Endüstriyel otomasyonun adresi: ENOSAD
Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Kayakıran, “Türkiye’de geçmişe kıyasla otomasyon alanında ciddi bir bilinç oluştu. Ama yeterli görmüyoruz. Özellikle KOBİ kategorisindeki işletmelerin otomasyona öncelik vermesi gerektiğine inanıyoruz. KOBİ’lerin sürece geçişini ne kadar artırırsak ülke ekonomisine o kadar katkı sağlarız” diye konuştu.
Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Kayakıran, verimlilik ve maliyet avantajı yaşamak isteyen tüm işletmeleri otomasyona geçmeye çağırdı. Otomasyonun kuruma özel olması gerektiğinin altını çizen Kayakıran, “Doğru kurum doğru uygulama ile otomasyona geçmek önemlidir. Aksi halde başarısız olunacak kuruma para ve zaman kaybı yaratacaktır. Doğru otomasyonun kaynağı ENOSAD’tır”dedi.
Gelinen aşamada otomasyonsuz üretimin düşünülemeyeceğinin altını çizen Kayakıran, şunları söyledi: “Ekonomide yönümüzü üretime dönmek zorundayız. Cari açık vermeden büyümenin yolu üretimden geçmektedir. Türkiye’de geçmişe kıyasla otomasyon alanında ciddi bir bilinç oluştu. Ama yeterli görmüyoruz. Özellikle KOBİ kategorisindeki işletmelerin otomasyona öncelik vermesi gerektiğine inanıyoruz. KOBİ’lerin otomasyon sürecine geçişini ne kadar artırırsak ülke ekonomisine o kadar katkı sağlarız. Niye KOBİ diyorum? Büyük firmalar bir şekilde dünya devleriyle rekabet ettiği için süreçleri zamanında yakalayabiliyor. KOBİ’lerin ekonomik gücü ve bilinci aynı düzeyde değil. ENOSAD olarak KOBİ’leri hedefliyor ve onlara hizmet götürmek istiyoruz. Tüm üye yapılanmasıyla bu alanda önümüzdeki dönem farklı projelerle de bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık vereceğiz.”
Kayakıran, yüzde 30’u dünya çapında yabancı marka olmak üzere 110 üye ile faaliyet yürüten ENOSAD’ta tüm üyelere sorumluluk düştüğünün altını çizdi: “Yabancı şirketlerimiz de Türkiye için çalışan kuruluşlarımızdır. Büyük ölçekli olanların yanında orta ve küçük ölçekli işletmeler de başarılı projeler yürütüyor. Örneğin; Pilz’in ana iş alanı olmamasına rağmen bakım yazılımı geliştirerek tüm dünyaya Türkiye’den ihracat yapıyor. Muhteşem bir gelişme, Türkiye için çalışıyoruz.” Bazı sektörlerin krizlerde ekstra büyüdüğünü hatırlattığımız Kayakıran, konuya ilişkin görüşlerini şöyle aktardı: “Konjonktürel olarak maliyetlerin arttığı, tasarruf ve verimliliğin önem kazandığı bir dönemdeyiz. Otomasyon sektörünün en önemli artısı yarattığı katmadeğerli üretim modelidir. Sadece ekonomik krizlerin yaşandığı dönemlerde değil, verimliliğini artırmak isteyen her işletmenin uygulamaya geçmesi gerekiyor.”
Otomasyon sürecinin tamamlanmasından sonra bir süreç olarak tanımlanan ‘Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm süreçlerine geçileceğini kaydeden Kayakıran, ENOSAD olarak ‘Endüstri 4.0 veya Dijital Dönüşüm’ alanında konuşmaktan ziyade uygulamalarla anlatmayı tercih ettiklerini kaydetti ve şunları anlattı: “Üretimi hızlandırmak, esnek üretim yapmak, enerji-işgücü alanında tasarrufun yolu otomasyondan geçiyor. Endüstri 4.0 denilen kavram ise mevcut otomasyona bilişimin daha fazla katılması anlamına geliyor. Endüstri 4.0 yeni imkanlar yaratırken aynı zamanda tehditleri de barındırdığını görmeliyiz. Doğru uygulama örnekleri şirketleri geleceğe taşıyacaktır. Endüstri 4.0’ı ben Notre Dame’ın Kamburu’na frak dikmeye benzetiyorum. Kurumların ihtiyacını iyi anlayıp doğru ürün sunulmalı. ENOSAD olarak Endüstri 4.0’da neler yapılması gerektiğini anlatan bir rapor oluşturuyoruz. Yeni yılla birlikte sözkonusu raporu sektöre ilgi duyan tüm kurumların bilgisine sunacağız.”
Tüm işletmeler için otomasyon, ‘Endüstri 4.0 veya Dijital Dönüşüm’ün mümkün olmayacağının altını çizen Kayakıran, otomasyon sektörünün bugüne kadar kamudan bir öncelik almadığını belirtti: “Otomasyonu sektör olarak tanımlıyoruz ve sektörün öneminin yadsınamayacak boyutta olduğunu düşünüyoruz. Sektör olarak tarif edilen tüm üretim alanlarının kesişim kümesi ‘Otomasyon’dur. Tarımdan sanayiye üretime yöneldiğimiz bir büyüme stratejisinde otomasyonsuz hedefe ulaşmak imkansızdır. Her alanda her sektöre yönelik otomasyon çözümlerimiz bulunuyor.”
‘Otomasyona geçiş için yeterli insan gücüne sahip miyiz?’ sorusuna “evet” yanıtını veren Kayakıran, Dernek üyesi birçok işletmenin uzun yıllardır insan kaynağına yatırım yaptığını ve dönüşümü sağlayacak işgücüne ulaşıldığını sözlerine ekledi.