Türkiye’nin Sağlığı için ÜreTİM Seferberliği

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, zor günlerde önceliklerinin Türkiye’nin geleceği olduğunu belirterek, “Günlük 1 milyon üretim hedefi ile başlattığımız seferberlikte kısa sürede günlük 15 milyon maske üretim kapasitesini aştık. Seferberlik çağrılarına destek veren üreticiler ile birlikte üretim kapasitesinin kısa zamanda günlük 50 milyon, aylık 1.5 milyar adet maske üretimi kapasitesine ulaşacağımızı öngörüyorum” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ‘Türkiye’nin Sağlığı için ÜreTİM Seferberliği’ projesinde günlük 15 milyon maske üretim kapasitesini aştı. Projenin amacı ve gelinen aşamayı konuştuğumuz TİM Başkanı İsmail Gülle, “Ülke olarak zor günlerden geçtiğimiz bu süreçte önceliğimiz Türkiye’mizin geleceğidir. Bu kapsamda, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) olarak, ‘Bugüne kadar ihracatımız için ürettik. Şimdi sağlığımız için üretiyoruz’ sloganıyla maske ve dezenfektan üretim seferberliği başlattığımızı kamuoyuna duyurmuştuk. Başta sağlık çalışanlarımızın ihtiyacının giderilmesi ve mevcutta yaşanan tedarik sıkıntısının aşılması amacıyla birçok büyük hazır giyim, kimya, tekstil firmamızla başlattığımız maske ve dezenfektan üretim seferberliği kapsamında gece gündüz demeden çalışıp Sağlık Bakanlığı’na teslim ediyoruz. Günlük 1 milyon üretim hedefi ile başlattığımız seferberlikte kısa sürede günlük 15 milyon maske üretim kapasitesini aştık” diye konuştu.
Gülle, seferberlik çağrılarına destek veren üreticiler ile birlikte üretim kapasitesinin kısa zamanda günlük 50 milyon, aylık 1.5 milyar adet maske üretimi kapasitesine ulaşacağını öngörüyor. “Bu konuda kimsenin bir telaşı olmasın. Ticaret Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile acil eylem planı oluşturduk” diyen Gülle, bu konuda tek yetkili olan Sağlık Bakanlığı’na bağlı USHAŞ ile üretici firmalara köprü olduklarını, üretime destek vermek isteyen firmaları da seferberlik kapsamında sürece dahil ettiklerini açıkladı: “Birçok büyük hazır giyim, kimya, tekstil firmamızla başlattığımız seferberlik kapsamında üretilen maske ve dezenfektanı Sağlık Bakanlığı’na teslim ediyoruz. Türkiye’nin maske ihtiyacının tamamını karşıladıktan sonra, maske ihracatını gerçekleştirecek miktara çok rahat ulaşacağız. Bu kapsamda çağrımızı yineleyerek üreticilerimizi seferberliğimize destek olmaya davet ediyoruz. Bu salgından ders çıkarılması gerekiyor. Yerli ve milli olmanın altını bu yaşanan kriz doldurdu. İthalatın ucuz da olsa bir gün gelemeyeceğini gösterdiği gün oldu. O açıdan bizim neye ihtiyacımız varsa kendimiz yapmalıyız. Özellikle medikal alanda, kimya alanında pek çok yatırımla birlikte bu konudaki eksikliklerin giderileceğini söyleyebiliriz.”
Afrika ve Latin Amerika’ya ihracat arttı
Salgının ihracata etkisini sorduğumuz Gülle, üyelerinin alternatif pazar konusunda çok başarılı olduğunu belirterek, “Bildiğiniz gibi salgının en çok vurduğu bölgelerin başında Avrupa geliyor. İhracatımızın yaklaşık yarısını yaptığımız bu pazarlarda ekonomik küçülmenin yüzde 5 ila yüzde 10 arasında olması bekleniyor. Yine komşu ülkelerimizden İran salgından en çok etkilenen ülkelerden oldu. Bu durum özellikle İran üzerinden Yakın ve Orta Asya’ya yapılan ihracatımızı ister istemez etkiliyor. Fakat, ihracatçılarımız alternatif pazarlara yönelme konusunda çok başarılı. Geçtiğimiz aylarda ihracatımızda büyük paya sahip pazarlar olan AB ülkeleri ve komşu ülkelerimize yapılan ihracatta mart ayında negatif bir seyir görmemize rağmen özellikle Afrika ve Latin Amerika ülkelerine ihracatımızı artırmayı başardık” bilgisini verdi. Erken alınan tedbirler nedeniyle iş dünyasının kendisini salgının yaratacağı koşullara hazırlamak için zaman kazandığının altını çizen Gülle, görüşlerini şöyle aktardı: “Özellikle Ticaret Bakanlığımızın büyük çabalarıyla gerçekleşen ‘Temassız İhracat’ tüm bu zorlu koşullara rağmen ihracatımızın sürekliliğinin sağlanması konusunda çok önemli. Ayrıca, bu sürece gelmeden ihracat açısından başarılı bir süreç geçirmemiz, yılın ilk iki ayını da rekorlarla tamamlamamız da bizler için ayrı bir motivasyon kaynağı. Yaşanan bu sorunların kısa vadeli olacağını, salgın sonrası dönemde ise ihracatçılarımızın yeni rekorlara devam edeceğini öngörüyoruz.”
“Bazı iş kollarında yatırımcı patlaması olabilir”
COVID-19, birçok ürün grubunda üretimin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi. Temel ihtiyaç olarak tanımlayacağımız gıda ve sağlık ürünleri bunlardan birkaçı oldu. TİM Başkanı İsmail Gülle de önümüzdeki dönem üreticilerin bazı alanlara yoğunlaşacaklarını belirterek, şunları ifade etti: “Bu salgın süreci özellikle gıda ve medikal ürünler ihracatçılarımız ve bu sektörlere yatırım yapmayı düşünen iş insanlarımıza gıda ve sağlık ürünleri sektörlerinin her koşulda vazgeçilmez ve talep sorunu yaşamayan sektörler olduğunu gösterdi. Özellikle kısa ve orta vadede özellikle bu iki sektöre yatırımların ciddi oranda artmasını bekliyoruz. Yine ülkemiz sağlık turizmi bakımından lider ülkeler arasında yer alıyor. Salgın sonrası Sağlık Bakanlığımız öncülüğünde virüse karşı verdiğimiz tüm dünya tarafından takdir edilen bu başarılı sınav ile sağlık turizmi alanında hasta sayısı ve cirolarda büyük bir artış yaşanması kuvvetle muhtemel.” Özellikle gıda alanında kısa vadede tüketicinin önceliklerinin değişmesinin gayet doğal olacağını dile getiren Gülle, “Tüketici artık gıda güvenliği ve temizliğine karşı daha hassas. Bu noktada firmaların alacağı ekstra hijyen önlemleri ile tüketicilere kendilerini kanıtlamaları gerekiyor, ayrıca pek çoğunun strateji olarak belirlediği raf ömrü uzun olan ürünlerin paketli olarak satışa sunulması, süreci minimum hasarla atlatmak için önemli bir hamle olarak gözüküyor” dedi.
İsmail Gülle: “Türk ihracatçısı bu süreçten güçlenerek çıkacak”
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Mart ayı geçici dış ticaret verilerini açıkladı. Mart ayında ihracat, Genel Ticaret Sistemi’ne (GTS) göre yüzde 17.8 düşüşle 13 milyar 426 milyon dolar oldu. Son 12 aylık ihracat ise 179 milyar 98 milyon dolara ulaştı. TİM Başkanı İsmail Gülle, “Mart ayı ihracat rakamlarımız, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının küresel ticaret üzerinde beklenen etkilerini gözlemlediğimiz bir tabloya işaret etmektedir. Türkiye ihracatçısının proaktif gücüyle dünya ekonomisini durma noktasına getiren koronavirüse karşı iyi bir sınav verdi. Çin, Almanya ve İtalya gibi birçok ihracatçı ülkenin aksine ihracatçı sayımız artarken pazarlarımızı genişletmeyi başardık” dedi. Küresel virüs salgınının dünya ekonomisi ve küresel ticarete yönelik öngörüleri tümüyle değiştirdiğini hatırlatan Gülle, 2020 ve sonrası için hedeflerinin arkasında olduklarını söyledi.
TİM Başkanı Gülle, şu bilgileri paylaştı: “TİM olarak ülkemizin her noktasında yürüttüğümüz KOBİ ihracat Seferberliği eğitimlerimizin en net sonucu olarak; Mart ayında ihracat ailemize 1.335 firmamızın katıldığını bildirmekten memnuniyet duyuyorum. İhracata yeni başlayan bu firmalarımız Mart ayında 61.3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Firma özelinde bakıldığında, Mart ayı içerisinde toplam 35.910 firmamız ihracat gerçekleştirdi.”
Türkiye küresel ticaretteki olumsuz tabloya rağmen Mart ayında 83 ülkeye ihracatını 512 milyon dolar artırmayı başardı. Bu 83 ülkenin 62’sinde artış yüzde 10’un, 28’inde ise yüzde 50’nin üzerinde gerçekleşti. Bu ülkeler arasında, geçtiğimiz yılın Mart ayına göre 15.2 milyon dolar ihracat artışıyla Cibuti, 15.1 milyon dolar ihracat artışıyla Gana ve 14.1 milyon dolar ihracat artışıyla Umman dikkat çekti.  Mart ayında ihracatçılar, ülkemizin bayrağını 205 ülke ve bölgede dalgalandırmayı başardı. En çok ihracat gerçekleştirilen ilk 3 ülke ise 1.3 milyar dolar ile Almanya, 880 milyon dolar ile ABD ve 802 milyon dolar ile Birleşik Krallık oldu. İlk 10 ülkenin ihracattaki payı yüzde 46.2 olurken ilk 20 ülkede bu pay yüzde 64.8’e yükseldi.  ABD, Almanya, Birleşik Krallık, İspanya ve Fransa’nın da yer aldığı tam 20 ülkeye her sektör ihracat gerçekleştirmeyi başardı. En büyük pazar olan Avrupa Birliği’nin ihracattaki payı 6.2 milyar dolarlık bir hacim ile yüzde 46.2 seviyesine yükseldi. İllerin ihracatına bakıldığında; Mart ayında 25 il ihracatını artırdı. En çok ihracat gerçekleştiren ilk 3 il sırasıyla; 5 milyar 268 milyon dolarla İstanbul, 1 milyar 98 milyon dolarla Bursa ve 1 milyar 88 milyon dolarla Kocaeli oldu. En dikkat çekici artışlar ise; yüzde 184 artışla 17.9 milyon dolar ihracata imza atan Kastamonu, yüzde 98 artışla 43.5 milyon dolara ulaşan Düzce ve yüzde 65 artışla 22.5 milyon dolar ihracat yapan Giresun’da yaşandı.