banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

Sektör ‘tatminkar’ büyüme oranlarına ulaştı

Türk leasing sektörü olağanüstü koşulları fırsata çevirdi, GSYH’nın yüzde 1.8 oranında büyüme sağladı. Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Finansal Kiralama Sektör Temsil Kurulu Başkanı ve Halk Finansal Kiralama Genel Müdürü Coşkun Çabuk, 2020 büyüme rakamlarını tatminkar bulduklarını söyledi.

DOSYA 01.06.2021, 00:00 21.06.2021, 09:38
17126
Sektör ‘tatminkar’ büyüme oranlarına ulaştı
banner625

Ülkemizde özellikle KOBİ’lerde yatırımın finansmanı denilince ilk akla gelen sektör olan ‘Leasing’, pandemiye rağmen 2020’yi büyümeyle kapattı. Bu yıl ise büyümesini sürdürmek istiyor. 2020 yıl sonu itibariyle çoğu banka iştiraki olmak üzere sektörde 22 şirket faaliyet gösteriyor. 1200 kişiyi istihdam eden sektörün aktif büyüklüğü 70.3 milyar TL. Sektör 36.240 aktif müşteriye hizmet veriyor. Sektörde toplam 13.802 adet finansal kiralama sözleşmesi imzalanırken 23.4 milyar TL düzeyinde yeni işlem hacmi bulunuyor. GSYH’nın 2020’nin ikinci çeyreğinde, önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 10.3 oranında küçülen sektör, 2020’nin tamamında GSYH’nın yüzde 1.8 oranında büyümeyi sağladı.

Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Finansal Kiralama Sektör Temsil Kurulu Başkanı ve Halk Finansal Kiralama Genel Müdürü Coşkun Çabuk, olağanüstü dönemlerde leasingin ne denli güvenli bir finansman aracı olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Çabuk, “Bilindiği üzere leasing, orta ve uzun vadeli bir yatırım finansmanı aracıdır, yatırım kredisidir. Yatırım kredisi olmasını belirleyen özellikler, ekonomik dalgalanmanın şiddeti ne olursa olsun, leasing ile finansman sağlamış yatırımcının geri ödeme koşullarının değişmeme garantisidir. Bu özellik ekonominin dengede olduğu dönemlerde pek dikkat çekmez ancak volatil dönemlerde leasingin ya da finansal kiralamanın değeri anlaşılmaktadır” diye konuştu. Sektörün performansını değerlendiren Çabuk, 2020 yılı büyüme rakamlarının tatminkar bulunduğunu ama ancak 2017 ve öncesine göre hacmin hala çok düşük olduğunu söyledi.

Sektörün büyüme potansiyeli yüksek
Coşkun Çabuk, 23.4 milyar olarak ifade edilen 2020 yılı işlem hacminin dolar cinsinden karşılığının 3.3 milyar dolar olduğunu belirterek, “Söz konusu hacim 2021 yılsonunda yüzde 21 oranında büyüme ile 4 milyar dolar, 2022 yılında ise yüzde 18 oranında büyüme ile 4.7 milyar dolar civarında olacağı tahmin edilmektedir” dedi. İşlem hacminin mevcut tahminler doğrultusunda gerçekleşmesi halinde 2020’de yüzde 3.5 olan leasing penetrasyon oranının 2021’de yüzde 4.4’e, 2022’de ise yüzde 4.6’ya yükselmesi bekleniyor.

İşlem hacmi bazında en büyük ilk beş ülkenin 2019 yılı penetrasyon oranları şöyle:
Türkiye ile kıyaslandığında; sektörün ne kadar yüksek bir büyüme potansiyeline sahip olduğunun görüleceğini kaydeden Çabuk, şunları söyledi: “Türkiye’de sadece finansal kiralama sektörü değil banka dışı finansal kesimin tamamının mali sektörden aldığı pay çok da büyük değildir. OECD ülkelerine ait verilere göre; finansal kuruluşların mali sektör içindeki payı Türkiye ile kıyaslandığında oldukça yüksektir. OECD ülkelerinden farklı olarak Türkiye’de mali sektör, ağırlıklı şekilde bankacılık tarafından temsil edilmektedir. Oysa doğru olan dağılım; varlık bazlı finansmanın, çoğunlukla finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri tarafından sağlanmasıdır. Varlık bazlı finansmandan kasıt, kredinin bir varlık alımı veya ticaretten doğan alacağın finansmanı için yapılması, kredinin nakit olarak kullanıma verilmemesidir.”

“Leasing risklerden kurtarır”
Finansal kiralama, bir varlık bazlı finansman modelidir. Finansal kiralama şirketi, taşınır veya taşınmaz malları doğrudan satın alıp kiracısına teslim etmek suretiyle finansmanı gerçekleştirir. Bu özelliği nedeniyle finansal kiralama işleminde teminat gereksinimi görece daha az, kredi tahsis süreci daha süratlidir. Finansal kiralama işleminde; kiralamaya konu malın finansal kiralama şirketi tarafından satın alınmış olması ve dolayısıyla malın hukuken maliki haline gelmesi nedeniyle özellikle yurt dışından yapılan satın almalarda, karmaşık ve riskli satın alma işlemlerinin tamamı finansal kiralama şirketi tarafından yapılarak makine kiracının adresine, tüm hukuki ve operasyonel risklerden arınmış şekilde teslim edilir. Bu hizmet karşılığında olağan dışı bir bedel de talep edilmez. Çabuk, şu bilgileri verdi: “Küçük ölçekli şirketlerde, makine yatırımları süreklilik arz etmediği için bu karmaşık işlemleri yapacak uzman çalışan istihdam edilmemektedir. Satın alma işlemini kendileri yapacak olsalar, bu uzmanlık isteyen işler için danışmanlık hizmeti almaları ve bunun maliyetine katlanmaları gerekecek; bununla birlikte yapılacak işlemlerden doğacak hukuki riskleri de yüklenmek zorunda kalacaklardır. Halbuki; leasing tercihi yatırımcıyı hem operasyonel maliyetlerden hem de risklerinden kurtarmaktadır.”

“Finansal Kiralama Sektörünün” sahip olduğu büyüme potansiyelinin gerçekleştirilebilmesi için iç dinamikler kadar önemli olan yasal ve idari düzenleme ihtiyaçları bulunuyor. Coşkun Çabuk, yatırım finansmanına uygun fon kaynakları temin edilmesine yönelik olarak şu düzenlemelerin mutlaka yapılmasının önemli olduğunu belirtiyor:
1) Finansal kiralama yöntemi ile (belirlenecek öncelikli sektörlere yönelik olarak) finanse edilecek yatırımlarda kullanılmak üzere TCMB tarafından orta ve uzun vadeli bir kredi kanalı oluşturulmalıdır. Özellikle TL cinsinden yapılacak uzun vadeli yatırımların finansmanının kısa vadeli kaynaklarla yapılması sektörü risk altında bırakmaktadır.

2) Finansal kiralama şirketlerinin yurt dışından sağladıkları yabancı para cinsinden kredilerde KKDF oranının bankalarda olduğu gibi yüzde 0’a düşürülmesine ilişkin düzenleme yapılmalıdır. Zira volatilitenin arttığı dönemlerde yurtdışından uzun vadeli fon temini mümkün olamamakta; kısa vadeli fonlar ise anapara üzerinden yapılan KKDF kesintisinin getirdiği ek yük nedeniyle oldukça maliyetli hale gelmektedir.

3) Reel sektöre varlık bazlı finansman sağlayan Birliğimiz üyesi şirketlerin tahvil ve bono ihraçlarında, söz konusu menkul kıymetlerden elde edilen gelir ve kazançlar üzerinden Gelir Vergisi Geçici md. 67 kapsamında yapılan stopaj kesintisinin banka ihraçlarıyla eşitlenmesine ilişkin düzenleme yapılmalıdır.

Sektörün diğer beklentiler ise şöyle:
1) Finansal kuruluşların dijital dönüşümü kapsamında, 6361 sayılı Kanununun 22.1 maddesi kapsamında mesafeli olarak imzalanacak sözleşmelere ilişkin ikincil düzenlemelerde tüzel kişilerle yapılacak sözleşmelerin de kapsam içinde tutulması, ayrıca 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 5.’nci maddesine yapılacak ekleme ile tacirlere kullandırılacak kredilerle sınırlı olmak kaydıyla kefalet işlemlerinin güvenli elektronik imza ile yapılmasının önünün açılması öncelikli ilk kademe çözüm olarak görülmektedir. Nihai çözüm olarak ise Türk Borçlar Kanunu’nda gerekli değişikliklerin yapılması kaçınılmazdır.

2) Finansal kuruluşların dağıtım kanallarının çeşitlendirilmesine ilişkin olarak banka şubelerinin kullanımı, finansal brokerlik ve elektronik platformlar açısından düzenleme yapılmalıdır.

3) Yatırım teşvik belgeleri kapsamında bulunan varlıkların finanse edilmesi için yapılan finansal kiralama sözleşmelerinde finansal kiralama şirketlerinin tek işlevlerinin finansman sağlamak olduğu dikkate alınarak teşvik belgesinden kaynaklanabilecek riskler açısından sorumluluğun asıl yatırımcı ve teşvik belgesinin sahibi olan kiracıya ait olduğuna dair düzenleme yapılmalıdır.

En yüksek pay; makine-teçhizat yatırımları ile taşınmaz işlemlerinde
Finansal kiralama işlemlerinden en yüksek payı makine-teçhizat yatırımları ile taşınmaz işlemleri alıyor. Coşkun Çabuk, konusu makina-teçhizat olan finansal kiralama işlemlerinin 2020 yılında yüzde 80.8 oranında artış gösterdiğini, konusu taşınmaz olan finansal kiralama işlemlerinin ise yüzde 5.9 oranında azaldığını kaydetti. Toplamda finansal kiralama işlemleri 2020 yılında yüzde 58.1 oranında artarak 2019’da 14.8 milyar TL’den 2020’de 23.4 milyar TL’ye yükseldi. Türkiye’de yapılan toplam makine-teçhizat yatırımlarının finansal kiralama ile finanse edilmesi oranını gösteren penetrasyon oranı 2019’da yüzde 2.68 iken 2020’de yüzde 3.5 oldu.

Yapı Kredi Leasing KOBİ’lere ve dijitalleşmeye odaklanıyor
Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun, “Dijitalleşmeye yatırım yapmayan şirketlerin önümüzdeki dönemde büyüme yakalayamayacağını düşünüyoruz. Projelerimiz sayesinde KOBİ’lere, dijitalleşmeye ve Anadolu’ya daha fazla odaklanmaya devam edeceğiz” dedi.

Fatih Torun, leasing sektöründeki gelişimin, ülkemizde yapılan yatırımlarla paralel ilerlediğini söyledi: “2020 yılı öncesinde inşaat sektöründe bir doyuma ulaşılması, büyük projelerin tamamlanması ve diğer sektörlerde yatırımların ertelenmesinin, leasing sektörüne yansımalarını gördük. 2020’de pandemi ile birlikte daha karamsar bir tablo bekliyorduk ancak yılın ikinci yarısından itibaren farklı alanlardan talepler gelmeye başladı. Başta e-ticaret, lojistik, temizlik ve hijyen ürünleri üreticileri olmak üzere pek çok sektörden yeni müşterileriler kazanıldı. Ev tekstili, halı, iplik gibi ürünlerin üretiminin de dâhil olduğu tekstil makineleri taleplerinde de bir yükseliş gördük.  Pandemi döneminde hazır giyim sektöründeki taleplerin ertelenmesi gündeme gelse de ev tekstili sektöründe genel olarak yatırımlar artarak devam ediyor.”

Torun, Finansal Kurumlar Birliği’nin paylaştığı sözleşme rakamlarına göre; 2020 Nisan sonu toplamının, 2021’in aynı dönemiyle kıyaslandığında adet bazında yüzde 68’lik bir artış gözlendiğini belirtti. Dolar bazlı olarak da sektörde yine yüzde 19’luk bir büyüme olduğunu ifade eden Torun, faizlerde düşüş ve kurda istikrar sağlanması durumunda bu sonuçların, yılın geri kalanına dair olumlu bir mesaj verdiğini, kontrat adetlerinin artma eğiliminin de bu durumu teyit ettiğini kaydetti.

“Öte yandan dijitalleşmeye yatırım yapmayan şirketlerin önümüzdeki dönemde büyüme yakalayamayacağını düşünüyoruz” diyen Torun, “Biz de yatırımlarımızı bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz. Web sitemizi ve mobil uygulamamızı tüm paydaşlarımızın bir araya gelebildiği dijital bir iş platformu olarak tasarladık. Bu sayede ülkemizin dört bir yanına ulaşarak tüm şirketlere hizmet sunabiliyoruz. Canlı ihale ortamı yarattığımız ikinci el varlık satış platformumuz sayesinde hem mobil uygulamamız hem de web sitemiz, yurt içi ve yurt dışında yaygın olarak kullanılıyor” açıklamasını yaptı.

Fatih Torun sözlerine şöyle devam etti: “Diğer taraftan yeni müşteri edinimi için teknoloji yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşbirliği gerçekleştirdiğimiz satıcılar, dijital platformumuz aracılığıyla Yapı Kredi Leasing ile yaptıkları tüm işlemleri takip edebiliyor ve müşterilerini satış ekiplerine yönlendirebiliyor. Tamamını dijital ortama taşıyarak sektörümüze dâhil edeceğimiz yeni gelişimimiz ile önümüzdeki 3 yılda yüzde 20 olan satıcı kanalı portföyümüzü yüzde 40’lara çıkarmayı hedefliyoruz. Ayrıca önümüzdeki dönemde de yürürlüğe girecek olan yeni tebliğ ile birlikte bankalarda olduğu gibi uzaktan müşteri edinimi faaliyetlerine de başlayabileceğiz. Bu da sektörde hareket yaratacaktır.  Bu projeler sayesinde de KOBİ’lere, dijitalleşmeye ve Anadolu’ya daha fazla odaklanmaya devam edeceğiz.”

“Enerjide aktif olacağız”
‘Leasing’in yatırımcıları destekleyen, kritik bir sektör olduğunu vurgulayan Aklease Genel Müdürü Çetin Düz, “Sektör olarak 2020’de yeni işlem hacmi yaklaşık yüzde 50 büyüyerek 3.8 milyar dolar oldu. Aklease olarak ise 2020’de işlem hacmimiz 2019’a göre yaklaşık yüzde 100 büyüdü. 2020’de pandemiye rağmen Türkiye ihracatta rekor kırdı” dedi.

Aklease olarak yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanlarında ciddi işlem hacimleri yaptıklarını kaydeden Çetin Düz, 2021’de yenilenebilir enerji alanında çok aktif olmayı planladıklarını vurguladı. Bugüne kadar yaklaşık 250-300 megawat’lık finansman sağladıklarını ve bu alanlarda hareketliliklerini sürdüreceklerini ifade eden Düz,” Aklease olarak 2021’de sektörün yüzde 15-20 büyüme beklentisinin üzerinde büyüme hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.

Pandemi sürecinde özellikle e-ticaret, lojistik, gıda ve gıda güvenliği ile ilgili sektörlerin öne çıktığını söyleyen Düz, “Tekstilde Avrupa, rotasını Türkiye’ye çevirdi. Geçmiş yıllarda yıllık 6-7 milyar dolarlık işlem hacimleri elde etmiş bir sektörüz. Bu seviyelerden uzak olsak da geleceğe ve 2021’e daha umutlu bakıyoruz. Ertelenmiş yatırımların da hızla hayata geçirileceğini düşünüyoruz. 2021’i sektör olarak 4.5 milyar dolar hacimle kapatabiliriz. Bu büyümede; tekstil, gıda ambalaj, sağlık sektörlerindeki yatırımlar hız kesse de yine etkili olacak. Leasing sektöründe 12 milyar TL’nin üzerinde bir özkaynak mevcut. Yani sektör yatırımları desteklemek için hazır. Yatırım ortamı ve talebi oluştuğu takdirde bunu karşılayacak ve üretimleri destekleyebilecek güçte. Sektör, 2021’de her ne kadar 2016, 2017 yıllarından hala uzak olsa da ivmelenen artış trendiyle iyi bir noktaya doğru ilerleyecek” diye konuştu.

Dünyada artık dijitalleşmenin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Düz, sözlerini söyle noktaladı: “Müşterinin en kolay çalışabileceği şirketlerden biri olmak için yatırımlar yapıyoruz.  Bir diğer önemli ve kritik konu çevresel ve sosyal sorumluluk. Yatırımların çevresel etkilerini dikkate aldığımız bir dönemdeyiz. Çevresel ve sosyal yönetişim kültürü çerçevesinde şirketimizi farklılaştırmak ve dönüştürmek istiyoruz. Yine finansman tarafında yabancı bankaların yeşil ve yenilebilir enerji, enerji verimliliği konularında önemli yaklaşımları var. Bizim için de gurur duyduğumuz bir husus olarak; 2020’deki yatırımlarımızın yüzde 70-75’i yeşil enerji ve enerji verimliliği yarattı. İş süreçlerimizi bu yönde yapılandırmaya devam ediyoruz. Ayrıca yatırımların çevresel etkisine yönelik sosyal sorumluluğumuz da devam edecek.”

İş Leasing enerji finansmanı alanında etkin
İş Leasing, sektöründeki başarısını yenilenebilir enerji finansmanı alanında da sürdürmeye devam ediyor. Son dönemde sayıları giderek artan öz tüketime yönelik pek çok çatı üstü GES yatırımını finanse eden İş Leasing, bu alanda yatırım yapacak firmaların aradığı markalardan biri oldu.

Çatı üstü GES kurulumu sağlayan EPC firmaları ile birlikte geliştirdiği çözümler ile sektöründe fark yaratan ve müşterilerine nakit akışları için ideal ödeme planları sunan İş Leasing son olarak İzmir merkezli Yavuzçehre Tekstil San. ve Tic. A.Ş.’ne ait Denizli’de bulunan üretim tesisinin çatılarına öz tüketim amacıyla kurulan Güneş Enerjisi Santrali yatırımını finanse etti.

414 kWe kurulu gücüne sahip santral ile Yavuzçehre Tekstil firması elektrik tüketimini güneş panellerinden sağlayarak önemli bir maliyet avantajı sağlayacak ve elektrik faturası ödemek yerine leasing taksitlerini ödeyerek kendi elektrik üretim santraline sahip olacak.
İş Leasing’den yapılan açıklamada enerji maliyetlerini azaltan ve doğa dostu çatı üstü güneş enerjisi santrali finansmanı alanındaki uzmanlık ve tecrübe ile bu alanda yatırım yapmayı planlayan sanayicilere destek verilmeye devam edileceği ifade edildi.

“Makine yatırımı finansmanı birinci önceliğimiz”
Garanti BBVA Leasing Genel Müdürü Selahattin Güldü, “Büyümenin, yatırımlarla mümkün olacağına duyduğumuz inançla ‘Makine ise Leasing, Leasing ise Garanti BBVA Leasing’ anlayışıyla her türlü makine yatırımı finansmanını birinci önceliğimize alıyoruz” dedi.

Garanti BBVA Leasing, leasing sektöründe 30 yılı aşkın süredir küçük ve orta ölçekli işletmeler başta olmak üzere geniş bir müşteri portföyüne yatırım taleplerinin tüm süreçlerinde finansal ve operasyonel açıdan destek veren öncü şirketlerden biri.

2020’yi, 2019’a göre yüzde 70 artışla 370 milyon dolar yeni işlem hacmi gerçekleştirerek kapadıklarını söyleyen Garanti BBVA Leasing Genel Müdürü Selahattin Güldü, “Hacimdeki bu artış işlem adetlerimize de pozitif yönde yansıdı ve burada da bir önceki yıla göre yüzde 60 büyüme gerçekleştirdik. Makine ekipman gruplarında yüzde 10-13 bandında pazar payına sahibiz. Ayrıca son dönemde önemi giderek artan, sürdürülebilirlik açısından da çok önem verdiğimiz yenilenebilir enerji yatırımlarında ise yüzde 15 pazar payımız var” açıklamasını yaptı.

2020 yılı ile ilgili genel bir değerlendirme yapan Güldü, pandemi sürecinin başında yeni yatırımlarda bir miktar daralmanın söz konusu olduğunu, mevcut müşterilerinin ihtiyaçlarına odaklanarak bu süreci daha rahat atlatmaları için ödeme planlarında düzenlemeler yaptıklarını kaydetti. Geçen yılın ikinci yarısından sonra sağlanan teşvikler ve faizlerdeki hızlı düşüşle birlikte yeni yatırımlarda talep artışının başladığını ifade eden Güldü, “2020’de sektör 3.3 milyar dolar işlem hacmiyle yüzde 30 civarında büyüdü. Pandemiyle birlikte yeni alışkanlıklar ve ihtiyaçlara göre farklı sektörlere yeni yatırım alanları doğdu. Tekstil, plastik, ambalaj, lojistik, sağlık, gıda, enerji gibi sektörlerde yeni teknoloji ve ihtiyaçlara göre yatırımlarda artış gözlemledik” diye konuştu.

Güldü, sektörün tekrar büyüme trendine girdiğini belirterek şunları söyledi: “Yılın ilk çeyreğine baktığımızda sektörde 1 milyar dolar civarında sözleşmenin tescil edildiğini gördük. Garanti BBVA Leasing olarak bu yılı da bütçelediğimiz gibi tamamlamayı, pazar payımızı da yüzde 10’un üzerinde devam ettirmeyi planlıyoruz. Leasing sektörünün de yılı yüzde 20-25 bandında büyümeyle tamamlayacağını öngörüyoruz.  2021’de de inşaat, tekstil, metal ve diğer üretim makinelerinin sektörü büyütmesini bekliyoruz. Bu makine gruplarına ek olarak enerji yatırımlarının ‘leasing’den aldığı payın artacağını öngörüyoruz. 2020’de sektör olarak 200 milyon dolar civarında enerji yatırımı finansmanı sağladık” dedi.

Yorumlar (0)