banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

KOBİ’ler için inovasyonu yalınlaştırmak: “İnovasyon Bulutu”

Türkiye’de inovasyon konusunun öncü isimlerinden İstanbul Gelişim Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Başkanı ve inovaPRO Ar-Ge ve İnovasyon Projelendirme Firması’nın Kurucusu Prof.Dr. B. Aykut Arıkan ile isim babası olduğu “Yalın İnovasyon” kavramı ve KOBİ’ler için geliştirdiği çözüm olan “İnovasyon Bulutu” üzerine konuştuk.

HABER 01.08.2017, 08:44 31.07.2017, 19:04
6835
KOBİ’ler için inovasyonu yalınlaştırmak: “İnovasyon Bulutu”
banner625
İstanbul Gelişim Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Başkanı ve inovaPRO Ar-Ge ve İnovasyon Projelendirme Firması’nın Kurucusu Prof.Dr. B. Aykut Arıkan, 2009’da bir vakıf üniversitesinde işletme yüksek lisans programı altında ‘Bilgi ve İnovasyon Yönetimi’ uzmanlık alanını kurduğunu ve uzun süre yönettiğini, daha sonra da derste öğrettiği inovasyon süreci yönetimini, derli toplu ve akademik söylemden uzak bir şekilde yapılandırmayı amaç edindiğini söylüyor.
Arıkan, “Derste Fikir Geliştirme, Ar-Ge ve Ticarileştirme üçlüsü şeklinde anlattığım inovasyon sürecini, ‘Düşün/Geliştir/Sat’ üçlemesiyle KOBİ’ler için uygun ve kullanışlı bir yöntem haline getirdim. Bu da yetmedi, yöntemi mümkün olduğu kadar yalın bir şekilde bilgisayara uyarlamaya çalıştım. Bu noktada, en verimli ve düşük işletme maliyetini sağlayan bulut teknolojisini seçtim ve ortaya ‘İnovasyon Bulutu’ teknolojisi çıktı” diyor.

KOBİ’ye ‘Yalın İnovasyon’
Aykut Arıkan, yıllarca KOBİ’lerle iç içe çalıştığını ve bu alandaki tüm tecrübelerini ekibiyle birlikte ‘Yalın İnovasyon’ yaklaşımı altında birleştirdiğini anlatıyor: “Teorik değil, doğrudan deneyimlere dayalı bir yaklaşım olmasıyla farklılaşan ‘Yalın İnovasyon’; sonuna kadar milli bir yaklaşım, çünkü kendi ülkemizin sorunlarından yola çıkıyoruz. Yalın İnovasyon yaklaşımının temelinde dört ana sorun var: strateji, yöntem, teknoloji ve kaynak.”
KOBİ’ler genellikle nokta atışı işlere odaklanıyorlar. Bu nedenle de bazen yaprağa bakmaktan ağacı, hatta koca bir ormanı göremiyor. Strateji konusunun her sektör için aynı olan ve sektörden sektöre farklılık gösteren iki temel ayağı var. Arıkan, her sektör için geçerli olan beş, on ve on beş yıllık öngörüler önerdiklerini belirtiyor: “Kısa, orta ve uzun vadeli stratejik hedeflerimiz bizlere hangi konu veya alanlarda inovasyon yapmamız gerektiğini gösteriyor. Sektör özelindeyse esnek bir rekabet analizi öneriyoruz. Ar-Ge ve inovasyon için strateji çok hayatidir. Stratejisi doğru belirlenmiş bir inovasyon süreci diğerlerine göre en az yüzde 30-40 daha verimli ve kısa oluyor. ‘Yalın İnovasyon’ yaklaşımının doğrudan bir etkisi de budur.  Stratejiyi  hayata geçirecek olan yöntem aslında daha bile önemlidir. İnovasyon sürecinin her şeyden önce doğru yapılandırılması lazım. İyi bir fikir geliştirmek, bu fikri Ar-Ge yoluyla test edilebilir bir prototipe dönüştürmek ve nihayet bu prototipi ticarileştirerek inovasyona çevirmek.”

“Düşün/Geliştir/Sat” ve “İnovasyon Bulutu”
İnovasyon tek başına salt bir yenilik veya icat değil. Bu yenilik veya icadın ticari, iktisadi, sosyal veya beşeri bir değer ortaya koyması ve bu değerin toplumda bir karşılık bulması gerekiyor. Bunlardan biri eksikse ortaya çıkan şeyin inovasyon değil zihni sinir bir şeyler olduğunu ifade eden Arıkan, “Amacımız sonuç almak, yol almak. Hele ki böyle bir süreci yapılandıracak işgücü ve altyapı eksikliği olan KOBİ’ler için bu yolu doğru bir yöntem olmadan almak imkansız. Bu nedenle inovasyon sürecimizi KOBİ’ler açısından her türlü gereksiz tekrar ve maliyetten kurtaracak bir metodolojiyi geliştirdik. Adını da Düşün/Geliştir/Sat koyduk. Düşün/Geliştir/Sat; KOBİ’ler için geliştirdiğimiz özel bir inovasyon süreci yöntemi” diye konuşuyor.
Yöntemin temelinde gereksiz işlem ve tekrarları elemek ve sonuç odaklı bir şekilde inovasyonu adım adım gerçekleştirmek yatıyor. Arıkan, bunun için de teknoloji çözümü; İnovasyon Bulutu’nu sunuyor:”İnovasyon Bulutu doğrudan Düşün/Geliştir/Sat yönteminin hayata geçmiş hali. Bilişim teknolojisiyle kalıcılık sağlanıyor, yöntem çok daha hızlı hayata geçirilebiliyor ve birden çok kullanıcıyla rol dağılımı sağlanabiliyor. Platform olarak ‘bulut bilişim’ teknolojisini seçmemizin temel nedeni ise bulut bilişimin son kullanıcıya sağladığı maliyet tasarrufu. ‘İnovasyon Bulutu’nun kullanıcıları, bu teknolojiden istifade etmek için hiçbir ek altyapı, sistem, donanım veya yazılıma ihtiyaç duymuyorlar. Günlük kullanımlarında olan herhangi bir bilgisayardan internet tarayıcısıyla sisteme bağlanarak, tüm sistemi ve süreci web tabanlı olarak yönetebiliyor ve işlem yapabiliyorlar. Bunun yanı sıra kullanıcıların sistem yöneticisi, veri tabanı yöneticisi vb. ek teknik personel ihtiyacı da yok.”
Sistem tamamen Türkçe, ancak bulut altyapısı üzerinden değişik lisan opsiyonları da var. Örneğin; firma sistem üzerinden yurtdışı paydaşlarından kendi lisanlarında geri dönüş alabiliyor. İnovasyon Bulutu teknolojisi, Düşün/Geliştir/Sat yöntemi doğrultusundaki üç temel modül üzerinden toplamda on yedi farklı fonksiyonu kapsıyor. Sistemin piyasadaki alternatiflerinden temel farkı entegre yapısı. Alternatiflerin çoğu ‘Proje Yönetimi’ temelli ve Ar-Ge odaklı teknolojiler. Hiçbirinde ‘Fikir Geliştirme’ veya ‘Ticarileştirme’ yok.
Var olan ‘Ar-Ge Yönetimi’ ise oldukça eksik ve işlevsiz. Ar-Ge yönetimi sadece raporlama yapmak değil. ‘Temel ve Uygulamalı Araştırma Fonksiyonları’ ile ‘Prototip Yönetimi’ vb. teknik fonksiyonlar da yine eksik. Örneğin; alternatif yazılımlarda ‘Fikir Yönetimi’ için tamamı yabancı dilde olan yabancı menşeli bir dizi teknoloji edinmek gerekiyor.
Aykut Arıkan, ticarileştirme konusunun ise başlı başına bir muamma olduğunun zira piyasada var olan pazarlama temelli teknolojilerde ‘İnovasyon Süreci’nin hiç dikkate alınmadığının altını çiziyor: “İş Zekâsı çözümleri de tamamı ayrı telden çalan teknolojiler; yine hiçbiri İnovasyon Süreci odaklı değil.”

Akıllı Kaynak: Ak Kaynak
Aykut Arıkan, danışmanlık hizmeti sunmadıklarını, ‘Yalın İnovasyon’ yaklaşımı ile reel sektör kuruluşlarının Ar-Ge ve inovasyon yönetimi konusundaki çözüm ortağı olduklarını dile getiriyor: “Bu noktada ‘Strateji-Yöntem-Teknoloji-Kaynak’ dörtlüsünü bir arada yapılandırarak sunuyoruz. ‘Akıllı Kaynak’, ya da kısacası Ak-Kaynak, bizim KOBİ’ler için önerdiğimiz ‘Ar-Ge ve İnovasyon Kaynağı’ geliştirme yaklaşımı. Devletimizin sağladığı yapısal Ar-Ge Fonları var: KOSGEB ve TÜBİTAK tarafından sağlanan karşılıksız hibeler bunların en bilinen örnekleri. Bunun da ötesinde Ekonomi Bakanlığımız’ın Turquality ve benzeri teşvikleriyle Avrupa Birliği’nin Horizon 2020 destekleri de var. Ak-Kaynak yaklaşımında biz bunları ‘Ar-Ge ve İnovasyon’ faaliyetleri için ‘Kaldıraç Etkisi’ olarak yapılandırıyoruz. Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri teşvikleri konusu da Ak-Kaynak yaklaşımı için diğer bir temel bileşen; ki biz bunu da ‘Çarpan Etkisi’ olarak yapılandırıyoruz. Arzu eden KOBİ’lerimiz http://bit.ly/arge-tasarim adresindeki formu doldurmak suretiyle konuyla ilgili ayrıntılı malumat alabilirler.”

Arıkan: “KOBİ’nin çözüm ortağıyız”
Aykut Arıkan, bir önemli hususa daha değiniyor: “Biz inovaPRO olarak piyasada bol miktarda bulunan arzuhalci benzeri proje yazıcı şirketlerden biri değiliz. Bunu özellikle vurgulamak isterim. Elbette proje yazımı konusunda da KOBİ’leri destekliyoruz, ancak çözüm ortağı sıfatıyla bizler KOBİ’lerle birlikte elimizi taşın altına koyarak ve adeta onlarla ittifak ederek, KOBİ’lerin Ak-Kaynak konusundaki kapasitelerini geliştirmelerine yardımcı oluyoruz. Süreç içinde bu kapasiteyi geliştirebilen KOBİ, artık kendisi bu konuda ehil ve bağımsız hale geliyor. Ak-Kaynak yaklaşımımızda son olarak bir de ‘Faizsiz Bankacılık Finansmanı’, kısaca FBF, konusunda önümüzdeki günlerde ayrıntılarını açıklamayı planladığımız yeni bir çözümümüz daha olacak. Bu noktada, reel sektörü ve KOBİ’leri de kredi batağından uzak durmaları konusunda özellikle uyarmak istiyorum. Kredi çok riskli ve sorunlu bir büyüme aracıdır. Yüksek konjonktürde işleri büyütmeye yardımcı olabilir. Ama aksini düşünmek bile istemeyiz.” 

Yorumlar (0)