GÜNDEM: REFORM ve DÖNÜŞÜM
Zorlu ve sıkıntılı bir ekonomik süreçten geçiyoruz. Acil gündem; bir an önce piyasalardaki belirsizliğin giderilmesi ve güvenin tesis edilmesidir. Çözüm için ilk adım hep birlikte kenetlenerek ekonomiye odaklanmamız olacaktır. Seçim ortamından uzak; aklımızı, enerjimizi ve potansiyelimizi ihtiyacımız olan reformlara kullanacağımız 4.5 yıl bizi bekliyor.
Önümüze bakarak şunu net görüyoruz: Mayıs ve devamında 2019 küçülerek toparlanma yılı olacak. Sıkı para politikası, enflasyonla mücadele gündemin başında olacak ve ekonomi ilk rahat soluğunu 2020 yılında alacak.
Türkiye ekonomisine dışarıdan bakanlar da bu analizi yapmaktadırlar.
Örneğin; IMF Avrupa Dairesi Direktörü Poul Thomsen, Türkiye’nin bir ekonomik gerileme döneminden geçeceğini ancak karşı karşıya olduğu ekonomik meseleleri abartmamak gerektiğini söylüyor. IMF tahminine göre Türkiye ekonomisi 2019’da yüzde 2.5 küçülürken 2020’de yüzde 2.5 büyüme gerçekleştirecek.
IMF öngörüleriyle devam edersek; Türkiye’de işsizlik 2019 için yüzde 12.7, 2020’de ise yüzde 11.4 olacak; enflasyon ise 2019’da yüzde 17.5, 2020’deyse yüzde 14.1 olarak gerçekleşecek.
Bu iyimser öngörüler üzerinden yürüyeceğiz. Ancak ekonomik toparlanma sürecinin bir ayağı da “demokrasinin toparlanması” olacak; bu kaçınılmaz bir zorunluluk.
3 Nisan’da, İstanbul’da, Türkiye’nin acil ekonomik gündemini KOBİ’ler açısından kapsamlı olarak değerlendirdiğimiz XV. KOBİ Zirvesi’ni gerçekleştirdik. Ana tema “Rekabetçi Yerli Üretim” idi. Zirve Sonuç Bildirgesi’ne de taşıdığımız bazı tespitleri ve önermeleri vurgulamakta fayda görüyorum.
Zirve’de Türkiye’nin içine girdiği “Dijital Dönüşüm” sürecini KOBİ’ler için değerlendirdik. Rekabetçi yerli üretim için öncelikli şart olarak Ar-Ge ve inovasyon gerekiyor. Türkiye’de Ar-Ge harcamalarının yüzde 17.7’sini, ekonominin omurgasını oluşturan KOBİ’ler gerçekleştiriyor. Şu anda sayısı 1466’ya ulaşan Ar-Ge ve Tasarım Merkezi sayesinde Anadolu’daki birçok küçük ve orta ölçek işletmemizin ciddi şekilde yol aldığını görüyoruz. Ancak bu yeterli değil. KOBİ’ler daha yüksek katmadeğer üretmeli ve ihracattan yeterince alamadığı payı yükseltmelidir.
Bu bağlamda şunu da belirtmeliyiz: İşletmelerin tamamı Ar-Ge çalışmalarını kendi başına yürütmektedir. İşletmeler arasında bu konuda işbirliklerini yeterince geliştirebilmiş değiliz. KOBİ temelli sanayi-üniversite işbirliğini yakalamak için üniversiteler içinde kurulan Ar-Ge ve inovasyon merkezlerinin OSB’lerde kurulması önemli bir adım olacaktır. Türkiye’deki 83 teknoparkın sadece 22’sinin OSB’lerde kurulduğunu söylememiz yeterince uyarıcıdır. Diğer yandan OSB’lerdeki teknoparkları da üretim odaklı teknoparklara dönüştürmek gibi yeni bir perspektife ihtiyacımız bulunmaktadır.
KOBİ’lerin Zirve gündeminde ortaya çıkan durum ve beklentileri Kapak dosyamızda en yetkili uzmanlar tarafından ortaya konularak çözümlenmiştir, okurlarımız bu çalışmaya bakacaklardır.
Diğer yandan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019"u Nisan ayında açıkladı ve sunduğu reform programını ikinci bir Kapak Dosyası olarak işledik. Sağlıklı ve sürdürülebilir büyümenin dayanağı olan ihracat ve katmadeğerli ürün üretimini, yerlileştirmeyi sağlayan sektörlerin kredi arzından daha fazla yararlanmasını sağlamak için 2019 içinde yapılacak reformları ve yeni düzenlemeleri Bakan Albayrak, bir takvim çerçevesinde açıkladı; okurlarımız ayrıntılı bilgiyi ilgili dosyamızda bulacaklardır.
Yeni bir başarı hikayesi yazmak için hepimize kolaylıklar diliyorum.