SATSO, 2020 projeleriyle Sakarya’nın yatırım ve ihracat potansiyelini artırıyor

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, üretimi, sanayisi, ticareti, eğitim kalitesi, nitelikli istihdamıyla Marmara Bölgesi’nin Türkiye’nin altın gerdanlığı, Sakarya’nın da bu gerdanlığın bir parçası olduğunu söylüyor. Altuğ, 2019 yılında yaklaşık 26 sektörde, 164 ülkeye 5 milyar dolar ihracat yapan Sakarya’nın Türkiye’nin ihracatçı illeri sıralamasında 7. sırada yer aldığını belirterek, “İlk 1000 ihracatçıdan 19’una sahip, 2019 Ekim ayı itibariyle yaklaşık 200 milyon TL sermayeli 500 yeni işletmesi olan, İSO (İstanbul Sanayi Odası) En Büyük 500 Şirket Listesi’nde toplam 36 firmasıyla yer alan, 2 üniversitesi, 22 Ar-Ge merkezi, 3 tasarım merkezi, 2 teknoloji transfer ofisi ve 8 Organize Sanayi Bölgesi (OSB) bulunan Sakarya, ekonomiye katkısıyla ön plana çıkan bir bölge oldu” diyor.
A. Akgün Altuğ, İstanbul, Ankara, Bursa ve Kocaeli gibi büyükşehirlere yakınlığı, deniz, hava, karayolları ulaşım avantajları, üniversiteleri, gelişmişlik düzeyi, nitelikli istihdamı, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB’ler), tarım, sanayi, ticaret, üretim, turizm ve iş potansiyeliyle Sakarya’nın, üreticiler ve yatırımcılar açısından cazibe merkezi olduğunu dile getiriyor. Altuğ, bu avantajlarla yeni yatırımları Sakarya’ya çekmeyi amaçladıklarını aktarıyor: “Biz ülkenin, Türkiye’nin yükselişinin, çıkışının üretmekten geçtiğine inanıyoruz. Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir olmasının yegane yolu; üretimi artırmak. Üreteceğiz, rekabet edeceğiz ve dünyaya ürünlerimizi ihraç edeceğiz.”
A. Akgün Altuğ, Sakarya’nın Türkiye ihracatının yüzde 3’ünü gerçekleştirdiğini aktarıyor: “2019 sonu itibariyle 5.6 milyar dolar civarında ihracat, 2.8 milyar dolar ithalatımız sözkonusu. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 180’lerle Sakarya, Türkiye’de lider il. 5.6 milyar dolarlık ihracatı da 380-400 firmamız yapıyor. Dış ticaret fazlası veren bir iliz. Üretim, ticaret, tarım, turizm, lojistik anlamda çok önemli bir yere sahibiz. Şehrimizde çok büyük sermayeli otomotiv firmaları var. Yavaş yavaş savunma sanayi kümelenmesi oluşuyor. Yerli tank yapımı ve savunma sanayisinde kullanılan diğer araç gereçlerin üretilmesi sözkonusu. Ayrıca Milli Tren Projesi’ni de Sakarya’daki Türkiye Vagon Sanayi A.Ş. (TÜVASAŞ) yapıyor. Mayıs ayında, 160 km hıza sahip ilk vagon seti raylara inecek. Hyundai EURotem firması, Türkiye’deki metrolarda kullanılan vagonları Sakarya’da üretiyor.” Altuğ, bir büyük avantajlarının da faaliyete başlayan ve kapsamını yavaş yavaş genişleten Karasu Limanı olduğunu, haftada 2 kez Ukrayna’dan Türkiye’ye, Türkiye’den Ukrayna’na Ro-Ro gemisiyle tırların gidip geldiği bilgisini paylaşıyor.
İhtisas OSB’lerle büyüme hedefi: Altuğ, Türkiye’de illerin yüzölçümünün yüzde 3’ünün sanayiye ayrılması gerektiğini düşünüyor. Avrupa’da bazı illerde bu oranın yüzde 5’lerde olduğunu belirten Altuğ, Türkiye’de henüz yüzde 1 rakamına bile ulaşılamadığına değiniyor. Altuğ, Sakarya’nın ise daha çok teknoloji, Ar-Ge, bilişimle ilgili, pahada ağır, katmadeğerli ürünleri üretmeyi hedefleyen yatırımların olduğu bir bölgeye dönüşmesini istiyor. SATSO da projelerini bu anlayışla geliştiriyor.
Üretime ve istihdama sağladıkları katkılar nedeniyle OSB’lerin önemli olduğunu vurgulayan Altuğ, mevcut 8 OSB’nin sayısını 11’e çıkarmak için gerekli çalışmaları yaptıklarını ve Sakarya’da daha çok ihtisas OSB’lerle büyümeyi hedeflediklerini anlatıyor: “Mevcutta 3 yeni ihtisas OSB’miz var. İlk kurduğumuz Kaynarca’daki Mobilya İhtisas OSB, yine Kaynarca’da Makine İhtisas OSB, bir de Ferizli Bölgemiz’de Metal ve Otomotiv İhtisas OSB’miz var.
Sakarya sanayi üretiminin yanı sıra tarım potansiyeliyle de dikkat çekiyor. Çok ciddi anlamda verimli tarım alanlarına sahibiz. Bu da bizim ciddi bir avantajımız, tarımsal ürünleri sanayiye çevirme anlamında bir takım yatırımları Sakarya’ya çekiyor. Şehrin güneyinde Geyve Pamukova tarafında bir Gıda İhtisas OSB kurmayı da düşünüyoruz. SATSO, Sakarya Valiliği, Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerimizle birlikte uygun bir yer arayışı içindeyiz. Şehri ve ekonomiyi büyütürken bizim olmazsa olmazımız; çevre. Asla ve asla OSB’lerimizi 1., 2. ve 3. sınıf tarım alanlarına kurmak istemiyoruz, atıl arazilere kurmak istiyoruz. Şehirde yaklaşık 280 bin hektar civarında tarım alanı olduğu için yer bulmak da o kadar kolay değil.” SATSO’nun mevcut 32 projesinin birçoğunun 2020 yılında da devam edeceğini söyleyen Altuğ, 2020 yılında ön plana çıkacak çalışmalarını özetliyor:
• “Sakarya Valiliği, Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Sakarya Üniversitesi ve SATSO işbirliğinde Sakarya Kent Stratejik Planı’nda sona yaklaşıyoruz, uygulama aşamasına 2020 yılında geçilecek. Şehrin kısa, orta ve uzun vadede nasıl gelişeceğini, nereye gideceğini planlıyoruz, şehrin gelecek vizyonunu çiziyoruz.
• Karasu Limanı’nın daha yoğun kullanılması için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Köstence ve Burgaz gibi yeni hatların eklenmesi için çalışacağız.
• Sakarya Uluslarası Ticareti Geliştirme Merkezi (SUTGEM) projemizi, Sabancı Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) işbirliğiyle yürütüyoruz. Ana hedefimiz; 2023 yılına kadar, Sakarya’daki 400 ihracatçı firma sayısını 1000’e, ihracatımızı ise 10 milyar dolara çıkarmayı ve Türkiye ihracat sıralamasında ilk 5 il arasında olmayı  hedefliyoruz. OSB’lerimizde şu an yeni yatırım yapan 3-4 yabancı sermayeli firma var, onların fabrikalarının üretime başlamasıyla ihracatımızın 1 milyar dolar daha artacağını öngörüyoruz. Öncelikli hedefimizse KOBİ’leri ihracatçı yapmak. Makine imalatçılarını ve mobilya üreticilerini kümelendiriyoruz ve destekliyoruz.
• Sakarya Tarımsal Ürünler Üretim  Mükemmelliyet Merkezi’ni hayata geçireceğiz.
• Bölgemizde yaklaşık 20 yıldır, dış mekan süs bitkiciliği sektörü yükseliyor. Türkiye’deki bütün belediyelerin ve inşaat firmalarının peyzajlarında kullandıkları ağaç, çalı vs. gibi bitkileri üreten, aynı zamanda ihracat da yapan yaklaşık 500 firma, 80 bin dekar alanda faaliyet gösteriyor. Sektörün dünyada lider olabilmesi için bazı yatırımlara ihtiyaç duyduğunu gözlemledik. SATSO; SBB, Sakarya 2. OSB ortaklığıyla Doku Kültürü Laboratuvarı kuruyoruz.

MARKA’dan (Doğu Marmara Kalkınma Ajansı) aldığımız hibe desteğiyle çalışmalara başladık, yaz sonuna kadar inşaatı ve laboratuvarı tamamlayacağız, hem şehrimizdeki firmaların hem de Türkiye tarımının hizmetine sunacağız. Bölgemizin değer zincirinde yer alan yurt içinde ve dışında talep gören süs ve gıda bitkilerinin tohum, fide ve fidanlarının doku kültürü teknolojisiyle çoğaltılmasını amaçlıyoruz. Yıllık 30 milyon bitki üretim kapasitesine sahip olacak laboratuvarımızda bölgenin ihtiyaçlarına göre tespit edilen 4.700 çeşit tohum, fide, fidanın doku kültürü teknolojisiyle üretimi yapılacak.
Bölgemiz tarım bölgesi; çok ciddi mısır, fındık üretimimiz var. Özellikle fındık fidanlarının hem bölgemizde hem bütün Karadeniz Bölgesi’nde ekonomik ömrünün dolduğunu görüyoruz, üretimin daha verimli olmasını sağlamak için yeni fidanlarla değiştirilmesi lazım. Bu milyonlarca fidan demek. Konvansiyenel sistemlerle yapılırsa yıllarımızı alır ve çok maliyetli olur, kısa zamanda, hastalıktan ari biçimde tohum, fide, fidan üretilmesinin yegane yolu ise doku kültürü laboratuvarı. Çay fidanları, fıstık ve meyve ağaçlarının da yenilenmesi gerekiyor.”
• Topraktan Sofraya Gastro Sakarya Kitabımız ile UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na girmek için çalışıyoruz. Şehirdeki birçok restoranın kitabın içindeki reçeteleri, yemekleri turizm amaçlı kullanmasını istiyoruz. Kitabımızı yaz sonunda yayınlayacağız. Kitabın çıkışıyla birlikte yaz sonunda bir Gastro Sakarya Yemek Festivali de düzenlemeyi planlıyoruz.”