banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

DEİK'in Türk Arap İş Forumu: İş Dünyasından Arap ilgisi

8. Türk-Arap Ekonomi Forumu’ Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) işbirliğiyle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde İstanbul’da gerçekleştirildi.

ETKİNLİK 01.05.2013, 10:08 01.05.2013, 10:08
5593
DEİK'in Türk Arap İş Forumu: İş Dünyasından Arap ilgisi
banner625


Babacan: “İşbirliğini artırabiliriz”

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan bölgedeki emtiaların serbest dolaşımını desteklemek durumunda olduklarını söyledi. Halkların ve sermayenin serbest dolaşımına imkan vermek gerektiğini kaydeden Babacan, fikirlerin serbest dolaşımını çoktan başladığını, ekonomik sacayağının da bu döngüye girmesi gerektiğini söyledi. Babacan, şunları söyledi: “Bölgemizde ticareti artırmak durumundayız. Birbiriyle ticaret yapan ülkelerin sayısı bizim bölgemizde oldukça azdır. Bölgemizde sektörel bakış açısına, dillere ve inanca baktığımızda ortak değerlerimizin sayısı hepimizi etkileyecek seviyededir. Tarih ve kültür bizleri biraraya getiren en önemli temalardır. Doğru politikalar hayata geçirerek kazan kazan senaryosu işletebiliriz. Birbirimize dayanmamızı sağlayacak kaynaklar bulmamız şarttır. Ortak noktalar keşfederek siyasi istikrar ve güvenliği tesis edebiliriz. Ülkeler ekonomik ve ticari anlamda enerji akış koridorlarıyla yakınlaşırsa uzun vadede siyasi ilişkiler kuvvetli bir zemine oturmuş olur."

Bölge içi ticaret yapılmalı
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Avrupa'da ticaret ortak bölge içi ticaret olarak gerçekleşirken Ortadoğu ve Akdeniz Bölgesinde durumun böyle olmadığını söyledi. Bu nedenle bölgede serbest ticaret anlaşmalarına ihtiyaç duyulduğunu aktaran Şimşek, şu bilgileri verdi: “Bu nedenle bu bölgede yatırım yapmalısınız. Bununla ilgili çok geçerli sebepler var. Son 10 yıllık döneme bakacak olursanız Avrupa'da ticaretin yüzde 3' ü bölge içinde. Ama Orta Doğu Akdeniz bölgesi oldukça kapalı bir ekonomiye sahip. Doğal kaynaklar dışında gayri safi yurt içi hasılaya göre uluslararası ticaret bölge içinde yüzde 8 paya sahip. Genel ticarete bakacak olursak yüzde 9-11 aralığında sabitlenmiş durumda. Bu bölge aslen 1.4 milyar dolarlık ihracata sahip. Bunun 897 milyon dolarlık bölümü petrol ve doğalgazdan kaynaklanıyor. Eğer Türkiye ve Ortadoğu Akdeniz bölgesi ticaret ilişkilerine bakacak olursanız bu ilişkilerin zaman içinde geliştiğini göreceksiniz.” Türkiye'nin sözkonusu bölgeye ihracatının 48.2 milyar dolar, ithalatının ise 24.2 milyar dolar olduğunu belirten Şimşek, 10 sene önce ihracatın yüzde 12.1 iken, bugün yüzde 36'ya yükseldiğini hatırlatıyor. Gelişme nedeniyle Avrupa Euro Bölgesi’ndeki krizin Türkiye’ye zarar vermediğinin altını çizen Şimşek, “Eğer Türkiye'de yatırım yapmışsanız her ne kadar bazı parasal sıkıntılar yaşamış olsanız da mali krizdeki döviz kuru nedeniyle yine de kara geçmiş durumdasınız. Türkiye'de yatırım yapmışsanız para kazanmışsınız demektir. Bölgede daha çok birlik ve diyaloga ihtiyaç var. Diyalog hızla gelişiyor; bu hem Türkiye hem de Arap kardeşlerimiz açısından faydalı olacak. Bizler daha istikrarlı, daha müreffeh, daha demokratik bir bölge içinde hep birlikte olmayı arzu ediyoruz.”

‘Arap Baharı’ dönüştürüyor
Toplantının açılışında konuşan TOBB/DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, son 3 yıldır dünyanın, hızlı bir ekonomik ve siyasi değişim içinde bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu değişimi özellikle bizim coğrafyamız Arap Baharı ile çok daha güçlü bir biçimde hissetti. Bu dönüşüm süreci, bölgemizi istikrarlı ve müreffeh bir hale getirmek için tarihi bir fırsat sunmaktadır.”
Son 30 yılda Arap dünyası ile ekonomik ilişkilerde ciddi mesafeler katedildiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, 10 yılda Arap ülkelerine yapılan ihracatın 11 kat, ithalatın ise 12 kat arttığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Gelişen siyasi ilişkilerimize paralel olarak, karşılıklı ticaretimiz 2012 yılında yıllık 50 milyar dolar seviyesine yaklaştı. Karşılıklı sermaye hareketliliklerinde önemli gelişmeler oldu. 10 yıl önce Türkiye'yi 700 bin Arap kardeşimiz ziyaret ederken, bugün bu sayı yılda 2.5 milyona ulaştı” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, cari fazla veren Arap ülkelerinin sermaye birikimleri ile Türk özel sektörünün sanayi ve mühendislik deneyiminin bir araya getirilebileceğini, yatırım açığı olan Arap ülkelerinin yeniden inşasının beraber gerçekleştirilebileceğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu “Sınırlarımız, ülkelerimiz arasındaki insan, sermaye, mal ve hizmet hareketliliğinin önünde bir engel olmamalı. Bu çerçevede, öncelikle dondurulmuş durumda olan Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinin bir an önce tamamlanması büyük önem arz etmektedir. Serbestleşme, aramızdaki ticaret hacminin arzuladığımız seviyelere çıkmasına katkı sağlayacak, işbirliğimizi güçlendirecektir” dedi.

Projeleri inceliyoruz.
Katar Maliye Bakanı Yusuf Hüseyin Kamal ise forum kapsamında, önümüzdeki 10 yılda Türkiye ile ilişkilerin daha güçlü ve kuvvetli olacağını söyleyerek, “Bana refakaten gelen arkadaşlarımız, bazı projeleri inceliyorlar. Bugünlerde yaklaşık 3 milyar dolarlık bir yatırım paketi üzerinde çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu bir vesiledir. İstanbul'a ne kadar sık gelirsek o kadar yararlı olur” diye konuştu.

Günlük 15 milyar dolar likidite
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı  İbrahim Turhan, uluslararası finans merkezi olabilmek için gereken şartların, güçlü bir ekonomi, mukavemetli bir finans ve bankacılık sektörü, gelişmiş ve her tür finansal  enstrümanın bulunduğu kapsayıcı bir piyasa altyapısı, yatırımcıların mülkiyet haklarını güvence altına alan bir hukuk sistemi ve iyi işleyen bir açık piyasa ekonomisi olduğunu ifade etti. Turhan, Türkiye'deki sermaye piyasalarının likidite kapasitesinin günlük 15 milyar dolara ulaştığını, ciro hızında dünyada 4. sırada bulunduğunu, yüzde 152 piyasa getirisi sağlamanın söz konusu olduğunu ve gün içi işlemlerin yüzde 80'inin yerli yatırımcılar tarafından  gerçekleştirildiğini dile getirdi. Finansal sektörün kapsayıcılığı açısından bankacılıkta her çeşit hizmetin mevcut olduğunu, sermaye piyasalarında ise çok çeşitli türev ürünlerin bulunduğunu belirten Turhan, ''Gururla ifade etmek isterim ki yarından itibaren endeks opsiyonları da Borsa İstanbul'un piyasalarında finansal enstrüman yelpazemize katılacak. Yakın tarihte enerji sektörüne yönelik elektrik sözleşmeleri de bulunur olacak. Bir Elektrik Borsası teşkil edeceğiz ve sunduğumuz hizmet ve ürünlere elektrik sözleşmelerini de dahil edeceğiz. Ayrıca tarımsal emtia ve metal madencilik sektörlerine yönelik ürünlerimiz de olacak'' diye konuştu.
Borsalar arası müşterek çalışmanın da daha fazla yatırım sağlamak adına önemli olduğunu kaydeden Turhan, ''Biz bölge içinde çok iyi ilişkiler tesis ettik. Örneğin Mısır'la yakın tarihte bir projeyi tamamlayacağız ve Mısır Borsası ile Borsa İstanbul'u entegre edeceğiz. Bütün bölgeyi kapsayan bir proje geliştirdik. S&P bir endeks getiriyor. İnanıyorum ki yakın gelecekte finansal hizmetler sektöründe çok daha büyük bir entegrasyon ve yakın işbirliği göreceksiniz'' şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)