banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

Otokoç Otomotiv Araç Kiralamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İnan Ekici

Otokoç Otomotiv Araç Kiralamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İnan Ekici, iyi bir yöneticinin iyi bir lider ve tüm paydaşlarına, çevresine katmadeğer yaratabilen kişi olduğunu söylüyor. “Girişimcilik, adanmışlık ve tutku”, Ekici’nin öne çıkan özellikleri… Ekici, “Tutkusuz hiçbir şeyi yapmam. Benim için insan önemlidir. Hız tutkunuyum. Bir işin hızlı olması gerekir. Müşteri ilişkilerinde çok hassasımdır. Tezcanlıyımdır” diyor.

CEO 01.02.2018, 08:58 31.01.2018, 15:13
12636
Otokoç Otomotiv Araç Kiralamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İnan Ekici
banner625

Otokoç Otomotiv Araç Kiralamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İnan Ekici, Türkiye’nin en büyük otomotiv perakendecisi Otokoç Otomotiv’in, araç kiralama sektöründe ülkemizde en büyük ciroyu yapan ve en büyük filoya sahip şirket olduğunu söylüyor. İnan Ekici, “Global 100 endeksinde sektör lideri olarak gösterilen Otokoç Otomotiv Tic. ve San. A.Ş., endekse göre Türkiye’nin 31. şirketi. Pazarın üzerinde büyüme rakamlarına sahip Otokoç Otomotiv, araç kiralama alanında ciroda bu yıl yüzde 30’un üzerinde büyüdü. Bağımsız bir kuruluşun yaptığı araştırmaya göre EMEA bölgesinde de Avis&Budget grubu müşterilerini en fazla memnun eden ülke konumundayız ve onuncu defa üst üste birinci olduk. Türkiye her zaman müşteri memnuniyeti ölçüm kriterinde ipi göğüslüyor. Türkiye’deki bu başarımızı faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelere de aynı şekilde taşımak istiyoruz. Koç Holding, Türkiye’de yarattığımız büyüklüğün benzerini yurt dışında da elde etmek istiyor; biz de bu doğrultuda yurt dışına yatırım yapma vizyonuyla hareket ediyoruz” diye konuşuyor.
“Başarı, hemen”: İnan Ekici’nin yaşam mottosu; “Görev tamam. Başarı hemen.” İyi bir yöneticinin kitleyi arkasından sürükleyecek vizyonu ve yüksek iletişim becerisinin olması gerektiğine inanan Ekici, “Kısa bir özet yapacak olursam; bir yönetici önce iyi bir yönetici, sonra da iyi bir lider olmak zorunda. Bana göre, bir yönetici, işlerin ilk seferde tam, doğru ve zamanında yapılmasını sağlıyorsa, işinde, insan yaşamında ve çevresinde katma değer yaratabiliyorsa iyidir. Bu iyi yönetici hedef koyabiliyorsa stratejik bir bakış açısıyla doğru işleri seçebiliyor ve öncelik sıralamasını doğru yapabiliyorsa, global düşünebiliyorsa, ekipdaşlarıyla bütünleşebiliyorsa, duygular dünyasına da hakimse, duygusal ve bilişsel zekasını iş yaşamına ve ekibine yansıtabiliyorsa, çözümleyici, destekleyici ve başarı odaklıysa, vizyonuyla özgün ve aynı zamanda ‘SMART’ hedefler koyabiliyorsa, en geniş anlamıyla tüm paydaşlar, sektör, grup, işletme, stratejik ortaklar, ekip ve bu geniş yapıyı bütünleyen sosyal çevre için değer yaratabiliyorsa, doğal yaşam, etik, ilkesel duruş gibi unsarlara duyarlıysa aynı zamanda iyi bir liderdir”  diyor.
İnan Ekici, “İyi bir lider, en karlı şirketi yaratan veya çalışanlarının tamamını yüzde 100 mutlu eden veya sürekli yeni şirketler alan kişi değildir. Sürdürülebilirlik önemlidir. Yaptığınız işi sürdürülebilir kılıyorsanız ve aynı zamanda çevrenizdeki tüm unsurlarda bir gelişim sağlayabiliyorsanız iyi bir yönetici, iyi bir lidersiniz. Hep siz gelişiyor ve başkaları gelişmiyorsa iyi bir lider değilsiniz. Benim için iyi bir lider, ekibiyle beraber büyüyen, ekip ruhu olan, şevk veren, tutku yaratan, bağlılık yaratan, ilham veren yöneticidir” diye konuşuyor.
İnan Ekici, kariyer hayatı boyunca bağlı bulunduğu herhangi bir liderle hedef koyma konusunda hiç problem yaşamadığını kaydediyor ve şu tespiti aktarıyor: “Pazarı koklayarak, hedefi hep yukarıya koymayı çok severim. Ekip arkadaşlarımda o güvenin oluştuğunu düşünüyorum. Çünkü hedefi belirleyince birlikte koşmamız benim için çok önemli. Yapılabilecek daha iyisi varsa sonuna kadar bunu yapmayı isteyen ve performans çıtasını sürekli yükselten bir ekiple çalışıyorum. Hep daha büyük hedefler belirledik. Karşılıklı olarak çıtayı daha da yukarıya taşıyoruz ve hedefi gerçekleştirmek için birlikte koşuyoruz.”
“Girişimcilik, adanmışlık ve tutku”: İnan Ekici’ye göre en öne çıkan özellikleri; girişimcilik, adanmışlık ve tutku: “Tutkusuz hiçbir şeyi yapmam. Benim için insan önemlidir, ailem, arkadaşlarım, sosyal çevremdeki kişiler çok önemlidir. Zor bir yönetici olduğum söylenebilir, kolay adam değilimdir. Hız tutkunuyum. Bir işin hızlı olması gerekir, hız benim için çok önemli. Ekip arkadaşlarımı, performansının üstüne çıkmaya zorlayan bir yapıdan söz ediyoruz. Müşteri ilişkilerinde çok hassasımdır. Tezcanlıyımdır. Konu müşteriyse hemen ön planda olup sorunu çözmek isterim.  Bunu, örnek davranış teşkil etmesi için yapmaya çalışıyorum.” Adana Otokoç’ta çalışırken gecenin 2’sinde yolda kalan Çukurova Üniversitesi’nde öğretim görevlisi bir müşteriyi Adana Pozantı’dan  alıp Adana’ya getirmek de bu anlayışın eseri. Ekici, bu bir tek olayın, birçok kişiyi ve çevreyi olumlu yönde etkilediğini ifade ediyor: “Topluma bir değer katmak bütün girişimcilerin ve bizim gibi şirketlerin önündeki en önemli varoluş nedenlerinden birisi. Her kurum, ‘müşteri, varlığımızın nedeni’ diye bakmalı ve bütün sistemleri de bu bakış açısıyla kurmalı.”
Adana’dan Ankara’ya: Adana’da 1970’te doğan  Ekici, küçük yaşlarda ticaretle tanışmış. Ailesinin tek erkek evladı. Ekici, ortaokul yıllarında kendi aile topraklarını yönetmeye başlar. İlk zorlu işi ise pamuk ticareti. Ticareti, sorunlar karşısında çözüm üretebilmeyi, hızlı karar vermeyi öğrenir. Hayatı ile ilgili kritik kararı da yine o yıllarda verir. Soru şudur; “Adana’da işlerinin başına geçip topraklarının başında mı duracak, eğitimine devam edip farklı bir hayat mı kuracak?” Ortaokul ve lise yıllarında Muğlalı, Sökeli ve İstanbullu üç idealist öğretmeninin de yönlendirmeleri ve katkılarıyla kararını verir: “Çok şanslıydım, hayatımda önemli yeri bulunan bu üç öğretmenimle dostluk ilişkilerimiz hala devam ediyor, onlar ailece görüştüğüm çok yakın dostlarım.”
Gazi İlkokulu, Gazi Ortaokulu ve Gazi Lisesi...Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde, nam-ı diğer “Mülkiye”de, Kamu Yönetimi Bölümü... Artık Mülkiyeli’dir. Hedefi; mülki amir olmaktır. Ankara’ya kolayca uyum sağlar, çok iyi dostluklar kurar.
Ekici, anlatıyor: “Mülkiye, birbirine çok bağlı bir okuldur. Mülkiye’ye geldiğiniz anda ‘ağabeylik’ başlar. Hemen üst sınıfların korumasına girersiniz, o motivasyonla kendinizi hiç yalnız hissetmezsiniz. Eğitimimiz çok yönlüydü, güçlü bir eğitim kadrosuna sahiptik; Mümtaz Soysal, Alaettin Şenel, Baskın Oran, Ruşen Keleş, İlber Ortaylı gibi burada ismini sayamayacağım çok değerli isimlerden ders aldık. İlk yıl çok keyifli geçti. O dönem birçok sivil toplum örgütünün düzenlediği konferanslara giderdik. Özellikle Türk Demokrasi Vakfı ve Mülkiyeliler Birliği’nin organizasyonları en etkileyicilerindendi. Süreç çok öğreticiydi. İlk yıl yurtta kaldım, sonra Mülkiye’nin meşhur ‘İnek Bayramı’nda 4-5 yakın arkadaşımla ticaret yaptık, deri takılar, Adana’dan şalgam vs. getirip satarak ciddi miktarda para kazandık ve hemen eve geçtik. Eğitimin içeriğini çok sevmeme rağmen 2. ve 3. sınıfta, mesleki açıdan yanlış yerde olduğumu düşündüm, mülki amir olma tutkum ortadan kalktı.” 
İngiltere’de profesyonel iş yaşamına ilk adım:  Mezuniyetinin ardından Gazi Üniversitesi Kentleşme ve Çevre Sorunları yüksek lisansına başlar. Ekici’nin yeni hedefi; yurt dışına gitmektir. İngiltere’de garsonluktan banka müdür asistanlığına doğru yükselen bir kariyer çizgisiyle birlikte Londra Şehir Üniversitesi’nde (Londra City University) Makro Ekonomi ve İnsan Kaynakları, Kuzey Londra Üniversitesi’nde (University of North London) İşletme eğitimleri alır. Profesyonel iş yaşamına ilk adım, Londra Cyprus Credit Bank’ta atılır. İngiltere’de 2.5 yıla; bir miktar İngilizce, bir miktar alan dersleri, bir miktar da özgeçmişine yazacağı iş tecrübelerini sığdırmayı  planlamıştır. Bunu gerçekleştirince 1995 yılı başında Türkiye’ye döner, hemen askere gider. Genel Kurmay Başkanlığı’nda Askere Alma Daire Başkanlığı’nda popülaritesi yüksek, çok keyifli bir dönem geçirir. Orada da çok iyi dostluklar kurar. Askerlik bitmeden hem Ford hem de bir bankada işe başvurur.  Bankanın yönetici yetiştirme programı sınavını kazanır, İstanbul’da işe başlayacakken Ford’dan gelen teklifle kararını değiştirir. 1996’da, Bölge Müdürü olarak bankaya oranla 3 kat daha fazla maaşla otomotiv sektörüne ve Koç Grubu’na dahil olur. 4 yıl boyunca Ford Otomotiv San. A.Ş.’de Adana Bölge Müdürü’dür. Güzel bir sosyal çevre edinen Ekici, ayda ortalama 5 bin kilometre yol yapar, bol bol seyahat eder. Doğu Akdeniz Bölge Müdürü olsa da Adana, Mersin, Kayseri hatta Yozgat da sorumluluk alanındadır. Her kent farklı bir kültürdür, her bayinin ayrı bir ticaret yapış biçimi vardır.
Koç Grubu için bayilerinin çok değerli olduğunu vurgulayan Ekici, “Koç Grubu hep bayileriyle birlikte büyümüştür. O nedenle bayiler bizim için çok değerliydi. Tabii orada ana şirket Ford ile bayi arasında denge mekanizmasısınız. O dengeyi doğru yönettiğinizde bölgenizdeki iş sonuçları da iyi oluyor. 2001 yılında Otokoç birleşmesi gündeme geldi. O dönem Cenk Çimen ile Ford’da birlikte çalışıyorduk. Cenk Bey telefon açtı, ‘Adana Otokoç’a gelir misin?’ dedi, geçtim” diyor.
2001 krizine denk gelen dönemde Adana Otokoç Şube Müdürü olan Ekici, birçok farklı uygulamalarla küçük de olsa bir başarı öyküsü yaratarak,  şirketi ve çalışanları ayakta tutmaya çalıştıklarını aktarıyor. İlk kez şirket yönetme tecrübesinin öyle bir döneme gelmesi ise Ekici’ye ciddi bir güç katmış, özgün bir deneyim kazandırmış. 2003 yılında Ankara Şube’ye geçen Ekici, orada devletle iş yapmayı öğrenir. Ankara’da eğitim almasından kaynaklı geniş sosyal çevresine satış ise büyük keyiftir. Otokoç Ankara Şube Müdürlüğü’nden sonra Avis’in bünyeye katılmasıyla Araç Kiralamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olur. Kendi kuşağının yeni nesilden en büyük farkının “tutku ve adanmışlık”a verilen önem olduğunu vurgulayan Ekici, “Ben hep söylüyorum,  ‘Görev nerede çıkarsa oraya gitmekte büyük fayda var.’ Şirketin ihtiyacı ve kariyer çizgin açısından da bu önemlidir. Ben yine, hiç düşünmeden ‘Evet’ dedim ve İstanbul’a geldim.”
Araç kiralama işi, finans, operasyon ve verimlilik açısından daha farklı bir yapı, farklı bir deneyimdir. Otomotiv tarafına göre Türkiye’ye yayılmış devasa bir bayi ağı ve kurumsal ofisler…Coğrafi olarak daha geniş yerde hizmet vermek ve markanın Türkiye’deki algısını yönetme sorumluluğu. Yeni işinden de büyük keyif alan Otokoç Otomotiv Araç Kiralamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İnan Ekici, bugün Avis, Budget ve Zipcar markalarını yönetiyor. Her yıl ortalama yüzde 15 büyüyen araç kiralama pazarında sektörün üzerinde büyüdüklerini ifade eden Ekici, 2750 araçla ve 2 ülkede operasyonla başladıkları yolculuğun 45 bin araç ve Türkiye dahil 8 ülkede yürütülen operasyonla sürdüğünü dile getiriyor: “Türkiye dışında yeni ülkelerde faaliyet göstermek bizim ana stratejilerimizden biri haline geldi. Her yıl bir yeni ülkeye yatırım hedefliyoruz.” 
Siyaset bilimi ve tarih kitaplarını okumayı seviyor: Mülkiye Kulübü, Çankaya Rotary Kulübü, Skal İstanbul ve Seyhan Kültür Derneği’ne Üye İnan Ekici’nin dalış sertifikaları bulunuyor, kızının profesyonel olarak yaptığı binicilik sporu nedeni ile ata biniyor, kayak yapıyor ve kitap okumayı çok seviyor. Özel ilgi alanı ise siyaset bilimi ve tarih. Özellikle çok sevdiği hocası İlber Ortaylı kitapları ise favorilerinden. Otomotiv sektörüyle ilgili yayınları ilgiyle takip eden Ekici, ekonomi dergileri ve KobiEfor’u okuyor. Ekici, zaman zaman üniversitelerde gençlerle buluşup deneyimlerini de  paylaşıyor. 
“Araç kiralama, KOBİ’ler ve tüm işletmeler için daha avantajlı”
“Araç kiralama, satın almaya göre daha avantajlı mı?” diye bakıldığında ibrenin “kiralama”yı gösterdiğini söyleyen İnan Ekici, sektör olarak işletmelere; “Kiralama yapınız, araca para yatırmayınız. Bu alana harcayacağınız bütçenizle işinizi geliştiriniz. Kendi işinize odaklanın, biz size müthiş avantajlar sağlıyoruz” dediklerini anlatıyor: “Bizim işimiz araç yönetimi. Bu işteki büyüklüğümüz ve uzmanlığımızla birçok aracı daha uygun koşullarda alma, araçların sigortasını daha uygun koşullarda yapma, aracın bakım giderlerini çok doğru teknoloji ve yazılımla çok daha doğru biçimde yönetme şansımız var. Bizim yaptığımız, bu yarattığımız değerin bir kısmını KOBİ’ye veya bizden araç kiralayan şirkete bırakmak.”
İnan Ekici, sektörün son 10 yıldaki gelişimine bakıldığında  KOBİ’ler ve bireylerin de artık araç kiralamanın pozitif yanlarının farkına vardığını belirtiyor: “Sektör hızla büyüyor. Otokoç Otomotiv olarak biz, KOBİ’lerin ve tüm şirketlerin her zaman yanındayız.”
Aynı zamanda TOKKDER (Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan İnan Ekici, “KOBİ’ler şu an ticari araç kiralaması yapamıyor. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir uygulama. Biz TOKKDER olarak gereken her yerde bu sorunu dile getiriyoruz. Hükümetin KOBİ’lerin gelişimi konusunda müthiş destekleri ve yaratıcı çözümleri varken neden ticari araç kiralamanın önünde engel  bulunduğunu anlamak mümkün değil. Bu engelin bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz” diye konuşuyor.

Yorumlar (0)