banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

01.05.2020, 00:05 8782

Coronanın Ateşlediği Küresel Hegemonya Değişimi

Amerikalı mizahçı Josh Billings’in “Hayat, elinizde hangi kartlar olduğu değil, elinizdeki kartları nasıl oynadığınızdır” sözünü çok beğenirim. Birey, kurum veya devlet olarak sahip olduğumuz şeyler elimizdeki kartları, bu kartları oynayış şeklimiz ile stratejilerimizi oluşturur. Bazılarımız hayatının sonuna kadar eline, pokerde en yüksek kağıt olan ‘floş royal’ gelmesini beklerken bazılarımız elindeki ‘iki benzemez’ ile çok başarılı olmaktadır.
Bu metaforu yakın geçmişimize uyguladığımızda; Çin, elindeki ‘döper’ ile ‘küresel oyunu’ gerçekten iyi oynadığını söyleyebiliriz.
Çin’in son birkaç yılda ekonomik olarak göstermiş olduğu yüksek performansı, ülkelerin 2019 yılı performansını gösteren ‘Fortune 500 Global’ listesinde görebiliriz.
Dünyanın en büyük 500 şirketinin yaklaşık yarısını ABD ve Çin’li şirketler oluştururken; Çin şirketlerinin sayısı da ABD’li şirketlerin sayısını yakalamıştır. ‘Fortune 500 Globe’ listesinde özellikle bankacılık alanında Çin’in müthiş bir atağını görüyoruz. En büyük 5 bankanın 4 tanesi ve en büyük 10 bankanın 5 tanesi Çin bankası iken ABD ilk 5 büyük bankaya 1 tane, ilk 10 büyük bankaya ise 4 tane bankasını sokabilmiştir. Benzer durum bankaların karlılıklarında da görülmektedir. En büyük Çin bankası olarak listeye giren ‘Industrial & Commercial Bank of China’, 2019 yılı için 45 milyar USD kar açıklarken listeye en yukarıdan giren ABD bankası olan ‘JP Morgan & Co.’ aynı yıl için sadece 32 milyar USD kar açıklayabilmiştir.
Yine biliyoruz ki, Çin’de kriz kelimesi ‘tehlike’ ve ‘fırsat’ kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. Herhangi bir komplo teorisinden söz etmiyorum ama yaşamakta olduğumuz küresel corona krizi ile Çin’in eline şimdi ‘kare’ veya ‘full’ gibi oldukça iyi bir kart geçti. Çok iyi bir poker oyuncusu olduğunu gösteren Çin elindeki bu kartı da iyi kullanıp, küresel hegemonya değişimini gerçekleştirmeye teşebbüs edecektir. Bu mücadelede Çin’e destek olabilecekler olarak Hindistan, Güney Kore, Vietnam ve hatta Rusya’yı bile sayabiliriz. En büyük 30 ihracatçı ülke içinde Vietnam, son beş yılda ihracatını açık ara en fazla arttıran ülke olduğunu hatırlatırım.
Diğer taraftan, ABD’nin elinde ‘silahlı kuvvetler’ gibi güçlü bir ‘wild card’ vardır ve bu kart küresel hegemonya değişimini önlemek üzere kullanmaktan çekinmeyeceği önemli bir karttır.
Küresel savunma harcamalarına yakından baktığımızda bu alanda da iki küresel gücün arasındaki mücadeleyi görmekteyiz.
Her ne kadar ABD 650 milyar USD’lik savunma harcaması ile yılda 250 milyar USD harcama yapan Çin’in açık ara önünde olmasına rağmen yapılan analizler iyi veya kötü senaryoya göre Çin’in savunma harcamalarında 2030-2040 aralığında bir yerde ABD’yi yakalayacağı ve geçeceğini öngörmektedir. Bu durumda, ABD’nin beklenen bu hegemonya değişimine mani olmak üzere eğer ‘wild card’ kullanacak ise bunun için sadece 10 yılı vardır. Böyle bir çatışmanın ‘konvansiyonel’ düzeyde kalıp, kalmayacağını kestiremiyorum ama soğuk savaşın iki büyük süper gücü olan ABD ve Rusya’nın her birinin elinde 6.000 adetten fazla nükleer başlık olduğunu biliyorum. Mevcut durumu daha da enteresan hale getiren ise bu nükleer başlıkların yaklaşık yarısının kullanma süresi dolmuş olup, bir şekilde imha edilmesi veya ‘kullanılması’ gerekmektedir.
Unutmayın! Tarihte küresel hegemonya değişimleri hiçbir zaman savaşsız olmamıştır. Corona ile başlayan ve küresel bir hegemonya mücadelesine dönüşme potansiyeli taşıyan böyle bir kriz ortamında içime biraz su serpen husus ise bu günlerde dünyanın ‘aklıselim!’ liderler tarafından yönetildiğidir.

Yorumlar (0)