ODTÜ Teknokent Bilişim İnovasyon Merkezi açıldı
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yurtiçi ve yurtdışındaki çalışmaları ve projeleriyle KOBİ’lerin yanında
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ODTÜ Teknokent Bilişim İnovasyon Merkezi’ni açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi ayaklarımız üzerinde durmak mecburiyetindeyiz. Bunu beceremezsek ipin ucu başkalarının eline geçer. Teknolojiye hakim olmadan bağımsızlığımızı sürdüremeyiz” dedi.
ODTÜ Teknokent Bilişim İnovasyon Merkezi’nin açılışı, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldı. Açılışta, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, milletvekilleri, ODTÜ Rektörü Prof.Dr. Mustafa Versan Kök ve akademisyenler de yer aldı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın evsahipliğinde gerçekleştirilen törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılışı yapılan ODTÜ Teknokent Bilişim İnovasyon Merkezi'nin hayırlı olmasını dileyerek, merkezin Türkiye’ye kazandırılmasını sağlayan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ODTÜ yönetimini tebrik etti. Bilişim ve telekom alanında teknoloji geliştirme çalışmaları yapmak üzere burada faaliyet yürütecek firmalara başarı temenni eden Erdoğan, yeni fikirlerin teknolojiye dönüşmesine vesile olmak üzere kurulan öğretim elemanları ve öğrenciler ile genç girişimcilerin çalışmalarının destekleneceği kuluçka merkezini de çok önemli gördüğünü söyledi.
Türkiye’nin hedeflerine ulaşabilmesi için bu tarz merkezlerin olması ve bunların çoğaltılmasının gerekli olduğunu vurgulayan Erdoğan, “İnsanımızın zekasını ve pratikliğini bilimsel ve teknolojik disiplinle fikre, araştırma, geliştirmeye, ürüne, üretime dönüştürdüğümüzde ülkemizin herkesi şaşırtacak bir hızla yükselişe geçeceğine inanıyorum” dedi.
Recep Tayyip Erdoğan, ODTÜ’nün kuruluş hikâyesinin Türkiye’de bilimin ve teknolojinin serencamını göstermesi bakımından çarpıcı bir örnek olduğunu söyledi. Erdoğan, ideolojik kavgaların yaşandığı dönemden etkilenmesine rağmen ODTÜ’nün, bilim ve teknoloji alanındaki marka değerini korumayı bildiğini belirterek, ODTÜ’yü hep başarılarıyla, yetiştirdiği kaliteli öğrencileriyle, sahip olduğu yüksek standartlı öğretim kadrosuyla ve altına imza attığı bilim-teknoloji faaliyetleriyle değerlendirdiklerini ifade etti.
Türkiye’nin hâlihazırda çok ideal bir yükseköğrenim sistemine sahip olmadığı eleştirisinde bulunan Erdoğan, bu alanda daha kapsamlı ve büyük adımlar atmakta kararlı olduklarını, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin diğer hususlar gibi yükseköğretim alanındaki reformlar için de bize büyük imkânlar sağladığını kaydetti: “Özellikle tıp, mühendislik ve hukuk gibi temel alanlarda eğitim kalitesinin yükseltilmesine yönelik reformlara olan ihtiyacımız çok daha acildir. Vakıf üniversitelerimizin, kendilerine sağlanan onca ayrıcalığa rağmen kimi istisnalar hariç, eğitimde kalitenin yükseltilmesi beklentilerimize yeteri kadar katkıda bulunamadıklarını görüyoruz. Hatta bazı vakıf üniversitelerimizin, vakıf mantığıyla asla uyuşmayacak şekilde, sadece kazanç odaklı faaliyet gösterdiklerini de üzüntüyle müşahede ediyoruz. Ayrıca denklik konusunun da yine bu kalite anlayışı çerçevesinde geliştirilecek objektif kriterlere bağlanarak hızla çözülmesine ihtiyaç olduğu anlaşılıyor. İnşallah tüm bu meseleleri önümüzdeki dönemde hâl yoluna koyacak, Türkiye’yi yükseköğrenimde parmakla gösterilen ülkeler arasına sokacağız.”
“Teknolojik bağımsızlığımız çok önemlidir”: Dünyada artık bağımsızlığın ölçüleri olan toprak, bayrak, millî para gibi kriterlere yenilerinin eklendiği bir döneme girildiğini aktaran Erdoğan, bunların başında da teknolojik bağımsızlığın geldiğini vurguladı: “Veri üretiminden güvenliğine, savunma, sağlık, eğitim, bilişim teknolojilerinden yapay zekâya kadar her alanda kendi ayaklarımızın üzerinde durmak mecburiyetindeyiz. Şayet biz bunu beceremezsek zorunlu olarak ipin ucu başka birilerinin eline geçecektir. Nasıl topraklarımıza hükmetmeden bağımsız olamazsak teknolojiye hâkim olmadan da bağımsızlığımızı sürdüremeyiz. Üstelik bizim, kendimizle birlikte, kalbini ve umudunu bize yöneltmiş tüm dostlarımıza, kardeşlerimize karşı da sorumluluklarımız var. Teknolojik bağımsızlığımız, işte bu sebeple de çok önemlidir.”
Bilgi temelli kalkınmanın temel şartının kendi değerlerini özümsemiş, bilim ve teknolojinin “künhüne vakıf bir nesil” yetiştirmek olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu bizim için öncelikli bir adım olmalı. Teknolojiyi sadece kullanan değil, tasarlayan, geliştiren ve üreten bir ülke konumuna gelmedikten sonra bu hedefe ulaşamayız. Eğer teknoloji çok hızlı gelişiyorsa bizim ondan daha hızlı hareket etmemiz, bunun için de daha çok çalışmamız şarttır” değerlendirmesini yaptı.
“Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye”: Erdoğan, tüm hazırlıkların dijital bir dünya için yapılması gerektiği uyarısında bulunarak, bilgiye erişimi sınırlandırmanın değil, tam tersine çeşitlendirmenin ve bilinçli kullanımının yollarını arayacaklarını bunda da üniversitelere ve akademisyenlere büyük görevler düştüğünü dile getirdi. Erdoğan, küresel rekabette öne geçebilmek için üniversitelerin de en etkin şekilde kullanılması gerektiğini aktararak, dünyanın yapay zekâ çalışmalarında yeni bir teknoloji seviyesine doğru gittiğini, Almanya’da buna “Endüstri 4.0”, Japonya’da “Toplum 5.0”, ABD’de “Yaşam 3.0 - 4’ncü Devrim - Birey 4.0” gibi adlar verildiğini Türkiye’de ise “Millî Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye” diyerek bu süreçte yer aldıklarını söyledi.
Erdoğan, “Cumhurbaşkanı olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da daima yanınızda bulunacağımdan asla şüpheniz olmasın. Türkiye’yi hep birlikte hedeflerine ulaştıracağız. Bu sadece benimle olacak bir iş değil. Ben siyaset olarak, ülkemin başındaki bir yönetici olarak varım. Sizler ise ilim ve irfanın temsilcileri olarak varsınız. Eğer bizler bütünleşirsek o zaman gerçekten milliyetperver, vatansever bir nesil yetiştirir ve ülkemizi uçururuz” diye konuştu.
İhracata 1.3 milyar dolar katkı
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, amaçlarının küresel yarışta Türkiye’yi ön sıralara taşıyacak girişimlerin filizlenmesi ve teşvik edilmesi olduğunu belirterek, “ODTÜ Teknokent ülkemizin ilk teknoparklarından. 380’in üzerinde firmaya ev sahipliği yapıyor. Bugüne kadar 7 bine yakın proje tamamlandı, 939 projenin çalışmalarına devam ediliyor. Yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucu ekonomiye 13 milyar liralık satış ve 1.3 milyar dolarlık ihracat katkısı sunuldu.”
Bakan Varank, üniversiteleri yıllarca kendi ideolojilerinin arka bahçeleri olarak görenlere inat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde son 16 yılda bilime ve araştırmaya büyük önem verdiklerini, üniversiteleri ikna odalarıyla anılmaktan kurtarıp, başarılarla gündeme gelmesini sağladıklarını söyledi. ODTÜ Teknokent Bilişim ve İnovasyon Merkezi’nin bu başarıları çok daha yukarılara taşıyacağını vurgulayan Varank şunları kaydetti: “Ankara’da öğrencilik hayatına başladığımda siz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Bilkent Üniversitesi’ne gelip bir konferans vermiştiniz. Ben ve arkadaşlarım da buradan sizi dinlemeye gelmiştik. Daha sonra biz de ODTÜ öğrencileri olarak sizi okulumuzda ağırlamak, özellikle bizim zamanımızda faaliyete başlayan bu kongre merkezinde sizi misafir etmek için çok uğraştık. Malum, 28 Şubat’ın karanlık günlerine hızla ilerlediğimiz bir süreçti ve biz o zamanki zihniyeti maalesef çok uğraşmamıza rağmen aşamadık. Şimdi sizi bu salonda görmek, bu salonda sizi dinleyecek olmak bizler için çok farklı manalar da içeriyor. Bunu özellikle belirtmek istiyorum.”
“Antarktika’da geçici bilim üssümüzü kurduk”
Antarktika’ya üçüncü bilim seferini düzenleyen Türk bilim insanları, geçici bilim üssü kurdu. Antarktika’ya Bilim Üssü Kurulması Projesi’ne yönelik çalışmaların gerçekleştiği Üçüncü Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında, Horseshoe Adası’nda Türk Bilimsel Araştırma Kampı kuruldu. Kamp, üç yıl boyunca yaz aylarında bilim insanlarına ev sahipliği yapacak. Ardından da yerini kalıcı üsse bırakacak.
Kampa ilişkin ilk açıklamayı yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Şunun müjdesini veriyorum; arkadaşlarımız resimleri yolladılar. Antarktika’da geçici bilim üssümüzü kurduk. Çok gururlandıran bir tablo var. Bayrağımızı oralarda dalgalandırmak, sancağımızı dalgalandırmak bizler için gurur verici. Ayrıca oldukça meşakkatli bir süreç, bilim insanlarımıza da teşekkürlerimizi yolluyoruz. Nasıl eziyet çektiklerini, nasıl fırtınaya tutulduklarını bana telefonda da anlattılar. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyoner siyaset anlayışıyla ortaya konmuş bu proje, ülkemize hayırlı olsun inşallah” dedi.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinesinde düzenlenen bilim seferi, Antarktika’da yaz mevsiminin yaşandığı bir dönemde gerçekleştirildi. Beyaz kıtada hava sıcaklığı, bilim insanlarının seyri süresince eksi 10 dereceleri gördü ancak bu değer rüzgarın etkisiyle daha düşük hissedildi. Olumsuz hava koşullarının iyileşmesiyle bilim insanları, bir haftada modüllerin kurulumunu tamamladı. Bilim kampının kurulumuyla Türkiye, Antarktika Anlaşmalar Sistemi’nde “danışman ülke” statüsüne geçme hedefine bir adım daha yaklaştı.
Bakan Varank, Türk bilim insanlarının çalışmalarını yakından takip etti. 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lideri Doç.Dr. Burcu Özsoy ile uydu telefonu aracılığıyla görüşmeler gerçekleştiren Varank, çalışmalara ilişkin bilgi aldı. Sefer Lideri Doç. Özsoy, Türkiye’den 14 bin kilometre uzaklıktaki kıtaya gelen bilim insanlarına çalışmalarını yaparken rahatlık sağlayacak bilim kampının kurulumunda çevresel duyarlılığı gözettiklerini vurguladı ve kurulumla ilgili Çevresel Etki Değerlendirme raporunu Antarktika Antlaşmalar Sistemi’ne önceden gönderdiklerini, kurulum esnasında çevreye ve adadaki canlılara zarar verilmediğini ifade etti.