Ülkemizde Dijital Dönüşüm ve Geleceği

M.Göker Sarp
Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü

2015 yılından itibaren ülkemizdeki büyük kuruluşlar, yavaş yavaş dijital olgunluklarını belirleyerek, “Dijital Dönüşüm” yolculuklarına başlamışlardı. Sonrasında bu değişim rüzgarının sürmesi ve KOBİ’lerde yaygınlaşıyor olması önemliydi*.
Bu nedenle Devlet KOSGEB aracılığıyla imalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lere yönelik olarak uyguladığı teşvik programlarının** kapsamına ‘Dijital Dönüşüm’ unsurlarını da ekleyerek üretim ve ilişkili iş süreçlerinde dijital teknolojilerden yararlanma düzeyinin arttırılması yoluyla KOBİ’lerin rekabet gücünün ve sağladıkları katmadeğerin yükseltilmesine destek verdi.
Ancak halen ülkemizde teknoloji, ağırlıklı donanım olarak algılanıyor ve bu nedenle kurumsal iş uygulamaları kullanımı oldukça düşük seviyede seyrediyor. Önümüzdeki yıllarda bulut tabanlı iş uygulamalarının yaygınlaşması ile birlikte donanımın yerini yavaş yavaş kurumsal yazılımlara ve bu yazılımlara yönelik danışmanlık hizmetlerine bırakacağı aşikardır.

Son dönemde yaşadığımız Pandemi süreci, zorunlu olarak dijital uygulamalara ve uzaktan yönetim araçlarına olan ilgiyi artırdı. Dijital dönüşüm yolculuklarına adım atan firmaların, bundan yararlanarak salgın sürecinde değişen beklenti ve taleplere hızlı adapte olduklarını hep beraber gözlemledik. Yüz yüze iletişimin azaldığı bu dönemde e-ticaret platformları, uzaktan yönetim teknolojileri, sipariş takip ve teslimat süreçlerinin dijitalleşmesine yönelik teknolojiler ağırlıklı olmak üzere CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi) ve CEM (Müşteri Deneyimi Yönetimi), ERP (Kurumsal Kaynak Planlama), MES (Üretim Yürütme Sistemleri), BI (İş Zekası), BPM (Kurumsal Süreç Yönetimi), SCM (Talep Tahminleme, APS-İleri Planlama ve APO-Optimizasyon ve WMS-Depo Yönetim Sistemleri gibi Tedarik Zinciri Yönetimi Uygulamaları), PLM (Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi), HRM (İnsan Kaynakları Yönetimi) ile RPA (Robotik Süreç Yönetimi) yazılım ve teknolojilerine karşı gösterilen ilgi artış gösterdi.

Bu dönemde kurumsal iş uygulamaları sektörünün dijital dönüşüme yönelik artan ilgiye cevap veremediği zamanlar oldu ve bu durumda firmalar kendi içinde ihtiyaçlarına karşılık gelen çözümleri üretebilmek için ‘RAD-Rapid Application Development (Hızlı Uygulama Geliştirme)’ araçlarını kullanmaya yöneldiler. Bu noktada bu ihtiyaca yönelik olarak ortaya çıkan Low-Code Platformlar da tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yükselişini sürdürüyor. Bu platformların kullanımının yaygınlaşması ile birlikte ‘Democratization Of Programming (Programlamanın Demokratikleşmesi)’ ve ‘Citizen Developer (Vatandaş Geliştirici)’ kavramları da daha çok duyulmaya başlandı.
Ayrıca bu sene Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan, Türkiye’nin 5 yıllık dönemdeki yapay zekâ çalışmalarına yön verecek ilk ‘Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi’, Bilişim Vadisi’nde düzenlenen toplantıda tanıtıldı ve uygulamaya alındı.

Yine ülkemizde ‘Paperless Company (Kağıtsız Şirket)’ hedefiyle başlatılan ve sürdürülen e-Dönüşüm’ün kapsamı genişleyerek devam ediyor: Sene sonu ciroları nedeniyle e-Dönüşüm’e geçiş yapacak firmalarla birlikte toplam mükellef sayısının geçen seneye göre %25 civarında artış gösterecek olması, yakın dönemde e-Fatura ve e-Arşiv Fatura’ya geçiş zorunluluğu için ciro sınırının 4 milyon TL’ye indirilerek, cirosu 4 milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin de geçişi ve e-Dönüşüm çözümlerine yenilerinin eklenerek devam etmesi bekleniyor.
Artık KOBİ’ler geçtiğimiz yıl KobiEfor çatısı altında yayın hayatına başlayan ‘KobiEfor DİJİTAL’ teknoloji dergisi ile birlikte Dijital Dönüşüm dünyasını daha yakından takip edebiliyorlar. Bu vesile ile KobiEfor DİJİTAL’in 1. yılını kutluyor, başarılarının daimi olmasını diliyorum.
(*) TÜİK verilerine göre, ülkemizde yaklaşık 3 milyon girişim bulunuyor, bu girişimlerin yüzde 99’dan fazlası küçük ve orta ölçekli şirketlerden oluşuyor. Dolasıyla KOBİ’lerin ülke ekonomimizdeki önemi oldukça fazla.
(**) KOBİGEL, KOBİ Gelişim Destek Programı M.Göker Sarp Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü 2015 yılından itibaren ülkemizdeki büyük kuruluşlar, yavaş yavaş dijital olgunluklarını belirleyerek, “Dijital Dönüşüm” yolculuklarına başlamışlardı. Sonrasında bu değişim rüzgarının sürmesi ve KOBİ’lerde yaygınlaşıyor olması önemliydi*.

Bu nedenle Devlet KOSGEB aracılığıyla imalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lere yönelik olarak uyguladığı teşvik programlarının** kapsamına ‘Dijital Dönüşüm’ unsurlarını da ekleyerek üretim ve ilişkili iş süreçlerinde dijital teknolojilerden yararlanma düzeyinin arttırılması yoluyla KOBİ’lerin rekabet gücünün ve sağladıkları katmadeğerin yükseltilmesine destek verdi.
Ancak halen ülkemizde teknoloji, ağırlıklı donanım olarak algılanıyor ve bu nedenle kurumsal iş uygulamaları kullanımı oldukça düşük seviyede seyrediyor. Önümüzdeki yıllarda bulut tabanlı iş uygulamalarının yaygınlaşması ile birlikte donanımın yerini yavaş yavaş kurumsal yazılımlara ve bu yazılımlara yönelik danışmanlık hizmetlerine bırakacağı aşikardır.

Son dönemde yaşadığımız Pandemi süreci, zorunlu olarak dijital uygulamalara ve uzaktan yönetim araçlarına olan ilgiyi artırdı. Dijital dönüşüm yolculuklarına adım atan firmaların, bundan yararlanarak salgın sürecinde değişen beklenti ve taleplere hızlı adapte olduklarını hep beraber gözlemledik. Yüz yüze iletişimin azaldığı bu dönemde e-ticaret platformları, uzaktan yönetim teknolojileri, sipariş takip ve teslimat süreçlerinin dijitalleşmesine yönelik teknolojiler ağırlıklı olmak üzere CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi) ve CEM (Müşteri Deneyimi Yönetimi), ERP (Kurumsal Kaynak Planlama), MES (Üretim Yürütme Sistemleri), BI (İş Zekası), BPM (Kurumsal Süreç Yönetimi), SCM (Talep Tahminleme, APS-İleri Planlama ve APO-Optimizasyon ve WMS-Depo Yönetim Sistemleri gibi Tedarik Zinciri Yönetimi Uygulamaları), PLM (Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi), HRM (İnsan Kaynakları Yönetimi) ile RPA (Robotik Süreç Yönetimi) yazılım ve teknolojilerine karşı gösterilen ilgi artış gösterdi.

Bu dönemde kurumsal iş uygulamaları sektörünün dijital dönüşüme yönelik artan ilgiye cevap veremediği zamanlar oldu ve bu durumda firmalar kendi içinde ihtiyaçlarına karşılık gelen çözümleri üretebilmek için ‘RAD-Rapid Application Development (Hızlı Uygulama Geliştirme)’ araçlarını kullanmaya yöneldiler. Bu noktada bu ihtiyaca yönelik olarak ortaya çıkan Low-Code Platformlar da tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yükselişini sürdürüyor. Bu platformların kullanımının yaygınlaşması ile birlikte ‘Democratization Of Programming (Programlamanın Demokratikleşmesi)’ ve ‘Citizen Developer (Vatandaş Geliştirici)’ kavramları da daha çok duyulmaya başlandı.
Ayrıca bu sene Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan, Türkiye’nin 5 yıllık dönemdeki yapay zekâ çalışmalarına yön verecek ilk ‘Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi’, Bilişim Vadisi’nde düzenlenen toplantıda tanıtıldı ve uygulamaya alındı.

Yine ülkemizde ‘Paperless Company (Kağıtsız Şirket)’ hedefiyle başlatılan ve sürdürülen e-Dönüşüm’ün kapsamı genişleyerek devam ediyor: Sene sonu ciroları nedeniyle e-Dönüşüm’e geçiş yapacak firmalarla birlikte toplam mükellef sayısının geçen seneye göre %25 civarında artış gösterecek olması, yakın dönemde e-Fatura ve e-Arşiv Fatura’ya geçiş zorunluluğu için ciro sınırının 4 milyon TL’ye indirilerek, cirosu 4 milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin de geçişi ve e-Dönüşüm çözümlerine yenilerinin eklenerek devam etmesi bekleniyor.
Artık KOBİ’ler geçtiğimiz yıl KobiEfor çatısı altında yayın hayatına başlayan ‘KobiEfor DİJİTAL’ teknoloji dergisi ile birlikte Dijital Dönüşüm dünyasını daha yakından takip edebiliyorlar. Bu vesile ile KobiEfor DİJİTAL’in 1. yılını kutluyor, başarılarının daimi olmasını diliyorum.
(*) TÜİK verilerine göre, ülkemizde yaklaşık 3 milyon girişim bulunuyor, bu girişimlerin yüzde 99’dan fazlası küçük ve orta ölçekli şirketlerden oluşuyor. Dolasıyla KOBİ’lerin ülke ekonomimizdeki önemi oldukça fazla.
(**) KOBİGEL, KOBİ Gelişim Destek Programı