B20 TURKEY 2015; Dünya Ekonomisine Türkiye Ayarı
G20 Turkey 2015 Konferansı'ndan önce G20 üyesi 20 ülkenin iş dünyasının oluşturduğu ve başkanlığını TOBB'un yaptığı "B20 Turkey 2015" Konferansı 3-5 Eylül tarihlerinde Ankara'da gerçekleşti. Konferans kapsamında W20 (Women) Turkey 2015 Kadın Girişimciler Zirvesi ile G20 Genç Girişimciler İttifakı Zirveleri de 6-9 Eylül tarihlerinde Ankara ve İstanbul'da gerçekleştirildi. Ayrıca Rusya-Türkiye iş dünyası tarafından (TOBB+RSPP) Eylem Planı imzalandı.
Türkiye’nin dönem başkanlığını üstlendiği G20 Turkey 2015 Konferansı 15-16 Kasım 2015 tarihlerinde Antalya’da yapılacak. Konferansa,
B20 TURKEY 2015 KONFERANSI-ANKARA
Dünyanın en büyük 20 ekonomisine sahip devlet ve hükümetleri biraraya getiren ve dünya ekonomisinin temel parametreleri konusunda yaptırımı da olan kararlar alıp öneriler sunabilen G20 Turkey 2015 Zirvesi 15-16 Kasım tarihlerinde Antalya'da ve G20 dönem başkanı Türkiye'nin evsahipliğinde yapılacak.
G20 Turkey 2015 Zirvesi’nde alınacak ortak kararlara temel teşkil etmek üzere, 20 en büyük ekonominin gerçek gücünü oluşturan iş dünyasını temsil eden "B20" örgütlenmesi bulunuyor ve "B20"nin 2015 yılı dönem başkanlığını da TOBB yürütüyor. Bu bağlamda TOBB; 3-9 Eylül tarihleri arasında, (Kasım ayında Antalya'da yapılacak G20 Turkey 2015 Zirvesi'nin gündemine de yansıyacak olan) çok kapsamlı organizasyonlar gerçekleştirdi. Bu organizasyonların içeriğini ve ulaşılan sonuçları mümkün olan düzeyde özetleyerek okurlarımıza aktarmayı görev sayarız. Çünkü, dünya ekonomisi çok kritik bir eşikten geçiyor ve G20 Antalya kararları bütün ülkeleri etkileyecek.
Geniş uluslararası ve en üst düzey katılımlarla gerçekleşen B20 Turkey 2015 toplantısını ve türevi Zirveleri şu ana başlıklar altında topladık:
1- B20 Turkey 2015 Zirvesi
2- W20 (Woomen) Konferansı
3- G20 Genç Girişimciler İttifakı Zirvesi
4- Türk-Rus İşdünyası Eylem Planı
1.GÜN AÇILIŞ
RİFAT HİSARCIKLIOĞLU TOBB Başkanı
“Dünyayı dört tur dolaştık”
B20 Turkey 2015 açılış oturumunda TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu B20 Türkiye olarak çok çalıştıklarını ve G20 Liderleri’ne sunulmak üzere 19 maddelik talepler listesini oluşturduklarını anlattı ve taleplerin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iletildiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2002’deki ilk başbakanlık döneminden bu yana, özel sektör dostu bir yaklaşım sergilediğini, Türkiye’nin gerçek bir piyasa ekonomisine dönüşmesinde birçok reformu hayata geçirerek, önemli başarıya imza attığını belirtti.
Rifat Hisarcıklıoğlu, 61 ülkeden bin 100’ü aşkın kişinin katıldığı konferansta dünyanın en büyük iş örgütlerini ve en büyük üst yöneticilerini ağırladıklarına işaretle; B20 faaliyetlerine SOCAR, KOÇ Holding, Doğuş Grubu, Fiba Holding ve Vestel’in “stratejik partner” olarak destek verdiğini duyurdu.
Bu yıl G20 sürecini çok önemsediklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “G20, 8 ülke dünyayı yönetmeye yetmeyince ortaya çıkan bir mekanizmadır. Ben G20’yi, oluşmakta olan yeni dünyaya uyum sağlama çabası olarak görüyorum. Bu doğru adımı destekliyoruz” diye konuştu.
Küresel büyümede son yıllarda istikrarın bir türlü yakalanamadığını, ABD ve Avrupa başta olmak üzere, merkez ülkelerde sorunlar olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
Toparlanamayanlar: “Gelişmiş ülkeler toparlanmaya başladı. Ama bugün de gelişmekte olan ülkeler sıkıntı yaşıyor. Geçmiş yıllarda, ticaret küresel büyümenin motoruydu. Şimdi ise ticaret istediğimiz gibi artmıyor. Bir başka deyişle pasta istediğimiz hızda büyümüyor. Bu da bütün dünyada korumacı politikaları körüklüyor. Genç işsizlik oldukça yüksek seviyelerde. Gelişmiş 20 ülkedeki gençlerin yüzde 40’ı işsiz durumda. Geçtiğimiz 30-40 yıllık dönemde, uygulanan kapsayıcı olmayan politikalar nedeniyle dünyada eşitsizlikler artıyor. Eşitsizlik konusu, giderek ekonomik bir problem olmaktan çıkıp, toplumsal bir problem haline gelmeye başladı. Hatta son dönemde, tüm dünyada artan güvenlik açığının ve çatışmaların, artan eşitsizlik ve kapsayıcı olmayan politikalar ile yakından bağlantılı olduğu kanaatindeyim.
Ulusallık-küresellik: İş dünyası olarak, kısa vadede yeni bir sorunla karşı karşıya bulunuyoruz. Küresel ekonomi yeni bir para politikasına geçiş yapıyor. ABD Merkez Bankası muslukları kıstı, başta Avrupa Merkez Bankası olmak üzere, bazı merkez bankalarının parasal genişlemeye gittiği günleri yaşıyoruz. Ulusal gibi görünen kararların etkileri küresel oluyor. Bu gelişmeler, bizler için son derece sıradışı bir durum.
G20’nin önemi: ‘Kur savaşları’ olarak adlandırılan bir dönemden geçiliyor. En güçlü paraların yüzde 10’lar düzeyinde değer kaybının normal karşılandığı ilginç bir dönem. Tüm bunlar, küresel ekonomideki belirsizliklerin, hala ne kadar fazla olduğunu gözler önüne seriyor. Bu küresel sorunların çözümü için de küresel bir koordinasyon mekanizmasına ihtiyacımız var. G20 bu yüzden çok önemli. Çünkü hepimiz çok iyi biliyoruz ki küresel sorunlarımıza, küresel çözümleri ancak G20’de bulabiliriz ve G20 liderlerini etkileyebilecek, küresel gündemi yönlendirebilecek, çok önemli bir fırsat önümüzde duruyor. Umarım, Kasım ayında Antalya’da, sayın Cumhurbaşkanımızın misafiri olacak liderler, küresel ekonomiye yön verecek somut adımlar atacaklardır. Çünkü küresel iş dünyası olarak, G20 liderlerinin bizlere yol göstermesine ihtiyacımız var. Kısacası, deniz dalgalı, kaptanlara, dümende ihtiyacımız var.
G20 artık KOBİ’li: B20’yi, hükümetin de destekleriyle ve sahiplenmesiyle KOBİ’lere de açtık. Hem G20’de hem de B20’de, ‘KOBİ’ler nasıl büyür’, ‘Büyük şirketlerle nasıl ortaklılar kurar’ meselesini, gündemin ana maddesi haline getirdik. Dünya KOBİ Forumu (World SME Forum) adında, KOBİ’lerin sorunlarını sahiplenecek, KOBİ’lerin hamisi olacak uluslararası bir kurum kurduk. B20’nin öncülüğünde, dünyanın en büyük iş örgütü ICC ile TOBB’un kurucu olduğu İstanbul merkezli bu yeni kuruluşa, tüm G20 hükümetlerinden, Dünya Bankası’ndan ve OECD’den destek bulduk.
Tüm bu sürecin sonunda hazırladığımız; 19 talepten oluşan B20 Raporu’nu sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’a teslim edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız’ın taleplerimizi G20 liderlerine en etkili şekilde ileteceğinden ve bu taleplerin yerine getirilmesi için çaba göstereceğinden eminim.”
RECEP TAYYİP ERDOĞAN Cumhurbaşkanı
“Küresel çıkış Pekin-İstanbul hattında”
B20 Turkey 2015 Konferansı’nın açılışında Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan bir konuşma yaptı. Bu yıl, Türkiye'nin dönem başkanlığını yaptığı G20'nin küresel ekonomik politikaların belirlenmesinde en etkili diyalog mekanizmalarından biri haline geldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008'den bu yana G20 zirvelerine katılmış birisi olarak kaydedilen ilerlemeyi yakından gördüğünü söyledi. Erdoğan, G20'yi etkin kılan en önemli sebeplerden birinin, katılımcı ülke ve kuruluşların liderleriyle birlikte iş dünyası başta olmak üzere ekonomik ve sosyal tüm tarafları biraraya getirmesi olduğuna dikkat çekerek şunları ifade etti:
Küresel çözümler: "Bu süreçte yaptığım en önemli tespit, sadece tek tek ülkelerin çıkarlarının değil küresel ihtiyaçların da gözönünde bulundurularak alınan kararların çok daha etkili, çok daha çözüme dönük olduğudur. Küresel sorunlara, küresel çözümler bulunması gerekiyor. G20 platformunda, bu çerçevede her geçen yıl daha da güçlenen bir anlayış birliğinin oluştuğunu memnuniyetle görüyorum."
Küresel ekonomik barış: Her ekonomik gelişmenin ilgili ülke ile tüm dünyayı da etkilediği bir dönemde, bu anlayışla birlikte hareket edilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkelerin içine düştüğü sıkıntıları aşma yönündeki gayretlerinin güçlü bir işbirliğiyle desteklenmesinin, "bir takım oyunu" şeklinde sergilenmesinin sorunların daha kolay aşılmasını sağlayacağını vurguladı. Erdoğan, "Türkiye olarak biz, 2008 yılındaki küresel finans krizini bu yaklaşımla aldığımız önlemler sayesinde sınırlı bir kayıpla atlattık. Dünyanın yeni bir küresel ekonomik sıkıntının eşiğinde olduğu şu günlerde aynı yolu hep birlikte takip etmek mecburiyetindeyiz. G20, bu ihtiyacı karşılayacak en önemli ekonomik işbirliği platformu olarak önümüzdeki dönemde çok daha büyük görevler ifa etme potansiyeline sahiptir" diye konuştu.
Küresel siyasi barış: Sadece bir ekonomik işbirliği zemini olarak işlemesi halinde G20'nin arzu edilen etkiye sahip olamayacağına dikkatleri çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "G20'nin aynı zamanda küresel barış ve istikrara da katkı yapmasını sağlamak zorundayız. Çünkü küresel düzeyde barış, huzur, güven ortamı sağlanmadan ekonomik hedeflere ulaşılabilmesi mümkün değildir. Bu vasfıyla G20, aldığı kararlar ve sergilediği duruşla dünyadaki her bir bireyin hayatına doğrudan etki etme gücüne sahiptir. G20 liderleri olarak bu bilinçle hareket ediyoruz, etmek mecburiyetindeyiz. Bu yapının en etkili ve en önemli unsurlarından olan B20 Açılım Grubu'nun da aynı anlayışla çalışmalarını sürdürdüğüne inanıyorum. Siyasi liderlerin ve iş dünyasının bu platformda gösterecekleri karşılıklı uyum ve işbirliği küresel sorunların çözümünü kolaylaştıracaktır. Bunun için platform mekanizmalarında geliştirilen politikaların ve gündeme getirilen önerilerin birbirlerini tamamlayıcı mahiyette olması şarttır."
Asya fırsat sunuyor: Konuşmasında dünya ekonomisinin dinamik taşıyıcı güçlerinin Asya’da yoğunlaştığına parmak basan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu bağlamda Türkiye’nin rolüne ve önemine dikkat çekti: "Küresel ekonomideki kırılganlığın devam ediyor olması, bu konudaki en önemli sorundur. Yaşanan krizin gerisinde yapısal değişimlerin de rolü olduğunu biliyoruz. Yaşanan krizin fırsata dönüştürülmesi ve değişim için yeni imkanların oluşturulmasına vesile olması mümkündür. Bilhassa gelişmekte olan ülkeler ve Asya bölgesi bu bakımdan tarihi bir fırsatla karşı karşıyadır.
Açık söylüyorum, bugün Pekin-İstanbul Hattı'nı dikkate almayan hiçbir ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel projenin başarıya ulaşma şansı yoktur. Bilhassa önümüzdeki 10 yılda ulaşımda, enerjide, ticarette ve diğer alanlarda yaşanacak değişimin merkezinde bu hat bulunacaktır. Londra'dan başlayıp Pekin'e kadar uzanan tarihi İpek Yolu'nun canlandırılması mahiyetindeki demiryolu projesini önümüzdeki yeni dönemin sembolü olarak kabul ediyoruz. Halen hizmette olan Marmaray ve Boğaz'da inşa edilen üçüncü köprünün üzerindeki demiryolu hattı bu muazzam projenin iki kıtayı birleştiren unsurlardır."
KOBİ’li gündem: KOBİ'lerle ilgili gelişmelerin yakın takibe alınacağına, G20 platformunun en kapsayıcı açılım grubu olan B20'nin, bu yıl hem faaliyet alanını genişleterek hem de üye sayısını artırarak başarılı bir performans ortaya koyduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "B20 Türkiye, artık küresel iş dünyasının en önemli platformlarından biri haline geldi, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na çalışmalara verdiği katkı dolayısıyla teşekkür ediyorum” dedi. Erdoğan konuşmasını şöyle bitirdi: "Zor bir dönemden geçen küresel ekonominin yeni ve tüm dünya için umut vadeden bir gelişme düzeyine bir an önce ulaşmasını samimiyetle arzu ediyoruz. Antalya'da, Kasım ayında düzenlenecek G20 Zirvesi'nde liderlere sunulacak önerilerin somutlaştırılacağı B20 Türkiye Konferansı'nın gündemindeki konuların hayata geçirilmesi için gelecek yıllarda da çaba göstereceğiz.”
CEVDET YILMAZ Başbakan Yardımcısı
“Dünya KOBİ Forumu'nu kurduk”
"B20 Türkiye Konferansı"nın açılış oturumunda Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz da bir konuşma yaptı. Yılmaz, "Bugün itibarıyla dünya ekonomisinin önündeki en büyük sorun olarak kredibilite açığını görüyoruz. Bu açığı ne kadar çabuk kapatırsak, o kadar hızlı güven oluşacaktır ve güçlü, sürdürebilir bir büyümeyi getirecektir" dedi.
Yılmaz konuşmasında, G20 dönem başkanlığını devralır almaz, Türkiye olarak hızla hareket ettiklerini belirterek, gelinen noktada G20 gündeminde beklenen çıktıları yakalamak yönünde oldukça iyi bir mesafe alındığını söyledi.
KOBİ’ler ve G20: “Bu denli yoğun KOBİ ilgisi G20 gündeminde ilk defa yeralmaktadır" diyen Yılmaz, bu konunun G20 üyeleri içerisinde de geniş kabul gördüğünü anlatarak, uluslararası platformlarda KOBİ'lerin beklentilerini, görüşlerini ve şikayetlerini temsil etmek üzere Uluslararası Ticaret Odasıyla beraber Dünya KOBİ Forumu'nu kurduklarını söyledi. Yılmaz, ayrıca KOBİ'lerin finansmana erişimini iyileştirmeye yönelik temel ilkeler seti ve KOBİ Finansmanı Ortak Eylem Planı’nı da hazırlandıklarını açıkladı.
Yılmaz, "Büyümenin motorunu yatırımlar oluşturuyor. Kamunun ve özel sektörün, içerideki yatırımcıların veya küresel yatırımcıların yaptığı yatırımlar. Dolayısıyla bu da sağlıklı, sürdürülebilir bir büyüme için vazgeçilmez önemde bir kavram" diye konuştu.
OTURUM
B20'nin Büyüme Odaklı Gündemi
B20 Türkiye Konferansı’nın ilk gününde, "B20'nin Büyüme Odaklı Gündemi" başlıklı oturum düzenlendi. Oturumda önce TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu konuştu.
Rifat Hisarcıklıoğlu: Küresel ekonominin belirsiz bir hal aldığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, dünya genelinde 200 milyondan fazla insanın işini kaybettiğine dikkat çekti ve "Bütün bunlar iş dünyası için iyi değil. Ancak G20'nin eylemde bulunması ve küresel ekonomiye istikrarı getirmesi için bir fırsattır" dedi.
Sorunların ancak küresel işbirliğiyle çözüleceğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, inovasyonun desteklenmesi, adil rekabetin teşvik edilmesi gerektiğini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, G20 ile B20'nin özünün güvenle ilgili olduğuna değindi: "İş yapma yetisinde güven ekonomik ortamın hızlı bir şekilde dönüşmesine yol açar. Küresel sistemin yetisine yönelik güven de vatandaşlara yöneliktir. İşte bu güveni biz kazanmalıyız ve bizler B20 olarak çözüm ortaya koymalıyız."
Ferit Şahenk: B20 Türkiye Altyapı ve Yatırımlar Görev Gücü Başkanı Ferit Şahenk ise kriz sonrasında global ekonominin istenilen performansı göstermekten uzak olduğunu söyledi. Gelişmekte olan ülkelerin ivmelerinde yavaşlama olduğuna değinen Şahenk, büyümenin motoru olacağını düşündükleri pazarlarda da sıkıntı yaşandığını kaydetti.
Küresel büyüme ve tüketimde kriz öncesi ve sonrasında büyük farklar olduğuna işaret eden Şahenk, jeopolitik risklerin dünyadaki tabloyu tamamen değiştirdiğini dile getirdi. Geçen yıl G20'nin 2018'e kadar büyümeyi yüzde 2 artırmayı taahhüt ettiğini hatırlatan Şahenk, mevcut durum düşünüldüğü zaman bunun önemli bir taahhüt olduğunu belirtti. Şahenk; para ve mali politikalarının artık uzun vadeli büyüme konusunu ele alma noktasında yeterli olmadığını belirterek, yapısal reformların her zamankinden daha önemli olduğuna dikkat çekti
ICC Başkanı McGraw: McGraw Hill Financial'ın Fahri Başkanı ve Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Başkanı Harold McGraw de ICC'de 6.5 milyon şirket üyesi ve 130 milli komitenin bulunmasının yanısıra tahkim mahkemesinin de yeraldığını ifade ederek, "Biz ülkeler için ilerlemeyi ölçmek ve hep bir devamlılık sağlamak için çalışıyoruz" dedi. McGraw, büyüme gündemi oluşturabilmek için sermaye piyasaları ve bankacılık sistemleri sağlıklı olmazsa büyümenin finansmanının oluşturulamayacağını söyledi. İnsan sermayesinin önemine dikkati çeken McGraw, "Siz burada aslında gelecekte beraber çalışacağınız işgücüne bakıyorsunuz. Ne tür becerileri olsun istiyorsunuz. Bu becerilere sahip olsunlar ki rekabet edebilsinler" diye konuştu.
McGraw, ekonomik büyüme sağlayabilmenin yolunun ticaretten geçtiğini belirterek, iş dünyası ve hükümetlerin birlikte çalışması gerektiğini ve tek başına başarılı olamayacaklarını anlattı.
Richard Weber: Eurochambres Başkanı Richard Weber, G20'den geleceğe yönelik yeni bir kılavuz beklediklerini belirterek şunları söyledi: "Büyümenin sadece üç yolu vardır. Birincisi savaş. Bu iyi olmayan bir yoldur. Savaş yıkar ve ekonomiye yıkım sonrası katılımlar olur. Gelecek için bunu istemiyoruz. İkinci yolu enflasyondur. Enflasyon, faydayı bir çok kişi ve şirketten alır uzağa götürür. Bunu da istemiyoruz. Üçüncü yol inovasyondur. İnovasyon büyümeye yönelik odaklanmamız gereken alandır. Bu gündem bütün ulusların odaklandığı noktadır."
Avrupa'daki inovasyonun 3'te 2'sinin KOBİ'ler tarafından hayata geçirildiğini belirten Weber, "Dolayısıyla KOBİ'lerin politikalarına odaklanacak olursak büyüme sorununu da ele almış olacağız" dedi.
2.GÜN AÇILIŞ
AHMET DAVUTOĞLU Başbakan
Bir kriz çağındayız
B20 Turkey 2015’in ikinci gün faaliyetleri Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasıyla başladı. “Ben özellikle insanlığın geleceğiyle ilgili konuların altını çizmek istiyorum. Dolayısıyla bugünkü küresel düzenin ya da düzensizliğin bir resmini çizmek istiyorum. Önce gerçeği görmemiz lazım” diyen Başbakan, vurgulu konuşmasında şu noktalara parmak bastı:
Kriz çağı: “Bir kriz çağındayız. Bizim zamanında vereceğimiz kararlar sayesinde bu krizler ya bir başarı hikayesine dönüşür ya da gelecek için gerçek bir sorun haline gelir. Soğuk savaş sonrasındaki 25 yıla bakacak olursak, 3 temel sorun yaşandı. Deprem benzetmesini kullanıyorum çünkü deprem sonrası artçılar ve sarsıntılar. Dünya ekonomisi büyük ilerleme gösteriyordu, Avrupa Birliği tek pazar haline gelmişti. Ekonomi 1990'ların başında büyüme dönemi yaşıyordu. 11 Eylül'de bir güvenlik depremi oldu. Algıları değiştirdi. Çok fazla savaş, gerilim ve farklı sorunlar yaşandı. Terörizmle mücadele için, ülkelerin kendilerinin içlerinde sorunları düzeltebilmek için bazı çatışmalar yaşandı. İstikrarı olmayan hükümetler de siyasi bir kriz haline de geldi.
Vaktin anlamı: Şu anda Ukrayna'da kriz var, 2008'de Gürcistan'da bir kriz yaşanmıştı. 1990'lardan sonra yeni bir Avrupa var diye düşünürken yeni Avrupa'nın komşularında böyle bir sıkıntı var. Arap baharının ardından düşen ülkeler var. İdeolojik çatışmalar olduğunu görüyoruz. Mezhepsel çatışmaları görüyoruz. Tüm dünya liderleri için artık biraraya gelme vakti. Ekonomik krizlere karşı politikalarımız kapsayıcı, koordineli ve etkili olmalı.
Global pazar oynak: B20 bir çözüm platformu olabilir. Karşımızdaki 5 büyük zorluk var. Global pazarlar oldukça oynak. Bu oynaklık iş dünyasının önündeki en büyük sorunlardan biri. Bu yüzden bir plan yapmak mümkün değil. Kalkınmakta olan ekonomiler geçmişte gösterdikleri dinamizmi gösteremiyor. Bu yüzden büyümeyi de arttıramıyoruz.
Aylan sinyali: Jeopolitik gerilimler ekonomik ve siyasi sorunlar çıkartıyor ama daha çok insani sorunlar çıkartıyor. Eminim hepiniz Aylan'ın cansız bedenini görmüşsünüzdür. O cansız beden hepimiz için bir uyarı sinyali. Eğer Suriyeli çocuklar evlerinde güvende değilse o zaman bizim çocuklarımız da Ankara, Paris, Londra ya da New York'ta güvende olmayacaklardır.
Zorluklar: Çok önemli bir dönüşüm döneminden geçiyoruz. Hem entellektüel hem de operasyonel anlamda işbirliğine ihtiyaç var G20 ve B20 arasında. Burada yakın işbirliği bir gerekliliktir.
Önümüzde şu beş büyük zorluk duruyor:
- Küresel finansal piyasların oynak olması ve yeni risklerin ortaya çıkması,
- Gelişen piyasaların geçmiş dinamizmi göstermekte zorlanması,
- Büyüme. Daha önceki büyüme öngörülerimize ulaşmak şu anda mümkün görünmüyor. Yeni bir öngörüde bulunmak lazım gelecekteki büyüme için. İşte bu yüzden yatırımlara önem veriyoruz. Yatırım olmadan büyüme olmaz. Küresel ticaret beklenmedik şekilde yavaşlıyor,
- Ekonomilerin bir başka sıkıntısı da sermaye çıkışları,
- Jeopolitik gerginlikler.
Büyüme ve yatırım: Bazı komşularımız iktisadi sorunlarla boğuşuyor, ismini vermek istemiyorum. Hizmet sektörüne dayalı bir ekonomiydi ancak bu model yürümedi. Bunun altındaki neden reel ekonominin olmaması, istihdam fırsatlarını olmamasıydı. Büyüme için yatırım yapılması lazım. Sermaye piyasalarının desteklenmesi lazım. Ya herkes kazanacak ya herkes kaybedecek. Üçüncü bir seçenek yok. Biz başkanlığımızda tüm dünyayı kazan-kazan durumu için birlikte hareket etmeye çağıracağız.”
2. GÜN 1. OTURUM
Yaklaşımlar, öncelikler ve beklentiler
Yaklaşımlar, öncelikler ve beklentiler konulu oturumu B20 Türkiye Yürütme Kurulu Başkanı ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu yönetti. Panele DEİK'i temsilen Tuncay Özilhan, MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TÜSİAD eski Başkanı Haluk Dinçer, TİSK Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erol Kiresepi ve TOBB'u temsilen Erdal Bahçıvan katıldı.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ticaretin serbestleşmesine büyük önem verdiklerinin altını çizerken, “Serbest ticaret ve lobicilik faaliyetlerini desteklememiz gerek. Ticaretin önündeki engelleri kaldırmalıyız” dedi.
İnovasyonun önemi üzerinde duran Büyükekşi, Türkiye’nin bütün gelişmekte olan ülkeler için önemli bir rol model olduğunu bildirdi. TÜSİAD eski Başkanı Haluk Dinçer ise G 20 ve B20 Dönem Başkanlığının Türkiye için önemli bir fırsat oluşturduğunun altını çizerek, TÜSİAD olarak bu sürece ellerinden gelen katkıyı yapmak istediklerinden bahsetti.
TÜSİAD eski Başkanı Haluk Dinçer en önemli öncelikleri sürdürülebilirlik, istihdam, yolsuzluğun engellenmesi, müteşebbisliğin artırılması ve inovasyon gibi konularda gördüklerine değinerek, devamlılık ve kapsayıcılığın önemi üzerinde durdu.
MÜSİAD Başkanı Nail Olpak gelir adaleti konusunun altını çizerken, “Bugün dünya nüfusunun yüzde 1’i gelirin yüzde 40’ına sahip. Yüzde 50’si de gelirin yüzde 1’ine erişim sağlıyor. Onun için gelir dağılımı çok önemli. KOBİ’lerin bu sürece dahil edilmesi çok önemli” dedi.
TİSK Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve B20 Yürütme Kurulu Üyesi Erol Kiresepi G20 sürecine somut olarak en başından beri destek verdiklerine vurgu yaptı. Kiresepi, “Biz de TİSK olarak diğer kuruluşlarla birlikte bu yılı başarıyla geçirmek için elimizden geleni yapacağız. Biz bu tabloda iddialı bir rol üstlenmek için çok iştahlıyız. Sürdürebilirliğin temini için bütün yabancı dostlarıma teşekkür ederim” diye konuştu.
TOBB adına konuşan Erdal Bahçıvan ise Türkiye’deki bütün oda ve borsaların çok önemli bir yapılanmayı oluşturduklarını açıkladı. Bahçıvan, “KOBİ’ler küresel ekonomi için kritik önem taşımaktadır. Kayıtlı ekonominin üçte ikisi KOBİ’lerce sağlanmaktadır. Bu süreçte çok çeşitli meseleler ele alınacak. Bu yıl KOBİ’lerle ilgili bir mekanizma kuruyoruz. Burada KOBİ’ler için destek politikalarının oluşmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Sağlıklı ekonomi iyi iletişime sahip şirketler ile sağlanır. Büyük orta ve küçük ölçekli işletmelerin B20 kapsamında biraraya gelmesi çok önemli” ifadesini kullandı.
DEİK adına söz alan Tuncay Özilhan da B20 kapsamındaki toplantıların iş dünyasının sesinin duyulması açısından çok önemli platformlar olduğunu bildirdi. Özilhan, B20 dışındaki iş dünyalarının da bu süreçlerde dikkate alınması gerektiğini belirtti.
2. GÜN 2. OTURUM
Küresel Düşük Büyüme ve Düşük Faiz Ortamında Yol Almak
B20 Türkiye Konferansı’nda G20’nin Finans Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları’nın katıldığı, “Küresel Düşük Büyüme ve Düşük Faiz Ortamında Yol Almak” konulu bir oturum yapıldı. Oturumda Başbakan Ahmet Davutoğlu ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da konuştu. Oturumun açılışını B20 Türkiye ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu yaptı.
Rifat Hisarcıklıoğlu: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise küresel ekonomide sorunların basit bir cevabının bulunmadığını, dünyanın problemlerinin çok karışık olduğunu vurguladı. Hükümetlerin piyasayı desteklemesi gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, ancak piyasalara müdahalenin yatırımcılarda paniğe neden olabileceğini dile getirdi. Yasal düzenlemeler yapılırken iş dünyasının da görüşlerinin alınmasının önemini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, özel sektörün uluslararası organizasyonlarda daha çok temsil edilmesi gerektiğini kaydetti.
Ahmet Davutoğlu: Başbakan Davutoğlu, büyümeyi sağlayabilmek için belli hedefleri ortaya koymak gerektiğine dikkati çekerek, yatırım olmadan büyümenin sağlanamayacağını söyledi. Küresel ticaretin de beklenmedik şekilde yavaşladığına dikkat çeken Davutoğlu, ticaretin ekonomik gelişmelerin en önemli itici gücü olduğunu vurguladı. Başbakan Davutoğlu şunları söyledi: “Türkiye'nin ekonomik büyüme oranını artırmaya çalışıyoruz. Son 12 yılda kişi başına gelir 4 kat arttı. Türkiye'nin ihracat pazarlarını çeşitlendirmek için stratejiye ihtiyaç var. AB'de bir kriz yaşanıyor, oldukça etkili ve tutarlı bir strateji uygulanarak, komşu ülkelerle ticaret artırıldı.
‘Türkiye'nin dönem başkanlığında KOBİ'lerin ve iş gücünün gelirden aldığı pay ana gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek. Küresel anlamda büyük şirketler olmadığı için gelişmekte olan ülkelerde KOBİ'lere destek vermek gerekir ki ekonomi çeşitlendirilebilsin, işsizlikle mücadele edilebilsin, istihdam yaratılabilsin, rekabet gücü ve büyüme artsın ve inovasyon kapasitesi güçlendirilebilsin" diye konuştu.
Erdem Başçı: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Türkiye'nin komşuları arasında en iyi ekonomik performansı Avrupa Birliği'nin gösterdiğini belirterek, "İstenilen düzeyde olmasa dahi iyileşme var" dedi. Yatırımların düşük olmasının nedenlerine de değinen Başçı, "Şüphelilerimiz kimlerdir volatilite (oynaklık) olabilir, ikinci olarak küresel büyüme tahminlerinin daha düşük olmasıyla ilgili olabilir, üçüncüsü iş ortamı gibi yapısal bir takım konular olabilir" dedi.
Christian Noyer: Fransa Merkez Bankası Başkanı Noyer düşük büyüme ortamının arkasında azalan yatırımların olduğuna dikkat çekerek, "Yatırımın az olmasının sebebi tasarrufların artması olabilir. Bazı ülkelerde talep ve belirsizlik de bu noktada etkili olabiliyor" diye konuştu.
Noyer şu değerlendirmeyi yaptı: “Yatırımcılar, talep noktasında pozitif iseler bunu uygulamaya geçireceklerdir. İçinde bulunduğunuz ortam geleceği görmeyi zorlaştırıyorsa o zaman yatırımlarda düşüş oluyor. Stres altındaki ekonomiler de böyleydi. Son birkaç yılda Avrupa'da gördüğümüz de tam buydu. Şimdi umut ediyoruz ki bunların hepsi geride kaldı. Tasarrufların artmasında Avrupa ve gelişmiş ülkelerdeki nüfusun yaşlanması da etkili oldu. Hanelerde borçluluk oranının yüksekliği de kişileri tasarrufa yöneltti.
Mevcut global konjonktürde mali dengeleri oturtmak zordur. Parasal politikalar bu sorunların çözümünde tek başına yeterli olamayacaktır. Bu noktada kamu mali politikalarının, özel sektör yatırımlarını kolaylaştırıcı rol üstlenmesi gerekir. Vergi politikalarının, yatırımı teşvik etmesi son derece önemli. Bu çok önemli bir araç. Yatırım fırsatlarını artırabilecek her şey üzerinde düşünülmesi gerekiyor."
Joe Hockey: Avustralya Hazine Bakanı Joe Hockey ise dünyada arz noktasında bir sıkıntı olmadığını, bunun işlerliğinin sağlanması gerektiğini dile getirdi. Hükümetlerin görevinin arzın talebi karşılaması noktasında ihtiyaçları gidermek olduğunu anlatan Hockey, hükümetlerin bu noktada aradan çekilebileceklerini söyledi.
Hockey, dünya ticaretinde oyunun kurallarının tutarlı ve öngörülebilir olması ve tarife dışı engellerin de ortadan kaldırılması gerektiğine işaret etti: "Bu, inovasyon ve yatırımları teşvik edici noktada olmalı. Devlet riskinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Yatırımların ödüllendirilmesi de bu denklemde hayati öneme sahip."
Hockey, dünya ekonomisinin gelecek yıl, geçen yıldan daha iyi olacağına inandığını da söyledi.
Agustin Carstens: Meksika Merkez Bankası Başkanı Carstens de mali sektörün bütün ekonomilerde kilit öneme sahip olduğunu vurguladı, dünya ekonomisinin daha fazla gelişip büyüyebilmesi için daha fazla güvene ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Büyüme konusunda yapısal reformların önemli olduğunu ancak bunun meyvelerinin geç alınabileceğini belirten Carstens, şunları dile getirdi: "Pek çok yapısal reformun daha fazla büyümeyi sağlaması için zamana ihtiyaç var. Bu noktada zamanlama çok önemli. Bu durum ekonomik performansın geleceğini de etkileyecek noktada. Dünyada bazen çok önemli fırsatlar ortaya çıkabiliyor. Meksika'da elektrik ve petrol önemli, uzun yıllar bunları devletin kontrolünde tuttuk. Bu kısıtlamalar olumsuzluklar doğurdu ve bunları özel sektöre açtık. Şu anda bu alanlara özel sektör yatırımları yapılabiliyor ve biz bunlardan gelecek dönemde daha yüksek verim alabiliriz."
Raghuram Rajan: Hindistan Merkez Bankası Başkanı Rajan dünya ekonomisinde bolluklar ve buhranların yaşandığı ilginç bir süreçten geçildiğini söyledi. Dünyada tasarrufların yatırımları aştığına işaret eden Rajan, mevcut konjonktürde faiz oranlarının düşük olması gerektiğinin altını çizdi. Rajan, küresel ekonomik kriz sonrasında hükümetlerin sosyal güvenlik ve sağlık gibi konularda verdiği sözleri daha iyi tutması gerektiğini belirterek, verimliliği artırma noktasındaki adımların da bu noktada önemli olduğunu söyledi.
DEKLERASYON
G20 üyesi ülkelerdeki işverenleri temsilen B20, çalışanları temsilen ise L20 arasında istihdamın artırılması, büyümenin canlandırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi amacıyla ortak bir deklarasyon imzalandı. İmza törenine, B20 ve işveren tarafını temsilen TOBB ve B20 Türkiye Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, B20 İstihdam Görev Gücü Koordinatör Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç, B20 Türkiye İstihdam Görev Gücü Eş Başkanı ve Uluslararası İşverenler Örgütü (IOE) Başkanı Daniel Funes de Rioja, OECD İşveren ve Sanayi Danışma Komitesi (BIAC) Başkanı ve BusinessNZ CEO'su Phil O'Reilly ile TİSK Başkanı Yağız Eyüboğlu katıldı.
Törende işçi kesimini temsilen de L20 ve Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow, OECD İşçi Sendikaları Danışma Komitesi (TUAC) Genel Sekreteri John Evans hazır bulundu.
DEKLARASYON’DAN
Dünyada genç işsizliği kabul edilemez bir boyuta geldi. İstihdamla ilgili kalıcı çözümler için genç istihdamına yönelik yapısal tedbirlerin en hızlı şekilde alınması gerekiyor.
G20 hükümetlerine istihdamı artıracak makroekonomik politikalara öncelik vermeleri konusunda çağrıda bulunuyoruz. 2025 yılına kadar istihdamda cinsiyet farkını yüzde 25 azaltma hedefini gerçekleştirmek için G20 ülkelerinin katkı sağlaması gerekiyor.
Ekonomik büyüme ve kalkınma, daha kaliteli istihdam ve daha kaliteli yaşam için kayıt dışı ekonomiden kayıtlı ekonomiye geçiş özendirilmelidir.
Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında, işveren ve işçi kesiminin etkin rol oynaması gerekir.
G20 liderlerinden, sosyal diyaloğun geliştirilmesini teşvik edip desteklemelerini bekliyoruz.
ÇİN OTURUMU
"2016 B20 Çin Dönem Başkanlığı"
TOBB ve B20 Türkiye Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB'un ev sahipliğinde düzenlenen "B20 Türkiye Konferansı"nın son gününde "2016 B20 Çin Dönem Başkanlığı" başlıklı oturumda, Çin'in 2016 yılında çok başarılı bir G20 toplantısı yapacağından emin olduklarını ve Türkiye olarak her etapta yardımcı olmak için hazır bulunduklarını kaydetti.
Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için tavsiyeler oluşturduklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, bu nedenle KOBİ'ler ve girişimciler için yeni "özel görev komiteleri" belirlediklerini, hatta Uluslararası İş Dünyası Danışma Konseyi (IBAC) adlı yeni bir mekanizma kurduklarını dile getirdi.
İpek Yolu: Hisarcıklıoğlu, 6 "özel görev komitesi" ile 19 tavsiyenin kendileri için çok önemli olduğuna işaret ederek, bu konulara gelecek yıl Çinli iş arkadaşlarıyla devam etmek istediklerini belirtti. Devamlılığın başarı için "anahtar" olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "Devamlılık konusunda, 'İpek Yolu' gibi yeni projeler konusunda çok heyecanlıyız. Biz ticaret konusunda yeni inovasyonların bu yoldan geleceğine inanıyoruz. Ben B20'nin daha ileriye gitmesi konusunda umutlu ve heyecanlıyım. Sizlerin desteğiyle B20 Çin'in başarılı olacağı konusunda hiç şüphem yok. Tekrar Çinli çalışma arkadaşlarıma ve CCPIT'ye Türkiye B20'ye olan desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Gelecek yılın planını yapmak için 3-4 ayınız var. CCPIT'nin B20 grubu için çok güzel bir ajanda hazırlayacağına eminim. Sizleri Pekin'de görmeyi dört gözle bekliyorum."
Yu Ping: Çin Uluslararası Ticaretin Desteklenmesi Konseyi (CCPIT) Başkan Yardımcısı Yu Ping ise Türkiye'nin dönem başkanlığında G20'nin iş dünyası ayağını temsil eden B20 Türkiye Konferansı'nın çok başarılı geçtiğini, ortaya konulan politikaların çok kapsamlı olduğunu ve iş dünyasının sesini güçlü şekilde ifade ettiğini kaydetti. Ping, Çin'in başkanlığında gelecek yıl yapılacak G20 zirvesinde, "yapısal reformların teşvik edilmesi", "dünya ekonomisinde ticaret ve yatırım büyümesinin teşvik edilmesi", "dünyada ekonomik ve mali yönetim verimliliği için yapının geliştirilmesi" ile "karşılıklı yararlı işbirliği yoluyla kapsayıcı ve uyumlu büyümenin teşviki" başlıklı konuların ele alınacağını dile getirdi.
B20’den G20’ye;TALEPLER
B20, G20'ye 19 talepten oluşan rapor sundu. Rapor Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teslim edildi. İşte B20’nin öneri talepleri:
1- DTÖ Ticareti Kolaylaştırma Anlaşmasının onaylanması ve yürürlüğe koyulması
2- Küresel finansal reform gündeminin nihai hale getirilmesi ve onaylanması
3- Kanunlar arasındaki bütünlüğün sağlanmasının vurgulanması ve finansal reform gündemindeki danışma sürecinin iyileştirilmesi
4- G20’nin Şirketlerde Hak Sahipliği Şeffaflığı Prensipleri’nin uygulanması
5- Ortak bir uluslararası yatırım prensipleri setinin oluşturulması ve yabancı doğrudan yatırımın vergilendirilmesine ilişkin daha fazla şeffaflık ve uyumun gözetilmesi
6- G20 büyüme hedefleriyle bağlantılı olarak ülkelere özel altyapı yatırımı stratejilerinin geliştirilmesi
7- Altyapının menkul değer olarak geliştirilebilmesini kolaylaştırmak amacıyla altyapı yatırım ekosisteminin iyileştirilmesi
8- Özellikle teknik, yönetsel ve girişimcilik becerilerini dikkate alacak biçimde, beceri açıklarını gidermeye yönelik programların geliştirilmesi ve finanse edilmesi
9- İstihdam olanaklarını arttırmak için işgücü piyasalarını daha dinamik ve kapsayıcı yapacak kapsamlı yapısal reformların uygulanması
10- Genç istihdamının ve kadınların istihdama katılım oranlarının arttırılması
11- KOBİ kredi güvenilirliği ile ilgili verilerin daha şeffaf ve kolay erişilebilir yapılarak KOBİ’lere kredi sağlama konusundaki riskleri azaltacak bir takım finansal araçların daha etkin kullanılabilmesinin sağlanması
12- Politika, düzenleme ve standartların desteklenerek ve uyumlaştırılarak KOBİ’lerin alternatif finansmana erişiminin genişletilmesi ve derinleştirilmesi
13- KOBİ’lerin uluslararası standartlara uyum sağlaması için destek verilmesi ve KOBİ’lerin uluslararası pazarlara erişimlerinin kapasite geliştirme ve teknik yardım programlarıyla iyileştirilmesi
14- 5 yıllık küresel geniş bant bağlantısı hedefinin G20 üyesi ülkelerin büyüme stratejilerine entegre edilmesi ve KOBİ’lerin dijital ekonomiye ve inovasyon ekosistemlerine erişiminin paydaş işbirliği aracılığıyla iyileştirilmesi
15- Gelişen dijital ekonomi için küresel ticaret sisteminin iyileştirilmesi
16- G20 ülkeleri için bir girişimcilik vizesi programı başlatılması
17- Korumacılığın askıya alınması konusundaki taahhütlerin yeniden vurgulanması, özellikle yerelleştirme önlemlerini de içeren ticarete tarife dışı engelleri barındıran mevcut korumacı önlemlerin geriye çekilmesi
18- Beş yıl içerisinde kamu-özel işbirliği aracılığıyla tüm G20 ülkelerinde gümrük prosedürleri ve sınırlar arası geçiş sistemleri için kapsamlı bir dijital ortamın geliştirilmesi ve adapte edilmesi
19- Kamu alımları dijitalleştirilmesi, High Level Reporting Mechanisms (iş omdusmanlarının) geliştirilmesi ve kamu alımları prosedürleri için iş uyumluluk programlarının teşvik edilmesi.
6 Eylül 2015-Ankara W20 (Women) Türkiye Konferansı
B20 Turkey 2015 kapsamındaki zirvelerden biri de dünya ekonomisini cinsiyet eşitsizliği temelinde ele alan W20 (Kadın) konferasıydı. Ankara’da yapılan Zirve’ye katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu “Kadınlar tarihe yön veren özneler olmalı” dedi. Davutoğlu konuşmasında şu konuları öne çıkardı:
"G20 ülkelerinde kadının işgücüne katılımı yüzde 58, erkeklerinki ise yüzde 86. Arada hala bir fark var" diyen Davutoğlu, G20 liderleri olarak farkın azaltılmasına dair geçen yıl bir taahhütte bulunduklarını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Bu taahhüt, 2025 yılına kadar yüzde 25 azaltmaktı. Biz, ekonomilerimiz içerisinde yeni bir güç oluşturmak istiyorsak, olumlu bir teşvik yaratmak istiyorsak, kadınlara bu taahhüdü yerine getirmek durumundayız. Eğer bunu başarırsak, 100 milyondan daha fazla kadını dünyada küresel işgücü piyasasına dahil etmiş olacağız. İlginç bir projeksiyon var. Dünya Ekonomik Forumu’nun tahminine göre, kadının işgücüne katılımı yüzde 10 artırılırsa dünyada küresel gayrisafi hasılada 800 milyar dolarlık artış oluyor.”
Ekonomide kadına odaklanmak
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, W20 Türkiye Konferansı'nda yaptığı konuşmada, IMF'nin bu zamana kadar kadınlara fazla yoğunlaşmadığını, bundan sonra zor durumda olan bir ülkeye yardım ettiklerinde, kadınlara daha fazla odaklanacaklarını dile getirdi.
Kadınlara yeterince fırsat
OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, W20 Konferansında; ekonomik kalkınma ve büyüme açısından, kadınların yetenekleri ile becerilerinden bir değer olarak gereği kadar yararlanılmadığını söyledi.
Gerek işgücü piyasasında, gerekse sivil toplum örgütlerinde erkeklerin daha çok temsil edildiğini, kadınlara yeterince fırsat verilmediğini belirten Gurria, bunun bir sorun, doğru dürüst ele alınması gereken bir konu olarak ortaya çıktığını söyledi.
Gurria, bu konuda bir an önce hareket edilmesi ve acil müdahalede bulunulması gerektiğini bildirdi; kadınların işgücüne katılımını hem güçlü, hem de akılda kalıcı şekilde artırmanın önemini vurguladı.
Dünya kadınları birleşmeli
Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Bulut, W20 gibi platformların sayısının arttırılması gerektiğine işaret etti: "Dünya kadınları, güçlerini birleştirmeli ve kadının maruz kaldığı cinsiyet ayrımcılığına ortak bir tutumla karşı durmalıdır. Kadınları sadece kararları uygulayan değil, karar alan mercilere taşımak için hep birlikte daha sıkı çalışmak zorundayız."
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Sanem Oktar ise ekonomide, okullarda, üniversitelerde ve toplumun her kesiminde yüzde 1'lik kadın gücünün oluşmasının, dünya genelinde 8 milyar dolarlık gayri safi milli hasılaya katkı yaratacağını kaydetti.
Türkiye G20 Şerpası Büyükelçi Ayşe Sinirlioğlu, "Özellikle 100 milyon kadını iş dünyasına dahil etme hedefimiz bizim için çok önemli" dedi.
B20: 7-9 Eylül 2015 İstanbul; G20 Genç Girişimciler İttifakı Zirvesi
Dünyayı kucakladık
Türkiye Genç İşadamları Derneği’nin (TÜGİAD) evsahipliğinde düzenlenen B20 kapsamındaki G20 Genç Girişimciler İttifakı Zirvesi 7-9 Eylül tarihlerinde İstanbul’da, çok geniş bir uluslararası katılımla gerçekleştirildi.
Rahmi Çuhacı: TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı Zirve konuşmasında; Türkiye'nin G20 Dönem Başkanlığı'nda üç önceliğinin "kapsayıcılık", "uygulama" ve "yatırım" olduğunu söyledi: "G20 ülkesi olmayan ülkeler de bu sürece dahil edilmeli. Biz G20 ülkesi olan ve olmayan ülkeleri kaynaştırıyoruz. Bizim uygulamada ana amacımız hükümetler düzeyinde uygulanacak politikaları geliştirmek. Yatırımda da biz yatırım ortamını ilerletmek istiyoruz. B20, 6.7 milyon ufak, orta ve büyük ölçekli şirketler bağlamında çalışmalar yapıyoruz. B20 olarak özellikle işletmeler için ortak kararlar almaya çalışıyoruz. Sadece KOBİ'ler için çalışacak bir çalışma grubunun düzenlenmesi kararını aldık."
Ali Yücelen: TÜGİAD 14. ve 15. Dönem Başkanı Ali Yücelen sorunlu dünya durumuna işaret ederek, bütün potansiyel çözümlerin hızla bulunması gerektiğini vurguladı, burada olma sebeplerinin zenginliğin eşit dağılımı, genç işgücü için yeni istihdam oluşturulması ve tüm uluslara eşit fırsatlar sağlanması olduğunu söyledi. Yücelen, şunları ifade etti: "Daha iyi bir geleceği oluşturarak sosyal sorunlardan kaçınabiliriz. Tabi ki bunun çözümü girişimciliktir. Biz girişimcilik sayesinde potansiyel büyüme ve zenginleşmenin sağlanabileceğine inanıyoruz. Uzman denen kişilerin hepsi girişimcilikten bahsediyor ama hiçbiri bu konuda bir şey bilmiyor. Çünkü risk içeren hiçbir şey yapmadıkları için sadece konuşmakla yetiniyor, teşvik edici hiçbir şey yapmıyor ve ekonomide çözüm üretici olmuyor. Mesela bir profesyonel olarak katmadeğer oluşturmamışsanız, eğer bir akademik görevli sadece geleneksel ve konvansiyonel yöntemleri uygulamaktan başka bir şey yapmamışsa, eğer bir siyasetçi ortak perspektifler konusunda hiçbir şey yapmamış olmasına rağmen girişimcilikten bahsediyorsa bunların hepsi saçmadır."
Başak İlisulu: G20 YEA Sherpa, G20 YEA ve TÜGİAD Genel Sekreteri Başak İlisulu, genç kuşaklar olarak müteşebbisliğin gelişimi için çalışmaya devam edeceklerini söylerken; G20 YEA Komisyonu Başkanı ve TÜGİAD Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Yazıcıoğlu da bu zirvenin her şeyden önce müteşebbis kültürünün anlaşılması için önemli olduğunu ve zirvede mevcut projelerin bu kapsamda tartışılacağını belirtti.
G20 YEA Avustralya Başkanı Jeremy Liddle ise "Müteşebbisler olarak biraraya gelmekten çok hoşlanırız. Biz, genç müteşebbisler olarak dünyayı değiştiriyoruz" dedi. Romanya'nın eski KOBİ ve Turizm Bakanı ve Milletvekili Florin Jianu da girişimcilere bakanlıklarda ve kamuda ihtiyaç olduğunu belirterek, "Bize gelecekte kaybolmuş nesil diyecekler. Ben kızıma bu mirası veriyorum. Onun hayatını iyileştirmeden ve dünyadaki her çocuğun hayatını iyileştirmeden bu dünyayı onlara devretmek doğru değil. Bu yüzden küresel düzeyde vizyona ihtiyacımız var" diye konuştu.
Muhtar Kent: Coca-Cola Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Muhtar Kent ise "Herkesin mobil webe de odaklanması gerekiyor. Mobil webin hızlanması, internetin hızlanması... Bugünün uzmanları 2025 yılında 1 trilyon cihazın webe bağlı olacağını düşünüyor. Ticaretin her şeyi bu yoldan olacak" dedi.
Enrique Jimenez: Philip Morris/Sabancı Türkiye Genel Müdürü Enrique Jimenez, Türkiye’nin yatırım potansiyeli yüksek bir ülke olduğunu belirtti. Şimdiye kadar Türkiye’ye 680 milyon dolarlık yatırım kazandırdıklarını hatırlatan Jimenez, 80 milyon dolarlık yeni bir yatırımı daha gerçekleştirdiklerini açıkladı.
Toplantının 2. gününde Ali Yücelen başkanlığında gerçekleştirilen panelde “Girişimciliğin olmazsa olmazları” tartışıldı. Panele, 3D Robotics Başkanı Jordi Munoz, Yunan Genç Girişimciler Dernekleri Federasyonu Başkanı Andreas Stefanidis, Markafoni.com Kurucusu Sina Afra, Reservoir Q Global LLC Yönetici Direktörü Shelly Porges, Korn Ferry Küresel Endüstri Marketleri Asya & Pasifik Yöneticisi Peter Everaert katıldı.
B20’de; Türk ve Rus işadamları eylem planı:Hedef 100 milyar dolar
B20 çalışmaları kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Rusya Federasyonu Sanayiciler ve Girişimciler Birliği (RSPP) arasında, 2016 yılının sonuna kadar uygulanacak bir eylem planı imzalandı.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu bu vesileyle yaptığı konuşmada şunları söyledi: “21'inci yüzyıl global seviyede yeni dengelerin ortaya çıktığı, dünya ekonomik ekseninin batıdan doğuya doğru kaydığı bir yüzyıldır. Oluşan yeni dengenin tam merkezinde Rusya ve Türkiye bulunmaktadır. B20 toplantılarında TOBB olarak sadece Rusya ile ikili işbirliği toplantısı yaptık. Rusya'ya çok önem veriyoruz. Bu iki ülke güçlü yapılarıyla Avrasya coğrafyasının parlayan iki yıldızıdır.
Türk şirketlerinin Rusya'daki yatırımları 10 milyar doların üzerinde. Türk firmalarının Rusya'da başarı ile tamamlanan inşaat proje bedelleri 60 milyar doların üzerinde. Rusya’da bine yakın Türk firması faaliyet gösteriyor. Her yıl 4.5 milyon Rus vatandaşı Türkiye'yi ziyaret ediyor. İki ülke arasındaki ilişkiler stratejik ortaklık seviyesinin üstüne çıktı. Firmalarımız arasında ortaklıklar kurulması ve üçüncü ülkelere yönelik birlikte çalışma imkanları üzerinde işbirliği yapma aşamasına geçiliyor.”
Serbest Ticaret Anlaşması...
Rusya Federasyonu Sanayiciler ve Girişimciler Birliği (RSPP) Başkanı Alexander Shokhin yaptığı konuşmada şu vurguyu öne çıkardı: "Türkiye, şu anda bir nevi ön cephede yeralıyor bu jeopolitik anlamdaki meydan okumalara karşı göğüs geriyor. AB ve Amerika'nın baskıları var, burada yatırımlara karşı mücadele ediyoruz. Sadece ümit etmekle kalmıyoruz, önümüzdeki dönemde tünelin ucunda bir ışık görüyoruz ve bu kapsamda Türk-Rus işbirliğini geliştirmeye ağırlık vereceğiz. Türkiye ile yapılacak Serbest Ticaret Anlaşması kapsamında karşılıklı yatırımlara bir ‘güvence’ gelecek.
Telekominikasyon, metalurji gibi alanlarda da işbirliği imkanı var. Orta ve küçük işletmelerin projelerine de ağırlık vermemiz lazım. İstanbul'da daimi KOBİ kurulması fikrini de destekliyoruz.
Elverişlli yatırım ortamı oluşacak, bunun nimetlerinden Türk ve Rus KOBİ'leri yararlanacak. Özellikle 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi yolunda da önemli bir adım olacak."
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov ise iki ülkenin işadamlarının çok önemli görevleri olduğunu söyledi.
Toplantıya ayrıca Türkiye ve Rusya'da faaliyet gösteren firmaların üst düzey yöneticileri de katıldı. Konuşmaların ardından TOBB ve RSPP arasında 2016 yılının sonuna kadar uygulanacak eylem planı imzalandı.
Eylem planı çerçevesinde...
Eylem planı kapsamında aşağıdaki faaliyetler gerçekleştirilecek:
- Türk KOBİ’lerinin Rus ortakları ile orada mal ve hizmet üretmeleri.
- Bundan sonra büyük şirketlerin yanısıra küçük ve orta ölçekli firmaların da Rusya'da daha aktif olmaları için çalışmalar.
- Türkiye ile Rusya arasında 4 yuvarlak masa toplantısı düzenlenmesi.
- Moskova'da bir yatırım konferansı ayrıca Türkiye-Rusya ekonomi günü yapılması.
- Otomotiv yan sanayi ve gıda konusunda iki çalışma komitesi kurulması.
- Basitleştirilmiş gümrük koridoru.
- Rus-Türk yatırım fonunun kurulması.
- Çifte vergilendirme anlaşmasının iyeleştirilmesi.