HÜRMAK, 2019’da 50. yılını kutlayacak

Plastik enjeksiyon makinesi üretimini 1969’dan bu yana yürüten Hürmak Plastik Otomotiv Makina İmalat San. Tic. A.Ş., 2010’da aldığı kararla ihracat ağırlıklı üretim stratejisiyle yoluna devam etti. Yüksek teknoloji ağırlıklı, katmadeğerli, gelişmiş plastik enjeksiyon makineleri üretimine yönelen HÜRMAK, bugün kendi markasıyla dünya liginde yarışıyor.
“Türkiye’miz için Türkiye’mizde üretiyoruz”
Plastik enjeksiyon makinesi üretimi konusunda iddialarını; “Alanımızda lideriz” sözleriyle özetleyen HÜRMAK Makina Kurucusu Adnan Angan, “Türkiye’miz için, Türkiye’mizde üretiyoruz” vizyonu ile hareket ettiklerini vurguluyor. Adnan Angan, 2019’da 50. yaşını kutlayacak HÜRMAK Makina’nın dünden bugüne gelen yaşam öyküsünü şu sözlerle özetliyor: “Temelleri 1969’da atılan firmamız, kurulduğu ilk yıllarda ‘Hürel’ adı ile faaliyet gösterdi. 1970’li yılların başında ise ‘Hürmak’ adını kullanmaya başladık. O yıllardan bugüne ‘HÜRMAK’, Türk plastik sektöründe önde gelen ve güven duyulan marka oldu. İstanbul’da, Eyüp Demirkapı’da küçük bir atölyede kurulan firmamız, plastik enjeksiyon makinesi üretimiyle faaliyetlerine başladı. İşlerimiz büyüdü, Yenibosna’da 1500 metrekare alandaki fabrikamızda üretime başladık. Sonra sırasıyla Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’nde, Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) içerisindeki fabrikalarda üretimimizi sürdürdük. Günümüzde HÜRMAK Makina üretimini Gebze Çayırova’daki tesisinde sürdürüyor. Aile şirketi yapımızı muhafaza ediyoruz olsak da ikinci ve üçüncü kuşak yönetimimiz tarafından profesyonel bir anlayışla yönetiliyoruz.”
Adnan Angan, HÜRMAK Ailesi olarak Plast Eurasia İstanbul 2018 Fuarı’nda düzenlenen bir gala yemeği ile 50. yıllarını kutladıklarını da belirtiyor.

İkinci ve üçüncü kuşak yönetimde
Adnan Angan, yabancı dil bilen ikinci kuşağın şirket yönetimine katılmasıyla birlikte 2010 yılında aldıkları kararla ihracat ağırlıklı bir üretim stratejisi benimseyerek HÜRMAK markası ile dünyaya açıldıklarını söylüyor: “Ağırlıkla iç piyasaya çalışan ve teknolojiden ziyade fiyat bazlı rekabet etmeye çalışan bir firma iken 2010’da aldığımız kararla ihracat ağırlıklı bir üretim stratejisi geliştirdik. Nicelik yerine nitelik hedefli üretim felsefesini benimseyerek teknolojik olarak üstün, performans olarak üst düzey makineler üretmek ve bunları Batı Avrupalı rakiplerimize alternatif olabilecek şekilde pazara sunabilmek hedefiyle yola çıktık.”
Bugün şirketin üst düzey yönetimi; ikinci kuşağa ait. Yakın zamanda üçüncü kuşağın da yönetim kademesine katılmasıyla şirket ihracattaki gücünü perçinleyecek. Adnan Angan’ın oğullarından; Vedat Angan, üretim, Murat Angan finans ve idari işler, Burç Angan ise satış ve pazarlamadan sorumlu. Üçüncü kuşaktan; Adnan Angan ise 2019’da Hürmak Polonya Ofisi’nin başına geçmeye hazırlanıyor.

3 ülkede ofis, 8 ülkede bayi
HÜRMAK Makina’nın 3 ülkede (Polonya, Romanya ve Rusya) ofisi, 8 ülkede (Macaristan, İtalya, Yunanistan, Makedonya, Bulgaristan, Cezayir, Tunus, Arnavutluk) bayisi bulunuyor. İhracat hedeflerinde önceliklerinin Avrupa pazarı olduğunu aktaran HÜRMAK Makina Yönetim Kurulu Başkan Vekili Burç Angan, uzun vadede Almanya’da bir satış pazarlama ofisi açmayı düşündüklerini paylaşıyor. Türkmenistan’da bir bayilik açmak için görüşmelerini sürdürdüklerini belirten Angan, Türkiye merkez tarafından beslenecek bir montaj hattını da Polonya’da kurmayı planladıklarını açıklıyor: “Avrupa ülkelerinin yüksek standart talepleri üreticiyi daha iyi ürün üretmeye, kendisini geliştirmeye zorluyor. Bu sebeple bu ülkelerde kabul görecek ürünler üretmek demek geri kalan pazarların çoğunda da kabul görecek ürünler üretmeniz anlamına geliyor. Bu vizyonla 2017 yılı başında yerel partnerlerimiz ile beraber HÜRMAK Polonya yapılanmamızı oluşturduk ve bu sayede Orta Avrupa pazarında ciddi bir ivme yakaladık. Polonya’da kurmayı planladığımız makine montaj hattı ile Avrupa’dan da dünyaya makine satacağız.”
Burç Angan, benzer bir çalışmayı HÜRMAK Rusya ile Rusya ve Orta Asya ülkelerine yönelik olarak da yürüttüklerini kaydediyor: “Bu sebeple bu yapılanmaların bizim için değeri büyük. Orta ve uzun vadede benzer yapılanmaları satış ofisleri olarak ABD, Kanada, Meksika, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya pazarları için de hedefliyoruz. Çok ünlü bir İtalyan makine üreticisi ile anlaşma imzaladık. Know how, tasarım ve satış kanalları paylaşımı yapacağız. Onların satış kanallarıyla Güney Amerika pazarına açılacağız.”

2019’da Ar-Ge projeleri öne çıkacak
Burç Angan, İtalyan firma ile anlaşmaları doğrultusunda 2019 yılında yeni Ar-Ge projeleri yürüteceklerini açıklıyor: “Mevcut modellerimizin revizyonu ve modernizasyonu üzerine devam eden bir KOSGEB projemiz, 2019 yılının ikinci çeyreğinde tamamlanacak. Ürünlerimizi iki ürün grubuna ayıracağız. Birinci ürün grubu daha nitelikli, katmadeğeri yüksek ürünlerden oluşurken ikinci grup ürünlerimizi oldukça sade ve fiyat açısından daha ulaşılabilir hale getireceğiz. Bu yıl ihracatımızı yüzde 157 artırdık, 2019 yılında ise ihracatımızı yüzde 70 artırmayı hedefliyoruz. Üretimimiz hızla arttığı için orta vadede yeni fabrika yatırımı ihtiyacımız da söz konusu. 2019 yılında 2 yeni Ar-Ge projemizi de hayata geçireceğiz.”
“Türkiye’de üretilmiş en büyük plastik enjeksiyon makinesi; Zenith2700-71000 modelimizi ürettik”: Firmalara özel anahtar teslim tesis ürettiklerini de vurgulayan Burç Angan, “2018 yılı içerisinde şu ana kadar Türkiye’de üretilmiş en büyük plastik enjeksiyon makinesi unvanına sahip Zenith2700-71000 modelimizin üretimini gerçekleştirdik, Kuveyt’te kurulumunu tamamlayarak teslim ettik” diyor.
Dünyada düşük basınçlı plastik enjeksiyon makinesi üreten 5 firmadan biri olduklarını da vurgulayan Angan, “Bu makineyi 2012 yılından beri üretiyoruz. Savunma sanayi, elektronik, telekomünikasyon, kablolama gibi stratejik ve hassas noktalarda kullanılan bu makinenin yerli üreticisiyiz. Bu çok önemli. Türkiye’ye her yıl 3000 adete yakın plastik enjeksiyon makinesi ithal ediliyor. İşleme hacmi olarak Avrupa’nın ikinci en büyüğü konumundaki ülkemizin plastik sektörünün girdilerine enerji, petrokimya ve makine olarak bakarsak maalesef yüzde 85 üzerinde ithalata bağımlı olduğunu görüyoruz. Plastik enjeksiyon makinesi için şu anda ülkemizde iki üretici kalmış durumda. Bu sebeple plastik enjeksiyon makinelerinin stratejik öneminin hızlıca kavranmasında ve bu üretimi koruyacak adımlar atılmasında fayda var” diye konuşuyor.