01.05.2013, 17:06
1514
Kamuda Kalite Yaklaşımı
Kamuda iyi yönetişim tıpkı diğer sektörlerde olduğu gibi bazı temel prensiplere bağlıdır. İyi yönetişim ancak bilgiye dayalı yaklaşım, katılım ve paylaşım ile gerçekleşir. İyi yönetişimin temel noktalarından biri de hesap verilebilirliktir. Kamu da verimlilik ve etkinlik kavramlarını yalnızca mali boyutuyla ele almak yeterli değildir, yapılan her tür faaliyette gereken performansın karşılanması, karşılanamadığı durumlarda geçerli nedenlerle açıklanabilmesi gerekir. Ülkemizde son yıllarda pek çok yasa ve düzenleme gerçekleştirilmiştir. Kamu hizmetlerinin vatandaşların gereksinim ve beklentilerine göre yeniden oluşturulması günümüzde daha çok önem kazanmıştır. Kamu kaynaklarının verimli kullanılabilmesi, yolsuzlukların ortadan kaldırılması ve sonunda kamu yönetimine karşı güvenin artırılması yaşam kalitemiz için öncelikli ve önemlidir. Bu bağlamda, hesap verilebilirliğin de ‘yönetim kalitesi’nin temel bir unsuru olarak tanımlanması ve sistemli bir yaklaşımla işlerliğe kavuşması gerekir.
Kamunun yeniden düzenlemesi veya yapılandırması sadece yaşanan sıkıntılara bir önlem refleksi olarak gelişmemelidir. Bu başlı başına bir projedir. Türkiye’nin en önemli ve öncelikli projesi ‘Kamunun Yeniden Yapılanması’ olmalıdır.
Ülkenin rekabet gücünün arttırılması yalnızca ortaya çıkan sıkıntılara önlemler alarak mümkün olmayacaktır. Ancak sürekli iyileştirme ve uz görülü olma bizi sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme ve gelişme ortamına taşıyacaktır. Türkiye’de ‘Kamu’nun yeniden yapılandırılması henüz başlangıç aşamasındadır.
“Vergi Reformu, Yargı, Eğitim, Siyasi Partiler ve Seçim Reformu, ‘Kamu’nun Yeniden Yapılandırılması” gibi bazı temel beklentiler önem önceliklerini korumaktadır. Türkiye WEF 2012-2013 değerlerine göre rekabette 43’üncü sırada bulunuyor. 2010’da 61., 2012’de 59. sıradaydık. Pazar büyüklüğü ve iş dünyasının gelişmişlik düzeyi sıralamalarda en başarılı göstergelerimizdir. ‘Kurumsal Yapı’ ve ‘Alt Yapı’ gibi ‘Kamu’ fonksiyonlarının ağırlık taşıdığı kriterlerde oldukça gerideyiz. Türkiye ‘Kurumsal Yapı’ kriterlerinde (Mülkiyet Hakları, Kamu Fonlarının Dağıtımı, Politikacılara Güven, Sistem Dışı Ödemeler, Rüşvet, Yargı Bağımsızlığı, Kamu Yönetimi Kararlarında Kayırmacılık, Kamu Yönetimi Harcamalarında İsraf, vs…) 2009 yılında 96., 2010 yılında 88., 2011 yılında 80. ve 2012’de 57. sıradadır. Bu bardağın boş tarafındaki kötümser tabloya karşın hızla yükselen bir çıkışın olması umut verici yanıdır.
Bu veriler gelişmişlik düzeyinde kamunun önem ve etkilerinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha vurgulamaktadır. Kamunun yeniden yapılandırılmasının gerekliliği yıllardır Kamuda Kalite temamızla örtüşmektedir. Umarım sonunda da olumlu noktalara ulaşmış olarak süreci tamamlarız.
KalDer 2005 yılından bu yana TMME, Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi’ni ölçüyor. 25 sektörde 125 markayı ölçüyor ve ABD endeksi ile kıyaslıyoruz. 2012 yılı son çeyreğinde TMME Ulusal Müşteri Memnuniyet oranı kuruluşundan bu yana en yüksek değere ulaşarak yüzde 76.3 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde Amerika Ulusal Endeksi 76.3 olmuştur. Bu başarı ülkemiz işletmelerinindir.
KalDer olarak en büyük arzularımızdan biri TVME-Türkiye Vatandaş Memnuniyeti Endeksi’ni çıkartabilmektir. Memnuniyet Endeksleri özel sektörün yanısıra kamu sektöründe de hedef kitlesinin memnuniyetini değerlendirmeye istekli olan devlet ve yerel yönetim kurumlarına pusula hizmeti görmektedir.
2012 yılında yeni bir açılım Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yaşandı. Bizzat Sayın Bakan Fatma Şahin’in önderliğinde Bakanlığın Mükemmellik Modeli uygulama süreci başlatıldı. 2013’te SGK Sosyal Güvenlik Kurumu ile çalışma planımız bulunuyor. Birçok Valilik’te Karabük, Muğla gibi bilgilendirme ve birçok üniversitemizde ‘Model’e giriş eğitimleri başladı.
2011’de Anadolu’ya büyük bir açılım projesi başlattık. Konya, Kayseri, Denizli, Antalya, Çerkezköy, Doğu Marmara, Tarsus, Urfa ve Karabük’te yapılanma süreci başlatıldı. Samsun, Van, Mersin-Adana yıliçi hedeflerimiz arasında.
Ankara, Bursa, İzmir ve Eskişehir şubelerimiz yanısıra yeni katılımlarla büyüyeceğiz. Kayseri ve Denizli’de temsilciliklerimiz kuruldu.
Ayrıca MEQA Orta Doğu Kalite Birliği ile ilişkilerdeki gelişmeler 24 ülke katılımlı bu organizasyonda 22 yıllık birikimi ile KalDer bir rol model olarak izlenmektedir.
‘Kalite Seferberliğimiz’de büyük desteklerini gördüğümüz ve Kamu Kalite Sempozyumu’nu himayelerine alan Sayın Cumhurbaşkanımız’a şükranlarımızı sunuyorum.
Kamunun yeniden düzenlemesi veya yapılandırması sadece yaşanan sıkıntılara bir önlem refleksi olarak gelişmemelidir. Bu başlı başına bir projedir. Türkiye’nin en önemli ve öncelikli projesi ‘Kamunun Yeniden Yapılanması’ olmalıdır.
Ülkenin rekabet gücünün arttırılması yalnızca ortaya çıkan sıkıntılara önlemler alarak mümkün olmayacaktır. Ancak sürekli iyileştirme ve uz görülü olma bizi sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme ve gelişme ortamına taşıyacaktır. Türkiye’de ‘Kamu’nun yeniden yapılandırılması henüz başlangıç aşamasındadır.
“Vergi Reformu, Yargı, Eğitim, Siyasi Partiler ve Seçim Reformu, ‘Kamu’nun Yeniden Yapılandırılması” gibi bazı temel beklentiler önem önceliklerini korumaktadır. Türkiye WEF 2012-2013 değerlerine göre rekabette 43’üncü sırada bulunuyor. 2010’da 61., 2012’de 59. sıradaydık. Pazar büyüklüğü ve iş dünyasının gelişmişlik düzeyi sıralamalarda en başarılı göstergelerimizdir. ‘Kurumsal Yapı’ ve ‘Alt Yapı’ gibi ‘Kamu’ fonksiyonlarının ağırlık taşıdığı kriterlerde oldukça gerideyiz. Türkiye ‘Kurumsal Yapı’ kriterlerinde (Mülkiyet Hakları, Kamu Fonlarının Dağıtımı, Politikacılara Güven, Sistem Dışı Ödemeler, Rüşvet, Yargı Bağımsızlığı, Kamu Yönetimi Kararlarında Kayırmacılık, Kamu Yönetimi Harcamalarında İsraf, vs…) 2009 yılında 96., 2010 yılında 88., 2011 yılında 80. ve 2012’de 57. sıradadır. Bu bardağın boş tarafındaki kötümser tabloya karşın hızla yükselen bir çıkışın olması umut verici yanıdır.
Bu veriler gelişmişlik düzeyinde kamunun önem ve etkilerinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha vurgulamaktadır. Kamunun yeniden yapılandırılmasının gerekliliği yıllardır Kamuda Kalite temamızla örtüşmektedir. Umarım sonunda da olumlu noktalara ulaşmış olarak süreci tamamlarız.
KalDer 2005 yılından bu yana TMME, Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi’ni ölçüyor. 25 sektörde 125 markayı ölçüyor ve ABD endeksi ile kıyaslıyoruz. 2012 yılı son çeyreğinde TMME Ulusal Müşteri Memnuniyet oranı kuruluşundan bu yana en yüksek değere ulaşarak yüzde 76.3 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde Amerika Ulusal Endeksi 76.3 olmuştur. Bu başarı ülkemiz işletmelerinindir.
KalDer olarak en büyük arzularımızdan biri TVME-Türkiye Vatandaş Memnuniyeti Endeksi’ni çıkartabilmektir. Memnuniyet Endeksleri özel sektörün yanısıra kamu sektöründe de hedef kitlesinin memnuniyetini değerlendirmeye istekli olan devlet ve yerel yönetim kurumlarına pusula hizmeti görmektedir.
2012 yılında yeni bir açılım Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yaşandı. Bizzat Sayın Bakan Fatma Şahin’in önderliğinde Bakanlığın Mükemmellik Modeli uygulama süreci başlatıldı. 2013’te SGK Sosyal Güvenlik Kurumu ile çalışma planımız bulunuyor. Birçok Valilik’te Karabük, Muğla gibi bilgilendirme ve birçok üniversitemizde ‘Model’e giriş eğitimleri başladı.
2011’de Anadolu’ya büyük bir açılım projesi başlattık. Konya, Kayseri, Denizli, Antalya, Çerkezköy, Doğu Marmara, Tarsus, Urfa ve Karabük’te yapılanma süreci başlatıldı. Samsun, Van, Mersin-Adana yıliçi hedeflerimiz arasında.
Ankara, Bursa, İzmir ve Eskişehir şubelerimiz yanısıra yeni katılımlarla büyüyeceğiz. Kayseri ve Denizli’de temsilciliklerimiz kuruldu.
Ayrıca MEQA Orta Doğu Kalite Birliği ile ilişkilerdeki gelişmeler 24 ülke katılımlı bu organizasyonda 22 yıllık birikimi ile KalDer bir rol model olarak izlenmektedir.
‘Kalite Seferberliğimiz’de büyük desteklerini gördüğümüz ve Kamu Kalite Sempozyumu’nu himayelerine alan Sayın Cumhurbaşkanımız’a şükranlarımızı sunuyorum.