Siber tehditlere karşı stratejik koruma: Siber Güvenlik Teknolojileri ve Ekosistemi
‘Siber Güvenlik Teknolojileri ve Ekosistemi’, büyük ölçekli şirketlerden KOBİ’lere her ölçekteki işletme, şirket, kurum, kuruluş ve organizasyonun sürdürülebilir olması için kritik önemde. Bu teknolojiler veri korumasından iş ve operasyon sürekliliğine, zaman ve maliyet tasarrufundan verimliliğe ve hıza, müşteri sadakati ve güvenini artırmaya kadar birçok fayda sunuyor.
Siber suçların küresel maliyeti trilyon dolarlara ulaşırken, yapay zekanın kötüye kullanımı, kimlik sahteciliği, siber saldırılar gibi tehditler nedeniyle büyük ölçekli işletmelerden KOBİ’lere her ölçekteki işletme, şirket, kurum, kuruluş ve organizasyon için ‘Siber Güvenlik Teknolojileri ve Ekosistemi’ne yatırım yapılması zorunlu. Bu teknolojiler, veri korumasından iş ve operasyon sürekliliğine, zaman ve maliyet tasarrufundan, verimliliğe ve hıza, müşteri sadakati ve güvenini artırmaya kadar birçok fayda sunuyor.
Uzmanlar, 2023’te tüketicilerin %50’sinin kişisel verilerinin ifşa edildiğini, 2024’te deepfake saldırılarında %3000, dijital doküman sahteciliğinde %18 artış yaşandığını, Türkiye’deki şirketlerin %33’ünün kimlik sahteciliğiyle ilgili giderlerinin 25.000 ile 125.000 dolar arasında olduğunu belirtiyor. Kimlik sahteciliği, sahte kimlikler oluşturularak yapılan dolandırıcılıklar, dark web, yapay zeka gibi araçların kullanıldığı sahtecilik yöntemleri oldukça yaygın. İşletmelerin siber tehditlere karşı korunması ve sürdürülebilirliği, güçlü bir siber güvenlik ekosistemine bağlı. Siber güvenlik teknolojileri; donanım, yazılım ve süreçlerin birleşimiyle dijital varlıkları güvence altına alarak bilgi ihlallerini önlüyor. Gartner’a göre, 2025’e kadar bu alandaki yapay zeka tabanlı çözümlerin kullanımı %30 artacak. ‘Siber Güvenlik Teknolojileri ve Ekosistemi’; yapay zeka, makine öğrenimi, derin öğrenme, büyük veri, blokzincir, bulut güvenliği gibi yenilikçi çözümlerle büyük bir dönüşüm geçiriyor ve çalışanlar ile süreçlerin bu yeni güvenlik paradigmasına uyumu da kritik. IBM’in 2023 raporuna göre, veri ihlalinin ortalama maliyeti 4.45 milyon dolar, Türkiye’deyse doğrudan ekonomik kayıplar 10 milyar TL’yi buldu.
‘Siber Güvenlik Teknolojileri ve Ekosistemi’nin işletmelere faydaları: Veri koruması ve yedeklemeyle verileri güvence altına alma, müşteri güvenini ve sadakatini artırma, risk yönetimiyle tehditlerin erken tespiti ve risklerin minimize edilmesi, yapay zeka tabanlı sistemlerle gelişmiş tehdit algılama imkanlarını sunuyor. Siber güvenlik, işletmelerin dijital çağda varlıklarını koruyabilmesi için bir zorunluluk. Doğru teknolojiler ve süreçlerle, şirketler hem mali kayıpları azaltıyor hem de müşteri güvenini artırarak rekabet avantajı elde ederek sürdürülebilir hale geliyor.
“USOM müstakil bir Siber Güvenlik Başkanlığı’na dönüşecek”
9. e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi’nde düzenlenen ‘Siber Güvenlik’ ödülleri töreninde konuşan; Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, son 15 yılda dünyada bağlantılı cihaz sayısının arttığını ve bugün 5 milyar kişinin internet kullandığını, dijitalleşmenin iş ve sosyal yaşamı da değiştirdiğini, siber güvenliğin hiçbir ülkenin göz ardı edemeyeceği hassas bir konu haline geldiğini vurguladı. İçinde bulunduğumuz yüzyılda savaş denilince akla ilk olarak uzay ve siber alanın geldiğini kaydeden Sayan, dünyada yaşanan siber saldırıların yıkıcı sonuçlarına değinerek, “Ülkemiz siber güvenlik alanı başta olmak üzere yerli ve milli üretimde ne kadar gelişirse o kadar güçlüyüz ve bağımsız bir siber güvenlik yapısına sahip olacağımızın bilincindeyiz. Milli Teknoloji Hamlesi rehberliğinde elimizdeki bütün insan kaynağını kullanmayı şiar edindik. Bu amaçla USOM’u kurduk. USOM’un müstakil bir Siber Güvenlik Başkanlığı’na dönüşmesi için gerekli çalışmaları yapıyoruz.”