TOSYÖV, KOSGEB, KGF işbirliğiyle Eskişehirli KOBİ’lere finans olanakları anlatıldı
Daha fazla üretim, daha fazla ihracat TOSYÖV, KOSGEB, KGF A.Ş., Eskişehir Sanayi Odası (ESO), Eskişehir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ESMMMO) işbirliği, DenizBank, Makine İhracatçılar Birliği, Logo Yazılım ve dergimiz KobiEfor çözüm ortaklığında Eskişehir’de, ESMMMO Toplantı Salonu’nda düzenlenen “KOBİ’lere ve Girişimcilere Sağlanan Destekler ve Finans Olanakları” toplantısına KOBİ’ler, girişimciler, sanayiciler ve iş insanları yoğun ilgi gösterdi.
TOSYÖV (Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı), KOSGEB, KGF A.Ş. (Kredi Garanti Fonu) Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ve Eskişehir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ESMMMO) işbirliğiyle, DenizBank, Makine İhracatçıları Birliği, Logo Yazılım ve dergimiz KobiEfor çözüm ortaklığında düzenlenen “KOBİ’lere ve Girişimcilere Sağlanan Destekler ve Finans Olanakları” toplantısı, Eskişehir’de, ESMMMO Toplantı Salonu’nda, KOBİ’ler, girişimciler, sanayiciler ve iş insanlarının yoğun ilgisiyle gerçekleştirildi.
ESMMO evsahipliğinde düzenlenen toplantıya; CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan, TOSYÖV Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Kuleyin, Kocaeli Alikahya OSB Yönetim Kurulu Başkanı ve TOSYÖV Denetim Kurulu Üyesi Yalçın Sönmez, KOSGEB Başkan Yardımcısı ve TOSYÖV Başkan Yardımcısı Ahmet Akdağ, TOSYÖV Başkan Yardımcısı Osman Deveci, KGF A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Şeyda Yavuz, KobiEfor Genel Koordinatörü Nurdan Sönmez, Eskişehir SMMMO Başkanı Neşet Ertoy, Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Keşikbaş, DenizBank KOBİ Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Murat Kulaksız, TOSYÖV, ESO, SMMO’nun Yönetim Kurulu Üyeleri, Üyeleri, KOBİ’ler ve girişimciler katıldı.
“Rekabetçi yerli üretim şart”
TOSYÖV Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Kuleyin, açılış konuşmasında, 30. yılını kutlayan TOSYÖV ve faaliyetleri hakkında bilgiler verdi ve KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmak ve finansmana erişimle ilgili sorunlarını çözmek için büyük çabalar harcadıklarını ve harcamaya da devam edeceklerini söyledi.
Nezih Kuleyin, Vakfın çözüm ortaklarından olan KobiEfor’la ilgili de bir açıklama yaptı: “Eski Başkanımız Yalçın Sönmez’in 20 senedir yayınlanan KobiEfor Ekonomi ve Sanayi Dergisi var. Türkiyemiz’in kazandığı önemli yayınlardan bir tanesi ve aylık basılı ve dijital yayınlanıyor. KOBİ’lere ve girişimcilere iletişim platformu olarak çok önemli işlere imza atıyor.”
Türkiye’nin yeni bir sanayileşme metodolojisi ve yolu açması gerektiğini vurgulayan Kuleyin, Almanlar ve Japonlar’ın empoze ettiği Sanayi 4.0 ve Toplum 5.0 modellerine geçilmesinin savunulduğunu ancak dış ticaret fazlası veren, nüfusu artmayan, yaşlanan ve endüstrileşmenin bütün aşamalarını geçmiş bu ülkelerle Türkiye arasında ciddi farklar bulunduğuna dikkat çekti. Bu nedenle ancak yeni bir paradigma ve yeni bir dönüşümle çıkış sağlanabileceğini, bu aşamada yapılması gerekenin “rekabetçi yerli üretim” olduğunu işaret eden Kuleyin, ilk önce öğretilmiş çaresizliği yenmemiz gerektiğini vurguladı.
Kuleyin, “Şirketi biraz geliştireyim, dışarıya satarız” anlayışından sıyrılıp, “şirketi büyüteceğim, uluslarası bir şirket olacağım” anlayışıyla hareket etmemiz ve yerli malın değerli bir mal olduğuna inanmamız gerektiğini kaydetti. “Hepimizin ahlaklı ve etik birer şirket haline gelmemiz gerekiyor, eğer etik olamazsak sözümüzün bir değeri yoksa sözleşmemizin de hiçbir değeri yoktur” diyen Kuleyin, güvenilir şirketler haline gelinemezse başarılı olunamayacağını ifade etti: “Şirketlerimizin kurumsal yapısallaşmasını sağlamak zorundayız. Şirket olmak bir markadır ama çalışanların şirketi olmak bir niceliktir. Biz bütün bunları yaparsak uluslararası rekabette öne çıkabiliriz. Değerli olan parayla alınamayacak olanlardır. Güveni parayla alamazsınız. Şirketlerimizin parayla alınamayacak değerlerini artırmamız gerekiyor. Şirketlerin değerleri için mücadele etmesi çok önemlidir.”
“KOBİ’ler oyun kurucu olmalı"
Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu koşullar göz önünde bulundurulduğunda girişimciliğin çok önemli bir kavram olduğunu vurguladı: “Girişimcilik için iklim, ekonomik koşullar çok da mümkün görünmüyor. Dolayısıyla girişimciliğin arttırılması için yapılan çalışmalar son derece önemli.” Konuşmacıların “KOBİ’ler ülkenin belkemiği” sözüne atıfta bulunan Süllü, KOBİ’lerin oyun kurucu olmaları, bunun için de desteklenmeleri gerekliliğine değindi: “ESO Başkanı’nın söylediği ‘Herşeyden önemlisi paraya ulaşmaları gerekiyor. Ebedi Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü; ‘En iyi iktisatçılar muhasebecilerdir’ diyor.” Ülke yönetiminden evin muhasebesini yapan kadınlara kadar her alanda muhasebesini iyi yapanlarla ülkenin bir yerlere gelebileceğini, kalkınabileceğini belirten Süllü, böylesi bir toplantıya ESMMMO’nun evsahipliği yapmasını ve bütün paydaşları son derece önemsediğini söyledi.
“KOBİ’ler Türk ekonomisinin belkemiğidir”
KOSGEB Başkan Yardımcısı ve TOSYÖV Başkan Yardımcısı Ahmet Akdağ, KOSGEB’in yeni vizyonunu anlattığı konuşmasında, TOSYÖV’ün KOSGEB ile birlikte büyüyen kardeş kuruluş olduğunu söyledi. Ülkede nerede bir müteşebbis ruh ve iş yapan girişimci varsa KOSGEB’in onun yanında olmak, onu doğru yönlendirmek adına tüm Türkiye’de 110’a yakın temsilciliği bulunduğunu aktaran Akdağ, bu süreçte bir sivil toplum kuruluşu olarak TOSYÖV’ün hep önderlik ve mihmandarlık yaptığını, KOBİ kavramının Türkiye’de yerleşmesinde yol açtığını ifade etti.
Akdağ, Türkiye’deki 3.5 milyon işletmenin yüzde 99.7’sini oluşturan KOBİ’lerin, toplamda istihdamın yaklaşık yüzde 73’üne, cironun yüzde 62’sine, yatırımların yüzde 59’una, ihracatın yüzde 58’ine, katmadeğerin ise yüzde 50’nin üzerindesine imza attığını bildirdi. “KOBİ’ler Türk ekonomisinin belkemiğidir” diyen Akdağ, 1990’da kurulan KOSGEB’in sadece imalat sanayiye hizmet verirken 2009’da hizmet ve ticaret sektörlerini de desteklemeye başladığını, hedef kitlenin 400 bin KOBİ’den 3 milyon 400 bine ulaştığını, sahaya indiklerini, 2016-2017 yıllarına gelindiğinde KGF aracılığıyla çok önemli işler yaptıklarını anlattı. “Yeni bir vizyon, yeni bir yol haritası ortaya koymalıyız” kararıyla belirledikleri prensiplerden de söz eden Akdağ, artık KOBİ’lerde imalat sektörünün ağırlıklı ve öncelikli yer almasına dikkat ettiklerini kaydetti.
Büyük ölçekli işletmelere verdikleri destekler, Stratejik Ürün Destek Programı, Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi’nin devamı niteliğindeki Sanayi Teknoloji Hamlesi ile TÜBİTAK ile birlikte verdikleri destekleri de anlatan Akdağ, özellikle makine imalat sektöründeki KOBİ’leri bu desteklerden yararlanmaya davet etti. Bakanlık tarafından yayınlanan Öncelikli Ürünler Listesi’nin ilk önce makine sektörü için yayınladığını paylaşan Akdağ, bu çerçevede çok kapsayıcı bir program başladığını duyurdu.
Ar-Ge’nin ticari ürüne dönüşmesi ihtiyacını da gözeterek işletmelere verdikleri 5 milyon TL ile o yatırımların yapılmasını istediklerini kaydeden Akdağ, TİM ile yaptıkları güçbirliğine ve birlikte yürüttükleri tüm kesimleri hedefine almış Yurt Dışı Pazar Destek Programı’na da değindi. KOBİGEL Destek Programı ve işletmelerin dijitalleşmeye uyumunu sağlayacak programdan da söz eden Akdağ, büyük veri, otonom robot sistemler, akıllı sistemler, yapay zeka gibi dijitalleşme konusunda yeni ürün geliştiren işletmeleri de destekleyeceklerini kaydetti. Akdağ, işbirlikleri yapan işletmelere proje başına 10 milyon TL’ye kadar destek verdiklerini de açıkladı.
“Türkiye KOBİ’lerle büyür”
KGF A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Şeyda Yavuz, nüfusu 100 bini aşkın, iki üniversitenin yanı sıra katmadeğeri yüksek ürünler imal eden 500’i aşkın fabrika ve modern şehir altyapısıyla Eskişehir’in Türkiye’nin inovasyon reformunda önemli rol üstlendiğini söyledi. Türkiye ekonomisi ve dünya ekonomisi için KOBİ’lerin çok büyük önem arz ettiğini belirten Yavuz, küresel sistemdeki diğer aktörler gibi bizim de bu süreçte daha dinamik, daha esnek argümanlarla pozisyon almamız, bu bağlamda KOBİ’lerin önemini doğru tespit etmemiz gerektiğine dikkat çekti: “KOBİ’lerin, ekonomideki etkin rollerine karşın kredilerdeki payı maalesef hala yüzde 24 seviyelerinde. Biz de eğer KOBİ’lerin davranış kalıplarını, ticari bakış açılarını, değişim ve dönüşüme adaptasyon kabiliyetlerini, yeni pazarlara açılma hızlarını kısacası değişime yamanma güçlerini doğru kullanabilirsek ekonominin ivmesini arttırarak Türkiye ekonomisini büyütmemiz çok daha mümkün olacaktır. Küresel sistemin yaşadığı hızlı değişimi ülke ekonomisi olarak ancak bu değişime en yatkın olan KOBİ’lerle yakalamamız mümkündür.”
KGF’nin 28 yıldır bu bilinçle KOBİ’lerin finansmana erişiminde en büyük destekçilerinden biri olduğunu ve olmaya da devam ettiğini kaydeden Yavuz, bugüne dek yaklaşık 710 bin işletmeye, 365 milyar TL kredisine kefalet vererek, işletmelerin kredi kullanmalarının önündeki engelleri kaldırdıklarını anlattı. Yavuz, artık dünyanın en büyük kredi garanti kefalet kurumu olan KGF’nin bankacılık sektörü ile reel sektörü aynı paydada buluşturan ve her iki tarafın da ortak çıkarlarını gözeten bir konumda bulunduğunu, reel sektörün daha düşük maliyetlerle finansmana ulaşımını sağladığını söyledi. Kredi kefalet sisteminin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yoğun kullanılan bir ekonomik enstrüman olduğuna değinen Yavuz, Japonya ve Güney Kore’deki LG, Sony gibi markaların birer KOBİ’yken kefalet sisteminin de desteğiyle dünya markası haline geldiğini anlattı: “Biz de ülkemizde gelecek vaadeden KOBİ’lerimizin rekabet edebilirliğini artırmak ulusal ve uluslararası piyasalarda yer edinmelerine destek olmak için en büyük problem olan finansmana erişim konusunu engel olmaktan çıkarmak için var gücümüzle çalışıyoruz. KGF olarak her zaman KOBİ’lerimizin yanında yer almaya devam edeceğiz.”
Çözüm; imalat, sanayi, ihracat
Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, finansmana erişimin hala bir numaralı sıkıntı olduğuna dikkat çekti. ESO olarak eğitimler verdiklerini, MBA programları yürüttüklerini aktaran Kesikbaş, Türkiye’de şirketlerin hızlı büyüdüğünü ancak ciddi nakit problemi yaşadıklarını kaydetti: “Temel problem, yatırımlarda, Ar-Ge ve inovasyonda değil, işletme sermayemizin olmaması. Sıkıntı var, ağzımız yanıyor, yoğurdu üfleyerek yiyoruz, kapital birikimimiz maalesef yok. Sıkıntı işletme sermayesiyle ilgili. Büyüdük, parayı fabrikalara, makinalara gömdük. Herkesin makinası, binası var ancak bunu döndürecek nakit akışıyla ilgili sıkıntılar yaşanıyor. ESO olarak 72 milyon TL Nefes Kredisi verdik. İhracat yapanların bilançolarında kesinlikle bir sıkıntı yok. Özellikle KOBİ’lerin düşük miktarda olan ihracatlarını da desteklemek, tabana yaymak, bunları artırmak gerekiyor. Doğru analiz yapmadan bu işler çözülmez, imalattan, sanayiden ihracat yapmaktan başka çözümümüz yok.” Yatırım bankacılığının gelişmesini isteyen, bankaların mutlaka birebir şirketleri iyi analiz etmesi gerektiğine dikkat çeken Kesikbaş, KOSGEB’e kısa dönemde iyi fonlamalar yaptığı için teşekkür etti. TÜİK verilerine göre Eskişehir’in, merkezi İstanbul’da olan şirketler dahil toplamda 2.5 milyar dolar ihracat yaptığını, cari fazla veren bir kent olduğunu söyleyen Kesikbaş, “Paraya ihtiyaç var” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Serbest muhasebeci ve mali müşavirler de KOSGEB desteklerinden yararlanmak istiyor
Eskişehir SMMMO Başkanı Neşet Ertoy, herkesin ortak hedefinin “güçlü bir ekonomi ve güçlü bir ülke yaratmak için çalışmak, üretmek, hizmet etmek” olduğunu söyledi. Ertoy, Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile KOSGEB tarafından verilecek hizmetler ve yararlandırılacak sektörlerin belirlenmesinde mesleki, bilimsel ve teknik alanda faaliyette bulunan sektörlerin de desteklerden yararlanabileceğinin kararlaştırıldığını ancak muhasebe, denetim ve müşavirlik faaliyetlerinin bunun dışında tutulduğunu belirtti. KOBİ’lere sürekli hizmet eden ve KOBİ’lerden farklı olmayan meslek grubu olarak KOSGEB desteklerinden yararlanamadıklarını bunun adil olmadığını dile getiren Ertoy, bu desteklerden yararlanan sektörler grubu olarak değerlendirilmeyi talep ettiklerini açıkladı.
“KOBİ’ler büyürse ülke büyür”
DenizBank KOBİ Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Murat Kulaksız, bankacılığın aynı zamanda KOBİ’leri güçlendirmek olduğunu belirterek, 81 ilde 750 şubeyle Türkiye’nin her yerinde bulunduklarını söyledi. TOSYÖV işbirliğiyle Çorlu’dan Mardin’e kadar birçok yerde KOBİ’leri ve girişimcileri bilgilendiren toplantılar yaptıklarını aktaran Kulaksız, “KOBİ’ler ülkenin can damarıdır” dedi. Kulaksız, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de bulunan yaklaşık 3 bin işletmenin yüzde 99.8’inin KOBİ olduğunu, bunların GSMH içindeki payının da aşağı yukarı aynı olduğunu ifade etti. Türkiye’de kredilerin yalnızca yüzde 24’ünü kullanan KOBİ’lerin Avrupa ve ABD’de sektördeki kredilerin yüzde 30’unu kullandığını paylaşan Kulaksız, aşağı yukarı 2.5 trilyon kredinin yalnızca 600 milyarının KOBİ kredisi olduğunu, bu noktada KOBİ’lere de çok iş düştüğünü söyledi.
DenizBank’ın KGF ve TOBB işbirliğiyle KOBİ’lere ucuz kredi imkanı sağlayan Nefes Kredisi verdiğini, bu krediden yararlanabilmenin yolunun düzgün bir bilançodan geçtiğini söyleyen Kulaksız, DenizBank’ın Ekonomi Değer Kredisi ile de KOBİ’leri desteklediğini, Eskişehir’den bu krediye yalnızca 23 şirketin başvurduğunu, bilançosu çok zayıf KOBİ’lerin krediyi alamadıklarını, alanların da maliyetlerinin arttığını söyledi. KOBİ’lere “Bilançonuzu düzeltin” uyarısını yapan Kulaksız, SMS ile yapılan esnaf kredi başvurularında saniyeler içinde geri dönüş yaptıklarını vurguladı. KOBİ’lerin öncelikle kendi dönüşümlerini sağlamak zorunda olduğuna dikkat çeken Kulaksız, KOBİ Değer 1 ve KOBİ Değer 2 Kredisi’nde de oldukça düşük rakamlara ulaştıklarını ifade etti.
Uygun maliyetli finansmana ulaşabilmeleri için KOBİ’lere mümkün olduğunca bilançolarını sağlam tutmalarını, kayıtlı ekonomiyi hayata geçirmelerini, muhasebe işleri için kalifiye elemanlarla çalışmalarını öneren Kulaksız, “Çünkü KOBİ’ler büyürse ülke büyür, yarının büyük firmaları KOBİ’lerden çıkıyor. Ekonomiyi büyütmek için KOBİ’leri büyütmek lazım” dedi. DenizBank’ın işletmelere sunduğu avantajlı ürünlerden de söz eden Kulaksız, İşletme Kart ile KOBİ’nin limitine göre istediği zaman ATM’den 12 ay taksitle, teminatsız kredi çekebildiğini açıkladı. Dijitalleşme ve teknolojinin lüks değil, ihtiyaç olduğuna da değinen Kulaksız, POS cihazı kullanan KOBİ’lere DenizBank’ın mobil POS uygulamasından da söz etti.
Eskişehir’de enerji, ihracat, turizm, savunma sanayi KOBİ’lerinin önemine değinen Kulaksız, ildeki işletmelerin ihracatını artırmak için DenizBank olarak ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını duyurdu. Kulaksız, KOBİ’lerin ihracatla ilgili her türlü bilgiye 0 212 348 34 44 numaralı telefonu arayıp ulaşabileceklerini dile getirdi. Ucuz kaynağı daha çok KOBİ’ye ulaştırmayı görev edindiklerini, Eskişehir’e fayda sağlamak istediklerini söyleyen Kulaksız, DenizBank olarak KGF kredileri ve KOSGEB’in yerli makine alım kredisi gibi birçok desteği de KOBİ’lere ulaştırdıklarını sözlerine ekledi.
Panel: “KOBİ ve Girişimcilere Destek Sağlayan Kuruluşlar”
TOSYÖV Başkan Yardımcısı ve İTO (İstanbul Ticaret Odası) Meclis eski Başkan Vekili, Avukat Osman Deveci, “KOBİ ve Girişimcilere Destek Sağlayan Kuruluşlar” panelinin moderatörlüğünü yürüttü.
“Hedef; dış ticaret fazlası veren Türkiye”: TİM’in yürüttüğü etkinliklere ve 5G vizyonuna değinen TİM Strateji, İnovasyon ve Girişimcilik Şube Müdürü Dr. Kübra Ulutaş, 2012’den beri Türkiye İnovasyon Haftası etkinliğini düzenlediklerini, İnovaLİG’in Türkiye’nin ilk inovasyon geliştirme programı, İnoSuit’in inovasyon odaklı mentorlük programı olduğunu, 150 üniversiteden öğrencilerle İnovaTİM ekibi kurduklarını, TİM-TEB Girişim Evleri ile Türkiye’nin 10 farklı ilinde 850’ye yakın girişimciye 9 farklı programda mentörlük destekleri verdiklerini anlattı.
Ulutaş’ın verdiği bilgilere göre; ülke masaları ve sektör masaları bulunan, alım heyetleri ağırlayan TİM, 135 ülkede çeşitli fuarlara katılıyor. TİM uygulamasını akıllı cihazlarına indiren işletmeler, TİM’in faaliyetleriyle ilgili güncel bildirimleri alabiliyor. 444 0 8 46 Alo TİM aracılığıyla ihracatla ilgili sorulara yanıt veriliyor. TİM-KOSGEB işbirliğiyle TİM-KOBİ İhracat Seferberliği Programları, TİM-KOSBGEB Yurt Dışı Pazar Destek Programı başladı, TİM Dış Ticaret Kompleksi’nde Ticaret Bakanlığı birimi mevcut.
“Hedefimiz dış ticaret fazlası veren Türkiye” diyen Ulutaş, son 12 ayda 180 milyar dolar ihracat yapıldığını, bu yıl 182 milyar dolar ihracat hedeflendiğini, Türkiye’de ihracatçı firma sayısını 200 binlere çıkarmayı, dünya ticaretinden de yüzde 1 pay almayı, 2023’te 250 milyar dolar, 2030’da 400 milyar dolar mal ve hizmet ihracatı hedeflediklerini paylaştı.
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü Sanayi ve Teknoloji Uzmanı Ayşe Ergin, Yatırım Teşvik Sistemi’ni anlattı. Verilen desteklerle cari açığın azaltılmasının hedeflendiğini, gelişmişlik düzeyine göre Eskişehir’in 1. Bölge’de yer aldığını belirten Ergin, Eskişehir’de yapılacak; yüksek teknolojiye yönelik girişimlerin, Ar-Ge yatırımlarının ve stratejik yatırımların 5. Bölge desteklerinden yararlanabileceğini söyledi. Stratejik yatırımların sabit yatırımının 50 milyon TL’nin üzerinde olması gerektiğini vurgulayan Ergin, Eskişehir’de Genel Teşvik’lerden yararlanıldığını ve genelde büyük ölçekli yatırımların bulunduğunu, ilde ayrıca sera yatırımlarının da bölgesel teşviklerden yararlanabileceğini ifade etti.
KGF A.Ş. Eskişehir Şube Müdürü Yeliz Göze Acar, toplam kefalet hacmi 350 milyar TL’ye ulaşan KGF’nin artık kadın ve genç girişimcilere, esnaf ve sanatkarlara, KOBİ dışı işletmelere de Hazine destekli kefalet verebildiğini anlattı. 2016’dan itibaren ise 700 bin KOBİ’ye ulaştıklarını, kefaletlerin bankalar aracılığıyla veya doğrudan sağlandığını aktaran Acar, kendi özkaynaklarıyla 3 milyon ve 3 milyon 750 bin TL’ye kadar, COSME projelerinde 1 milyon TL üst limitle kefalet verebildiklerini söyledi. KOBİ’lere 25 milyon TL, KOBİ dışı işletmelere 250 milyon TL’ye kadar, 60 ay vadeli, 1 yıl geri ödemesiz işletme kredilerinde, 120 ay vadeli, 3 yıl geri ödemesiz yatırım kredilerinde de kefalet imkanı sağladıklarını, özkaynak kefaletlerinde yüzde 2 komisyon bedeli tahsis ettiklerini kaydeden Acar, ayrıca yüzde 0 komisyon yüzde 80 kefaletle Ekonomi Değer Kredisi, 31 Aralık 2019 tarihine kadar, yüzde 1.5 komisyon oranıyla (30-60 ay vadeli işletme ve yatırım kredileri) üst limiti 500 bin TL olan COSME kredileri kullandırdıklarını da söyledi.
KOSGEB veri tabanına kayıt ve güncel KOBİ beyannamesi önemli: Özellikle mali müşavirlerden KOSGEB veri tabanında KOBİ beyannamesi olmasını ve bu beyannamenin güncel tutulmasını istediklerini belirten KOSGEB Eskişehir Müdürü Tarık Yılmaz, KOSGEB veri tabanına kayıt, KOBİ beyannamesi, program başvurusu, mal ve hizmet alımı, değerlendirme, destek başvurusu gibi her aşamanın e-devlet üzerinden olduğunu söyledi. KOBİ’lere desteklere başvuru yapmadan önce KOSGEB şubesine gelip konunun uzmanlarıyla konuşmalarını öneren Yılmaz, Yurt Dışı Pazar Desteği’nin tüm sektörlerdeki KOBİ’leri kapsadığını, yüzde 70’i hibe yüzde 30’u geri ödemeli destek için kefalet mektubu istediklerini, KGF’den destek alınabileceğini aktardı. Projelerin büyüklüğüne göre hibe miktarlarını artırdıklarını, 5 KOBİ’nin bir araya gelerek İş Geliştirme Desteği alabileceğini, yüzde 60’a kadar maaş desteği içeren Nitelikli Eleman Desteği bulunduğunu kaydeden Yılmaz, her firmada devlet desteklerini takip eden bir çalışanın bulunması gerektiğine işaret etti. Üst limiti 1 milyon lira olan KOBİGEL Desteği, projeyle başvurulabilen Ar-Ge, İnovasyon Destek Programı, Endüstriyel Destek Programı, KOBİ Teknoyatırım, Stratejik Ürün Desteği, İşbirliği Destek Programı, KOBİ Finansman Destek Programı, Girişimciliği Geliştirme Destek Programı hakkında bilgiler veren Yılmaz, düşük teknolojili yatırımlar için 500 bin TL, yüksek teknolojili yatırımlar için 5 milyon TL’ye kadar destek alınabileceğini aktardı.
“Türkiye KOBİ’leriyle gelişecek”: KOBİ’lere KOBİ’lerden daha çok inandığını belirten T.C. Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Devlet Yardımları eski Daire Başkanı Dr. M. Cevdet Baykal, “Türkiye KOBİ’leriyle gelişecek” dedi. Kayıt dışı ekonominin rekabeti bozduğunu aktaran Baykal, bir üniversitede yapılan araştırmaya göre Türkiye ekonomisinin yüzde 25’inin kayıt dışı olduğunu ifade etti. KOBİ’lerin Avrupa Birliği’nin (AB) uyguladığı teşviklerden yararlanabileceğini, Türkiye’de mal ve hizmet ihracatına yönelik devlet destekleri bulunduğunu, desteklerden yararlanmak için önce başvurulması ve hiç kamusal borcun bulunmaması gerektiğini anlatan Baykal, 2-4 yıl vadeli, yüzde 50-60-75 oranında, 50 bin dolardan 1.5 milyon dolara kadar pazara girişten, Ar-Ge, inovasyona, markalaşmaya kadar birçok alanda destekler bulunduğunu paylaştı.
TÜBİTAK TEYDEB, Ar-Ge projelerini destekliyor: TÜBİTAK TEYDEB-MAKİTEG Makine İmalat Teknolojileri Grubu Bil. Prog. Uzmanı Taner Bahadır, TEYDEB eğitim videolarına Youtube üzerinden ulaşılabileceği bilgisini paylaştı. Proje esaslı TEYDEB desteklerinde yeni bir ürün geliştirilmesi veya mevcut ürünün geliştirilmesi gerektiğini aktaran Bahadır, Ar-Ge projelerini desteklediklerini, projelerin risklerine ortak olduklarını anlattı. Bahadır, TÜBİTAK TEYDEB hakkında daha ayrıntılı bilgilere web sitesi üzerinden ulaşılabileceğini, özellikle 1502 veya 1507 başlıklı programların KOBİ’lere yönelik destekler içerdiğini söyledi.
Dijitalleşme KOBİ’leri ileriye taşıyacak: e-Logo Gelir ve İş Geliştirme Yöneticisi Abdullah Ceylan, dijital dönüşüm sürecinin yaşandığı günümüzde zaman ve mekan metaforunun ortadan kalktığını, mobil bir dünyayı yaşadığımızı belirterek, üretilenin yaygınlaşması ve yayılmasının müthiş hız kazandığına dikkat çekti. Günümüzde artık hızlı balığın yavaş balığı yuttuğunu ifade eden Ceylan, “Artık hızı yakalayıp o treni kaçırmamak lazım” dedi ve işletmelere datalarını bir an önce dijitalleştirmelerini tavsiye etti. Faturaları e-faturaya taşımanın önemini vurgulayan Ceylan, rekabette, olabildiğince bütün altyapıları dijitale taşımanın KOBİ’leri ileriye taşıyacağını söyledi.
DenizBank, ihracatçı KOBİ’lerin de yanında: DenizBank Başkent-2 Bölge Müdürü Ahmet Kurtoğlu, Türkiye’nin 5. büyük özel bankası olan DenizBank’ın Avrupa’da DenizBank AG ile 8 ülkede, Rusya’da ise DenizBank Moskow ile faaliyet gösterdiğini ve ihracatçılara bütün bu ülkelerde yardımcı olabileceklerini söyledi. Finansal okuryazarlık seviyesi ve eğitim düzeyi yüksek, bankacılık sisteminde rekabetin çok üst düzeyde yaşandığı, sanayi, eğitim, sanat, tarım ve hayvancılık şehri Eskişehir’de 100 civarından personel ve 8 şubeyle faaliyet gösterdiklerini aktaran Kurtoğlu, esnaf odalarına kayıtlı 17 bin, ticaret odalarına kayıtlı yaklaşık 15 bin, sanayi odasına kayıtlı 550 civarında olmak üzere yaklaşık 34 bin firma bulunan ilde bu firmaların yaklaşık yüzde 40’ı ile aktif olarak çalıştıklarını kaydetti: “Daha fazlasına ulaşmaya çalışıyoruz. Bizim 8 şubemize ek olarak önümüzdeki yıllarda 1-2 şube daha açmamız sözkonusu olabilir.”