banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

Türkiye franchise sektörünün pazar payının 2022’de; 55 milyar dolara ulaşması bekleniyor

UFRAD Franchising Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, Türkiye’de farklı sektörlerde franchise veren markaların 2022’de 55 milyar dolarlık bir pazar payı oluşturmasının beklendiğini söylüyor.  Aydın, bir dünya markası olmak için çok ciddi planlama, vizyoner bir uzun vade stratejisi ve güçlü bir altyapı gerektiğini vurguluyor.

DOSYA 01.10.2021, 00:00 27.10.2021, 09:18
27120
Türkiye franchise sektörünün pazar payının 2022’de; 55 milyar dolara ulaşması bekleniyor
banner625

Pandemi, yaşam koşullarımızı, tüketim trendlerini, temel ihtiyaçları değiştirirken franchise sisteminin de değişmesine neden oldu. UFRAD Franchising Derneği Genel Başkanı Doç.Dr. Mustafa Aydın, franchising sektörünün pazar büyüklüğünün global düzeyde 2020 yılında 45 milyar dolara ulaştığını, Türkiye’deki zincir işletmelerin sayısının 2 bin 500’e, zincir işletmelere bağlı şube sayısının ise 65 bine ulaştığını söylüyor.
2020’de 15 binden fazla girişimcinin sisteme dahil olduğu franchise sektörünün yaklaşık 250 bin kişiye istihdam sağladığını belirten Doç.Dr. Mustafa Aydın, “Türkiye’de farklı sektörlerde franchise veren markaların 2022 yılında 55 milyar dolarlık bir pazar payı yaratması bekleniyor” diyor.

Pandeminin etkileri: Doç.Dr. Mustafa Aydın, “Franchising sistemiyle büyüyen markalarımızın artık sadece hizmet ihracatında önemli bir oyuncu değil ülke ekonomisinin kalkınması ve ülkemizin yurtdışında tanınması için de önemli bir araç haline geldi. UFRAD olarak, bu zor dönemde üyelerimize destek sağlıyoruz, sektörün sorunlarını Ticaret Bakanlığı, TİM, DEİK gibi kurumlar ve sektörel derneklerle işbirliği içinde ilgili bakanlıklarla paylaşıyor ve çözüm önerileri sunuyoruz. Birçoğuna olumlu dönüşler ve uygulama kolaylıkları sağlanmasına UFRAD olarak vesile olduğumuz için çok mutlu olduk. Bu dönemde kamu, sektör paydaşları ve üyelerimizle çok yakın temasta olarak, hazırladığımız raporlar, webinarlarımız ve istişare toplantılarımızla markalarımızın sesi olduk” diye konuşuyor.

Perakende sektörü ve markalarımızın pandemi sürecinden çok ciddi şekilde etkilendiğine değinen Aydın, şunları belirtiyor: “Franchise markalar bulundukları lokasyon itibariyle ya AVM’lerdedir ya da büyük cadde mağazasıdırlar. Markayı taşıyacak mekanlar da bunlardır. Ancak bilindiği gibi AVM’lerin tamamına yakını kapandı. Açık olanlarsa yüzde 10 kapasiteyle çalıştılar. İnsanlar dışarıya çıkmaya çekindikleri için de cadde mağazaları da aynı durumla karşı karşıya kalmıştı. Markalar, varlıklarını sürdürmek için ciddi sorunlarla boğuştular, boğuşmaya da devam ediyorlar. Markalarımız çok zor bir yıl geçirdi. Kapanmak zorunda kalan markalarımız yüksek kiralar, vergiler altında kaldılar ve maalesef özellikle AVM’lerde yer alan markalarımız ciddi sıkıntılara girdi. Caddelerde de gördüğümüz bu sıkıntılar aslında hala devam etmekte ve pandemi sebebiyle çok ciddi bir ivme yakalayarak hem ulusal hem de uluslararası pazarlarda yükselişte olan markalarımız geri dönülemez yaralar aldı. Ancak, umudumuzu kaybetmiyoruz ve UFRAD olarak franchise markalarımızı ve yüzlerce lokasyonda faaliyet gösteren, on binlerce kişiye istihdam sağlayan sektörümüzü güçlü ve ayakta tutmak için çaba gösteriyoruz. 2021 yılında; geçen yıl olduğu gibi kamu ve sektör paydaşlarımızla sorunlarımızı dile getirmeye ve çözüm önerileri sunmaya devam edeceğiz. Önceliğimiz bu zor dönemi en az hasarla atlatabilmek için yapılması gerekenleri ilgili mercilere duyurmak ve hayata geçirilmesini takip etmek.”

Doç.Dr. Mustafa Aydın, markaları ve AVM’leri karşı karşıya getiren duruma da değiniyor: “AVM ortak giderlerinin şeffaf bir şekilde markalarımızla paylaşılması konusu. Pandemi dolayısıyla getirilen kısıtlamalarda ve kapanmalarda bile fatura ödemelerinin düşmediği ve bazı AVM yöneticilerinin giderlerini açıklamak istemediğini gördük.Tabii bu konuda şeffaf şekilde giderlerini açıklayan AVM yönetimlerini tenzih etmek gerek, ortak giderlerle ilgili açıklama yapmayan AVM’ler için de Ticaret Bakanlığımızın da gündeminde olduğunu bildiğimiz konunun, müeyyidesinin bir an önce gerçekleştirilmesini istiyoruz."

Yeşil Vatan Platformu
Doç.Dr. Mustafa Aydın, sektör olarak Avrupa Yeşil Mutabakatı’na hazırlandıklarını da dile getiriyor: “UFRAD olarak işbirliği içerisinde olduğumuz ‘Yeşil Vatan Platformu’ başlıklı bir proje başlattık. 11 Aralık 2019 tarihli ‘Avrupa Yeşil Mutabakatı-EU Green Deal’, iklim ve çevreyle ilgili zorluklarla mücadele konusunda Avrupa Birliği’nin (AB) önceki taahhütlerini daha geniş ve daha etkili bir şekilde yeniden düzenlemeyi amaçlayan yol haritasını da dikkate alarak başlattığımız ‘Yeşil Vatan Platfomu’nda bu konuyla ilgili başlıca, sıfır atık yönetimi, karbon emüsyonunun (seragazlarının azaltılması), çevre bilincinin oluşturulması ve bu konuda eğitimler düzenlenmesi, özel sektör, ulusal ve uluslararası tüm aktörler, kamu, kurum kuruluşları işbirliği ve koordinasyonuyla insan faktöründen kaynaklanan çevre sorunlarının azaltılmasına yönelik gerekli tedbirlerin alınması ile ilgili çalışmalar başlatılmıştır.”

Doç.Dr. Mustafa Aydın, ‘Yeşil Vatan Projesi’nin bir tek fidanı kaybetmenin, vatan toprağından bir parça kaybetmek anlamına geldiği anlayışıyla, bireylerin çevre sorunlarının önemini kavraması ve bu sorunları ortadan kaldırmak üzere önlemler alma bilincine erişmesini sağlayarak, çevre ve iklim sorunu konusunda, uzun vadeli, döngüsel, sürdürülebilir bir yaklaşım sergileyip çevreye daha duyarlı ve farkındalığı yüksek bir toplumun oluşturulmasını amaçlamaktadır” diye konuşuyor.

“Dijitalleşme bir mecburiyet”
Doç.Dr. Mustafa Aydın, sektörün dijital dönüşümü için UFRAD olarak, yeni, dijital, farklı yazılımları, faydalı uygulama ve iş yapma modellerini üyeleriyle buluşturarak markaların yeni normale ayak uydurmalarına destek olmaya devam edeceklerini anlatıyor: “Artık biliyoruz ki dijitalleşme bir mecburiyet ve bizler de bu değişime ayak uydurmalıyız. Daha fazla markamızı UFRAD çatısı altında toplayarak birbirimizden güç almak, daha etkin projeler geliştirmek diğer bir hedefimiz. Elbette değişen dünyada franchise sisteminde de değişim kaçınılmaz. Öncesinde sadece en iyi kalite ve hizmetle yatırımcıları yakalayabilen firmalar artık dijitalleşmeyi de başarı hedeflerine eklemek zorunda. Kullanımı artık bir zorunluluk olan dijital platformları en verimli kullanabilen markalar öne çıkacaktır. Markalar, dijital pazarlamanın tüm kanallarını kullanmalılar. Bu yönde ciddi yatırım yapan markalar özellikle daha genç ve dinamik girişimcilere de kolaylıkla erişebilecekler. Biz de bu yolda üyelerimize her türlü desteği veriyoruz.”

Dünya markası olmak için
Bir dünya markası olmak için çok ciddi planlama, vizyoner bir uzun vade stratejisi ve güçlü bir altyapı gerektiğini vurgulayan Doç.Dr. Mustafa Aydın, “Bunun yanında; ‘doğru hedef kitle’ye hitap etmek, tüm Dünya’da kabul görecek bir marka imajı yaratmak zorundasınız. ‘Markanızı doğru konumlandırmalı’, hitap ettiğiniz kitleleri iyi araştırmak ve evrensel değerler üzerine markanızı inşa etmelisiniz” diyor.
Doç. Dr. Mustafa Aydın; açıklamalarına devam ediyor: “Müşterinize bir duygu ve heyecan veren deneyim yaşatmalı, markanızı bir insan gibi düşünerek yaşatmalı, geliştirmeli, hızla değişen Dünya standartlarına adapte etmelisiniz. Kaliteden asla ödün vermemeli, markanızı en üst standartlarda tutmalısınız. Dijital ortamları en etkin şekilde kullanmalı, markanızın gücünü her platformda yaşatmalısınız. Dünya çapında markaların yaratılması ve büyüyebilmesi ancak franchising sistemi ile mümkündür. Biz de Türkiye olarak, Türk markaları olarak çok yol kat etmiş olmamıza rağmen daha çok işimiz var. Hep beraber hiç durmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz.”

Küçük esnaf, CarrefourSA’nın Bayilik sistemiyle işini büyütüyor
Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, küçük esnafı desteklemek amacıyla başlattığı Bayilik sistemi çerçevesinde yeni marketler açmaya devam ediyor.
CarrefourSA İcra Kurulu Üyesi ve Yatırım, İnşaat ve Satınalma Genel Müdür Yardımcısı Bulut Batum, CarrefourSA’nın Bayilik sisteminin bir yansıması olan Heybeliada’daki markette şunları dile getirdi: “Mevcut pandemi koşulları çerçevesinde yeni market yatırımları ve market yenileme çalışmalarına ara vermeden devam ediyoruz. Yeni Neslin Sabancısı vizyonuyla müşterilerimize doğru ürün ve kaliteli hizmet sunabilmek için alt yapısını dijitalleştirdiğimiz, üst yapısında daha ferah bir alışveriş imkanı sunduğumuz marketlerimizdeki trafiğin arttığını gözlemleyebiliyoruz. Sürdürülebilir bir şekilde market yatırımlarına devam edeceğiz."

Bulut Batum, doğru üreticiyle müşterilerine doğru ürünü, doğru bir hizmet ve fiyatla sunduklarını, Bayilik sistemiyle de küçük esnafa rekabette birkaç adım öne çıkma şansı tanıdıklarını söyledi: “Küçük esnafı desteklemek amacıyla başlattığımız Bayilik sistemi, ülkemizden, özellikle de kadın girişimcilerden büyük büyük ilgi görüyor. Bayilik sistemiyle küçük esnafımızı sürdürülebilir bir gelişime sahip CarrefourSA’nın marketler zincirine dahil ediyoruz. Böylelikle büyüyoruz ancak bizleri en çok sevindiren gelişme, kadın girişimcilerin başvuru yapıyor olması… Kadınların yönetimde olduğu market sayısının artmasını istiyoruz, kadın istihdamını çok önemsiyoruz. Bayilik şartlarını karşılayabilen tüm kadınları CarrefourSA ile çalışmaya davet ediyoruz. Öncelikle motivasyonu yüksek olan, yerel bir market sahibi veya farklı bir bayiliği olup kazan-kazan ilişkisine dayalı bir işletme açmak isteyen, müşteri hizmetlerinde yetenekli, yönetim becerisi bulunan, ticaret yapmak için herhangi bir sicil engeli olmayan her adayı değerlendirmeye alıyoruz. Başvurdukları şehirlerin il veya ilçe merkezlerinde güçlü bir lokasyona sahip, gerekli teminatı karşılayabilen ve en az 1 yıllık şirket sahipleriyle görüşüyoruz. Geçen sene başlayan Bayilik sistemiyle 43 market faaliyet gösteriyor.”

CarrefourSA Heybeliada Mini Mağaza Müdürü Nükhet Nursen Kaplan; “CarrefourSA’nın kadın girişimcilere olan desteğini duyduktan sonra bayilik verdiğini öğrendim. Bu kararımda markanın güvenilir olması da çok etkili oldu. CarrefourSA gibi çok profesyonel bir marka ile çalışarak bu işi nasıl yapılabileceğini öğrenmeye başladım. CarrefourSA, bana önemli olanın markayı doğru temsil etmek ve marka standartlarını doğru bir şekilde uygulamak olduğunu aktardı. Yatırım tarafında da teknik, lojistik ve pazarlama anlamında büyük desteklerini gördüm. Çok doğru bir marka ile çalışmanın mutluluğunu yaşıyorum” dedi.

Çengelköy Börekçisi, franchise ile dünyaya açılıyor
İstanbul’dan dünyaya lezzet efsanesi yayılmaya devam ediyor. İstanbul’da en iyi börekçiler arasındaki yerini yarım asırdır koruyan ve gurmelerin en çok uğrak mekanlarından olan Çengelköy Börekçisi artık İstanbul dışına da açılmaya başladı. Börek denince akla gelen ilk lezzet mekanlarından olan Çengelköy Börekçisi uzun yıllar İstanbul’da boğaz hattı üzerinde kendi şubeleriyle hizmet veriyordu.
2018’de İstanbul ve İstanbul dışına bayilikler vermeye başlayan Çengelköy Börekçisi, 2020’de bayileri ile birlikte 16 şube sayısına ulaştı. ‘Bir İstanbul Klasiği’ mottosu ile kendini ifade eden Çengelköy Börekçisi, yakın zamanda hizmete başlayan Ataşehir Örnek Mahallesi şubesi  ile 16. bayiliğini vermiş oldu.
Klasik lezzetleri kadar ürün ve hizmetteki kalite ve  titizlikleriyle de bilinen Çengelköy Börekçisi Türkiye’nin ilk TSE helal sertifikalı börekçisi olarak kayıtlara geçmiştir.
TSE HYB, TSE Helal Uygunluk Belgesi, TSE Covid-19 Gıda Üretim Belgesi, ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Belgeleri de bulunan marka artık kaliteli, lezzetli ve güvenilir ürünlerini modern üretim, paketleme ve lojistik imkanlarıyla Türkiye’nin her yerine ve Türkiye dışındaki bazı lokasyonlara ulaştırmaya hazır.
Çok beğenilen kol börekleri ve sade börekle birlikte su böreği, çengelköy lokumu, patentli spesiyal böreği, meşhur sokak poğaçaları ile beraber %100 halis tereyağlı baklava ve kadayıf seçenekleriyle zengin ürün gamına sahip  Çengelköy Börekçisi’nin franchise hedefi; kısa zamanda gelen teklifleri de değerlendirerek şehir merkezlerinde öncelikli olarak bayilikler vermek. Çengelköy Börekçisi’nin en hassas olduğu nokta; çok sayıda bayilikten ziyade, etkin lokasyonlarda iyi ve sürekli hizmet verecek, markanın geleneksel çizgisini bozmadan, kaliteli hizmetten taviz vermeyecek bayilerle çalışmak.

Yorumlar (0)