Dr. Akkan Suver ve arkadaşları KKTC’deydi
Mustafa Akıncı, 21. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ne katılıyor Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, “Kıbrıs’ın doğal zenginliklerinin tek taraflı yönetilmesini, Kıbrıslı Türkler hak ihlali olarak değerlendiriyorlar ” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti başarılı bir seçim sonucunda iktidar partisini muhalefete indirerek, dört partinin birleşimiyle yeni bir cumhuriyet hükümeti kurdu. Dört partili hükümet iktidar oluşuyla birlikte Akdeniz’de doğalgaz sorunuyla karşı karşıya kaldı. Geride bıraktığımız ay Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver, Şamil Ayrım ve Ali Rıza Arslan ile birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeydi. Yeni gelişmeleri Dr. Akkan Suver’le konuştuk.
KobiEfor: Sayın Suver, KKTC’de yeni bir hükümet oluştu. Öncelikle oluşan yeni hükümet hakkında bir bilgi verir misiniz?
Akkan Suver: Elli sandalyeli KKTC Meclisi için yapılan seçimleri iktidarda bulunan Ulusal Birlik Partisi kazandı. Ulusal Birlik Partisi’nin kazandığı 21 sandalye, iktidar olmasına yetmiyordu. Koalisyon kurmak isteğine diğer partiler rıza göstermeyince, seçimden ikinci parti olarak çıkan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) , diğer üç parti ile yan yana gelerek, dörtlü bir koalisyon oluşturdu ve böylelikle iktidar el değiştirdi.
KobiEfor: Ziyaretinizin sebebi neydi? KKTC’de kimlerle temas ettiniz?
Akkan Suver: KKTC’ye arkadaşlarım Vakfımızın Genel Başkan Yardımcıları; Şamil Ayrım ve Ali Rıza Arslan’la birlikte gittim. Ziyaret sebebimiz, 21. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ne KKTC Cumhurbaşkanı sayın Mustafa Akıncı’yı davet etmekti. Davetimizi gerçekleştirdik. Gene Kıbrıs’ta önceki Cumhurbaşkanı sayın Dr. Derviş Eroğlu’nu ziyaret ederek Marmara Grubu Vakfı’nın çalışmaları hakkında kendilerini bilgilendirdik. Ayrıca Lefkoşa Belediye Başkanı sayın Mehmet Harmancı’yı ziyaret ederek, Zirvemizde bu yıl gerçekleştireceğimiz “Akıllı Şehirler” oturumuna kendisini sunum yapması dileğiyle ziyaret ettik.
Görüştüğümüz şahsiyetler arasında Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi sayın Derya Kanbay da vardı. Sayın Kanbay’a da gerek Marmara Grubu Vakfı’nın çalışmalarından gerekse de Avrasya Ekonomi Zirvesi’nden bilgi sunumunda bulunduk.
Elbette, KKTC’ye gidip de Rauf Denktaş’ın Anıt Mezarı’nı ziyaret etmemek olmazdı. Merhum Denktaş’ın da Anıt Mezarı’nı ziyaret edip çiçek koyduk.
Bütün bu ziyaretlerimizi gerçekleştirirken Kıbrıs Amerikan Üniversitesi’ne de bir ziyarette bulunduk. Zira geçtiğimiz günlerde Üniversite Rektörlüğü’ne Marmara Grubu Vakfı Mütevelli Heyet Üyeleri’nden sayın Prof.Dr. Uğur Özgöker gelmişti. Uğur Özgöker ada dışındaydı ama Rektör Yardımcısı sayın Prof.Dr. Serdar Saydam ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı sayın Prof.Dr. Ulvi Keser ile görüştük.
KobiEfor: Bugünlerde KKTC’yi ilgilendiren pek önemli bir konu da doğalgaz çıkarma meselesi! Bu konuda neler söylemek istiyorsunuz?
Akkan Suver: Özellikle yıllardır Kıbrıs’ta iki eşit tarafın olacağı bir çerçevede anlaşma niyeti ile görüşmelerini sabırla sürdüren Türk tarafının genel olarak izlediği barışçı dış politikanın ardından seçimden hemen sonra gelinen nokta aslında KKTC için sürpriz değildir.
Kıbrıs adasının etrafında belli bir süreden beri tespit edilen doğalgaz ile ilgili “Münhasır Ekonomik Bölge (MEB)” adıyla bilinen bölgede Rum tarafının yaptığı aramalar gerçekte adanın bütününe dönük olması gerekirken Rum kesiminin Türk tarafından gelen iyi niyet temennilerine rağmen tek taraflı davranması olayları doruk noktasına çekti. Rum tarafı, “Ben kendi tarafımda Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan ettim, Kıbrıs’ın tümü üzerinde değil” diyerek bunu savunmaya kalkıyor. Ama Kıbrıs Türkleri; Kıbrıs adasındaki iki toplum, bir devlet olarak bir gün eğer birleşecekse bunun birlikte düzenlenmesi birlikte ele alınması gerektiğine inanıyorlar.
Güney Kıbrıs’ın hukuken münhasır ekonomik bölge ilan etme hakkı olmadığını belirten KKTC yetkilileri, “Bir ada, eğer bir devletin parçası ise kendi başına MEB ilan edemez demektedirler. Ama bir Kıbrıs Cumhuriyeti olsaydı, ilan edebilirdi. Buradaki sorun, iki toplumun bir arada bir Kıbrıs Cumhuriyeti’ni oluşturmamasından kaynaklanmaktadır” diye düşüncelerini belirtmektedirler. Ayrıca KKTC’liler söz konusu sondaj çalışmalarıyla Kıbrıslı Türkler’in adanın çevresindeki doğal zenginlikler üzerindeki hakkının hiçe sayıldığına inanıyorlar.
KobiEfor: Kıbrıslı Türklerle muhakkak görüşmüşsünüzdür. Onlar Ada'nın geleceği ile ilgili neler düşünüyorlar? Yeni hükümetten beklentileri nelerdir?
Akkan Suver: Yeni seçilmiş hükümete düşen en önemli görevin, ekonomik büyümeyi enflasyonun üzerine çıkarmak olduğunu, görüştüğümüz Kıbrıslılar vurguladılar. Gene döviz kur artışları dolayısı ile bireylerin kayıplarını asgariye indirecek önlemlerin alınmasına da önem veriyorlar. Eğitimli genç nüfusun ülkede kalıp iyi çalışma koşulları ile istihdam edilmelerini sağlayacak politikaların geliştirilmesi, kamunun tek çalışılabilecek ortam olan bir işyeri olduğu düşüncesinin ortadan kaldırılması, kayıt dışı ekonomi ile mücadeleyi vergi sisteminde önemli değişiklikler yapmak sureti ile sürdürmek konusunun hükümetin ana konusu olduğunu da görüştüğümüz Kıbrıslılar ısrarla belirttiler. AB ile ticari ilişkileri düzenleyen tüm protokolleri gözden geçirerek KKTC lehine düzenlemeler yapılmasının sağlanması ve Türkiye ile imzalanan protokollerin eksiksiz uygulanmasının önemini de gündeme getirdiler.