Kuşak ve Yol Projesi 10 yaşında
Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı, Kuşak ve Yol Akademisi’nin Üyesi Dr. Akkan Suver ile bu yıl onuncu yılını kutlayan Kuşak ve Yol Projesi’ni konuştuk.
KobiEfor: On yıl önce yeniden hayata geçirilen Kuşak ve Yol inisiyatifi içinde ilk günden beri yer aldınız. Daha önceki yıllarda da sizinle bu konuyu KobiEfor’da konuşmuştuk. On yıl sonrasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dr. Akkan Suver: On yıl dile kolay! Kuşak ve Yol veya tarihi adıyla İpekyolu Projesi’nin iki büyük imza ve tanıtım töreni vardı. Pekin’de yapılan bu iki büyük törende ben de hazır bulunmuştum. Her iki büyük törende Sayın Recep Tayyip Erdoğan da yer almıştı. İki yıl arayla yapılan törenlerin açılışlarında yüze yakın ülke Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan seviyesinde hazır bulunmuştu.
On yıl önce Başkan Xi Jinping’in konuşmasıyla tarih sahnesinden indirilen eski adıyla İpek Yolu, günümüz deyimiyle Kuşak ve Yol Projesi onuncu yılını idrak etmiş bulunmaktadır. Bir ticaret yolu, tarihsel ve de kültürel değer olarak Asya’yı Avrupa’ya ve Afrika’ya bağlayan bir hat olmasının ötesinde Kuşak ve Yol İnisiyatifi, bölgede yaşayan kültürlerin, dinlerin, ırkların izlerini taşıyan olağanüstü tarihsel ve kültürel bir zenginliğin kapısını da araladı.
Daha geniş bir deyimle ‘Kuşak ve Yol’ sadece bölgesel değil, uluslararası ekonomi ve ticarete de büyük katkı yapacak bir inisiyatiftir. Jeoekonomik açıdan bakıldığında ise İpekyolu Projesi, kara ve deniz ayağıyla Çin’i Avrupa pazarlarına, Avrupa’yı da Çin’e yaklaştıracak bir özelliğin de sahibi olmaya adaydır. Çin’den Avrupa’ya 45 günde yapılan ulaşım, bu projenin hayata geçirilmesiyle 25 güne inecektir.
Sermaye yakınlaşması, para birim entegrasyonu, alt yapı ağları özellikle de demiryolları ve limanların iyileştirilmesi veya restorasyonlarıyla hayata geçen İpekyolu Projesi çağın projesidir. Zira bu proje ile Pekin’den Londra’ya yeni bir refah kuşağı meydana gelecektir. Bildiğiniz üzere Başkanlığını yaptığım Marmara Grubu Vakfı ‘Kuşak ve Yol’ Projesi’ni çağın felsefesi olarak görmektedir.
Dolayısıyla 21. Yüzyıl’ın ilk çeyreğini bitirmek üzere olduğumuz bugünlerde, yarınlarda nelerle karşılaşacağımızı bugünden tahmin etmek güçtür. Ama bir şey biliyoruz ki; yükselen Asya bir gerçektir ve dünyaya entegre olmaya çalışan Siyah Afrika bir başka gerçektir ve fakirliğin kol gezdiği bir dünyada Batı’da refahın zirveye çıktığı da ayrı bir gerçektir.
KobiEfor: Bu ortamda Kuşak ve Yol Felsefesi’nin yeri nedir? Bu çizdiğiniz tabloda Kuşak ve Yol’un ne gibi bir rolü olacaktır?
Dr. Akkan Suver: Artık dünyanın sloganı “Beraber yaşa, beraber çalıştır.” Kuşak ve Yol’un yeniden meydana çıkması, bunun eseridir. İnsanlar her yerde yine hareketlensinler, kalkınsınlar, mal ve fikir üretsinler ve birbirleriyle bunları değişsinler. Mesela; Avrupa Birliği bunun örneğidir.
Avrupa; Avrupa Birliği ile fikirlerin, malların, hizmetlerin ve insanların hudut tanımazlığını ortaya koymuş, savaşın ancak böyle önlenebileceğini, insanların birbirinden ayrılmayacak şekilde yaklaşma gereğini ortaya koymuştur. Kuşak ve Yol Projesi de tıpkı Avrupa Birliği projesi gibi barış içinde yaşamanın şah damarıdır, ana arteridir.
KobiEfor: Bu dediklerinizden Avrasya düşüncesi algılanıyor, açıklar mısınız?
Dr. Akkan Suver: Çin’le Avrupa arasında Kuşak ve Yol Projesi bir köprüdür. Bu köprünün adı Avrasya’dır. Dünya bugün bir Avrasya gerçeği ile karşı karşıyadır. Avrasya kıtasını çok iyi anlamak, çok iyi değerlendirmek zorundayız. Avrasya gerçeği son otuz yılda şekillenmiş ve on yıl önce Kuşak ve Yol Projesi’yle yeni imkanların oluşumunu sağlamıştır. Nedir bu imkanlar? Önce kültür zenginliğidir.
Binlerce yıllık bizim de mensubu bulunduğumuz büyük bir medeniyetin zenginlikleri Avrasya’da mevcuttur. Bu zenginliklerin bugün gün ışığına çıkmasıyla Avrasya’da barışa yeni bir imkan oluşacaktır. Birbirine dost olan, birbirine akraba olan ülkelere ilaveten, onların komşuları olan Çin’den İngiltere’ye kadar olan bütün devletler, Rusya dahil, barış içinde yaşamayı kendilerine hedef olarak alacaklardır.
Kültür zenginliğinin yanı sıra geleceğe uzanan yeni bir ticaret köprüsü de oluşacaktır. İngiliz’in, Fransız’ın, Alman’ın malı Moğolistan’a, Özbekistan’a, Gürcistan’a ulaşacak, Azerbaycan’ın petrolü, Türkmenistan’ın gazı, Özbekistan’ın pamuğu, Çin’in ipeği sınırların dışına taşacaktır. Lisanların zenginliği ülkelerin kapısını çalacaktır.
KobiEfor: Kaç ülke bu projeye sıcak bakmaktadır, bu konuda bilgi verebilir misiniz?
Dr. Akkan Suver: On yıl önce tarihi İpek Yolu’nun yeniden tarih sahnesinde yerini aldığı bugün Kuşak ve Yol Projesi ile altmıştan fazla ülkede karşılıklı güven, ortak eylem, güçlü bir irade oluşturmaktadır. Böylelikle ekonomik kalkınma sorunlarının çözümlenmesi daha kolay hale gelmektedir. Gene bu proje ile uluslararası güvenliğin güçlendirilmesi de temin edilmektedir.
On yıl önce temelleri atılan Kuşak ve Yol’un dünyamızın geleceğinde barışa, ticarete ve refaha ulaşmanın anahtarı olacağına inanıyorum.