Orta Vadeli Program (2016-2018) açıklandı.
Kapsamlı bir Orta Vadeli Program ile Türkiye’nin üç yıllık ekonomik rotası çizildi. 2016-2018 döneminde sırasıyla; yıllık büyüme 4.5, 5.0, 5.0 olarak hedeflendi. İhracat hedefi de aynı dönemde sırasıyla yıllık 155.5, 175.8 ve 201.4 milyar dolara yükseltildi. Orta Vadeli Program revizyonu gerçekçi bulundu ve moral motivasyon oluşturdu.
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Yeni Orta Vadeli Programı (OVP 2016-2018) 11 Ocak 2016’da, birlikte açıkladılar. Program, 2015’in Ekim ayında açıklanan Orta Vadeli Program’ın revizyonu niteliğinde olduğu gibi yeni ve güçlendirilmiş bir vizyon çerçevesinde, moral kazandıran, oldukça iddialı hedefler de koyuyor.
Ekim 2015’te açıklanan ekonomik hedefler ve öngörüler bir hayli karamsardı. Buna bakarak Türkiye’de hemen herkes ekonomik hedeflerini küçültmüştü. Oysa Yeni OVP hedefleri yükseltiyor. Yeni OVP’yi “iyimser” veya “gerçekçi” bulanlar olabilir. Ama en doğrusu; Hükümet’in koyduğu hedefleri bir tür üç yıllık ekonomik meteoroloji raporuymuş gibi algılamak ve ekonomik kararlarını bu doğrultuda vermektir.
Bu nedenle Hükümet’in açıkladığı yeni OVP’yi kapak konumuz kapsamında değerlendirmeyi ve okurlarımızın dikkatine sunmayı yararlı gördük.
YENİ OVP’NİN KÜRESEL EKONOMİK PARADİGMALARI
- Küresel ekonomi, gelişmiş ekonomilerdeki zayıf toparlanma ve gelişmekte olan ekonomilerdeki yavaşlamayla birlikte ılımlı seyretmekte, zayıf ve kırılgan görünümünü sürdürmektedir.
- 2015 yılında dünya büyümesinde önceki yıla göre bir miktar yavaşlama olmuştur.
- Yavaşlayan küresel ticaret hacmi, makroekonomik belirsizlikler ve artan jeopolitik riskler etkili olmaktadır.
- Petrol başta olmak üzere düşen emtia fiyatları gelişmiş ekonomilerin büyümelerini desteklerken emtia ihracatçısı ülkelerin büyümelerini yavaşlatmıştır.
- IMF tarafından 2015 yılı için yüzde 3.1’e indirilen dünya büyümesinin 2016 yılında hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerde beklenen ivmelenme sonucunda yüzde 3.6 olması beklenmektedir.
- Gelişmiş ekonomiler, 2015 yılında ılımlı bir şekilde büyümeye devam etmektedir. Gelişmiş ekonomilerde; finansman maliyetlerinin düşük seyretmesi, istihdamda gözlemlenen iyileşmeler, ABD ekonomisinde artan piyasa güveni neticesinde yatırımların artmaya başlaması ve uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının düşük seyretmesi büyüme sürecini desteklemektedir.
- Avro Bölgesi’nde de artan iç talep büyümeye katkı vermektedir. Buna karşılık Avro Bölgesi genelinde güçlü ve istikrarlı bir toparlanmanın sağlanamamış olması gelişmiş ekonomilerdeki canlanmayı sınırlandırmaktadır.
- ABD ekonomisinde, 2015 yılı beklenen büyüme tahmini yüzde 3.1 iken yüzde 2.6 gerçekleşmiştir. ABD ekonomisinin 2016 yılında yüzde 2.8 oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir.
- 16 Aralık 2015 tarihinde FED, 2006 yılından bu yana ilk kez politika faiz oranını 25 baz puan artırarak yüzde 0.25-0.5 aralığına yükseltmiştir.
- 2008 küresel krizinin bankacılık ve kamu borç krizine dönüştüğü Avro Bölgesi’nde düşük büyüme, düşük istihdam, düşük talep, deflasyon riski, artan kamu borçları, işsizlik ve finansal kırılganlık başlıca sorun alanları olmaya devam etmektedir.
- Avro Bölgesi’nin 2015 yılında yüzde 1.5, 2016 yılında ise yüzde 1.6 oranında büyüyeceği öngörülmektedir.
- Gelişmekte olan ekonomilerin dış finansman maliyetlerinin yükselmesinin yanında emtia fiyatlarının düşük seyretmesi, Latin Amerika ülkeleri başta olmak üzere birçok gelişmekte olan ekonomide büyümeyi olumsuz yönde etkilemiştir.
- Çin’de büyümenin 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla yüzde 6.8 ve yüzde 6.3’e gerileyeceği tahmin edilmektedir. Bu gelişmeler çerçevesinde gelişmekte olan ekonomilerin büyüme tahminleri IMF tarafından 2015 yılı için yüzde 4.3’den yüzde 4’e, 2016 yılı için ise yüzde 4.7’den yüzde 4.5’e revize edilmiştir.
- 2015 ve 2016 yıllarında dünya ticaret hacmi artışının sırasıyla yüzde 3.2 ve yüzde 4.1 olması beklenmektedir.
- FED’in 2015 yılı Aralık ayı itibarıyla faiz artışlarına başlaması, Çin ekonomisinin yavaşlaması, emtia fiyatlarındaki düşüş, artan finansal dalgalanmalar, zayıf seyreden küresel talep ve ticaret, dalgalı sermaye girişleri ve değer kaybeden ülke paraları özellikle gelişmekte olan ekonomiler için aşağı yönlü riskleri artırmaktadır.
YENİ OVP’NİN ULUSAL EKONOMİK PARADİGMALARI
- 2015 yılının ilk üç çeyreğinde GSYH yüzde 3.4 oranında artış kaydetmiştir. Bitkisel üretimdeki artışın yanısıra hizmetler sektörü katmadeğerinde kaydedilen artış büyümeyi desteklemiştir. Harcama yönünden ise yurtiçi talep kaynaklı bir büyüme gerçekleşmiştir. Özel tüketim harcamaları Ocak-Eylül döneminde güçlü seyrederken özel kesim sabit sermaye yatırımlarında özellikle ikinci çeyrekte önemli miktarda artış gerçekleşmiştir.
- İhracattaki duraksamanın ithalattaki yavaşlamadan daha fazla olması nedeniyle yılın ilk üç çeyreğinde net ihracatın büyümeye katkısı negatif 0.7 puan olmuştur.
- 2015 yılının son çeyreğinde sanayi üretiminin takvim etkisi nedeniyle ivme kazanması ve hizmetler sektöründe büyümeyi destekleyici görünümün devam etmesi beklenmektedir. Bu gelişmelerle 2015 yılında GSYH yüzde 4.0 büyümüştür.
- OVP dönemi boyunca büyümede sağlanacak hızlanma, sermaye stoku ve toplam faktör verimliliğinin katkısıyla gerçekleşecektir.
- 14 Aralık 2015 tarihinde iki yıl aradan sonra Türkiye-AB Hükümetlerarası Katılım Konferansı toplanmış ve 17 No’lu Ekonomik ve Parasal Politika Faslı müzakerelere açılmıştır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde AB ile ilişkilerin ivme kazanmasının Türkiye ekonomisinin büyüme performansına olumlu katkıda bulunması beklenmektedir.
- Göç yönetiminde yük paylaşımı kapsamında AB tarafından sağlanacak mali kaynak ülkemizde bulunan geçici koruma altındaki Suriyeliler’in topluma ve ekonomiye uyumunu güçlendirmek için kullanılacaktır.
YENİ OVP’NİN TEMEL AMACI
OVP’nin temel amacı; makroekonomik istikrarın korunduğu, cari açığın ve enflasyonun aşamalı olarak düşürüldüğü bir ortamda yapısal reformlar yoluyla büyümeyi artırmak ve daha kapsayıcı hale getirmektir.
Büyüme stratejisi şu beş temel eksen üzerine oturtuluyor:
1- Makroekonomik istikrarın güçlendirilmesi,
2- Beşeri sermayenin geliştirilmesi ve işgücü piyasasının etkinleştirilmesi,
3- Teknoloji ve yenilik geliştirme kapasitesinin artırılması,
4- Fiziki altyapının güçlendirilmesi,
5- Kurumsal kalitenin iyileştirilmesi.
YENİ OVP’NİN ÖNCELİKLERİ
- Program döneminde, yurtiçi tasarrufları artırmak, özel yatırımlar kaynaklı bir büyüme yapısını ve sanayide dönüşümü özendirmek, ekonominin rekabet gücünü, verimlilik düzeyini yükseltmek temel önceliklerdendir.
- Yurtiçi talepte beklenen canlanma büyümeyi destekleyecektir. Büyüme, özellikle rekabet gücümüzü artıracak dış ticarete konu olan mallar üreten sektörlere ağırlık veren yatırımlar kaynaklı olacaktır. Harcanabilir gelir artışının altında seyreden bir yurtiçi tüketim yapısı tasarlanmaktadır.
- Enflasyon ve cari açıkla mücadelede maliye ve para politikaları, makro ihtiyati tedbirler, yapısal reformlar, ihracat ve döviz kazandırıcı faaliyetlerin desteklenmesi temel politika araçları olacaktır.
- Yüksek katmadeğerli mal ve hizmet ihracatının artırılması, yurtiçi üretim ve ihracatın ithalata olan bağımlılığının azaltılması, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, mali piyasalarda ürün ve hizmet çeşitliliği ile derinliğin artırılması, kamu gelirlerinin kalitesinin artırılması ve kamu harcamalarının rasyonelleştirilmesi, işgücü becerisi ve üretkenliğinin artırılması, istihdam piyasasının daha esnek hale getirilmesi, hukuki düzenlemelerin öngörülebilirliğinin artırılması, fikri mülkiyet haklarının iyileştirilmesi, enerji verimliliğinin geliştirilmesi, kayıtdışılıkla mücadele edilmesi, devlet yardımlarında etkinliğin artırılması, iyi yönetişim, yerel yönetimler ve bölgesel gelişme alanlarında başlatılan yapısal dönüşüm ve reformların tamamlanması Program döneminin gündemini oluşturacaktır.
PROGRAM DÖNEMİ HEDEF VE GÖSTERGELERİ
Yeni OVP’nin iklimi: Yeni OVP’nin hedeflerinin gerçekleşmesi şu beklentilerin gerçekleşmesi ile mümkün olacaktır:
- Dönem içerisinde, belirsizlik ortamı azalacak.
- Küresel büyüme tedrici olarak artacak.
- Türkiye’nin ticaret ortakları ılımlı büyüyecek.
- Finansal piyasalardaki dalgalanmalar ve jeopolitik riskler azalacak.
- FED’in faiz artırımları tedrici olacak.
- Büyümenin finansmanında yurtiçi tasarruflarla birlikte yabancı sermaye girişi belirli bir katkıyı sağlayacak.
- Dış ticaret hadlerimizde göreli bir iyileşme olacak.
Büyüme: 2016 yılında GSYH büyümesi yüzde 4.5 olarak öngörülmüştür. 2017 ve 2018 yıllarında ise üretken alanlara yönelik yatırımlarla desteklenen, daha çok yurtiçi tasarruflarla finanse edilen, verimlilik artışına dayalı bir büyüme stratejisiyle GSYH artış hızı her yıl için yüzde 5 olarak hedeflenmiştir. Verimlilik artışının özel kesim yatırımlarından ve yapısal reformlardan kaynaklanması beklenmektedir. Bu dönemde büyüme hızı yükseltilirken enflasyon ve cari açığın düşürülmesi esastır.
Özellikle sanayi sektöründe, üretimde verimliliği artırmaya yönelik politikalar yoluyla toplam faktör verimliliğinin büyümeye katkısı artırılacak ve özel kesim yatırımları ve ihracata dayalı bir büyüme yapısı desteklenecektir.
Kamu Maliyesi: Kamu kesimi genel dengesinin 2016 yılında GSYH’ya oran olarak yüzde 0.3 açık vermesi ve Program dönemi süresince bu seviyede kalması öngörülmüştür. 2016 yılı sonunda GSYH’ya oran olarak yüzde 0.7 olması öngörülen genel devlet açığının 2018 yılında yüzde 0.4’e gerilemesi hedeflenmektedir.
Genel devlet toplam harcama ve gelirlerinin GSYH’ya oranlarının, 2016 yılındaki sırasıyla yüzde 41.6 ve yüzde 41 olan seviyelerinden Program dönemi sonunda kademeli bir azalışla yüzde 39.9 ve yüzde 39.5 seviyelerine gerilemesi beklenmektedir. 2016 yılında, GSYH’ya oran olarak 0.8 puan artışla yüzde 30.4’e yükselmesi beklenen toplam vergi yükünün tedrici bir azalışla Program dönemi sonunda yüzde 30’a gerilemesi öngörülmektedir.
İhracat-ithalat: Program döneminde yıllık ortalamada reel olarak ihracatın yüzde 12.7, ithalatın ise yüzde 11.8 oranında artacağı tahmin edilmiştir. 2016 yılında 155.5 milyar dolar olması beklenen ihracatın dönem sonunda 201.4 milyar dolara, 210.7 milyar dolar olması beklenen ithalatın ise dönem sonunda 273.2 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Cari açık: Program döneminde; yüksek katmadeğerli mal ve hizmet ihracatı artırılacak, ihracatın ve yurtiçi üretimin ithalata olan bağımlılığı azaltılacak, özellikle hizmet gelirlerinin artırılmasına yönelik politika önceliklerinin katkısıyla 2016 yılında cari açığın milli gelire oranı yüzde 3.9 olarak gerçekleşecek. Sözkonusu oran; yapısal reformların orta vadede etkisinin görülmesi sonucunda dönem sonunda yüzde 3.5 seviyesine gerileyecek.
Petrol: Petrol fiyatları 2016 yılında da azalma eğilimini koruyacak. Daha sonra sınırlı bir artış bekleniyor. Enerji ithalatının 2016 yılında 33 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Dönem sonunda ise enerji ithalatının öngörülen büyüme ve petrol fiyatlarının etkisiyle 51.6 milyar dolara yükseleceği hesaplanıyor.
Enflasyon: Toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde yaptığı katkı Program döneminde devam edecek. Gıda enflasyonu 2016 yılında yüzde 9 tahmin edildi. Sonraki yıllarda tedrici olarak azalma olacak. TüFE yıllık artış oranının 2016 yılında yüzde 7.5’e gerilemesi, dönem sonunda ise yüzde 5 olarak gerçekleşmesi bekleniyor.
Turizm: 2016 yılında 27 milyar dolar olacağı tahmin edilen turizm gelirlerinin Program dönemi sonunda, yakın coğrafyada yeralan ülkelerdeki olumsuz siyasi dalgalanmaların azalacağı varsayımıyla yıllık ortalama yüzde 5.7 oranında artışla yaklaşık olarak 32 milyar dolara ulaşacağı hesaplanıyor.
İstihdam: Program döneminde işgücüne ve istihdama katılımın artırılmasına yönelik uygulanacak politikalar sonucunda tarım dışında ilave 2 milyon 365 bin kişinin istihdam edilmesi bekleniyor.
İşgücüne katılım: 2015 yılı sonunda yüzde 51.3 olan işgücüne katılım oranının Program dönemi sonunda yüzde 52.4’e ulaşması hedeflenmektedir.
2015 yılında yüzde 46.1 olan istihdam oranının dönem sonunda yüzde 47.4’e yükselmesi öngörüldü. Dönem sonunda istihdam edilen kişi sayısı 28.604 bine ulaşacak.
Tarım işgücü: İstihdamda tarım sektörünün ağırlığının 2015 yılında yüzde 20.6 olarak gerçekleşmesi beklenirken dönem sonunda bu oranın yüzde 17.8’e gerileyeceği tahmin edilmektedir.
İşsizlik: 2015 yılı sonunda yüzde 10.2 olacağı tahmin edilen işsizlik oranının 2018 yılında yüzde 9.6 seviyesine gerileyeceği öngörüldü.
MAKROEKONOMİK POLİTİKALAR
Sanayide dönüşüm: Yüksek ve istikrarlı büyümeye yönelik temel strateji olarak sanayide dönüşüm perspektifiyle özel sektör öncülüğünde dışa açık, rekabetçi ve yenilikçi bir üretim yapısının geliştirilmesi hedeflendi. Yurtiçi kaynakların artırılması, kaynakların daha üretken alanlara yönlendirilmesi ve özel sektör imalat sanayi yatırımlarının çoğaltılması, imalat sanayinin GSYH içindeki payının yükseltilmesi ve işgücü verimliliğinin artırılması hedefi konuldu.
Kalite: Kamuda ve özel kesimde daha yüksek düzeyde kurumsal kaliteye ulaşılması ve belirsizliklerin asgariye indirilmesi için kurallılık temelinde şeffaflık, hesap verebilirlik ve hukukun üstünlüğü ilkeleri esas alınacak.
Demokrasi: Sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma için ileri demokratik standartları ve evrensel hukuk normlarına dayalı olarak işleyen adil bir yargı sisteminin hızlı ve tutarlı bir şekilde çalışması için gerekli ortam oluşturulacak. Bu kapsamda, mülkiyet hakkı, girişimci özgürlüğü ve kazanılmış haklar korunacak.
Sektörlerin birleşmesi: Rekabet gücünün artırılabilmesi için sektörel ve sektörler arası entegrasyon güçlendirilecek. Bu kapsamda tekstil, deri, mobilya sektörlerinin tarım sektörü; makine, tıbbi cihaz ve elektronik sektörlerinin hizmetler sektörü ve makine, tıbbi cihaz, otomotiv sektörlerinin elektronik sektörü ile aralarındaki entegrasyonu güçlendirmeye öncelik verilecek.
Teşvikler: Özel yatırımların teşvikine yönelik uygulamalarda maliyet-etkinlik, hesap verebilirlik, şeffaflık, öngörülebilirlik, esneklik, atıl kapasite oluşturulmaması ile verimlilik ilkeleri gözetilecektir. İstihdam, yüksek katmadeğer ve ihracat artışına yönelik yatırım alanlarına öncelik verilecektir.
Yatırım destek: Yatırım Destek Ofisleri’nin kurumsal ve beşeri kapasiteleri güçlendirilecektir.
Ara malı üretimi: Sanayi girdilerinin ülke içinden karşılanma oranının artırılmasını teminen, yüksek miktarda yatırım gerektiren ara malı ve sanayi hammaddelerinin üretimine öncelik verilecektir.
Tasarruf: Yurtiçi tasarrufları artırmak amacıyla uluslararası yükümlülükler gözetilerek, lüks ve/veya ithalat yoğunluğu yüksek tüketim malları tespit edilerek gerekli tedbirler alınacaktır. Uzun vadeli tasarrufları teşvik etmek üzere, özel amaçlı tasarruf mekanizmaları geliştirilecektir. Altın bankacılığı başta olmak üzere, altın şeklinde tutulan tasarrufların sisteme çekilmesi için çeşitli mekanizmalar geliştirilecektir.
Bilişim: Bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımının yaygınlaştırılmasıyla özellikle hizmetler sektöründe yüksek katmadeğerli üretim ve ihracatın artırılması sağlanacak.
İnovasyon: Ar-Ge tabanlı, yenilikçi, çevre dostu ve yüksek katmadeğer yaratan üretim yapısı desteklenecek, elde edilecek ürünlerin ticarileştirme ve markalaştırma süreçlerine işlerlik kazandırılacak ve bu alanlardaki mikro reformlar hızlandırılacak.
Yüksek teknoloji: Kamu alımları, Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine katkı sağlayacak; yeniliği, yerlileştirmeyi, teknoloji transferini ve yenilikçi girişimciliği teşvik edecek şekilde kullanılacaktır. Bu kapsamda kamu alımlarında orta-yüksek ve yüksek teknoloji sektörlerindeki yerli firmaların payı artırılacaktır. Yüksek teknolojili ürünlerde kamu alım garantisine dayalı üretim yapılabilmesi için ürün bazlı yerli tedarik modelleri geliştirilecektir.
Hazine arazileri tahsisi: Yatırımcılara uygun nitelikte yatırım yeri tahsisi yapabilmek için yeterli arsa üretimi sağlanması amacıyla Hazine arazileri başta olmak üzere yatırıma elverişli arazilerin envanteri çıkarılacak ve tahsis süreçleri etkinleştirilecektir.
Üretimin cazibesi: Vergi ve kredi maliyetlerinin farklılaştırılması gibi araçlarla üretken yatırımların cazibesi artırılacaktır.
Arazi birleştirme: Arazilerini büyütmek, birleştirmek isteyen çiftçilere özel kredi imkanları ve destekler verilecektir.
Tarım-sanayi-üniversite: Katmadeğeri yüksek ürünlerin geliştirilmesine, gen kaynaklarının korunmasına, ıslah çalışmalarına, nanoteknoloji ve biyoteknolojiye yönelik çalışmalara öncelik verilerek, güdümlü projelerle tarım-sanayi-üniversite arasındaki işbirlikleri artırılacaktır.
Bireysel emeklilik: Bireysel emeklilik sisteminde kesinti oranları uluslararası düzeylere yaklaştırılacak ve “otomatik katılım sistemi” uygulamaya konulacaktır. Hayat sigortaları ve uzun süreli (bir yılı aşan) özel sağlık sigortaları geliştirilecektir.
Kamusal himaye: Teknolojik gelişme ve yerli üretimin artırılmasında kamu alımları etkin bir araç olarak kullanılacaktır.
OSB’ler: Organize Sanayi Bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, küçük sanayi siteleri ve endüstri bölgeleri uygulamaları geliştirilecek; kuluçka ve iş geliştirme merkezlerinin nicelik ve nitelikleri artırılarak etkin bir şekilde hizmet vermeleri sağlanacak; kümelenme desteklenecektir.
Yeşil büyüme: Çevre dostu yaklaşımların barındırdığı yeni iş imkanları, gelir kaynakları, ürün ve teknolojilerin geliştirilmesine yönelik fırsatlar değerlendirilerek yeşil büyüme desteklenecektir.
Kümelenme: Enerji, sağlık, havacılık, uzay, otomotiv, raylı sistemler, bilişim ve savunma sektörleri gibi öncelikli sektörlerde teknolojik ürün yatırımları, prototip geliştirme süreçleri ve kümelenme çalışmaları desteklenecektir.
Girişimcilik: Girişimcilik ekosisteminde hizmet ve destek sağlayan tüm kurum ve kuruluşların kurumsal kapasiteleri ve işbirliği düzeyleri artırılacaktır.
Lojistik: Kombine ve intermodal taşımacılığı geliştirecek, tedarik zinciri yönetiminde optimizasyonu sağlayacak, ülkemizi uluslararası ticarette tercih edilir bölgesel bir lojistik üs haline getirecek Lojistik Master Planı hazırlanacak ve lojistikte strateji ve kurumsal yapılanma oluşturulacaktır.
Vergi muafiyetleri: Sürdürülebilir kalkınma ortamının tesis edilmesi, cari açıkla mücadele, yabancı yatırımların ülkeye çekilmesi, üretimin ve istihdamın artırılması ile Ar-Ge, tasarım ve inovasyonun desteklenmesi konularında vergi politikası etkin bir araç olarak kullanılmaya devam edilecektir.
Belediyeler: Yerel yönetimlerin öz gelirlerinin artırılmasına yönelik politikaların hayata geçirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülecektir. Bu kapsamda imar planı değişiklikleri sonucunda oluşacak gayrimenkul değer artışlarından kamunun pay alması sağlanacaktır.
KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ VE ÖZELLEŞTİRME
Demiryolları: TCDD’nin yeniden yapılandırılması tamamlanacak, demiryolu yük ve yolcu taşımacılığı özel demiryolu işletmelerine açılacaktır. TCDD’nin kamu üzerindeki mali yükü sürdürülebilir bir seviyeye çekilecektir. TÜDEMSAŞ, TÜLOMSAŞ ve TÜVASAŞ demiryolu sektöründe yapılan yasal düzenlemeler sonucu oluşan piyasa beklentilerini de karşılayacak şekilde yeniden yapılandırılacaktır.
ÖDEMELER DENGESİNE YÖNELİK DÜZENLEMELER
İhracatta katmadeğer: Yatırım desteklerinde ithal ürünlere bağımlılığı yüksek olan teknoloji yoğun ürünler önceliklendirilecektir. Bu kapsamda dış talebe uygun nitelik ve nicelikteki yüksek katmadeğerli ürünlerin ihracatı amacıyla geliştirme ve üretim aşamasını ve etkililiği dikkate alan destek programları uygulanacaktır.
Makine imalatı: Yerli makine üreticilerinin yurtiçindeki rekabet güçlerini artırmaya yönelik olarak finansal ortamı iyileştirme mekanizmaları oluşturulacaktır.
Enerji: Enerjide dışa bağımlılığı azaltmaya yönelik olarak maden, enerji hammaddeleri, yerli enerji üretim ekipmanları, yenilenebilir enerji ve nükleer enerji yatırımları için ayrılan kaynaklar önemli oranda artırılacaktır.
Serbest bölgeler: Yurtiçi üretimin ülkemiz sanayisinin ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığı, katmadeğeri ve teknoloji içeriği yüksek ürünlerin sürekli ve rekabetçi fiyatlardan tedarik edilmesi amacına yönelik olarak, yüksek teknoloji ve uluslararası doğrudan sermaye transferine imkan sağlayacak yatırımlar için serbest bölgeler cazip hale getirilecektir.
e-ihracat: e-ihracat stratejisi hazırlanacaktır. Bu kapsamda uygulanacak politikalar doğrultusunda, küresel ticarete uyumlu olarak ‘e-ticaret’in ihracat yapımıza olumlu katkı yapması sağlanacaktır.
GİTES: Girdi Tedarik Stratejisi kapsamında; ihracata dönük üretimde daha etkin ve düşük maliyetli girdi tedarikine, üretim ve ihracatın ara malı ithalatına bağımlılığının azaltılmasına ve bu suretle ihracatta sürdürülebilir rekabet gücüne katkı sağlanmasına yönelik eylemler hayata geçirilecek, Türkiye’nin girdi tedarik ihtiyacı envanteri dikkate alınarak Girdi Tedarik Stratejisi güncellenecektir.
Yurtdışı yatırıma destek: Ülkemizde üretimi mümkün olmayan stratejik hammadde ve girdilerle rezervi kısıtlı olan doğal kaynakların yurtdışından uygun maliyetlerle tedarikini sağlamak için ülkemizdeki yerleşik sanayicilerin yurtdışında yapacakları yatırımlar desteklenecektir.
İhracat üretimi: İhracata yönelik üretim yapan firmaların üretim kapasitelerinin yükseltilmesine yönelik orta-uzun vadeli yatırım ve işletme sermayesi ihtiyaçları finanse edilecektir.
Tasarım: Tüketime yönelik ihraç ürünlerinde özgün tasarım faaliyetleri özendirilecek, nitelikli tasarımcı yetiştirilmesi sağlanacak, patent tescili ve uluslararası marka oluşturulması desteklenecek, tanıtım ve pazarlama konusundaki destekler ihracatçıların ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilecektir.
TURİZM SEKTÖRÜ DÜZENLEMELERİ
Hizmet kalitesi: Turizm sektöründe hizmet kalitesini artıran, pazarlama kanallarını çeşitlendirerek üst gelir gruplarını hedef alan, koruma-kullanma dengesini gözeten, rekabet avantajına sahip turizm çeşitlerini öne çıkaran bir yapı oluşturulacaktır.
Çeşitlendirme: Turizm yatırımlarının gelişmiş ve yoğun kullanıma konu olan yörelerden diğer alanlara kaydırılarak çeşitlendirilmesine ve turizm faaliyetlerinin tüm yıla yayılmasına dönük politikalar uygulanacaktır.
Sağlık turizmi: Sağlık turizmindeki kurumların yetkilendirilmesi ve akreditasyonu için altyapı oluşturulacaktır. Türkiye’nin dünyada yükselen pazar konumunda olduğu sağlık turizmi alanındaki altyapısı geliştirilerek hizmet kalitesi ve rekabet gücü artırılacaktır.
FİNANS KESİMİ DÜZENLEMELERİ
Kalkınma bankacılığı teknolojik yatırımlara uzun vadeli finansman sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılacaktır. Bankacılık sektörünün düzenleme ve denetimi, uluslararası standartlara uyum gözetilerek geliştirilecektir. Faizsiz finans sektörünün kurumsal ve hukuki altyapısı güçlendirilecektir. Faizsiz finans ürün ve hizmetlerinin çeşitlendirilmesine ve yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar sürdürülecektir. Farklı finans kurumları arasında haksız rekabete yol açan vergi uygulamaları tespit edilerek ortadan kaldırılacaktır.
İSTİHDAM POLİTİKALARI
Rekabetçilik: Sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme anlayışıyla nitelikli istihdam imkanlarının geliştirildiği ve çalışma hayatına ilişkin kuralların etkin bir şekilde uygulandığı rekabetçi bir işgücü piyasasının oluşturulması temel amaçtır.
Genç işgücü: Gençlerin becerilerinin artırılması ve işgücüne katılımlarının hızlandırılması politikası çerçevesinde genç istihdamı ve girişimciliği desteklenecektir. İlk kez iş bulan, yeni iş kuran, kendi işini kurmak isteyen gençlere ve genç çiftçilere kredi desteği, karşılıksız nakdi destek ve gelir vergisi muafiyeti gibi destekler en kısa sürede hayata geçirilecektir.
Dezavantajlılar: Kadınlar ve engelliler başta olmak üzere, dezavantajlı toplum kesimlerinin işgücüne katılım ve istihdam oranlarını artırmaya yönelik politikaların uygulanmasına devam edilecektir.
Mevzuat: AB Müktesebatı ve uygulamaları da dikkate alınarak işgücü piyasalarına esneklik sağlayan çalışma biçimleri iş ve sosyal güvenlik mevzuatına eklenecektir. Özel istihdam bürolarının faaliyet alanları yaygınlaştırılacak ve geçici iş ilişkisini de kapsayacak şekilde genişletilecektir. Alt işverenlik uygulaması ile ilgili sorunlar tespit edilecek ve bu sorunların işçi haklarını ve ekonominin rekabet gücünü gözetecek şekilde çözümüne yönelik düzenlemeler yapılacaktır.
Beyin gücü: İşgücü piyasasının niteliğini artırmak ve sanayide teknolojik dönüşüm ve ilerlemeyi sağlamak amacıyla başta araştırma alanında olmak üzere yurtdışından nitelikli işgücü için Türkiye’nin cazibesinin artırılması sağlanacaktır.
KOBİ POLİTİKASI
KOBİ destekleri: KOBİ’lerin uluslararası piyasalara erişim kolaylığını artırmak için uluslararası standartlara uyumunu sağlamaya yönelik destek verilecek, kapasite geliştirme ve teknik destek programları uygulanacak, böylece Ar-Ge, yenilik ve ihracat yapabilme kapasiteleri geliştirilecek, markalaşmaları, kurumsallaşmaları ve yenilikçi iş modelleri geliştirmeleri sağlanacaktır.
Teminatlar: KOBİ kredi güvenilirliği ile ilgili veriler daha şeffaf ve kolay erişilebilir hale getirilerek KOBİ’lere kredi sağlanması konusundaki riskleri azaltacak finansal araçların daha etkin kullanılabilmesini sağlayacak politikalar geliştirilecektir.
Nakdi yardımlar: KOBİ’lere, genç girişimcilere ve çiftçilere nakdi yardımlar ve vergi kolaylıkları sağlanacak, dijital ekonomiye ve yenilik ekosistemlerine erişimi kolaylaştırılacaktır.