TSE Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Adem Şahin; “TSE ülkemizin milli kuruluşudur”
TSE Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Adem Şahin, TSE’nin yurtdışında muadili 120’den fazla standardizasyon ve belgelendirme kuruluşu ile ikili işbirliği anlaşması imzaladığını belirterek, “Enstitü olarak hedefimiz, üreticilerimizin ihracat yaptığı tüm ülkelerde TSE’nin muadili kuruluşlarla diyalog kurarak, işbirliğine giderek önlerindeki engelleri mümkün mertebe kaldırmak, ticaretin önünü açmaktır” diyor.
Sevgili KobiEfor okuyucuları merhaba. OSB kavramıyla ilk kez tanıştığım KobiEfor’da stajyer olarak çalışmıştım, 18 yıl sonra tekrar KobiEfor aileme döndüm. Kasım ayından itibaren her ay sizlerle hayatın her boyutuna pazarlama açısından bakacağız. Bu sayfayı siz değerli okuyucularla beraber oluşturmak isterim. Her ay bir konuyu “pazarlama”, “ulusal ve uluslararası pazar” gibi kavramlarla ele alacağız. Her konunun sonunda mini bir sorumuz olacak. Cevaplarınızı o ayın 15’ine kadar evrimildem@gmail.com adresine gönderdiğinizde doğru yanıtlar arasından yapılacak kura çekimiyle 1 kişiye bazı sürprizlerimiz olacak.
KobiEfor’daki ilk yazımız için TSE (Türk Standardları Enstitüsü) Yönetim Kurulu Başkanı sayın Prof.Dr. Adem Şahin ile bir söyleşi gerçekleştirdik. TSE’nin çözümleri ve hizmetlerinden yararlanan ve yararlanacak olan potansiyel işletmeler açısından konuya yaklaştık. Ürün-hizmet yeri belgelendirme, sistem belgelendirme ve personel belgelendirme olmak üzere TSE’de hizmet 3 ana başlık altında toplanıyor. Bu konuda detaylı bilgilere kullanıcı dostu; www.tse.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
TSE Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Adem Şahin, Türk Standardları Enstitüsü’nün (TSE) 64 yıldır hem standardizasyon ve hem de uygunluk değerlendirme alanlarında verdiği hizmetlerle; ülke sanayicisinin daha az maliyetle yüksek kaliteli üretim yapmasının, uluslararası standartlara uygun mal ve hizmet üretmesinin anahtarı konumunda olduğunu söylüyor.
“TSE, küresel ekonomik düzende ticaretin birinci şartı olan standartlarla ilgili ülkemizin milli kuruluşudur”: “Ticaretin ortak dili olan standartlar, dünya ekonomik sisteminin aksamadan yürümesi için olmazsa olmazdır. Tarımdan inşaata, enerjiden ulaşıma, kimyadan sağlık sektörüne kadar hayatın her alanında ticarete konu tüm mal ve hizmetleri kapsamaktadır. Dünya ticaret hacmindeki hızlı büyümede uluslararası standartların kullanımının yaygınlaşması, tüm ülkelerde mal ve hizmet üretiminde ulusal standartların uluslararası standartlara uyumunun sağlanmasının rolü yadsınamaz” diyen Adem Şahin, şunları ifade ediyor: “TSE, küresel ekonomik düzende ticaretin birinci şartı olan standartlarla ilgili ülkemizin milli kuruluşudur. Enstitümüz, ihracata ivme kazandırmak, üreticilerimizin uluslararası pazarlara girişini kolaylaştırmak amacı ile yurtdışında muadil standardizasyon ve belgelendirme kuruluşları ile bugüne kadar 120’den fazla ikili işbirliği anlaşması imzalamıştır. Enstitü olarak hedefimiz, üreticilerimizin ihracat yaptığı tüm ülkelerde TSE’nin muadili kuruluşlarla diyalog kurarak, işbirliğine giderek önlerindeki engelleri mümkün mertebe kaldırmak, ticaretin önünü açmaktır.”
İthal ürünlerin denetiminde TSE katkısı
Adem Şahin, kalite ve rekabet açısından Türkiye’ye ithal yolla gelen ürünler konusunda da TSE’nin çalışmaları bulunduğundan söz ediyor: “TSE, 1985 yılından bu yana gerçekleştirdiği ithalatta uygunluk denetimlerini, Ticaret Bakanlığı’nın ve diğer yetkili kuruluşların tevdi ettiği görevlerle sınırlı olarak gerçekleştirmektedir. Hizmetin verildiği kapsam ve veriliş şekli her yıl Ticaret Bakanlığı’nın yayımladığı Tebliğler ve bu Tebliğlerin uygulama usul ve esaslarıyla belirlenmekte ve yıllara göre değişiklik göstermektedir. Enstitümüz, İthalat Denetimi faaliyetlerinde Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliğlerinden; 1 sayılı ‘İthalatta Standartlara Uygunluk Denetimi Tebliği’, 9 sayılı ‘CE İşareti Taşıması Gereken Bazı Ürünlerin İthalat Denetimi Tebliği’ ve 25 sayılı ‘Araç Parçalarının İthalat Denetimi Tebliği’ kapsamında fiili denetim anlamında sorumludur. Bu Tebliğler kapsamında fiili denetime yönlendirilen ürünlerin mevzuata uygunluğu; belge kontrolü, işaret kontrolü, fiziki muayene ve laboratuvar testinden biri veya birkaçı yapılmak/yaptırılmak suretiyle gerçekleştirilmektedir. Bahse konu Tebliğler kapsamında firma müracaatları, Ticaret Bakanlığı’nın TAREKS sistemine yapılmakta ve TAREKS sistemindeki risk analizi sonucuna göre Enstitümüze yönlendirilebilmektedir.
Ayrıca, 2017 yılında, ‘CE İşareti Taşıması Gereken Bazı Ürünlerin İthalat Denetimi Tebliği’ kapsamında yapılan denetimlerde Bakanlık tarafından belirlenen ürünlerin güvenliğine ilişkin kısa süreli ve düşük maliyetli indirgenmiş testler Enstitümüz laboratuvarlarında yapılarak ithalat denetimleri sonuçlandırılmaktadır. Öte yandan; ‘Enerji ile İlgili Ürünlerin Çevreye Duyarlı Tasarımına İlişkin Yönetmelik’ ile ‘Ürünlerin Enerji ve Diğer Kaynak Tüketimlerinin Etiketleme ve Standart Ürün Bilgileri Yoluyla Gösterilmesi Hakkında Yönetmelik’ çerçevesinde, motor, klima, elektrikli süpürge, lamba ve soğutucu cinsi ürünlerin enerji verimliliği ve çevreye duyarlı tasarıma uygunluğu yönünden denetimi ve testleri yapılmaktadır.”
“İthalata uygunluk denetimleri ile sanayicimizi ve tüketicimizi koruyoruz”: Adem Şahin, anlatıyor: “Enstitümüzce gerçekleştirilen ithalatta uygunluk denetimi faaliyetleri; AB teknik mevzuatına göre uyumlaştırılmış ve iç piyasada yürürlüğe konulmuş mevzuatlar kapsamında gümrük aşamasında gerçekleştirilecek denetimlere ilişkin olup, ülkemizde üretilen ürünler ile ithal edilen ürünlerin aynı kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi, haksız rekabetin önlenmesi ve tüketiciye yönelik riskli ürünlerin piyasaya arzının engellenmesi yönündedir.
İthalat denetiminin temel amacı, ithal ürünlerin teknik düzenlemelere uygun ve güvenli olmasını temin etmek; bu sayede ürünün insan sağlığı, can ve mal güvenliği, hayvan ve bitki yaşam ve sağlığı açısından sahip olması gereken asgari güvenlik koşullarını sağlamasına yönelik tedbir alınarak çevrenin ve tüketicinin korunmasını sağlamaktır.
Günümüzde çevreye daha az zarar veren ürünlerin talep görmeye başlaması sebebiyle pek çok endüstriyel sektör için enerjinin üretiminden kullanımına kadar olan süreçte verimliliğin artırılması ve israfın önlenmesi büyük önem arz etmektedir. Enerji verimliliğine ilişkin ülkemizde zorunlu olan mevzuatlar kapsamındaki ürünlerin, gümrüklü sahada ithalat aşamasında denetlenmesi ise verimliliğin artırılması, insan ve çevre üzerindeki risklerin minimize edilmesi, dolayısıyla çevresel performansın gelişmesi ve rekabet için avantaj sağlanması demektir. Diğer bir deyişle endüstriyel verimlilik, doğal kaynakların korunmasına ve ekonominin kalkınmasına destek olmaktadır.
Enstitümüz, tarafsız, bağımsız, güvenilir ve yönlendirici bir kuruluş olarak diğer uygunluk değerlendirme faaliyetlerinin yanı sıra gümrükte yapılan ithalat denetimleri ile standartlara uygun, kaliteli ve yüksek teknolojili ürünlerin ithalatının gerçekleştirilmesine katkı sağlamakta, tüketicimizin, üreticimizin ve ithalatçımızın korunması yönünde hizmet vermeye devam etmektedir.”
TSE’den Türkiye’nin ilk ve tek akredite Fotovoltaik Modül Test Laboratuvarı
Türkiye’de ekonomik büyüme hızının artmasıyla beraber enerji tüketimi de buna paralel artmaya devam ediyor. Hızla artan enerji talebi neticesinde Türkiye’nin, başta petrol ve doğalgaz olmak üzere, enerji ithalatına bağımlılığının arttığına dikkat çeken Şahin, TSE’nin yenilebilir enerji çalışmalarına da değiniyor: “Dünyada ve ülkemizde enerji sektörü ve endüstrideki gelişmeler doğrultusunda Enstitümüz de politika ve hedeflerine yön vermekte, çalışmalarını bu çerçevede şekillendirmektedir. Enstitümüz yenilenebilir enerji kaynaklarından güneş enerjisi için; 2014 yılında yaklaşık 5 milyon TL yatırım ile Ankara’da ülkemizin ilk ve tek akredite Fotovoltaik Modül Test Laboratuvarı’nı kurdu. Bu laboratuvar ile fotovoltaik modül üreticilerimizin sertifikasyon konusunda yurt dışı test kuruluşlarına bağımlı olmalarının önüne geçmiştir. ‘Güneş Enerjisi Santrali’ yatırımcılarımız; fotovoltaik modüllerinin testlerini laboratuvarımızda test ettirerek ürün kalite güvenliğini görmekte bu sayede güneş enerjisi santral yatırımlarını daha verimli ve güvenilir olarak yapabilmektedirler. Enstitümüz rüzgâr, güneş ve hidroelektrik santralleri tesisleri ve bu tesislerde kullanılan aksam ve parçaların imalatçı uygunluk ve saha uygunluk kontrollerini de yapmaktadır. Bu sermayenin yurtiçinde kalması, yerli ve milli yetkinliklerin oluşması ve insan kaynağının geliştirilmesi açısından önem taşımaktadır.”
Adem Şahin, yurt içi ve yurt dışı arasındaki standartlara ilişkin kolaylaştırıcı ve uyumlaştırıcı çözümlere ilişkin ise şunları kaydediyor: “TSE olarak ülkemiz adına Avrupa Standart Kuruluşları olan CEN ve CENELEC’in ve Dünya Standart Kuruluşları olan ISO ve IEC’nin tam üyesiyiz. Her ülkenin kendi standardını yapmayı düşündüğü dönemler geride kaldı, zira ticaret ve toplu üretim için standartların ortak olması gerektiği keşfedildi. Böylelikle ülkeler arası ticaret kolaylaşmış oldu. Bu kuruluşlar standartları kendileri yapmıyor; üye ülkelerden katılan uzmanların görüşleri ve üye ülke kuruluşlarının oylamaları ile uluslararası standartları yayınlıyorlar. Üye ülkeler de münhasıran, kendi katkıları ile ortak oluşturulmuş standartları kendi ülkelerine adapte ediyorlar.
Türkiye olarak uluslararası standartların oluşum sürecine katkı sunmakta istenen seviyeye gelebilmiş değiliz. Uluslararası standartlara verilecek görüşün oluşumu için ülkemizde o alandaki paydaşların bir araya gelerek oluşturdukları ‘Ayna Komiteler’e ihtiyaç vardır. Ülkemizde tüm ilgili paydaşların aktif katıldığı ‘Ayna Komiteler’in oluşumu için TSE tarafından çalışmalar yürütülmekte, farkındalık artırıcı faaliyetler yapılmaktadır. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin uluslararası standartların hazırlanma süreçlerine ilişkin toplantılara katılımını temin etmek için getirilecek ulaşım ve konaklama gibi giderlerin karşılanacağı bir teşvik mekanizması ‘Ayna Komiteler’in etkinliğini artırabilir. Öte yandan uluslararası standart kuruluşlarının gündeminde olmayan konular için her ülke gibi biz de TSE koordinasyonunda, ilgili konunun uzmanlarının katılımı ile bize özgü sentez standartlar hazırlıyoruz.”
Adem Şahin, TSE standartlarına yönelik kriterlerin saha koşullarına uygunluğu ve işletmeler tarafından uygulanabilirliğine de değiniyor: “Uluslararası standartlar üye ülkelerin görüşleri ve bu ülkelerden katılımcıların görüşleri ile şekillendiği için saha koşullarını bilen paydaşların o masalarda bulunması ile ülkemiz sanayicisine aykırı veya sürpriz olacak bir husus uluslararası standartlarda yer almayacaktır. Ülkemiz adına bir alanda görüş verebilecek organ TSE koordinasyonunda kurulan ve tüm paydaşların katılımına açık olan ‘Ayna Komiteler’dir. Ayna komiteye katılan gönüllüler bulunmadığı alanlarda ülkemiz bu kritik hakkını kullanamamaktadır.
Diğer taraftan ülkemize özgü sentez standart hazırlığı sürecinde de yine ilgili alanda paydaş görüşlerine ve teknik katkıya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu şekilde oluşan standart taslakları mütalaaya gönderilmekte ve saha koşullarına aykırı bir husus var ise geri besleme alınmaya çalışılmaktadır. Bu çalışmada da farkındalık ve katkı, beklenen seviyede olmadığından hazırlanan standartlar onaylandıktan sonra bu standartların tadil ve revizyonuna bilahare ihtiyaç doğmakta ve ikinci bir iş yapılmak durumunda kalınmaktadır. TSE hem ulusal hem de uluslararası standartların üretici ve tüketici yönü ile dengeli bir şekilde ülkemiz menfaatlerine uygun yayınlanması için artan bir gayret ile çalışmalarını sürdürmektedir.”
TSE’den 74 milyon TL’lik paket
Adem Şahin, işletmelerin TSE’den aldıkları hizmetlere yönelik faydalanabilecekleri teşvikler ve desteklere ilişkin ise şunları anlatıyor: “Enstitümüz, ekonomimiz ve milli para birimimiz üzerindeki baskı ve spekülasyonlara karşı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan; ‘Yerli ve Milli Üretimi Destekleme Politikası’na tüm gücüyle destek vermektedir. Enstitü bu çerçevede, Bakanlığımız ile koordineli olarak iş dünyasının ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda, 1 Eylül 2018 tarihinden 31 Aralık 2019 tarihine kadar geçerli olacak ve mali değeri 74 milyon liraya ulaşan paketi uygulamaya koydu. Enstitümüz, üreticilerimize destek amacıyla; ürün belgelendirme, yönetim sistemleri belgelendirme, helal belgelendirme, yeni/küresel/eski yaklaşım yönetmelikleri ve ihracata yönelik muayene gözetim hizmetleri gibi uygunluk değerlendirmeye yönelik birçok hizmet kaleminde yüzde 25 indirim uygulayacaktır. Üreticilerimizi, hâlihazırda verdiğimiz hizmetlerimizde yapacağımız bu indirimlerle desteklerken buna ilaveten geriye dönük alacaklarımızı da yeniden yapılandıracağız. Enstitümüzün, vadesi geçmiş ve icra takibi başlatılmış borçlara ödeme kolaylığı sağlamaya yönelik düzenleme çalışması devam etmektedir. KOSGEB’e üye tüm firmalara, TSE tarafından yapılacak belgelendirmelerde yüzde 100 oranında belgelendirme desteği de verilmektedir.”
TSE’nin görevleri
- Her türlü standardı hazırlamak ve hazırlatmak
- Enstitü bünyesinde veya hariçte hazırlanan standardları tetkik etmek ve uygun bulduğu takdirde Türk Standardları olarak kabul etmek
- Kabul edilen standardları yayımlamak ve ihtiyari olarak uygulanmalarını teşvik etmek, mecburi olarak yürürlüğe konmalarında fayda görülenleri ilgili bakanlığın onayına sunmak
- Kamu sektörü ve özel sektörün talebi üzerine standardları veya projelerini hazırlamak ve görüş bildirmek
- Standardlar konusunda her türlü bilimsel teknik incelemelerle araştırmalarda bulunmak, yabancı ülkelerdeki benzer çalışmaları takip etmek, uluslararası ve yabancı standard kurumları ile ilişkiler kurmak ve bunlarla işbirliği yapmak
- Üniversiteler ve diğer bilimsel ve teknik kurum ve kuruluşlarla işbirliği sağlamak, standardizasyon konularında yayım yapmak, ulusal ve uluslararası standardlardan arşivler oluşturmak ve ilgililerin faydalanmalarına sunmak
- Standardlarla ilgili araştırma yapmak ve ihtiyari standardların uygulanmasını kontrol etmek için laboratuvarlar kurmak, kamu sektörü veya özel sektörün isteyeceği teknik çalışmaları yapmak ve rapor vermek
- Yurtta standard işlerini yerleştirmek ve geliştirmek için elemanlar yetiştirmek ve bu amaçla kurslar açmak ve seminerler düzenlemek
- Standardlara uygun ve kaliteli üretimi teşvik edecek çalışmalar yapmak ve bunlarla ilgili belgeleri düzenlemek
- Metroloji ve kalibrasyon ile ilgili araştırma ve geliştirme çalışmaları yapmak ve gerekli laboratuvarları kurmak.
Prof.Dr. Adem Şahin hakkında;
Prof.Dr. Adem Şahin, 1958’de Ordu’da doğdu, 1979’da Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İktisat alanında yüksek lisans derecesini 1984’te, doktora derecesini 1988 yılında aldı. 1982–1989’da Araştırma Görevlisi, 1989–1996’da Yardımcı Doçent, 1996-1999’da Doçent oldu, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Politikası Anabilim Dalı’nda görev yaptı. 1999-2000’de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, 2000-2007’de Müsteşar, 2007’de TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi oldu, 2009’da Profesör Ünvanını aldı. Şahin, 2008-2015’te TOBB ETÜ Üniversitesi Genel Sekreteri, 2014-2015’te Rektör Yardımcısı ve Rektör Vekili, 2015’ten itibaren ise Rektör oldu. Şahin, 25 Mayıs 2018 tarihinde yapılan Genel Kurul’da TSE Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi.
Dr. Evrim İldem Develi hakkında;
Marmara Üniversitesi İngilizce Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu Evrim İldem Develi, koyu bir Fenerbahçe taraftarı olması nedeniyle bir dönem muhabirlik yaptı. Denizli’de tekstil sektöründe faaliyet gösteren ve ihracat yapan bir şirketler grubunda üretim planlaması uzman yardımcısı olarak kariyerine devam eden Evrim İldem Develi, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret anabilim dalında yüksek lisans yaptı, çeşitli kurumlarda Avrupa Birliği projelerinde çalıştı. Marmara Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı Üretim Yönetimi ve Pazarlama alanında doktora eğitimini tamamlayan Develi, bugün Ankara ve İstanbul’da birçok üniversitede Öğretim Görevlisi olarak hizmet sunuyor.
Mini test: Aşağıdakilerden hangisi TSE’nin esas görevleri arasında yer alan maddelerden biridir?
- İhracat standartlarına uyum çalışmaları
- Üniversiteler ve diğer bilimsel ve teknik kurum ve kuruluşlarla işbirliği sağlamak
- Yurtta standard işlerini yerleştirmek ve geliştirmek için elemanlar yetiştirmek ve bu amaçla kurslar açmak ve seminerler düzenlemek,
- Hepsi
Mini bilgi: Türkiye’nin Bugünkü Manada İlk Standardı’nın (Kanunname-i İhtisab-ı Bursa) Bursa Belediye Kanunu olduğunu biliyor muydunuz? İlgilenen okuyucularımız için linki: https://www.tse.org.tr/Hakkimizda?ID=547&ParentID=80