Türkiye’de 6 üniversite Ar-Ge için birleşti
Avrupa Birliği projelerinde önde gelen 6 Türk üniversitesi, Türkiye’deki araştırma üniversitelerinin yurtdışında daha başarılı olması için biraraya gelerek, Türk Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği’ni (TAÜG) kurdu.
HABER
01.11.2015, 08:50 31.10.2015, 13:40
5725
Birliğe; Bilkent, Boğaziçi, İTÜ, ODTÜ, Koç ve Sabancı Üniversitesi katıldı.
Avrupa Komisyonu’nun ve TÜBİTAK’ın destekleriyle “Avrupa Araştırma Alanında Türk Üniversiteleri” başlıklı uluslararası bir konferans, Ankara’da gerçekleştirildi.
Konferansta ‘Avrupa Komisyonu Araştırma ve Yenilik Çerçeve Programı’ kapsamında en fazla projesi olan Boğaziçi Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi biraraya gelerek Türk Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği’ni (TAÜG) kurdu.
Güçbirliği, Türk üniversitelerinin ‘Avrupa Araştırma Alanı’ndaki etkinliğinin artırılması ve bu amaç doğrultusunda yükseköğretim sektöründe yapılması gereken değişiklikleri desteklemeyi amaçlıyor. Güçbirliği, konferans sonrasında ortak bir deklarasyon yayınladı.
Konferansa katılan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve Avrupa Komisyonu Araştırma ve Yenilik Genel Direktörü Robert-Jan Smits, birer konuşma yaptı. Bakan Işık, Türkiye’deki en önemli eksiklerden birinin işbirliği kültürü olduğunu söyledi.
Işık, üniversitenin sanayiyle işletmelerin birbirleriyle hatta zaman zaman kamu kurumlarının kendi aralarında işbirliği kültürünü oluşturamadıklarını kaydetti.
Bilgi üretiminin sektör haline geldiğini belirten Işık, “THY 1933’te kuruldu ve bugün 23 bin çalışanı olan dev bir firma. 1999’da kurulan WhatsApp’ın çalışan sayısı ise sadece 55. Bu firmalardan biri bir yerden bir yere insan, diğeri ise mesaj taşıyor. THY’nin piyasa değeri 4.3 milyar dolar iken WhatsApp’ın piyasa değeri ise 19 milyar dolar. Bu tablo, nasıl bir ekonomik dönüşüm kurgulamak zorunda olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor. Bu nedenle en fazla üzerinde durduğumuz konuların başında kamu-sanayi-üniversite işbirliği var” diye konuştu.
“Ar-Ge’ye 14.8 milyar lira kaynak”
Türkiye’nin artık Ar-Ge’ye çok ciddi kaynak ayıran bir ülke konumuna geldiğinin altını çizen Işık, “Küresel kriz döneminde birçok ülke kamu tasarruflarını artırmak amacıyla Ar-Ge kaynaklarında da kesintiye gitti. Biz ise kamu maliyesinde uyguladığımız sıkı disipline rağmen Ar-Ge kaynaklarını artırmaya devam eden nadir ülkelerden biri olduk” dedi. Işık, toplam Ar-Ge harcama tutarının 2002 yılında 1.8 milyar lira iken 2013’te bu rakamın 14.8 milyar liraya yükseldiğini, gelinen aşamanın ise yeterli olmadığını savundu.
Işık, Türkiye’deki proje yazma kapasitesinin yeterli seviyede olmadığını, bu konuda üniversitelere önemli görevler düştüğünü vurguladı. Destek programlarını oluştururken proje üretme kapasitesini artırmayı da hedeflediklerinin altını çizen Işık, HORİZON veya COSME gibi AB projelerinden yararlanan girişimci ve akademisyenlere, Türkiye’deki desteklerde de öncelik vermeyi planladıklarını ifade etti.
Uluslararası indeksli yayın yapan akademisyenlere verilen desteğin üst limitini 7 bin 500 liraya çıkardıklarını bildiren Işık, “2016’dan itibaren doktora, sanatta yeterlilik ya da tıpta uzmanlık çalışmalarında, danışmanların öğrencileriyle yapacakları uluslararası bilimsel yayınları teşvik etmeye başlayacağız. Bu kapsamdaki yayınlar için şu anda ödenen yayın teşvik ücretlerinin 3 katı ödeme yapacağız. Kanunlaşmasını beklediğimiz düzenleme ile Ar-Ge yapan akademisyenlerin döner sermayeden aldığı payı yüzde 54’ten yüzde 85’e çıkaracağız” diye konuştu.
Işık, ayrıca üniversite özerkliğini odağına alan yeni bir ‘yükseköğretim çerçeve yasası’ hazırlayacaklarını anlattı. Üniversite yönetiminin, özerklik ve hesap verebilirlik temelinde yeniden örgütlendirilmesini sağlayacaklarını dile getiren Işık, üniversiteleri öğretim üyesi yetiştirme ve araştırma altyapılarını dikkate alarak kategorilere ayıracaklarını kaydetti.
Türkiye-AB birlikte çalışmalı
Avrupa Komisyonu Araştırma ve Yenilik Genel Direktörü Robert-Jan Smits de Türkiye ve AB’nin araştırma ve inovasyon alanında birlikte çalışma ihtiyacı olduğunu belirtti. Smits, “HORIZON 2020 programı Türkiye’nin de dahil olduğu en büyük işbirliği çalışmalarından bir tanesi. Avrupa Araştırma Alanı (ERA) olarak araştırma fonlarının daha etkin bir şekilde kullanılmasına çalışıyoruz” dedi.
Bilimsel araştırmalarda da yaşanan küreselleşme ile birlikte Türkiye’de AB projelerinin önde gelen 6 üniversitesinin başlattığı bu çalışmanın mutluluk verici olduğunu belirten Robert-Jan Smits, böylece Türkiye ve AB olarak toplumsal sorunlara ortak çözüm bulabileceklerini söyledi.
Türkiye’nin Ar-Ge’ye yaptığı yatırımda da gözle görülür önemli gelişmeler bulunduğunu aktaran Smits, “2005’ten bu yana Türkiye’nin Ar-Ge yatırımları 2 katına çıktı. Bu oldukça umut verici. Bu noktada, araştırma ve inovasyon alanlarında Türkiye’de üniversiteler ile işbirliğimizi nasıl geliştirebiliriz buna bakmamız gerek. Bu konferansın da en önemli çıktısının bu olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
TAÜG, Türkiye için çalışacak
Türk Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği’nin (TAÜG), Türk araştırma, inovasyon ve yükseköğretim sektöründe atılması gereken adımları belirlemek üzere çalışmalar yapması ve ortak girişimler başlatması hedefleniyor.
Türkiye’deki benzer profile sahip araştırma ağırlıklı diğer üniversitelerin katılımıyla daha da güçleneceği öngörülen TAÜG’ün, Türkiye’deki ve Avrupa’daki ilgili kurumlar ile işbirliği içinde çalışarak Türk üniversitelerinin yurtdışında tanınırlığını ve rekabet avantajını artırıcı faaliyetler gerçekleştirmesi planlanıyor. Konferansın ilk gününde ortak bir de deklarasyon yayınlandı.
Deklarasyonda Türkiye Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği’nin kurulması sürecinde, sözkonusu üniversitelerin çalışmalarının önemli bir kısmı Avrupa Araştırma Alanı’na odaklanacağı vurgulanırken bu kapsamda TAÜG’ün kısa vadeli planları şu şekilde sıralandı:
- Avrupa Araştırma Alanı önceliklerinin Türkiye’de uygulanabilmesi için rektörlerin liderliğinde Avrupa Araştırma Alanı Reform Gündemi’nin şekillendirilmesi,
- Üniversiteler, Bakanlıklar, YÖK, TÜBİTAK ve sanayinin yakın işbirliği ile eylem planlarının hazırlanması, hedeflerin belirlenmesi, Avrupa Araştırma Alanı önceliklerinin uygulanması ve bu alanlardaki ilerlemelerin takibi,
- Mevcut deneyimlerinden yararlanılması ve en iyi uygulama örneklerinin paylaşılması için başta European Research Universities (LERU) ve European University Alliance (EUA) olmak üzere Avrupa’daki kurumlar ile daha yakın işbirliğinin sağlanması,
- Avrupa kurumları ve paydaşları ile işbirliğini geliştirmek, Avrupa Birliği programlarına katılımı artırmak (özellikle HORIZON 2020 gibi araştırma ve yenilik programları),
- Avrupa’da politika geliştirme süreçlerine dahil olmak amacıyla Brüksel’de daha güçlü bir temsiliyet sağlanması.
Avrupa Komisyonu’nun ve TÜBİTAK’ın destekleriyle “Avrupa Araştırma Alanında Türk Üniversiteleri” başlıklı uluslararası bir konferans, Ankara’da gerçekleştirildi.
Konferansta ‘Avrupa Komisyonu Araştırma ve Yenilik Çerçeve Programı’ kapsamında en fazla projesi olan Boğaziçi Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi biraraya gelerek Türk Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği’ni (TAÜG) kurdu.
Güçbirliği, Türk üniversitelerinin ‘Avrupa Araştırma Alanı’ndaki etkinliğinin artırılması ve bu amaç doğrultusunda yükseköğretim sektöründe yapılması gereken değişiklikleri desteklemeyi amaçlıyor. Güçbirliği, konferans sonrasında ortak bir deklarasyon yayınladı.
Konferansa katılan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve Avrupa Komisyonu Araştırma ve Yenilik Genel Direktörü Robert-Jan Smits, birer konuşma yaptı. Bakan Işık, Türkiye’deki en önemli eksiklerden birinin işbirliği kültürü olduğunu söyledi.
Işık, üniversitenin sanayiyle işletmelerin birbirleriyle hatta zaman zaman kamu kurumlarının kendi aralarında işbirliği kültürünü oluşturamadıklarını kaydetti.
Bilgi üretiminin sektör haline geldiğini belirten Işık, “THY 1933’te kuruldu ve bugün 23 bin çalışanı olan dev bir firma. 1999’da kurulan WhatsApp’ın çalışan sayısı ise sadece 55. Bu firmalardan biri bir yerden bir yere insan, diğeri ise mesaj taşıyor. THY’nin piyasa değeri 4.3 milyar dolar iken WhatsApp’ın piyasa değeri ise 19 milyar dolar. Bu tablo, nasıl bir ekonomik dönüşüm kurgulamak zorunda olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor. Bu nedenle en fazla üzerinde durduğumuz konuların başında kamu-sanayi-üniversite işbirliği var” diye konuştu.
“Ar-Ge’ye 14.8 milyar lira kaynak”
Türkiye’nin artık Ar-Ge’ye çok ciddi kaynak ayıran bir ülke konumuna geldiğinin altını çizen Işık, “Küresel kriz döneminde birçok ülke kamu tasarruflarını artırmak amacıyla Ar-Ge kaynaklarında da kesintiye gitti. Biz ise kamu maliyesinde uyguladığımız sıkı disipline rağmen Ar-Ge kaynaklarını artırmaya devam eden nadir ülkelerden biri olduk” dedi. Işık, toplam Ar-Ge harcama tutarının 2002 yılında 1.8 milyar lira iken 2013’te bu rakamın 14.8 milyar liraya yükseldiğini, gelinen aşamanın ise yeterli olmadığını savundu.
Işık, Türkiye’deki proje yazma kapasitesinin yeterli seviyede olmadığını, bu konuda üniversitelere önemli görevler düştüğünü vurguladı. Destek programlarını oluştururken proje üretme kapasitesini artırmayı da hedeflediklerinin altını çizen Işık, HORİZON veya COSME gibi AB projelerinden yararlanan girişimci ve akademisyenlere, Türkiye’deki desteklerde de öncelik vermeyi planladıklarını ifade etti.
Uluslararası indeksli yayın yapan akademisyenlere verilen desteğin üst limitini 7 bin 500 liraya çıkardıklarını bildiren Işık, “2016’dan itibaren doktora, sanatta yeterlilik ya da tıpta uzmanlık çalışmalarında, danışmanların öğrencileriyle yapacakları uluslararası bilimsel yayınları teşvik etmeye başlayacağız. Bu kapsamdaki yayınlar için şu anda ödenen yayın teşvik ücretlerinin 3 katı ödeme yapacağız. Kanunlaşmasını beklediğimiz düzenleme ile Ar-Ge yapan akademisyenlerin döner sermayeden aldığı payı yüzde 54’ten yüzde 85’e çıkaracağız” diye konuştu.
Işık, ayrıca üniversite özerkliğini odağına alan yeni bir ‘yükseköğretim çerçeve yasası’ hazırlayacaklarını anlattı. Üniversite yönetiminin, özerklik ve hesap verebilirlik temelinde yeniden örgütlendirilmesini sağlayacaklarını dile getiren Işık, üniversiteleri öğretim üyesi yetiştirme ve araştırma altyapılarını dikkate alarak kategorilere ayıracaklarını kaydetti.
Türkiye-AB birlikte çalışmalı
Avrupa Komisyonu Araştırma ve Yenilik Genel Direktörü Robert-Jan Smits de Türkiye ve AB’nin araştırma ve inovasyon alanında birlikte çalışma ihtiyacı olduğunu belirtti. Smits, “HORIZON 2020 programı Türkiye’nin de dahil olduğu en büyük işbirliği çalışmalarından bir tanesi. Avrupa Araştırma Alanı (ERA) olarak araştırma fonlarının daha etkin bir şekilde kullanılmasına çalışıyoruz” dedi.
Bilimsel araştırmalarda da yaşanan küreselleşme ile birlikte Türkiye’de AB projelerinin önde gelen 6 üniversitesinin başlattığı bu çalışmanın mutluluk verici olduğunu belirten Robert-Jan Smits, böylece Türkiye ve AB olarak toplumsal sorunlara ortak çözüm bulabileceklerini söyledi.
Türkiye’nin Ar-Ge’ye yaptığı yatırımda da gözle görülür önemli gelişmeler bulunduğunu aktaran Smits, “2005’ten bu yana Türkiye’nin Ar-Ge yatırımları 2 katına çıktı. Bu oldukça umut verici. Bu noktada, araştırma ve inovasyon alanlarında Türkiye’de üniversiteler ile işbirliğimizi nasıl geliştirebiliriz buna bakmamız gerek. Bu konferansın da en önemli çıktısının bu olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
TAÜG, Türkiye için çalışacak
Türk Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği’nin (TAÜG), Türk araştırma, inovasyon ve yükseköğretim sektöründe atılması gereken adımları belirlemek üzere çalışmalar yapması ve ortak girişimler başlatması hedefleniyor.
Türkiye’deki benzer profile sahip araştırma ağırlıklı diğer üniversitelerin katılımıyla daha da güçleneceği öngörülen TAÜG’ün, Türkiye’deki ve Avrupa’daki ilgili kurumlar ile işbirliği içinde çalışarak Türk üniversitelerinin yurtdışında tanınırlığını ve rekabet avantajını artırıcı faaliyetler gerçekleştirmesi planlanıyor. Konferansın ilk gününde ortak bir de deklarasyon yayınlandı.
Deklarasyonda Türkiye Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği’nin kurulması sürecinde, sözkonusu üniversitelerin çalışmalarının önemli bir kısmı Avrupa Araştırma Alanı’na odaklanacağı vurgulanırken bu kapsamda TAÜG’ün kısa vadeli planları şu şekilde sıralandı:
- Avrupa Araştırma Alanı önceliklerinin Türkiye’de uygulanabilmesi için rektörlerin liderliğinde Avrupa Araştırma Alanı Reform Gündemi’nin şekillendirilmesi,
- Üniversiteler, Bakanlıklar, YÖK, TÜBİTAK ve sanayinin yakın işbirliği ile eylem planlarının hazırlanması, hedeflerin belirlenmesi, Avrupa Araştırma Alanı önceliklerinin uygulanması ve bu alanlardaki ilerlemelerin takibi,
- Mevcut deneyimlerinden yararlanılması ve en iyi uygulama örneklerinin paylaşılması için başta European Research Universities (LERU) ve European University Alliance (EUA) olmak üzere Avrupa’daki kurumlar ile daha yakın işbirliğinin sağlanması,
- Avrupa kurumları ve paydaşları ile işbirliğini geliştirmek, Avrupa Birliği programlarına katılımı artırmak (özellikle HORIZON 2020 gibi araştırma ve yenilik programları),
- Avrupa’da politika geliştirme süreçlerine dahil olmak amacıyla Brüksel’de daha güçlü bir temsiliyet sağlanması.