Dijital Dönüşümde Liderlik
Dijital Dönüşüm ve ötesi, özellikle liderlerin birer vizyoner olarak varlıklarıyla doğrudan ilişkilidir. İçinde bulunduğumuz ortam bize binlerce işaret verir. Bu işaretleri doğru zamanda teşhis eden liderlik mekanizması sonuca ulaşacaktır. Toplumların gelişmesi ve insanlığın daha üst düzeyde bir refah düzeyine ulaşması, ortak hayallerin gerçekleşmesi, ufuk açıcı liderlerle birlikte olacaktır.
Konuya girmeden önce Liderlik kavramını biraz irdelemek gerektiğini düşünüyorum.
Lider ya da Önder, bulunduğu çevreye yarar sağlayan, süregelen gelenekte köklü değişiklikler yapan ve çevreyi yönetmek için sorumluluğu; sezgi, zekâ ve bilgiye dayalı karar ve uygulamalarla taşıyan kişiye denir. Lider; elindeki gücü kullanabilme kapasitesine bağlı olarak, çevresini etkileyen kişidir.
Misyonu diğerlerine örnek olmak ve cesaretlendirmek için ilgili konuda ilk adımı atmak, değişime ya da yenilenmeye öncülük etmektir.
Yaşamda hangi alanda olduğu çok fark etmeksizin, tarımda, hukukta, sanatta, siyasette ya da teknolojide liderlik; şahsi, kurumsal veya kamusal, ulusal, uluslararası veya bölgesel olacak şekilde gelişme zincirini başlatan bir unsur olabilmektir.
Günümüzde dünyamız köklü ve sürekli bir değişim içindedir. Dijital dönüşüm bütün dünyayı olduğu gibi örgütleri de etkilemekte ve buna uygun liderlere ihtiyaç duyulmaktadır.
Bir Çin atasözü “Değişik zamanlarda yaşayasın” der. Bu gün bu dileğin tam da ortasındayız diyebilirim. Bir yandan müthiş bir teknolojik sıçramalar zinciri, diğer yandan insanlığa diz çöktüren bir salgın…
Değişim, gelişim ve yıkımlar dünyanın çok farklı bir noktaya gelmesinin asıl etkenleri arasında sayılabilir. Endüstriyel anlamda ilk defa Sanayi Devrimi ile ortaya çıkan yenilikler, günümüzde dördüncü aşamaya gelerek 4. Sanayi Devrimi kavramını ortaya çıkarmıştır.
4. Sanayi Devrimi, sadece teknolojik ya da sanayi üretimindeki ilerlemelerle değil, aynı zamanda sosyal alanlarda geliştirmiş olduğu bağ ile de açıklanabilmektedir.
Bu kavramın ortaya çıkmasında yenilikçi fikirleri olan ve bu fikirleri hayata geçiren girişimci özelliğe sahip liderler, oldukça etkili olmuştur.
Liderlik, bu sürecin oluşumunda önemli rol aldığı gibi, başarılı ve gelecek vaat eden bir liderliğin meydana gelmesinde de teknolojik devrimin özellikleri çok belirgin bir rol almaktadır. Yani dijital dönüşüm bir yumurta-tavuk etkisi yaratmıştır. Elbette, değişen dünyada dijital dönüşüm denilince akla robotlar, yeni yıkıcı ve inovatif teknolojiler, devasa veri havuzları ve tüm bunların nasıl anlamlandırılacağı geliyor.
Dijital dönüşüm her ne kadar yeni teknolojilerden oluşsa da bu olgunun yüzde 10’unun veri, yüzde 20’sinin teknoloji ve yüzde 70’inin de insanla ilgili olduğuna inanılıyor. Yani doğru seçilmiş ve yerinde motive edilmiş bir teknik insan gücü varsa hayâl edilen dönüşüm kolayca hayata geçirilebiliyor.
İnsanlık, bedensel ve zihinsel gelişimine dayalı olarak hep daha iyisini, daha üstününü istemektedir. Bu durum insan zekâsının gelişiminin ortaya çıkardığı bir ihtiyaç durumundadır. Bu ihtiyacın karşılanmasında liderin niteliği önemli bir işleve sahiptir.
Günümüz teknolojik devrimlerinin kurumsal yapı ile bütünleştirilip daha da ileri taşınmasında sosyal ya da örgütsel liderliğin yanı sıra siyasal liderlik de önemli bir role sahiptir. Üretimde daha üstün tekniklerin tasarımını sağlayacak yaratıcı bireylerin yetiştirilebilmesi için, eğitim sisteminin anaokulundan üniversiteye kadar uygun politikalar ile yönlendirilmesi bir zorunluluktur.
Diğer taraftan, siyasal liderlik, üretim alt yapısının oluşturulmasındaki tercihler ve özel sektörün yönlendirilmesi, ilgili ekonomik yapının oluşturulması açısından da önemlidir.
Tabii ki, Dijital Dönüşüm ve ötesi, özellikle liderlerin birer vizyoner olarak varlıklarıyla doğrudan ilişkilidir. İçinde bulunduğumuz ortam bize binlerce işaret verir. Bu işaretleri doğru zamanda teşhis eden liderlik mekanizması sonuca ulaşacaktır.
Toplumların gelişmesi ve insanlığın daha üst düzeyde bir refah düzeyine ulaşması, ortak hayallerin gerçekleşmesi, ufuk açıcı liderlerle birlikte olacaktır.
Umarım içinde yaşadığımız bütün bu bölgesel, küresel kaynaklı zorlukları aşarak bu muhteşem dönüşümün kazananlar kısmında olmak üzere ülkece gerekli girişimleri gerçekleştirdiğimiz bir sürece girebiliriz.