Mersin Uluslararası Limanı’ndan (MIP) yeni yatırım; ​​​​​​​Kapasitesini 1 milyon TEU artıracak

Akfen Holding ve PSA International ortaklığında kurulan ve 11 Mayıs 2007’de T.C.D.D. Mersin Liman İşletmesini 36 yıl süreyle devralan Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş’nin hissedarları arasına 2017 yılında Avustralyalı Fon Şirketi IFM de katıldı. Mersin Uluslararası Limanı (MIP), geniş hinterlandı, erişilebilir ulaşım imkanları ve 3000 başarılı personeli ile Türkiye’nin ithalat ve ihracat hacminin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Türkiye’de en geniş saha olan yaklaşık 112 hektarlık bir alana yayılan, 9 konteyner ve 12 çok amaçlı olmak üzere 21 rıhtıma sahip MIP, 2020 yılı itibariyle, yıllık 2.6 milyon TEU konteyner ve 10 milyon ton konvansiyonel yük elleçleme kapasitesiyle faaliyet gösteriyor.

Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş. Genel Müdürü Johan Van Daele, “Hinterlandın ihtiyaçlarına paralel olarak yatırımlarına hız kesmeden devam eden MIP, 375 milyon dolar bütçeli 1 milyon TEU ek kapasite sağlayacak olan EMH2 projesi tamamlandığında toplam kapasitesini 3.6 milyon TEU’ya ulaştıracaktır” dedi.

500 kişiye doğrudan, 5000 kişiye dolaylı istihdam
2022 yılı sonunda faaliyete geçmesi planlanan EMH2 Terminali’ne 4 rıhtım vinci ve 24 saha vincini içeren ilave ekipman yatırımı ile operasyonlarının hız kazanacağını söyleyen Van Daele, “EMH Terminali’nin uzatılmasıyla dünyanın en büyük gemileri olan 400 metrelik 2 mega gemiye aynı anda hizmet verilebilecek, ilaveten gemi bekleme süreleri optimize edilebilecektir. Artan direkt servis sayısı ile birlikte rekabetçi navlunlar ve daha kısa transit süreleri söz konusu olacaktır. Genişleme Projesi’nin tamamlanmasıyla Mersin’in Doğu Akdeniz’e açılan stratejik kapı konumu daha da güçlenecektir. Proje aynı zamanda istihdama önemli ölçüde katkı sağlayacak. Yapılacak olan kapasite artırımı ile 500 kişiye doğrudan 5000 kişiye dolaylı ek istihdam imkanı yaratacaktır” açıklamasını yaptı.
Van Daele, 230 milyon TL bütçeli Kapılar Projesi’nin de en kısa sürede hayata geçirilmesini amaçladıklarını belirtti.

Hedef sıfır karbon emisyonu
MIP’in operasyonlarını geliştirmek için yatırım yaparken, inovasyon ve dijitalleşmeye de devam ettiğini kaydeden Van Daele, uzun vadeli stratejileri ile sadece çevresel değil, sosyal etki artırıcı çözümlere de odaklanarak sürdürülebilir kalkınmayı hedeflediklerini ifade etti.

Sürdürülebilirlik ve sürekli iyileştirmeyi amaçlayan Kalite Yönetim Sistemi kurduklarını ve MIP’nin çevreyi korumak ve kaynakları en iyi şekilde kullanmak için çevreye duyarlı teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiğini vurgulayan Van Daele, “MIP, fosil yakıtlı ekipmanları elektrik enerjisi tüketen ekipmanlara dönüştürerek, daha düşük karbon emisyonuna sahip yeni ekipman yatırımları gerçekleştirmiştir. 2030 yılına kadar mutlak CO2 emisyonlarını yüzde 50 oranında azaltmayı hedefliyoruz. İleriki süreçte sıfır karbon emisyonunu elde etmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.

Pandemi öncesinde performans ve büyüme odaklı olan taleplerin, pandemi sonrasında yerini maliyet ve optimizasyon odaklı taleplere bıraktığını değerlendiren Van Daele, lojistik zincirde yaşanan sorunların sektörel bazlı olarak firmaların tedarik ve üretim süreçlerini yeniden şekillendirdiğini ve sürekliliğin esas alındığı bir yapıya doğru gidildiğinin altını çizdi.