banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

01.01.2014, 08:15 2456

İnfertilite Tedavisinde Psikolojik Destek

Danışmanımız ve Yazarımız Dr. Gülsemin Güloğlu, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’nden Psikolog Aslıhan Özcan ile infertilite tedavisinde psikolojik destek üzerine konuştu.

İnfertilite tedavisi neden stresli?
İnfertilite aslında sadece bir sağlık durumu değil, hayatın her alanını etkileyen bir kriz durumu. Çiftler çocuk kararını verdikten sonra heyecanlı bir bekleyiş başlıyor. Fakat aylar geçip, beklenen güzel haber gelmeyince, çiftlerde hayal kırıklığı ve endişe yaşanmaya başlıyor. Bu sırada etraftan gelen hamilelik haberleri veya doğum ziyaretleri de çiftlerin gerilimini arttırıyor. Nişanlı bir çiftle karşılaşınca, ilk akla gelen sorunun “Ee, evlilik ne zaman?” olması gibi, evli çiftlere de sorulan ilk soru “Ee, çocuk ne zaman?” oluyor. Evlilikten sonra çocuk yapmak doğal sürecin bir parçası gibi görülüyor ve aksi durumların olabileceği pek de akla gelmiyor. Bu durum, benzer beklentiler ve sorularla karşılaşan çiftleri sıkıntıya ve strese sokuyor. Bir zaman sonra, çiftler bu sorularla karşılaşacakları ortamlardan veya hamileleri görecekleri mekanlardan kaçınmaya başlıyorlar. Haliyle aslında fiziksel olan bir sorun, sosyal hayatlarını da etkiliyor. Kısacası, tanı ve tedavi süreci sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda ekonomik, duygusal ve sosyal olarak da bunaltıcı ve stresli bir durum. İnfertilite hastaların başkalarıyla olan ilişkilerini, hayata bakış açılarını ve kendilerine yönelik duygularını etkileyebiliyor.

Tedavisi sırasında çiftleri neler bekliyor?
Öncelikle “ebeveyn olma” hayali belirsiz bir süreliğine erteleniyor. Bu belirsizlik genelde tedavi sürecinde baş etmesi en zor duygu. Kullanılan ilaçlar ve yapılan işlemler stres kaynağı haline gelebiliyor. Şok, merak, heyecan, kaygı, korku, karamsarlık, utanç, çaresizlik, kıskançlık, suçluluk, öfke ve pişmanlık gibi pek çok güçlü duygu aynı anda yaşanabiliyor. Bu iniş çıkışlar genelde çiftler tarafından yorucu olarak tanımlanıyor. Tekrar eden tedavi denemeleri sinir bozucu bir deneyime dönüşebiliyor. Beklemek ve belirsizliğe tahammül edebilmek endişeye neden oluyor. İşte bu nedenle, psikolojik desteğin varlığı faydalı oluyor.

Kimler psikolojik destek için başvurmalı?
Eğer hasta veya eşlerinde uzun süreli üzüntü, suçluluk ve değersizlik hissi, yoğun endişe ve kaygılar, ilişkilerden uzaklaşma ve sosyal olarak içe kapanma, depresif ruh hali ve sürekli olarak infertilite veya tedaviye yönelik düşünceler varsa danışmanlık hizmetine başvurmaları tavsiye edilir.

Psikolojik destek
nasıl faydalı oluyor?
Psikolojik danışmanlık, çiftlerin infertilite hakkındaki düşüncelerini ve inançlarını keşfetmelerini ve bunları ifade edebilmelerini hedefler. İnfertil birey ve çiftlerde, endişe ve kaygıları azaltmak, tedavi ile ilgili bilinçli kararlar almak ve tedavi sürecine hazırlamak, gelecekle ilgili hayaller ve değerleri gözden geçirmek, gerçekçi beklentiler oluşturmalarına yardımcı olmak, evlilik ve cinsel yaşam ile ilgili sorunları çözmek, stresle baş etme yöntemlerini belirlemek ve geliştirmek için psikolojik destek faydalı olur. Kısaca; sorunlar krize dönüşmeden baş edebilmek ve yaşam kalitesini arttırmak için etkindir. Günümüzde pek çok tüp bebek merkezi psikologları da ekibe dahil ediyor ve birebir terapinin dışında, çift terapisi veya grup terapileri gibi hizmetler sunuyor. Amaç, infertilite ile karşılaşan bireylerin yaşamlarını daha keyifli ve huzurlu hale getirmek.

Siz çiftlere ne tavsiye edersiniz?
Ben çiftlere çekinmeden psikolojik desteğe başvurmalarını tavsiye ederim. Ülkemizde genelde psikologlara başvurmak son çare olarak görülüyor. Halbuki bazı tedaviler stres kaynağı olabilir. Bunu bilip, önlem almak ve psikolojik desteği kriz anı yerine, baştan koruyucu olarak kullanmak çiftleri tedavi deneyimlerini kolaylaştıracaktır ve yaşam kalitelerini arttıracaktır. 

Yorumlar (0)