31.08.2016, 17:00
4681
Horlama ve Uyku Apnesi Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?
Danışmanımız ve Yazarımız Dr. Gülsemin Güloğlu, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Doç.Dr. Teoman Dal ile horlama, uyku apnesi ve tedavisi üzerine konuştu.
Horlama ve uyku apnesi nedir?
Uyku sırasında solunum kanalımızın cidarındaki kasların gevşemesi sonucu özellikle damak ve dil kökü bölgesindeki yumuşak dokuların arkaya kayması hava kanalını daraltmakta ve bu bölgelerde karşılıklı mukoza yüzeylerinin birbirine çarpması horlama sesini oluşturmaktadır. Hava kanalı cidarının dar ve yumuşak olduğu bölgelerde çökerek tıkanması sonucunda solunumun 10 saniyeden uzun süre durması ise apne olarak adlandırılmaktadır.
Horlama ve apne sağlık için önemli midir?
Basit horlama sadece hastanın yatak partnerini ya da çıkan sesten rahatsız olan kişileri ilgilendiren sosyal bir problem iken apne beynin oksijen ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak çalışan reflekslere bağlı oluşabilen yüksek tansiyon, ciddi kalp ritim bozuklukları, kalp yetmezliği, kalp krizi, ani kalp durması gibi problemler nedeni ile oldukça ciddi bir sağlık sorunudur.
Horlama ve apne tanısı nasıl konulur?
Basit horlama tanısında hastanın yatak partnerinin sesten şikayetçi olması en önemli kriterdir. Apnesi olan hastalarda ise horlama ve aralıklı solunum durmalarını içeren hikaye ile beraber hastanın gece uykusunda yeterli dinlenememesi sonucu gün içinde yaşadığı uykululuk, dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu, depresyon, asabiyet, sakin ortamlarda hatta araba kullanırken bile uyuyakalma gibi şikayetler ön plana çıkmaktadır. Uyku apnesi tanısı uyku testi ile konulmaktadır. Uyku testinde gece uykusu boyunca oluşan solunum durmalarının süresi, sayısı, kan oksijen seviyesindeki azalmalar, kalp ritmi, kan basıncı gibi parametreler takip edilmekte ve yapılan ölçümlere göre hastalığın derecesi belirlenmektedir.
Horlama ve uyku apnesi nasıl tedavi edilir?
Aşırı kiloluluk ile dil ve boyun yumuşak dokularındaki hacim artışı bu problemlere neden olabildiği için normalden fazla kilosu olan hastaların öncelikle kilo vermesi önerilmektedir. Basit horlama saptanan hastalarda kilo verme ile problemin çözülememesi durumunda horlama sesini çıkartan bölgelerde yumuşak dokularda sıkılaşma sağlayan radyofrekans gibi nispeten basit ve az travmatik cerrahi yöntemler tercih edilmektedir. Orta ya da şiddetli apne saptanan ve cerrahi tedavi seçeneklerini tercih etmeyen hastalar için en uygun çözüm ise uyku sırasında ortam havasını uygun basınç ile burun ve veya ağız yoluyla veren CPAP (Continuous Positive Airway Pressure) adı verilen basınçlı hava maskeleridir.
Uyku apnesinde cerrahi tedavi nasıl yapılır?
Burun tıkanıklığı olan hastaların burnunun tıbbi ya da cerrahi yöntemlerle açılması horlama ve apne şikayetlerine olumlu etki sağlamakta aynı zamanda CPAP kullanımına yardımcı olmaktadır. Uyku apnesi saptanan hastalarda solunum kanalı tıkanmasına yol açan patoloji her zaman yumuşak damak, dil kökü veya üst gırtlak bölgelerinde ya da bu bölgelerin farklı kombinasyonlarında olmaktadır. Tedavide bu bölgelerde uygulanabilen çok farklı cerrahi teknikler tanımlanmış olmakla beraber ameliyat planı yapılmadan önce hastaların anestezi altında “uyku endoskopisi” ile değerlendirilmesi ve hangi bölgede ve hangi teknikle yapılacak ameliyattan fayda göreceğinin belirlenmesi cerrahi tedavinin başarısında en önemli faktör olmaktadır.
Horlama ve uyku apnesi nedir?
Uyku sırasında solunum kanalımızın cidarındaki kasların gevşemesi sonucu özellikle damak ve dil kökü bölgesindeki yumuşak dokuların arkaya kayması hava kanalını daraltmakta ve bu bölgelerde karşılıklı mukoza yüzeylerinin birbirine çarpması horlama sesini oluşturmaktadır. Hava kanalı cidarının dar ve yumuşak olduğu bölgelerde çökerek tıkanması sonucunda solunumun 10 saniyeden uzun süre durması ise apne olarak adlandırılmaktadır.
Horlama ve apne sağlık için önemli midir?
Basit horlama sadece hastanın yatak partnerini ya da çıkan sesten rahatsız olan kişileri ilgilendiren sosyal bir problem iken apne beynin oksijen ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak çalışan reflekslere bağlı oluşabilen yüksek tansiyon, ciddi kalp ritim bozuklukları, kalp yetmezliği, kalp krizi, ani kalp durması gibi problemler nedeni ile oldukça ciddi bir sağlık sorunudur.
Horlama ve apne tanısı nasıl konulur?
Basit horlama tanısında hastanın yatak partnerinin sesten şikayetçi olması en önemli kriterdir. Apnesi olan hastalarda ise horlama ve aralıklı solunum durmalarını içeren hikaye ile beraber hastanın gece uykusunda yeterli dinlenememesi sonucu gün içinde yaşadığı uykululuk, dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu, depresyon, asabiyet, sakin ortamlarda hatta araba kullanırken bile uyuyakalma gibi şikayetler ön plana çıkmaktadır. Uyku apnesi tanısı uyku testi ile konulmaktadır. Uyku testinde gece uykusu boyunca oluşan solunum durmalarının süresi, sayısı, kan oksijen seviyesindeki azalmalar, kalp ritmi, kan basıncı gibi parametreler takip edilmekte ve yapılan ölçümlere göre hastalığın derecesi belirlenmektedir.
Horlama ve uyku apnesi nasıl tedavi edilir?
Aşırı kiloluluk ile dil ve boyun yumuşak dokularındaki hacim artışı bu problemlere neden olabildiği için normalden fazla kilosu olan hastaların öncelikle kilo vermesi önerilmektedir. Basit horlama saptanan hastalarda kilo verme ile problemin çözülememesi durumunda horlama sesini çıkartan bölgelerde yumuşak dokularda sıkılaşma sağlayan radyofrekans gibi nispeten basit ve az travmatik cerrahi yöntemler tercih edilmektedir. Orta ya da şiddetli apne saptanan ve cerrahi tedavi seçeneklerini tercih etmeyen hastalar için en uygun çözüm ise uyku sırasında ortam havasını uygun basınç ile burun ve veya ağız yoluyla veren CPAP (Continuous Positive Airway Pressure) adı verilen basınçlı hava maskeleridir.
Uyku apnesinde cerrahi tedavi nasıl yapılır?
Burun tıkanıklığı olan hastaların burnunun tıbbi ya da cerrahi yöntemlerle açılması horlama ve apne şikayetlerine olumlu etki sağlamakta aynı zamanda CPAP kullanımına yardımcı olmaktadır. Uyku apnesi saptanan hastalarda solunum kanalı tıkanmasına yol açan patoloji her zaman yumuşak damak, dil kökü veya üst gırtlak bölgelerinde ya da bu bölgelerin farklı kombinasyonlarında olmaktadır. Tedavide bu bölgelerde uygulanabilen çok farklı cerrahi teknikler tanımlanmış olmakla beraber ameliyat planı yapılmadan önce hastaların anestezi altında “uyku endoskopisi” ile değerlendirilmesi ve hangi bölgede ve hangi teknikle yapılacak ameliyattan fayda göreceğinin belirlenmesi cerrahi tedavinin başarısında en önemli faktör olmaktadır.