KPMG’nin “Küresel İnovasyon Merkezleri 2017” araştırmasının sonuçları açıklandı
KPMG, “Küresel İnovasyon Merkezleri 2017” araştırmasıyla 800’den fazla küresel teknoloji lideri ve girişimciyle görüştü, inovasyonda önemli adımlar atan 15 ülkeyi inceledi. Konuyla ilgili olarak KPMG Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Sektör Lideri Serkan Ercin, pazarların ve sermayenin Doğu’ya kaymasıyla birlikte Çin’in önlenemez bir yükseliş içine girdiğini belirtti.
KPMG, beş yıldır düzenli olarak yayınladığı “Küresel İnovasyon Merkezleri 2017” araştırmasının 2017 sayısını hazırladı. 15 farklı ülkeden 800’den fazla küresel teknoloji liderinin ve girişimcinin görüş bildirdiği araştırmada inovasyonda önemli adımlar atan ülkeler incelendi. İnovasyonda daha başarılı olmak için çalışan ülkelerin Silikon Vadisi’ni zorladığını dile getiren KPMG Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Sektör Lideri Serkan Ercin, “İnovasyon artık tüm endüstrileri etkiliyor. Her sektörden liderler artık teknolojik yeniliklere kayıtsız kalamıyor. Ortaya çıkan yeni girişimler, kuluçka merkezleri ve girişim sermayesi ekosistemleri, devlet teşviklerinin de katkısıyla inovasyon haritasını değiştiriyor” dedi.
Raporda pazarların ve sermayenin Doğu’ya kaymasıyla Çin’in önlenemez bir yükseliş içerisine girdiği vurgulandı. Çin’in yanı sıra Japonya’nın da yenilikçi teknolojilerde önde olduğu ayrıca Hindistan’ın yükselişinin sürdüğüne dikkat çekildi.
Araştırmadan öne çıkan bazı başlıklar ise şöyle:
Teknoloji haritasında yeni kentler var: Amerika Birleşik Devletleri; New York, Washington, Chigaco ve Boston’la teknoloji haritasında hala sağlam bir noktada bulunuyor. Haritada Asya’dan Şangay, Tokyo, Pekin ve Hong Kong’un komşusu Şencen kentleri var. Avrupa’nın inovasyon merkezleri olarak Berlin ile Londra ön plana çıkıyor.
Lider şirketlerin egemenliği devam ediyor: Teknoloji liderlerine göre Silikon Vadisi’nin tahtı yeni inovasyon merkezleri ile sarsılsa da Google, Apple, Facebook ve Tesla gibi Silikon Vadisi’nden doğan şirketlerin küresel inovasyon ekosistemindeki egemenliği devam ediyor.
Yenilikleri yönetmek zorlaşıyor: Teknoloji liderleri, şirket ölçeğinden bağımsız olarak yeniliklerin zorluklarla birlikte geldiğini düşünüyor. En az CEO’lar kadar kritik bir konumda bulunan inovasyon liderlerinin geleceğe yönelik stratejilerin oluşturulması ve hayata geçirilmesi için yoğun mesai harcamak zorunda kaldığına inanılıyor. Araştırmaya katılan yöneticiler, inovasyon liderliği yarışında hızla alınan patentlerin yeni fikirlerden ve düşüncelerden daha kıymetli olduğu görüşünde. Yöneticiler inovasyonda somut sonuçları önemsiyor.
İnovasyonu “prim” tetikliyor: Yöneticiler şirket içinde sürdürülebilir bir inovasyon kültürü yaratmak için çalışanlar üzerinde en etkili motivasyon kaynağını, prim ve zam gibi doğrudan finansal teşvikler olarak belirtiyor. Geçtiğimiz yıl kariyer gelişimi ve terfi ilk sırada yer alıyordu.
Esnek yönetici kazanıyor: Sektörde hakim olan düşünce; küreselleşen ortamda statükoyu korumak yerine, müşteriye hızla ulaşmak ve en iyi fikirleri sunmak adına yöneticilerin esnek olması gerektiği yönünde... Her ölçekte şirketler ayakta kalabilmek ve rekabeti sürdürmek için yeni teknolojileri benimsemeli; aynı anda hem yetenek, hem sermaye, hem de girişim avcısı olarak yönetilmeli.
İnovasyon yeteneğin olduğu yerde: Yöneticiler inovasyonda öne çıkan şehirlerin, yeni yetenekler açısından zengin, teknolojik altyapı açısından da lider olduğunu belirtiyor. Teknolojik altyapıya yatırım yapan ve yeni yetenekleri çekmeyi başaran şehirler, rekabette öne geçiyor.
Gelecek hayal gücünde saklı: Ankete katılan yöneticiler, yeniliklerin her zamankinden daha hızlı hayata geçebileceğinin farkında… Bu nedenle yarının teknolojilerini hayal etmek ve bu projeleri ticarileştirmek için fütüristik bir bakış açısı gerekiyor.