, o bölgelerde kalıyor. Gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı söz konusu şu anda. 373 milyar dolarlık bir sermaye çıkışı öngörülüyor bu yıl için. Bunda, terör korkusu, mülteci korkusu ve artan popülizm gibi faktörler etkili oluyor.”
“Yapısal reformlar yapacağız”
Mehmet Şimşek, yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu belirterek, “Ne yazık ki siyaset bu noktada güçlü bir momentum sağlayamadı. Geçtiğimiz 10 yılın başlarında ciddi reformlarla birlikte Türkiye’yi orta üst gelirli bir ülke haline getirdik; daha da iyileştirilebilir. Bu, sadece yapısal reformlarla gerçekleştirilebilir. Bu yıl içinde, dini bir cemaatin gerçekleştirdiği demokratik anlamda bir saldırı yaşanmasına rağmen birçok reforma imza attık. Yeterli değil, daha fazla reforma ihtiyaç var” dedi.
Mehmet Şimşek, AB’ye katılım sürecini sürdüreceklerine dikkat çekti: “Çünkü bu kaliteli kurumlar inşa etmek ve demokrasiyi geliştirmek için gerekli. Bu, bir kulübe girmeyle ilgili değil, siyasi, sosyal ve ekonomik anlamda Türkiye’nin gelişimiyle ilgili. Bu yüzden vazgeçmeyeceğiz.”
“Yatırımları destekliyoruz”
Açılış konuşmalarının sonuncusunu, Katar Ekonomi ve Ticaret Bakanı Sheikh Ahmed bin Jassim Al Thanı gerçekleştirdi. Türkiye ile Katar’ın, eski ve köklü bir ilişkiye sahip olduğunu belirten Thani, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin giderek geliştiğini söyledi. Bakan, şunları kaydetti:“Türkiye ve Katar arasında geliştirilen ilişkiler sonucunda Türk şirketleri artık Katar’da önemli ölçeklerde yatırımlara ulaştı. Bu, daha da gelişecek. Biz Katar olarak ekonomik kalkınma alanındaki değişiklikleri yakından takip ediyoruz. Yatırımları destekliyoruz. Çünkü eğer ekonomik, teknolojik ve bilgi anlamında hacminizi geliştirmez, bunu önemsemezseniz çağı yakalayamazsınız, bunu iyi biliyoruz.”
IBF’nin, ayrıcalıklı bir buluşma zemini sağladığını ifade eden MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, şunları söyledi: “IBF, biz işadamları için bir düşünce fırtınası görevi görüyor. Kurulduğu günden bu yana, her sene dünyanın farklı ülkelerinden, birbirinden değerli katılımcıları bir araya getiren İş Forumumuz’da; hem güncel iktisadın önemli sorunlarına farklı yaklaşımlarla çözüm getirmeye, hem de üye ülkeler arasındaki iletişimi ve ekonomik işbirliğini geliştirmek için projeler üretmeye çalışıyoruz.”
“Bilim alanındaki gelişmeler, ekonomik gelişmenin anahtarıdır”
IBF Başkanı Erol Yarar, ülkelerin bilim alanındaki gelişiminin, ekonomik gelişmenin anahtarı olduğunu vurguladı ve bu noktada İslam coğrafyasının, Batı’yı iyi incelemesi gerektiğinin altını çizdi. Batı ülkelerinin, bilim literatürünün yüzde 98’ini elinde bulundurduğunu söyleyen Yarar, şöyle devam etti: “Batı’yla aramızda yüz yıllık bir bilimsel açık var. Bilimadamları yetiştirecek çalışmalara ihtiyacımız var. Bilimadamlarının geliştirdiği fikirlerin hayata geçmesi için destekleyici bir finans sitemi olmalı. Girişimcisi bol olan bu coğrafyada ülkeler bilime ve sanayiye önem verir, devlet de bunu desteklerse Batı’daki gelişmeleri yakalayacağımıza inanıyorum.”
“Türkiye’nin eksiği yok fazlası var”
Başbakan Binali Yıldırım, 16. MÜSİAD EXPO kapanış oturumuna katıldı. Programa Başbakan Yıldırım'ın yanısıra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak da katıldı.
Başbakan Binali Yıldırım, katılımcılara şu mesajı verdi: "Küresel ticaret daraldıkça, gelişmiş ülkelerdeki büyümeler artık küçülmeye doğru yüz tuttukça, bazı gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin kazançlarına göz dikmeye başladı. Dolaylı yollardan finansın üzerine konmak için birtakım yollara başvuruyorlar, tedbirler alıyorlar. Bunu yaparken de terörü bahane ediyorlar. İşte böylesine gelişmeleri yaşarken, dostlarımızın, kardeşlerimizin, Asya'dan, Afrika'dan, sığınacakları, yatırımlarını yapacakları en güvenli limanın Türkiye olduğunu buradan bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye'nin dostlarıyla olan ilişkileri, tek taraflı menfaat ilişkisi değildir, alışveriş ilişkisi değildir, uzun vadeli, uzun soluklu bir yolculuktur, bir dostluk ilişkisidir. Türkiye, özellikle son 14 yılda Afrika açılım politikasıyla beraber bugün, 35 ülkede misyonunu, büyükelçiliğini açmış ve sadece 4 Afrika ülkesine havayoluyla gidilebilirken bugün 40 civarında Afrika ülkesine doğrudan uçuşlar yapabilir hale gelmiştir."
KOBİ’lere 1 milyar 100 milyon karşılıksız destek vereceklerini açıklayan Yıldırım, desteğin 50 binden 300 bine kadar, projesine göre olacağını söyledi. Yıldırım, “Yetmez, 17 milyar teminat vereceğiz, Kredi Garanti Fonu teminatı üstlenecek, siz de 17 milyar liraya kadar ihtiyacınız olan finansmanı sağlayacaksınız. Neyle sağlayacaksınız? Piyasadaki faizlerin yarısı faizle sağlayacaksınız. Yani yüzde 4'le, yüzde 5'le sağlayacaksınız" dedi.
Başbakan Yıldırım, "Bazılarının, kasıtlı olarak Türkiye'de ekonomiyle ilgili olumsuz bir algı yapmaya yönelik faaliyetleri olduğunu biliyoruz. Bu yeni değil, eskiden de vardı ama bugünlerde hız kazandı. Ama şunu herkes bilmelidir ki Çin ve Hindistan'ı çıktıktan sonra, bugün bile, bu haliyle bile Türkiye dünya büyüme ortalamasının üzerindedir. Bu büyüme bizi mutlu etmiyor, bu bizim alışık olduğumuz bir büyüme değil ama bu yıl çok özel bir yıl. 2017'den itibaren Türkiye tekrar büyümede anlı, şanlı günlerine dönecek. Elinizi çabuk tutun, Türkiye en az yüzde 4.5 büyüyecek. Fazlası var, eksiği yok" diye konuştu.
İş dünyası temsilcilerini ağırlayan 16. MÜSİAD EXPO, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Savunma Bakanı Fikri Işık ile birçok yabancı bakanın katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. MÜSİAD EXPO’ya 700 firma, 7 binden fazla yabancı işadamı, 800’ü yabancı 1000 satın almacı, 52 ülkeden alım heyetleri ve 100’ü aşkın ülkeden ziyaretçi katıldı.
Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin geçtiğimiz 14 yılda özellikle ekonomide tarihi bir başarı ortaya koyduğunu, terör örgütleri ve darbe girişimine rağmen başarılı büyüme rakamlarına ulaştığını söyledi. “Gerçek Türkiye’yi yatırımlara bakarak görebilirsiniz” diyen Erdoğan şunları kaydetti: “Türkiye bu yıl 15 Temmuz darbe girişiminin yanısıra PKK, PYD, YPG, DAEŞ ve FETÖ gibi terör örgütlerinin sabotajlarına rağmen birçok yatırımı ardı ardına hizmete açtı. Marmaray’ı 166 milyon insan kullanmış 2013’ten bu yana. Şimdi Avrasya Tüneli’ni 20 Aralık’ta açıyoruz. Kars-Tiflis Demiryolu da bu yılsonunda açılacak. Kars-İpekyolu projesi canlandırılacak. Londra’dan Pekin’e kadar ticaret köprüsü kurulacak. 1915 Çanakkale Köprüsü dünyada birinci olacak. 18 Mart’ta temelini atmayı planlıyoruz.”
Sağlıkta devrim yapılacak
Kanal İstanbul ve 3. Havalimanı’nın hazırlıklarının sürdüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşaat bedeli 12 milyar dolar olan 3.Havalimanı’ndan 25 yılda 25 milyar dolar gelir elde edileceğini söyledi. Sağlık alanında da bir reform devrimi yapılacağına işaret eden Erdoğan, “Toplamda 41 bin yatak kapasitesi ve 11 milyar dolar yatırım bedeliyle şehir hastanelerinin önümüzdeki aydan itibaren açılışına başlanacak. Bu hastanelerin tamamını 2019’a kadar açacağız. Mersin-Akkuyu Nükleer Santrali’ni 2023’te hizmete sunacağız. 153 elektrik santralini geçtiğimiz günlerde devreye aldık.”
Ar-Ge teşvikleri artırılacak
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise bir zamanlar jet lastiği olmadığı için uçağı uçuramayan Türkiye’nin bugün silah sanayisini 6 milyar dolara ihracatını 2 milyar dolara çıkaran bir ülke haline geldiğini söyledi. Yüksek katmadeğerli ürünleri teşvik etmek amacıyla Ar-Ge yatırımlarına teşvik vermeyi sürdüreceklerini açıklayan Zeybekci, “Böylece ihracatımızdaki yüksek teknolojili ürünlerin oranını yüzde 4’ten 15’lere çıkarmayı planlıyoruz. Türkiye böylece edilgen değil, tüketim alışkanlıklarını belirleyen etken bir ekonomi haline gelecek” dedi.
Afrika’da fuar yapılacak
Batı’dan gelen ticaret yollarını Doğu’daki son noktaya bağlayan İstanbul’un uluslararası bir ticaret fuarına ev sahipliği yapmak için en elverişli nokta olduğunu ifade eden MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, 2017 yılında Afrika'da bir fuar yapmak için hazırlık yaptıklarını açıkladı. Olpak, yurtiçinde 86, yurtdışında 65 ülkede faaliyet gösteren bir kurum olarak milleti her bakımdan kalkındırma hedefiyle çalıştıklarını söyledi. MÜSİAD’ın kuruluşlarından bu yana ‘Ticaret helal, faiz haramdır’ ilkesiyle hareket ettiğini hatırlatan Olpak, şunları kaydetti: “Dünyada yüz milyonlarca insan oturduğu yerden servetini katlayan ayrıcalıklı bir azınlığın iştahını doyurmak için açlıkla mücadele ediyor. Gelir dağılımı adaletsizliği, tarihin en yüksek seviyesinde. Dünyadaki en zengin 80 kişinin serveti, dünyanın yarısının gelirine eşitlendi. Bugün, dünya nüfusunun yüzde 1'inin serveti, dünyanın geri kalan yüzde 99'unun servetinden, yani 7 milyar insandan daha fazla. Bugün, ‘sağlık satmak için, hastalık türeten’, ‘güvenlik satmak için, terör üreten’, ‘para satmak için, borç dayatan’ bu düzeni değiştirmeyi düşünmekten başka seçeneğimiz yok” dedi.
’Savunma ve Havacılık’ 3. High Tech Port’ta buluştu
16. MÜSİAD EXPO kapsamında 9-12 Kasım tarihleri arasında CNR Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilen savunma ve havacılık sanayisine yönelik, ‘konsept iş ve pazar geliştirme platformu’ 3. High Tech Port by MÜSİAD, sektörün önde gelen firmalarını buluşturdu. OTOKAR’ın Altay Tankı’ndan Katmerciler’in HIZIR’ına, VESTEL Savunma’nın KARAYEL Taktik İHA’sından ASELSAN’ın İHASAVAR’ına ROKETSAN’ın CİRİT’ine varana dek Türk savunma ve havacılık sanayinin ileri teknoloji ürünleri pazar ülkelerin delegasyonlarıyla buluştu. 3. High Tech Port’a 34 ülkeden askeri delegasyon katıldı, 78 yerli katılımcı firma son teknoloji ürünlerini sergiledi.
Gözler Altay Tankı’nda
OTOKAR’ın ana yüklenicisi olduğu Altay Ana Muharebe Tankı fuarın ilgi çeken araçları arasındaydı. Konsept tasarımı ve prototip üretimi tamamlanan ve testleri başarıyla sürdürülen Altay Tankı, fuarı takiben 5 yılda 250 adet olmak üzere seri olarak üretilmeye başlanacak.
Vestel Savunma’nın KARAYEL Taktik İHA’sı da CNR’da
VESTEL Savunma Sanayi ise İnsansız Hava Araçları Sistemleri konusundaki bilgi birikimi ve tecrübesini High Tech Port fuarında sergilediği ürünlerle gösterdi. Türkiye’de NATO’nun uçuşa elverişlilik standardı, STANAG 4671’e göre tasarımı ve üretimi yapılmış tek insansız hava aracı KARAYEL Taktik İHA fuarda yer aldı. Ek olarak dünyada seri üretimi daha başlamamış olan Hidrojen ve Katı Yakıt Pili (KOYP) Teknolojisi alanında, savunma sanayi sektöründe gerçek anlamda araştırma ve geliştirme çalışmaları yaparak Zırhlı Araçlar için Katı Oksit Yakıt Pili prototipi geliştiren Vestel Savunma bu ürününü de fuar sırasında ziyaretçileriyle buluşturdu.
Katmerciler’in HIZIR’ı geliyor
Katmerciler’in yeni zırhlı personel taşıyıcı aracı HIZIR da ilk kez High Tech Port’ta görücüye çıkanlardan. Yine Türkiye’de bir ilk zırhlama teknolojisi olan NEFER Zırh Sistemi’ni de sektörün beğenisine sundu. HIZIR 4x4 NATO standartlarında, dokuz personel kapasiteli, yüksek balistik, mayın ve el yapımı patlayıcılara karşı koruma seviyesine sahip zırhlı taktik tekerlekli bir araç. Katmerciler ayrıca standında, ilk ZPT aracı KHAN ile bir adet TOMA sergiledi.
CLIMS kriminal çözümler tanıtıldı
CLIMS kriminal çözümleri paketi, CLIMS kriminal laboratuvarlarında ISO 17025 akreditasyonuna uygun olarak vaka ile deliller arasındaki ilişkileri belirleyen, DNA analizi ile vakaların çözümünü kolaylaştıran, uyuşturucu maddelerin kaynağını belirleyebilen ve kanıt güvenliği için laboratuvar iş akışını izleme özelliklerine sahip yazılım tasarladı.
İlk güdümlü füze CİRİT de High Tech Port’ta sergilendi
Kalifiye olarak seri üretime geçen, alanında ilk güdümlü füze CİRİT, ROKETSAN tarafından taarruz helikopterlerinden hafif zırhlı/zırhsız, sabit ve hareketli hedeflere karşı kullanılan yüksek hassasiyetli ve maliyet etkin bir çözüm olarak tasarlandı. T-129 ATAK helikopterinin ana mühimmatlarından biri olan CİRİT, AT-802 Sınır Güvenlik Uçağı, AH-1W Cobra Taarruz helikopterleri, insansız hava aracı, kara aracı, sabit kara platformu, hafif taarruz uçağı, deniz platformu vb. gibi farklı platformlara entegre edilebiliyor.
Ejder Yalçın merakla beklenenler arasındaydı
Nurol Makina, Ejder Yalçın 4x4 Zırhlı Muharebe Aracı (ZMA), Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı Ejder TOMA 4x4, İç Güvenlik Aracı Ilgaz 4x4, Zırhlı Kamyon Ejder Kunter özel amaçlı platformlar ve KBRN (kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer) sistem çözümleri sunuyor.
ASELSAN’ın İHTAR, İHASAVAR, KANGAL ve CATS’i de fuarda
Anti-Drone Sistemi İHTAR, İHA’ların önlenmesine yönelik geliştirilen İHASAVAR, Çok Rotorlu İHA, el yapımı patlayıcıların karıştırılmasına yönelik geliştirilmiş olan KANGAL, bomba imha robotu KAPLAN, lazer güdüm kiti ve boru hattı güvenliğinin sağlanmasına yönelik güvenlik yönetim merkezi, ASELSAN standında sergilenen ileri teknoloji ürünler arasında yer aldı.
Sivil havacılığın milli ürünü kabin içi eğlence sistemi
Türk Hava Yolları, Türk Teknik ve Kibar Holding şirketlerinin ortak girişimi ile kurulan TSI Uçak Koltuk Üretimi San ve Tic. A.Ş. ürettiği koltuk arkası ekranlı kabin içi eğlence sistemi ile sivil havacılık alanında rekabet edebilir yazılım ve donanım entegre milli bir ürün olması nedeniyle alanında bir ilk.
“İnovasyon Ekonomisi ve Yatırım Ekosistemi”
Bu yıl 20’si düzenlenen Uluslararası İş Forumu-IBF, 16. MÜSİAD EXPO ile eş zamanlı olarak gerçekleşti. 30 ülkeden işadamlarının katılımıyla her yıl gerçekleştirilen IBF, katılımcı ülkeler arasında ticaretin ve yatırımların geliştirilmesini hedefliyor. IBF, 2006 yılından bu yana İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin resmi iş forumu. Bu yılki konusu “İnovasyon Ekonomisi ve Yatırım Ekosistemi” olan IBF’nin ana konuşmacısı T.C. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Türkiye’nin Dirençli Ekonomisinin Arkasındaki Başarı ve Türkiye’deki Yatırım Fırsatları” başlığıyla detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Konuşmasında “küresel zorluklara” ağırlık veren Şimşek, Türkiye’nin bu zorluklarla nasıl baş edebildiğini anlattı.
Şimşek, şunları kaydetti: “Küresel büyüme, uzun dönem ortalamalarının çok altında, artık düşük büyüme ortamındayız. Türkiye, Çin ve Hindistan’ı dışarıda tuttuğumuzda, gelişmekte olan pazarların üzerinde kalıyor. Tüm jeopolitik zorluklara, çatışmalara ve euro bölgesindeki borç durumuna rağmen gerçekleşmiş bir durum bu. Daha da iyiye gideceğine ve önümüzdeki 20 yıl içinde Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile yarışır hale geleceğimize inanıyorum. Dünya, küreselleşme ve ticaretin faydalarının eşit dağıtımı konusunda zorluklar yaşarken Türkiye, kendi küresel payını büyüttü. Yaklaşık iki katına çıkardı, AB bölgesinde pazar payını artırdı ve ihracat yaptığımız ülkelerin sayısı arttı. Bu sonuç bize şunu gösteriyor: Türkiye ihracatı oldukça güçlü bir direnç gösterdi ve bu süreçte rekabet avantajını kaybetmedi.
Öncelikle Türkiye’nin çok güçlü bir parasal pozisyonu var, güçlü bir hükümet bilanço tablosu var. Bu da bizim küresel ya da yerel şoklara karşı rahat tepki verebilmemizi sağlıyor. Darbe girişimi, terör olayları ve iç politikadaki sorunlara rağmen Türk ekonomisi dirençli oldu. Bunun nedeni bu. Küresel anlamda çok farklı bir dönemden geçiyoruz. Güven ve öngörülebilirliğin eksikliği sebeplerinden dolayı, Batı dünyasında yaratılan para, o bölgelerde kalıyor. Gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı söz konusu şu anda. 373 milyar dolarlık bir sermaye çıkışı öngörülüyor bu yıl için. Bunda, terör korkusu, mülteci korkusu ve artan popülizm gibi faktörler etkili oluyor.”
“Yapısal reformlar yapacağız”
Mehmet Şimşek, yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu belirterek, “Ne yazık ki siyaset bu noktada güçlü bir momentum sağlayamadı. Geçtiğimiz 10 yılın başlarında ciddi reformlarla birlikte Türkiye’yi orta üst gelirli bir ülke haline getirdik; daha da iyileştirilebilir. Bu, sadece yapısal reformlarla gerçekleştirilebilir. Bu yıl içinde, dini bir cemaatin gerçekleştirdiği demokratik anlamda bir saldırı yaşanmasına rağmen birçok reforma imza attık. Yeterli değil, daha fazla reforma ihtiyaç var” dedi.
Mehmet Şimşek, AB’ye katılım sürecini sürdüreceklerine dikkat çekti: “Çünkü bu kaliteli kurumlar inşa etmek ve demokrasiyi geliştirmek için gerekli. Bu, bir kulübe girmeyle ilgili değil, siyasi, sosyal ve ekonomik anlamda Türkiye’nin gelişimiyle ilgili. Bu yüzden vazgeçmeyeceğiz.”
“Yatırımları destekliyoruz”
Açılış konuşmalarının sonuncusunu, Katar Ekonomi ve Ticaret Bakanı Sheikh Ahmed bin Jassim Al Thanı gerçekleştirdi. Türkiye ile Katar’ın, eski ve köklü bir ilişkiye sahip olduğunu belirten Thani, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin giderek geliştiğini söyledi. Bakan, şunları kaydetti:“Türkiye ve Katar arasında geliştirilen ilişkiler sonucunda Türk şirketleri artık Katar’da önemli ölçeklerde yatırımlara ulaştı. Bu, daha da gelişecek. Biz Katar olarak ekonomik kalkınma alanındaki değişiklikleri yakından takip ediyoruz. Yatırımları destekliyoruz. Çünkü eğer ekonomik, teknolojik ve bilgi anlamında hacminizi geliştirmez, bunu önemsemezseniz çağı yakalayamazsınız, bunu iyi biliyoruz.”
IBF’nin, ayrıcalıklı bir buluşma zemini sağladığını ifade eden MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, şunları söyledi: “IBF, biz işadamları için bir düşünce fırtınası görevi görüyor. Kurulduğu günden bu yana, her sene dünyanın farklı ülkelerinden, birbirinden değerli katılımcıları bir araya getiren İş Forumumuz’da; hem güncel iktisadın önemli sorunlarına farklı yaklaşımlarla çözüm getirmeye, hem de üye ülkeler arasındaki iletişimi ve ekonomik işbirliğini geliştirmek için projeler üretmeye çalışıyoruz.”
“Bilim alanındaki gelişmeler, ekonomik gelişmenin anahtarıdır”
IBF Başkanı Erol Yarar, ülkelerin bilim alanındaki gelişiminin, ekonomik gelişmenin anahtarı olduğunu vurguladı ve bu noktada İslam coğrafyasının, Batı’yı iyi incelemesi gerektiğinin altını çizdi. Batı ülkelerinin, bilim literatürünün yüzde 98’ini elinde bulundurduğunu söyleyen Yarar, şöyle devam etti: “Batı’yla aramızda yüz yıllık bir bilimsel açık var. Bilimadamları yetiştirecek çalışmalara ihtiyacımız var. Bilimadamlarının geliştirdiği fikirlerin hayata geçmesi için destekleyici bir finans sitemi olmalı. Girişimcisi bol olan bu coğrafyada ülkeler bilime ve sanayiye önem verir, devlet de bunu desteklerse Batı’daki gelişmeleri yakalayacağımıza inanıyorum.”
“Türkiye’nin eksiği yok fazlası var”
Başbakan Binali Yıldırım, 16. MÜSİAD EXPO kapanış oturumuna katıldı. Programa Başbakan Yıldırım'ın yanısıra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak da katıldı.
Başbakan Binali Yıldırım, katılımcılara şu mesajı verdi: "Küresel ticaret daraldıkça, gelişmiş ülkelerdeki büyümeler artık küçülmeye doğru yüz tuttukça, bazı gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin kazançlarına göz dikmeye başladı. Dolaylı yollardan finansın üzerine konmak için birtakım yollara başvuruyorlar, tedbirler alıyorlar. Bunu yaparken de terörü bahane ediyorlar. İşte böylesine gelişmeleri yaşarken, dostlarımızın, kardeşlerimizin, Asya'dan, Afrika'dan, sığınacakları, yatırımlarını yapacakları en güvenli limanın Türkiye olduğunu buradan bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye'nin dostlarıyla olan ilişkileri, tek taraflı menfaat ilişkisi değildir, alışveriş ilişkisi değildir, uzun vadeli, uzun soluklu bir yolculuktur, bir dostluk ilişkisidir. Türkiye, özellikle son 14 yılda Afrika açılım politikasıyla beraber bugün, 35 ülkede misyonunu, büyükelçiliğini açmış ve sadece 4 Afrika ülkesine havayoluyla gidilebilirken bugün 40 civarında Afrika ülkesine doğrudan uçuşlar yapabilir hale gelmiştir."
KOBİ’lere 1 milyar 100 milyon karşılıksız destek vereceklerini açıklayan Yıldırım, desteğin 50 binden 300 bine kadar, projesine göre olacağını söyledi. Yıldırım, “Yetmez, 17 milyar teminat vereceğiz, Kredi Garanti Fonu teminatı üstlenecek, siz de 17 milyar liraya kadar ihtiyacınız olan finansmanı sağlayacaksınız. Neyle sağlayacaksınız? Piyasadaki faizlerin yarısı faizle sağlayacaksınız. Yani yüzde 4'le, yüzde 5'le sağlayacaksınız" dedi.
Başbakan Yıldırım, "Bazılarının, kasıtlı olarak Türkiye'de ekonomiyle ilgili olumsuz bir algı yapmaya yönelik faaliyetleri olduğunu biliyoruz. Bu yeni değil, eskiden de vardı ama bugünlerde hız kazandı. Ama şunu herkes bilmelidir ki Çin ve Hindistan'ı çıktıktan sonra, bugün bile, bu haliyle bile Türkiye dünya büyüme ortalamasının üzerindedir. Bu büyüme bizi mutlu etmiyor, bu bizim alışık olduğumuz bir büyüme değil ama bu yıl çok özel bir yıl. 2017'den itibaren Türkiye tekrar büyümede anlı, şanlı günlerine dönecek. Elinizi çabuk tutun, Türkiye en az yüzde 4.5 büyüyecek. Fazlası var, eksiği yok" diye konuştu.