“Dijital Türkiye idealinin peşinden gitmeyi sürdüreceğiz”
KoçSistem olarak gelecekte, tüm paydaşlarımızla birlikte rekabetçi dijital Türkiye idealinin peşinden gitmemiz gerektiğini biliyor, bu sorumlulukla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Mehmet Ali Akarca
KoçSistem Genel Müdürü
Tek tek bireyler gibi insanlığın da kesintisiz ilerleyen bir öğrenme ve gelişim eğrisi olduğunu tarihsel olarak gözlemleyebiliriz. 1950’li yıllardan itibaren yoğun olarak yaşadığımız bilgisayarlaşma; dijitalleşmenin öncü ayak sesleri olarak iktisadi verimlilik, üretkenlik ve yenilikçilik gibi kavramların öne çıkmasını sağladı. Bugün ise dijitalleşme ile birlikte veriye dayalı süper toplumların temeli atılıyor. 4. Endüstri Devrimi’nin eşiğinde olduğumuz yeni dünyada; ekonomiler, toplumlar, kurumlar ve bireyler olarak hemen her aktör değişim trendlerini anlamaya ve yorumlamaya çalışıyor. Her ülke farklı bir eğride bu süreci yaşarken; biliyoruz ki bu değişimde geri kalmak ülkeler için de hayati riskler taşıyor. Değişim sürecinde önde olan gelişmiş ülkelerle birlikte yürüyebilmek için hiç kuşkusuz biz de elimizi çabuk tutmak zorundayız. Her değişim beraberinde endişe ve biraz da direnç getirir. Bu noktada kazanımlarımızı küçümsemeden ve başta nitelikli insan gücü olmak üzere yol almamız gereken alanlara gerekli özeni göstererek dijital adımlarımızı belirlememiz gerektiği açıktır.
Oyunun kurallarını değiştiren teknolojiler: Bilişim endüstrisi son otuz yılda inanılmaz gelişmeler kaydetti. Dünyada yüksek teknolojilerin sıradan birer tüketim metası haline gelmesi aynı zamanda bu teknolojilerin maliyetlerini de önemli ölçüde azalttı. Örnek vermek gerekirse; son otuz yılda dünyada yirmi beş kat artan veri hacmine karşılık veri depolama teknoloji maliyetleri beş yüz yetmiş dolardan 1 cent’lerin altına geriledi. 1992’de bin 500 doların üzerinde malolan bir internet bağlantısına şimdi 10 doların altında bir fiyat ile erişebiliyoruz.
Günümüzde ise yapay zeka (artificial intelligent), makine öğrenmesi (machine learning), büyük veri yönetimi ve ileri analitikler, robotik işgücü (robotic process automation), bulut teknolojileri, nesnelerin interneti gibi bir dizi teknoloji oyunun kurallarını değiştiriyor.
75 yılı aşkın bir süredir hemen her sektörde lider markaları yenilikçi teknolojilerle tanıştıran KoçSistem olarak, yüzde 100 iştirakimiz KoçDigital ile birlikte, özel sektörden yerel yönetimlere, üretimden hizmetlere kadar hemen her alanda dijital başarı öykülerimizi büyütüyor, bir anlamda Türkiye için geleceği keşfediyoruz”.
Dijital değişimi acilen yakalamalıyız: Bilişim endüstrisine odaklı araştırma şirketlerinden IDC’nin son araştırmasına göre şirketlerin dijital dönüşüm yatırımlarının büyüklüğünün 2023 sonu itibarıyla 7.1 trilyon doları bulması bekleniyor. Yine IDC’ye göre geçen yıl tüm teknoloji harcamalarının yüzde 40’ının dijital dönüşüme yapıldığı ve bu yatırımların 2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştığı tahmin ediliyor. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ise dijital dönüşüm yatırımlarının 2025 yılında dünya ekonomisine 100 trilyon dolarlık bir ek değer yaratacağını öne sürüyor.
Türkiye’nin acilen bu dijital değer skalası içinde yerini bulması gerekiyor. TÜBİSAD Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2020 Raporu’nda 2019 ve 2020 yılları için Türkiye’nin dijital dönüşüm endeksindeki notu 5 üzerinden sırasıyla 2.94 ve 3.06’dır. Bu anlamda Türkiye’nin ve şirketlerinin dijital dönüşüm karne notu orta’dır. Bu verinin anlamı, dijital dönüşüm alanında önümüzde almamız gereken önemli bir mesafe olduğu gerçeğidir. KoçSistem, bu mesafeyi kısaltmak için tüm paydaşlarıyla birlikte hemen her yönde işbirliklerini sürdürüyor.
Akıllı fabrikalardan akıllı yönetimlere: KoçDigital ve Türkiye’nin önde gelen otomotiv şirketinin birlikte hayata geçirdiği akıllı fabrika projesi 2019 Dünya Ekonomik Forumu’nda dünyanın en başarılı dijital dönüşüm projelerinden biri olarak seçildi. Bu seçim, WEF’in detaylı olarak incelediği bin civarında üretim tesisi arasında yapıldı. Bu örnek bize sanayideki dijital dönüşüm yatırımlarının ülke ekonomilerini rekabetçi kılan önemli bir değişim momenti yaratabileceğini gösteriyor. Diğer taraftan MESS ile yaptığımız işbirliği bu noktada Türkiye ekonomisi için yol gösterici bir adımdır.
KoçDigital sanayinin dijitalleşmesine liderlik yapan MESS ile işbirliği yaparak, nesnelerin interneti projelerini sürdüren veya yeni nesnelerin interneti yatırımı yapmayı planlayan tüm MESS üyesi şirketlere MEXT Platform360 ile işlerini uçtan uca dijitalleştirme olanağı sunuyor. Türkiye’nin tüm kurumlarıyla dijitallesmesini desteklemenin yolu dijital ekosistemde kaldıraç etkisi yaratacak işler yapmaktan geçiyor.
Dijitalleşmenin diğer bir ayağı da toplumsal hizmetlerde kendini gösteriyor. Bugün nüfusu 40 milyona yaklaşan Tokyo’yu, içinde İstanbul’un da yer aldığı ve nüfusu 10 milyonun üzerinde olan 36 megakent takip ediyor. Sosyal hizmetlerden güvenliğe mega kentlerin yönetimi artık dijital teknolojilerle gerçekleştiriliyor. KoçSistem’in Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile hayata geçirdiği “Benim Şehrim” Projesi yine KoçSistem’in geliştirdiği kurumsal sosyal medya uygulaması Workplace teknolojisine dayanıyor. Proje ile çağdaş, şeffaf ve yeni nesil yerel yönetim anlayışı başarılı bir örnek olarak yeniden yorumlandı.
KoçSistem olarak toplumların ve ekonomilerin dijital platformlar üzerinden etkileşimde bulunacağını ön gördüğümüz bir gelecekte, tüm paydaşlarımızla birlikte rekabetçi dijital Türkiye idealinin peşinden gitmemiz gerektiğini biliyor ve bu sorumlulukla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.