Geleceği Birlikte Şekillendirelim Konferansı da ertelendi
Marmara Grubu Vakfı-AB ve İnsan Hakları Platformu bu yıl çalışma programına farklı bir boyut katarak, kadın haklarıyla birlikte, gençlik hakları sorunlarının da savunuculuğunu yapmayı hedefleri arasına aldı.
Platform yaklaşık 1.5 yıldır, bir Avrupa Birliği (AB) projesi olarak panel, forum ve eğitim çalışmalarına imza atıyor. Projenin 9 Nisan 2020’de, Double Tree by Hilton Avcılar-İstanbul Otel’de gerçekleştirilecek “Geleceği Birlikte Şekillendirelim”-Gençlik ve Kadın Konferansı adlı kapanış konferansı, yaşanan Koronavirüs Salgını nedeniyle ertelendi.
Marmara Grubu Vakfı AB ve İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgan Suver, uygulamaya başladıkları AB projesiyle “gençlik ve kadın” konularını demokrasi çerçevesinde ele aldıklarını, konuyla ilgili sürdürdükleri faaliyetleri, “Demokrasi için Gençler ve Kadınlar” başlığı altında projelendirdiklerini, AB-sivil toplum destek fonundan aldıkları finansal kaynakla kadın haklarıyla beraber gençlik sorunlarının savunuculuğunu da üstlenen bir projeyi hayata geçirdiklerini anlattı.
Müjgan Suver, çalışma programlarına farklı bir boyut katan bu projenin kaynağının bu yıl 23 Nisan’da 100. kuruluş yıldönümünü kutlayacak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) erdiği ‘100. Şeref Yaşı’yla özdeşleştiğini söyledi: “Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türk Milleti’nin Kurtuluş Savaşı’nı yöneten, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş kararını veren TBMM’mizin 100. yılında, Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı Ulu Önderimiz Büyük Atatürk’ün; ‘Gençler! Cumhuriyeti biz kurduk, onu siz yaşatacaksınız’ sözleri hala kulaklarımızda çınlarken; onun hatırasına saygı olarak ve onun hedefleri doğrultusunda bir adım daha atmayı kararlaştırdık.”
Suver, “Birbirinin ayrılmaz parçaları; ‘cumhuriyet ve demokrasi’ için toplum olarak çok çalışmak gerektiğinin bilincindeyiz. Demokrasimiz ancak gençlerin ve kadınların da katılımıyla güçlenecektir. Gençlerin ve kadınların aktif birer birey ve vatandaş olarak demokrasi ve ekonomiye katılımlarıyla sadece demokrasimiz değil, ekonomimizin de gelişmesini etkileyecektir” dedi. Suver, demokrasi için Türk gençliği ve kadınlar projesi kapsamında; üniversitelerde 18-29 yaş grubundaki öğrencilerin ve sivil toplum kuruluşlarının mali ve idari kapasitelerini geliştirmek amacıyla uzmanlar aracılığıyla eğitim paketleri hazırladıklarını, toplumsal cinsiyet eşitliğine, sürdürülebilir çevreye ve demokrasinin güçlenmesinin önemine dikkat çeken seminerler verdiklerini, AB-Türkiye karşılaştırmalı, demokratik karar alma süreçlerindeki gençlerin ve kadınların durumunu incelediklerini, demokrasilerde katılımcılığın önemine ve sonuçlarına dikkat çekmek amacıyla çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. Suver, toplumda farkındalık yaratmak ve sosyal etkiyi hızlandırmak amacıyla; topluma açık konferanslar, odak gruplarla sohbet toplantıları düzenleyerek çalışmalarına devam ettiklerini ekledi: “Lale Aytanç Nalbant ile sürdürdüğümüz projenin uygulanmasında Marmara Üniversitesi’nin ve Prof.Dr. Muzaffer Dartan’ın ve Beykent Üniversitesi’nin ve Prof.Dr. Akile Gürsoy’un emekleri her türlü takdirin üzerindedir.”
Müjgan Suver, “Geleceği Birlikte Şekillendirelim”-Gençlik ve Kadın Konferansı’ ile Türkiye’nin yedi bölgesinden toplantıya katılacak 10 yetenekli, lider genç ve kadın delegeyi, yurt içinden ve yurt dışından katılacak gençlik örgütleri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, kamu, özel sektör temsilcileri, siyasetçilerle etkileşim kurabilecekleri bir platformda buluşturmayı umut ettiklerini ancak konferansı ertelediklerini dile getirdi. Suver, düzenleyecekleri toplantıları dijital ortamda gerçekleştirmeyi planladıklarını, böylece katılımcıların seslerini karar organlarına duyurma fırsatını yakalayacaklarını, ayrıca dijital ortamda kalıcı bağlantılar ve işbirliği ağları oluşturabileceklerini ifade etti: “Çalışmalarımızın sonuç bildirileri, raporları AB ve ülkemizdeki karar organları, sivil toplum kuruluşlarıyla web sitemiz ve e-mail yoluyla toplumla paylaşılacaktır. Gençlerin ve kadınların demokratik karar alma süreçlerine katılımlarıyla, toplumsal cinsiyet eşitliği ve sürdürülebilir çevre politikalarında sağlayacakları değişimin, geleceğin şekillenmesine de yön verecek güçlü etkileri olacağına inanıyoruz.”