banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023; KOBİ’lerin enflasyonla imtihanı 

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) açıkladığı ‘İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023’ araştırmasına göre; üretimden satışlarda; Biska Tekstil 2 milyar 958 milyon TL ile ilk sırayı alırken; Karel Elektronik 2 milyar 949 milyon TL ile ikinci, Küçükçalık Tekstil 2 milyar 945 milyon TL ile üçüncü oldu. 2023’te İSO İkinci 500’ün üretimden satışları enflasyonun altında kalan ve reel olarak gerileyen İSO İkinci 500, satışların yanı sıra karlılıkta da zayıf performans gösterdi.

HABER 01.09.2024, 00:00 10.09.2024, 00:44
2531
İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023; KOBİ’lerin enflasyonla imtihanı 
banner623

İstanbul Sanayi Odası (İSO), Haziran’da açıkladığı “İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023” araştırmasının ardından, İSO 500 Büyük şirketlerine nazaran daha küçük ve orta ölçekli kuruluşları (KOBİ’leri) kapsayan “İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023 (İSO İkinci 500)” araştırmasının sonuçlarını da açıkladı.
İSO İkinci 500-2023 araştırması, her yıl olduğu gibi bu yıl da KOBİ’lerin içinden geçtiği ekonomik ve finansal koşulları, ihracat performanslarını, Ar-Ge ve teknoloji faaliyetlerine ilişkin göstergeleri açısından önemli sonuçlar ortaya koydu. İSO İkinci 500 sonuçlarına bakıldığında; 2023’te İSO İkinci 500’ün üretimden satışları %42.2 artarak 695 milyar TL’den 988 milyar TL’ye çıktı. 2021 ve 2022’ye göre zayıf bir performansa işaret eden bu artışta yavaşlayan küresel talep, yaşanan deprem felaketi, uzun seçim dönemi ve ardından yeni ekonomi politikaları doğrultusunda uygulanan sıkılaşma politikaları belirleyici oldu.
İSO İkinci 500’ün üretimden satışlarındaki değişimler, yıl sonu TÜFE enflasyonundan arındırılarak incelendiğinde; 2023’te üretimden satışların %13.7 gerilediği görüldü. Reel değişimler hesaplanırken son yıllarda olduğu gibi yine yıl sonu TÜFE enflasyonu kullanıldı. Fakat 2023 yılı boyunca yıllık enflasyonun oldukça değişken bir seyir izlediği unutulmamalı. Yıl sonu enflasyonu TÜFE’de %64.77 iken, ÜFE’de %44.22 ile daha düşüktü. Yıllık ortalama enflasyon ise TÜFE’de %53.86, ÜFE’de ise %49.93 gerçekleşti. Sonuç olarak hangi gösterge kullanılırsa kullanılsın, 2023’te İSO İkinci 500’ün üretimden satışları enflasyonun altında kaldı ve reel olarak gerileme gösterdi. Örneğin; eğer bu hesaplama, ortalama TÜFE enflasyonu kullanılarak yapılsaydı reel gerileme %7.6 olacaktı.

İSO İkinci 500’ün en büyük üç şirketi
2023 yılı İSO İkinci 500’de üretimden satışlar büyüklüğüne göre; 2 milyar 958 milyon TL ile ilk sırayı alan ‘Biska Tekstil San. ve Tic. A.Ş.’ aldı. 2 milyar 949 milyon TL ile ‘Karel Elektronik San. ve Tic. A.Ş.’ ikinci, ‘Küçükçalık Tekstil San. ve Tic. A.Ş.’ 2 milyar 945 milyon TL ile üçüncü oldu. Biska Tekstil, 2022’de İSO 500’de 405. sırada, Karel Elektronik, 2022’de İSO İkinci 500’de 107. sırada,  Küçükçalık Tekstil, 2022’de İSO 500’de 374. sıradaydı.
2023 yılı İSO İkinci 500 sıralamasına üretimden satışları 2 milyar 958 milyon TL ile 1 milyar 294 milyon TL arasında kalan şirketler girebildi. İSO İkinci 500’ün 2022 yılı listesinde yer alan şirketlerin üretimden satışları ise 2 milyar 54 milyon TL ile 886 milyon TL bandında gerçekleşmişti.
76 yeni kuruluş İSO İkinci 500’de; 37 kuruluş İSO 500’den İSO İkinci 500’e geriledi: 2023’te 76 yeni kuruluş İSO İkinci 500 sıralamasında yer alma başarısı gösterdi. 37 kuruluş geçen yıl İSO 500’de iken bu yıl İSO İkinci 500’e geriledi. 387 kuruluş ise son iki yılda da İSO İkinci 500 sıralamasında yer aldı.
İhracatta %6.5 düşüş: 2023’te zayıflayan küresel büyüme dinamiklerine rağmen Türkiye’nin ihracatı binde 5 artarak 255.4 milyar dolara yükseldi. Aynı yılda Türkiye sanayi ihracatı binde 2 düşüşle 245.6 milyar dolara geriledi. İSO İkinci 500’ün ihracatı ise %6.5 düşüşle 15 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye geneli ve İSO 500’ün altında bir performansa işaret eden bu durum, nispeten daha küçük ve orta ölçekli kuruluşların dış pazarlara açılma ve rekabet gücünü koruma anlamında önemli ölçüde zorlandığını gösterdi.
Bu gelişmeler sonucunda İSO İkinci 500’ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı 2023’te 0.4 puan azalarak %6.1’e geriledi.

Satışların yanı sıra karlılıkta zayıf performans
2023’te İSO İkinci 500, satışlarının yanı sıra karlılıkta da zayıf bir performans ortaya koydu. İSO İkinci 500’ün faaliyet karı %44.9 artarak 100.4 milyar liradan 145.5 milyar liraya çıktı. Buna karşılık aynı dönemde faaliyet karlılığı %12.6 ile aynı kaldı. Benzer şekilde, faiz, amortisman ve vergi öncesi kar büyüklüğü %46’lık artışla 121.1 milyar liradan 176.8 milyar liraya ulaştı. Bu artışa rağmen FAVÖK karlılığı sadece binde 1 puan artarak %15.3 oldu. Vergi öncesi kar ve zarar toplamı ise %26.8 artarak 74.7 milyar liradan 94.7 milyar liraya yükseldi. Ancak satış karlılığı 1.2 puan düşüşle %9.4’ten %8.2’ye indi.
Karlılıktaki zayıf performans, kar ve zarar eden kuruluşlar sayısında da kendini açıkça gösterdi. İSO İkinci 500’de vergi öncesi dönem kar ve zarar büyüklüğüne göre 2022’de kar eden kuruluş sayısı 457 iken, bu sayı 2023’te 428’e geriledi. Zarar eden kuruluş sayısı da 43’ten 72’ye yükseldi. Bu sayı, 2018 sonrasındaki en yüksek değer olarak dikkat çekti. Diğer taraftan, operasyonel karlılığı gösteren faiz, amortisman ve vergi öncesi kar ve zarar büyüklüğü esas alındığında, kar elde eden firma sayısının 495 ile aynı kaldığı ve yüksek seviyesini koruduğu görülüyor.
İSO İkinci 500’ün karlılık bileşenleri geçen yılla kıyaslandığında, 2023’ün en çarpıcı gelişmesi; net kambiyo zararının neredeyse 5 katına çıkarak 4.1 milyar liraya ulaşması. Net kambiyo zararındaki bu yüksek oranlı artışa karşılık kambiyo işlemleri haricindeki diğer gelirlerden elde edilen net kar 18.5 milyar liraya çıkarak kur zararını fazlasıyla telafi etti. Böylece net üretim faaliyeti dışı gelirlerin net satışlara oranı %0.8’den %1.2’ye çıktı. Üretim faaliyeti dışı gelirler içerisinde faiz, temettü, iştirak, menkul kıymet, duran varlık satışı, komisyon vb. gibi pek çok kalem yer alıyor.
İSO İkinci 500’ün üretim faaliyeti dışı gelirlerin dönem kar ve zarar toplamı içerisindeki payına bakıldığında; son 5 yılda oldukça dalgalı bir seyir izlediği görünüyor. 2022’de %8.7’ye gerileyen bu oran, 2023’te yeniden %15 bandının üzerine çıktı. Net kambiyo zararındaki artışın olumsuz etkisine rağmen üretim faaliyeti dışı gelirlerin toplam karlılığa katkısı artmış durumda.
Karın yarısına yakını finansman giderlerine: Finansman giderleri 2023’te de; İSO 500’deki gibi, İSO İkinci 500’de de sanayi kuruluşlarının karlılıklarında temel belirleyicilerden biri olmayı sürdürdü. İSO İkinci 500’ün finansman giderleri %103.1 artarak 65.6 milyar TL’ye yükseldi. Aynı yılda faaliyet karı %44.9 artışla 145.5 milyar TL’ye çıktı. Böylece finansman giderlerinin faaliyet karına oranı 12.9 puan artışla %45.1’e yükseldi. Son 12 yıllık ortalamanın %44 olduğu düşünüldüğünde; yıllardan beri hep işaret edildiği gibi sanayici elde ettiği karın yarısına yakınını finansman giderlerine ayırmak gerçeğinden kurtulamıyor. Şirketler faaliyet karlılığını büyük oranda korusa da artan finansman maliyetleri ve kambiyo zararları dönem karlılığını zayıflatıyor.

Aktifler, özkaynaklar ve borçlar arttı
Firmaların varlık ve kaynak yapısındaki gelişmeler incelendiğinde; 20 yıl aradan sonra hayatımıza giren enflasyon muhasebesi uygulamasının İSO İkinci 500’ün bilanço büyüklüklerini önemli ölçüde etkilediğini görüyoruz. 2023’te enflasyon düzeltmesi sonrası verilerle İSO İkinci 500’ün aktif toplamı %110.4 artarak 1.4 trilyon liraya ulaştı. Bu artışın 343 milyar liralık kısmı enflasyon düzeltmesinden kaynaklandı. Aktiflerin alt kalemlerine inildiğinde, enflasyon düzeltmesinden esas olarak etkilenen duran varlıklar %181.6 artarak 668 milyar liraya çıktı. Buna karşılık dönen varlıklardaki artış %70.1 ile çok daha sınırlı gerçekleşti.
Pasif tarafta ise özkaynaklar 2023’te enflasyon düzeltmesi sonrası verilerle %152.1 artarak 740 milyar liraya yaklaştı. Bu kalemde enflasyon düzeltmesinin etkisi 339 milyar lira oldu.
Toplam borçlardaki etki ise düzeltmenin parasal olmayan kıymetlere uygulanmış olması nedeniyle çok daha düşük düzeyde gerçekleşti. Şöyle ki; düzeltme sonrası verilerle toplam borçlar %76.7 artarak 641 milyar liraya çıkarken, düzeltmenin etkisi 4 milyar lira ile sınırlı kaldı.
Borç/özkaynak ilişkisi tablosuna bakıldığında, enflasyon düzeltmesinin etkisiyle İSO İkinci 500’ün kaynak yapısında özkaynaklar lehine önemli bir gelişme sağlandığı açıkça görülüyor. 2022’de %44.7 olan özkaynak payı, 2023’te enflasyon düzeltmesi yapılmaması halinde %38.6’ya düşecekken; düzeltme sonrası %53.6’ya yükseliyor. Başka bir ifadeyle enflasyon düzeltmesi İSO İkinci 500’ün bilançosunda özkaynak payını 15 puan artırarak toplam borçların üzerine çıkarıyor. Bu noktada enflasyon düzeltmesi uygulamasının, işletme bilançolarının gerçeğe yaklaşması ve finansal göstergelerin daha sağlıklı bir şekilde yorumlanması açısından önemi de ortaya çıkmış oluyor.
Daha güçlü kaynak yapısı: Borçların alt kalemleri incelendiğinde; İSO İkinci 500’de mali borçlar %66 artışla 303 milyar liraya, diğer borçlarsa %87.5 artışla 338 milyar liraya çıktı. Enflasyon düzeltmesinin yalnızca parasal olmayan kıymetlere uygulanması nedeniyle mali borçlar hemen hemen hiç etkilenmezken diğer borçlardaki etki ise %1.2 ile oldukça sınırlı kaldı. Son üç tablo, enflasyon düzeltmesinin, bilançoların aktif tarafında duran varlıklar, pasif tarafında ise özkaynaklar üzerinden önemli bir değişim yarattığını ortaya koyuyor. Bu da daha güçlü bir kaynak yapısının ortaya çıkmasını sağlamış durumda.
Diğer borçlar, mali borçlardan hızlı artıyor: Borçların gelişimine bakıldığında, 2021 ve 2022’ye benzer şekilde 2023’te de diğer borçların mali borçlardan daha hızlı arttığı görülüyor. Bu durum muhtemelen geçtiğimiz yılın ikinci yarısında finansmana erişim koşullarında yaşanan sıkılaşmanın etkilerini yansıtıyor. Diğer taraftan vade yapıları incelendiğinde ise kısa vadeli mali borçlardaki artışın %59.4 ile uzun vadeli mali borçlardaki %76.4’lük artışın altında kaldığı dikkat çekiyor. Bu durum, kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payına da yansımış gözüküyor. 2021’in ardından 2022’de artışını sürdüren kısa vadeli mali borçların toplam borçlar içindeki payı, 2023’te %59.1’e geriledi. Ancak yine de bu oran 2021 ve öncesine göre oldukça yüksek düzeyde kalmaya devam etti.
Devreden KDV alacakları sorununu enflasyondaki yüksek seyir derinleştiriyor: Sanayicilerin son yıllarda makul bir çözüm bulunmasını beklediği konulardan biri olan devreden KDV alacakları, gerek İSO 500 gerekse İSO İkinci 500 şirketleri için ciddi bir sorun olmaya devam ediyor. Bu yük, İSO 500 için 2023’te enflasyon düzeltmesi sonrası verilerle %36.5 artışla 66.8 milyar TL’ye yaklaşmıştı. İSO İkinci 500’de de devreden KDV, enflasyon düzeltmesi sonrası verilerle bir önceki yıla göre %58.3 artarak 14.1 milyar TL’ye yükseldi. Bu gelişmeler sanayi kuruluşlarının sıfır faiz ve sonsuz vade ile devlete borç vermesi anlamına gelen devreden KDV sorununun azalmak yerine daha da arttığını gösterirken enflasyondaki yüksek seyrin de sorunu derinleştirdiği görülüyor.
İSO, uzun yıllardır indirilemeyen KDV’nin işletmeler üzerinde oluşturduğu finansman yükünün azaltılması ve şirketlerin nakit finansman ihtiyacının karşılanması amacıyla, devreden KDV tutarının, Avrupa ülkelerindeki uygulamalara paralel bir şekilde mükellefe iade edilmesi ve sürecin kolaylaştırılmasına yönelik düzenlemeler yapılması gerektiğini savunuyor.

Orta-yüksek teknolojide artış
İSO İkinci 500’ün dikkat çeken bir başka göstergesi de teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katmadeğer dağılımı. Bu verilere bakıldığında; en yüksek payı %44.6 ile yine düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin aldığı ve bu grubun geçen yıla göre 4.6 puanlık düşüşle tek gerileme yaşanan grup olduğu görülüyor. Buna karşılık orta-düşük teknolojili sanayilerin payı 0.9 puan artarak %26.2’ye; orta-yüksek teknolojili sektörlerin payı 2.6 puan artışla %25.7’ye ve yüksek teknoloji grubunun payı ise 1.2 puan artışla %3.6’ya yükseliyor.
Bu veriler, özellikle orta-yüksek ve yüksek teknolojili sektörlerin payında kısmi bir iyileşmeyi işaret etse de ulaşılan noktanın yeterli olmadığı açık. Dijitalleşme ve yeşil dönüşümün küresel rekabete damga vuracağı bir gelecek açısından bunun henüz bir başlangıç olduğu ve arttırılması için daha çok çaba sarf etmemiz gerektiği açık.
Ar-Ge yapan kuruluş sayısı 1 adet azaldı; 227 oldu: Sanayi kesiminin rekabetçiliği için Ar-Ge faaliyetleri hayati önem taşıyor. İSO İkinci 500’de Ar-Ge yapan kuruluş sayısı, 2021’de 235 ile en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra son iki yılda durağanlaşmış gözüküyor. 2022’de 228’e gerileyen Ar-Ge yapan kuruluş sayısı 2023’te de 1 adet daha azalarak 227 oldu.
Ar-Ge harcamaları 3.9 milyar TL oldu: Ar-Ge yapan firma sayısındaki durağanlığa rağmen 2023’te İSO İkinci 500’ün Ar-Ge harcamaları anket verileriyle 3.9 milyar TL oldu. Bu rakam, 2022’deki 2.8 milyar TL’lik harcama tutarına göre %41.5’lik artışa işaret ediyor. Buna karşılık, Ar-Ge harcamalarının üretimden satışlara oranı ise binde 4’ler ile son üç yıldır patinaj yapıyor. Teknolojiye dayalı nitelikli ve katmadeğer üretebilen bir sanayi için firmalarımızın Ar-Ge’yi daha çok odaklarına almaları gerekiyor.
İstihdam %9.1 arttı: Sanayi istihdamının nispeten durağan seyrettiği 2023’te İSO İkinci 500’ün istihdamı %9.1 artışla 285 bin kişiye ulaştı. Aynı yılda ödenen maaş ve ücretlerdeki artış ise %131.4 gerçekleşti.
Halka açık kuruluş sayısı 30’a yükseldi: İSO İkinci 500’de halka açık kuruluşların sayısı 2017-2022 arasında inişli çıkışlı bir seyir izledikten sonra 2023’te 4 adet artarak 30’a yükseldi. Halka açılmalar, sermayenin tabana yayılması ve özellikle sanayi kuruluşlarının kaliteli finansal kaynağa erişimi açısından oldukça önemli. İSO 1000 içinde halka açık kuruluşlar sayısında yaşanan artış, sanayide halka açılma eğiliminin kuvvetlenmeye başladığını gösteriyor.
Yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı azalıyor: İSO İkinci 500’de yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı, 2018-2021 arasında yaşanan yükselişin ardından 2022’de duraklamış, 2023’te ise 7 adet azalarak 66’ya düştü. Yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısındaki gelişmeler, firmaların sermaye yapılarındaki değişimlerin yanı sıra İSO 500 ile İSO İkinci 500 arasındaki geçişlerden de etkileniyor.
Sanayide Anadolu ağırlığı artsa da en büyük paya İSO sahip: İSO İkinci 500’de yer alan kuruluşlar bağlı olduğu oda bilgilerine göre sıralandığında, yıllar itibarıyla sanayideki Anadolu ağırlığının artmakta olduğu ve Türkiye’deki dağılımının daha dengeli bir gelişim göstermeye başladığı dikkat çekiyor. Son yıllarda sayısal olarak düşüş göstermesine karşın, İstanbul Sanayi Odası 134 şirketle halen İSO İkinci 500 içinde en büyük paya sahip. İSO’ya üye kuruluşların sayısı 2023’te 8 adet azaldı. İstanbul’u 44 şirketle Ege Bölgesi Sanayi Odası izlerken, Kocaeli 35, Bursa ve Gaziantep 34, Adana 19 şirketle üst sıralarda yer alıyor.
Gıda, kimya, tekstil, metal ve makine sektörleri ağırlıkta: İSO’nun oluşturduğu 10’lu sektör gruplandırmasına göre dağılımına bakıldığında, İSO İkinci 500’deki firmaların %65’e yakını 4 sektör grubunda toplanıyor. Bunlar sırasıyla 109 firmayla ‘gıda ürünleri sanayi’, 78 firmayla ‘kimyasal ürünler, plastik ve kauçuk ürünleri sanayi’, 71 firmayla ‘tekstil ürünleri sanayi’, 64 firmayla ‘ana metaller ve makine imalat sanayi’ sektörleri. Söz konusu dört sektör aynı zamanda 2023 yılı verilerine göre üretimden net satışların da %63’ünden fazlasını gerçekleştiriyor. Diğer taraftan ilk ikideki sektörlerin üretimden net satışlar içindeki payı geçen yıla göre artarken takip eden iki sektörün payının azalış göstermesi de dikkat çekiyor.

“Olumsuzluklarına rağmen istihdamını %9.1 arttırdı”
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 1968’den bu yana her yıl açıkladıkları İSO 500 gibi, 1997’den bu yana Türkiye’nin en büyük 1000 şirketini kapsayan araştırmaların ikinci versiyonu İSO İkinci 500’ün de sanayinin genel görünümünü en az İSO 500 kadar güçlü bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi: “İSO 500 ile kıyaslandığında görece daha küçük ve orta ölçekli firmaları kapsayan İSO İkinci 500 kuruluşlarımızın 2023 performansına bakıldığında; dünyada yüksek jeopolitik gerilimler, artan kutuplaşma ve sıkı para politikaları gibi küresel büyümeyi baskılayan bir dizi gelişmenin etkilerini görüyoruz. Ülkemizdeki gelişmelere baktığımızda da 6 Şubat deprem felaketi ve ekonomi politikalarındaki radikal dönüşümün yansımaları var İSO İkinci 500 sonuçlarında.”
Özellikle ekonomiyi yeniden rasyonel bir zemine çekmeye yönelik politikalar çerçevesinde faizlerin kademeli fakat güçlü bir şekilde yükseltilmesinin doğal olarak sanayinin finansman ve faaliyet koşullarına yansıdığını belirten Bahçıvan, dolayısıyla İSO İkinci 500’ün ekonomik ve finansal büyüklüklerini değerlendirirken bu gelişmeleri de göz önünde bulundurmakta yarar bulunduğunu kaydetti: “Örneğin; İSO İkinci 500’ün üretimden satışları 2023’te ivme kaybederek enflasyonun altında bir büyüme kaydederken, bu şirketlerin ihracatının da bir önceki yıla göre %6.5 daralması dikkat çekti. Öte yandan, sanayi istihdamının nispeten durağan seyrettiği bir yılda İSO İkinci 500’ün ücretli çalışan sayısındaki %9.1’lik artış dikkat çekici ve takdire değerdir. İSO İkinci 500’ün, İSO 500’le kıyaslandığında daha çok küçük ve orta ölçekli firmaları içermesi bakımından finansal koşullardaki dalgalanmalara karşı daha hassas olduğunu söylemek mümkün. Nitekim finansman giderleri, kambiyo zararları ve ödenen faizlerin net katmadeğerdeki payı gibi veriler, 2023’ün ikinci yarısına başlayan ekonomideki politika değişiminin ilk yansımalarını sunuyor. Şirketler faaliyet karlılığını büyük oranda korusa da artan finansman maliyetleri ve kambiyo zararlarının dönem karlılığını zayıflattığı görülüyor.”
“Sanayi kuruluşlarımız önemli bir sınav verdi”: Erdal Bahçıvan, şunları ifade etti: “İSO 500’de de her yıl dikkatle takip ettiğimiz Ar-Ge ve teknoloji faaliyetlerine ilişkin göstergelerin İSO İkinci 500’deki görünümüne baktığımızda; 2023’te İSO İkinci 500’ün teknoloji yoğunluklarına göre katmadeğer dağılımı kısmi bir iyileşme sinyali verse de ulaşılan noktanın tıpkı İSO 500’de olduğu gibi tatmin edici olmadığı açık. Özellikle üretimden satışlara oranla Ar-Ge harcamalarının son üç yıldır patinaj yapmasını, dijitalleşme ve yeşil dönüşümün küresel rekabete damga vuracağı bir gelecek açısından üzerinde durulmaya değer görüyoruz. Özetlemek gerekirse, İSO İkinci 500’ün performansını değerlendirirken 2023’ün iç ve dış dinamikler açısından rahat bir yıl olmadığını, ülkemiz ekonomi politikalarında kritik bir sürece girerken sanayi kuruluşlarımızın yeni zorluklarla karşılaştığını ve önemli bir sınav verdiğini unutmamamız gerekiyor. Yine de sonuçlar, sanayicimizin en zor faaliyet koşullarında dahi ülkemize karşı olan sorumluluklarını fedakârca yerine getirdiklerini ortaya koymaktadır. Yaşanan tüm zorluklara rağmen, yatırımlarıyla ekonomik büyümemize, ihracatımıza ve istihdama katkılarını sürdürmektedir.”

Yorumlar (0)